Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Her güne bir Ayet.

Resulum de ki:
Eger siz Allah'ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allahu teala da sizi sevsin ve günahlarınızı bagışlasın
Allahu teala gafur ve rahimdir
(ali imran suresi- ayet 31)

Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer; kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar, bir baskasinin günah yükünü yüklenmez. Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir topluma) azab edecek degiliz. (Isra Suresi 15)

haberiniz olsunki Allah size adaleti ihsanı(iyiligi)ve yakınlıgı olanlara (muhtaç oldukları şeyleri )vermeyi emrediyor

nahl suresi ayet-90

Ey Adem oğulları! Her namaz ve tavaf anında güzel elbiselerinizi giyin. Yeyin için. Fakat israf etmeyin. Çünkü Allah Teâlâ israf edenleri sevmez." A'raf süresi: 31

Ey iman edenler!Yahud(iler)ile nasara'yı (hırıstıyanları)dost tutmayınız.Onların bazıları bazılarının dostudur.Ve sizden her kim onları dost edinirse muhakkak o da onlardandır...
(Maide Suresi,ayet 51)

Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.

Nur Suresi 30. Ayet

Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım dileyin,şüphesız namaz,Allah'a derinden saygı duyanlardan başkasına agır gelir.(el-bakara,45)

FÂTİHA SÛRESİ

Mekke döneminde inmiştir. Yedi âyettir. Kur’an-ı Kerim’in ilk sûresi olduğu için “başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır. Sûrenin ayrıca, “Ümmü’l-Kitab” (Kitab’ın özü) “es-Seb’ul-Mesânî” (Tekrarlanan yedi âyet)(1), “el-Esâs”, “el-Vâfiye”, “el-Kâfiye”, “el-Kenz”, “eş-Şifâ”, “eş-Şükr” ve “es-Salât"(2) gibi başka adları da vardır.

Kuran’ın içerdiği esaslar öz olarak Fâtiha’da vardır. Zira övgü ve yüceltilmeye layık bir tek Allah’ın varlığı, onun hakimiyeti, tek mabut oluşu, kulluğun ancak ona yapılıp ondan yardım isteneceği, bu sûrede özlü bir şekilde ifade edilir.

Fâtiha sûresi aynı zamanda baştan başa eşsiz güzellikte bir dua, bir yakarıştır.

1. Bismillahirrahmânirrahîm(3)

2,3,4. Hamd(4), Âlemlerin Rabbi(5), Rahmân(6), Rahîm(7), hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah’a mahsustur.


DİPNOT :
--------------------------------------------------------------------------------
1 - “Tekrarlanan yedi âyet” ile ilgili olarak bakınız: Hicr sûresi, âyet, 87.
Hicr sûresi, âyet, 87.
87. Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti( 8 ) ve büyük Kur’an’ı verdik.
-8- Tefsir bilginleri, âyette geçen “tekrarlanan yedi âyet”in, Fâtiha sûresi, yahut Kur’an’ın yedi uzun sûresi olduğunu söylemişlerdir.

2 - Salât, namaz demektir. Hz.Peygamber, namaz açısından Fâtiha sûresi’nin önemini vurgulamak için; “Hiçbir namaz Fâtiha’sız tamam olmaz” buyurmuştur. Namaz ile adeta özdeşleşen sûreye, bu açıdan “salât” (namaz) adı verilmiştir.

3 - Besmele, Neml sûresi’nde müstakil bir âyet olarak yer alırken (27/30), Tevbe sûresi hariç Kur’an’ın her sûresinin başında da bulunmaktadır. Fâtiha sûresinin başındaki besmele, bir görüşe göre, sûrenin birinci ayeti sayılmayıp, son âyet iki âyet olarak kabul edilmektedir. “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla” şeklinde tercüme edebileceğimiz besmeleyi, aslî ifadesi ile okuyup öylece korumak uygun olur. Zira Besmele, tıpkı ezan ve selam gibi, tüm müslümanlar arasında ortak bir mesaj niteliği taşımaktadır.

4 - Hamd, tüm varlıkları nimetlendiren sonsuz kudret sahibi Allah’ı yüceltme ifadesidir. Hamd eden insan, Allah’ın nimetlerine konu oluşu bakımından değil, Allah’ın tüm insanları nimetlendirici bir konumda oluşu açısından ona hamd eder. Bu itibarla belli bir nimet bir insana ulaşsa da ulaşmasa da, o insan Allah’a hamd eder. Allah’tan başka, mutlak anlamda nimet verecek hiçbir varlık bulunmadığı için, hamde layık tek varlık da Allah’tır.

5 - Rab, “Varlıkları yaratan, tüm ihtiyaçlarını karşılayarak onları kademe kademe geliştirip olgunluğa ulaştıran Allah” demektir.

6 - Rahmân, “Rahmeti çok”, “çok merhametli”, “sonsuz merhametli” anlamlarında, sadece Allah için kullanılan sıfat-isimdir. Tam bir Türkçe karşılığı yoktur. Mü’min olsun, kafir olsun; iyi olsun kötü olsun, herkes “Rahmân”ın ifade ettiği