Ne olacak şimdi, hadisler tam karşı karşıya geldi ve birbirlerini yalanlıyorlar, çelişiyorlar. Ne yapacağız şimdi? Allah Rasulü çelişkili mi konuşuyor yoksa birileri yine hadis diye yukarıdaki sözleri uydurdu mu?

O halde ne yapacağız? Önce Kuran'a bakacağız ve sonra hangisi sahih hangisi değil karar vereceğiz. Bu vesileyle, kafana göre kabul edip reddediyorsun diyenlere de cevap olsun. Kafamıza göre değil Allah'ın sözlerini esas alıyoruz.

İşte ayetlerimiz;

Desenize bu sefer de ayetler karşı karşıya gelecek. Çarpışacak.. O zaman ne yapacaz merak ettim

Görmediniz mi ki, Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize vermiş, gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaymıştır. Bununla beraber insanlar içinde kimi de var ki, ne bir ilme, ne bir mürşide ve ne aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadele ediyor. (LOKMAN / 20)

Merak ediyorum, senin mürşidin kim?

Ayetle sabit bir mürşid, irşad eden söz konusu. Senin alimlerin dini dediğin o alimlere işaret ediyor Allah.. İlim diye birşeyi kasdediyor.. O ilim gökten zembille inmiyor. Alimlerin ilim öğreticilerin yoksa nasıl ulaşabilirsin o ilme?

İşte bu örnekler; biz bunları insanlara vermekteyiz. Ancak alimlerden başkası bunlara akıl erdirmez. (ANKEBUT SURESİ / 43)


Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, alimler için gerçekten ayetler vardır. (RUM SURESİ / 22)


İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek-korkar'. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır. (FATIR SURESİ / 28 )

Onlar ki, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de (geleceği) yazılı bulacakları
ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar;
o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor,
temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini,
üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar,
yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa
erenler bunlardır. (A’raf Suresi, 157)

* * *

Alimlerin dini diyoruz ya durmadan.. kuranı kerim seninle çelişip Alimleri ilim sahiplerini bizlere anlatıyor..


Şimdi de büyük alimlerimizden imam gazalinin ihyasından alimlerle alakalı kısımdan bir kaç alıntı yapalım::

Hadisler:

Kıyâmet gününde herkesten daha şiddetli bir azâba düçar olacak kişiler,, Allah Teâlâ'nın, ilminden kendisine menfaat vermediği âlimlerdir.188

Bildiği ile amel etmeyen bir kimse, âlim olamaz.189

İlim iki çeşittir: a) Dil ile söylenen ilim. Bu ilim, Allah'ın mahlûkatı üzerindeki delili sayılmaktadır, b) Kalpte olan ilimdir ki kişiye yararı olacak ilim de budur.190

Âhir zamanda cahil abidler ile fasık âlimler olacaktır191

Alimlere karşı böbürlenmeyin, ilmi de sefihlerle mücadele etmek ve halkın takdirini kazanmak için öğrenmeyin. Çünkü böyle yapan kişi ateştedir.192

Kim bildiği ilmi ehlinden kıskanırsa, Allah onu ateşten yapılmış bir gem ile gemler!

Sizin için deccalden daha fazla başkalarından korkuyorum. Sahabîler 'Kimdir onlar?' diye sorunca, Hz. Peygamber 'Dalâlete sürekleyen önderlerdir (âlimler)' diye cevap ve rir.193

Kim ilmen gelişir ve fakat hidayet bakımından gelişmezse, o kimse Allah'tan gittikçe uzaklaşır.194


* * *

Hz. İsa (a.s) şöyle buyurmuştur: 'Kendiniz şaşkınlıkta olduğunuz halde, yolunu kaybedenlere ne zamana kadar rehberlik etmeye devam edeceksiniz?'195

Hz. Ömer şöyle der: 'Bu ümmet için en çok korktuğum kişiler, münafık âlimlerdir. 'Bir âlim nasıl münafık olur?' diye so rulduğunda, Hz. Ömer 'Dili ile âlim, fakat kalbi ve ameli ile cahil olmak suretiyle.. der.

Hasan el-Basrî şöyle buyurmuştur: 'Âlimlerin ilmini, hakîm lerin hikmetlerini öğrenip de, cahillerin amellerini yapan ahmak lardan olma!'


* * *

Halil b. Ahmed196 şöyle demiştir: İnsanlar dört kısma ayırılır:
1. Bilir ve bildiğini de bilir. Bu kişi âlimdir. Ona tâbi olunuz.
2. Bilir, fakat bildiğini bilmez. Böyle bir kimse uykudadır; onu uyandırınız.
3. Bilmez ve fakat bilmediğini de bilir. Böyle bir kişi irşada muhtaçtır. Onu irşad ediniz.
4. Bilmez, fakat bilmediğini de bilmez. Böyle bir adam kara cahildir. Ondan kaçınız'.


İbn Mübârek şöyle der: 'Kişi, ilim talebinde bulundukça âlim dir. Fakat herşeyi bildiğini iddia eden cahil olur'.

* * *

Hadis çakıştı, kuran çelişti, alimler bilmez uydurur BEN BİLİRİM, BEN BULURUM.. Kuran ne işe yarar, alimlere bakacaksam vs. vs. ler insanı yukarıdaki dört sınıftan dördüncüsü arasına sokar. O insanlar Bilmez, fakat bilmediğini de bilmez. Böyle bir adam kara cahildir. Ondan kaçınız..

Ben çok şey yazdım dönüp dönüm yazmak istemiyorum. Kafanda birşeyi tutturmuş gidiyorsun.

"Tok karnıyla koltuğuna yaslanıp size, 'Kuran (bize) yeterlidir; Kuran neyi helâl kılmışsa onu helâl bilin, neyi haram kılmışsa onu haram bilin.' diyen adamların çıkması yakındır. Haberiniz olsun, dikkatli olun! Bana Kuran ile birlikte (hüküm bakımından) onun bir benzeri (sünnet) de verilmiştir."

Hadis-i şerif, Ebû Dâvûd[/B]

ve.. asıl noktaya gelirsek bu verilen hadisi şerif ile sen işine gelmediği için sahih hadis olmadığını ve uydurulduğunu söylemeye bile kalkışıyorsun..


Yegane hüküm koyucu, helal ve haramı belirleyici olan yalnızca Allah'tır. diyen kişiler yalnız kurancılar ta kendisidir. Onlar hadislerin tamamını da inkar ederler. Ve onlar bu sözü ve senin verdiğin ayetleri ısrarla söylerler. Altın kuranda haram kılınmamış takarız derler. İPEK kuranda haram kılınmamış giyelim derler.. Resim kuranda haram değil. Yapan cennetlik derler..!

Onlara peki o zaman bu tafik kuralları da neyin nesi? kim koydu? kırmızı ışıkta dur, yeşil ışıkta geç kuranda mı geçiyor? dendiğinde.. ya da onlara bugün T.C. anayasasını kim koydu? Onlar hüküm değil mi? Hakimleri avukatları, hüküm koyucuları yok mu onların?

dendiğinde DUT YEMİŞ BÜLBÜL kesiliveriyorlar.

Eveliyorlar, geveliyorlar..

Buyur kardeşim, alimler ve hüküm koyucular konusuna geldik. Uymak zorunda oldugun 82 anayasasından konuş biraz. mirasdan evliliğe, haktun hukuka her ince noktasına kadar belirlenen anayasadaki hükümleri ve koyanlardan konuş biraz. Bu trafik kuralları ne olacak şimdi? Allah koymadı ise kırmızı ışıkta durmayı, sen geçebiliyor musun? yoksa ZANK diye durmak zorunda kalıyor musun merak ediyorum

Rica ederim cevap vermeye çalıştım işte : ))

2 senedir bel fıtığı tedavisi görüyorum şimdi daha iyiyim elhamdulillah. Sağolun kardeşim.

Allahdan acil şifalar dilerim.. Deniz,kum ve güneşin bel fıtığına iyi geldiğini sanıyorum.

Allahdan acil şifalar dilerim.. Deniz,kum ve güneşin bel fıtığına iyi geldiğini sanıyorum.

Allah razı olsun kardeş sağolasın. Deniz, kum ve güneş iyi de hem vakit hem de müsait yer yok. Arada müsait yer bulursak kaçamak yapıyoruz ama

Allah'tan kork be kardeşim; yegane hüküm koyucu, helal ve haram belirleyici olanın yalnızca kendisi olduğunu Rabbimiz buyuruyor ve Allah'ın Rasulü de farklı birşey demiyor. Sen Allah'ı ve Rasulünü tekzip mi ediyorsun?

الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِندَهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ يَأْمُرُهُم بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَآئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

güzel kardeşim sen yukarıdaki ayeti celileyi tekrar okumanı tavsiye ederim. Kurana bakıpta göremediğini gösteriyorum:

وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَآئِثَ

Peki bu ayet neyin nesidir? Bunu nasıl anlatacaksın?

وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ

Bunları ben söylemiyorum. Yüce kitabında rabbimiz söylüyor..

Siz alimleri hatasız ve Allah Rasulünün söylediği iddia edilen sözlerini de kayıtsız şartsız doğru diye kabul ediyorsunuz.

Doğru bir tespitte bulunmuşsunuz. Biz alimleri hatası ve Allah Rasulünün söylediği rivayet ediken sözleri de mesnetine göre kayıtsız şartsız doğru diye kabul ediyoruz.

Kendi nefsimizi hatasız görmektense alimlerimizi hatasız görmeyi tercih ederiz. Üzerlerinde 1400 yıldır doğruluğunda ittifak etmiş binlerce alimimiz var.

Ve aşğıdaki ayeti celilede geçen يَعْلَمُونَ kelimesinin bizim gibi cahillere oranla hatasız olduğuna inandığımız alimlerimize işaret ettiğine iman ediyoruz..


قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ

ve son olarak.. devamında geçen "إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ" sırrının da alimlerimizde olduğuna inanıyoruz...

sen diyorsun ya kurana bakınız.. Kuran bize böyle diyor.. Senin kuran sana nasıl diyor bilmiyorum

sevgi ile,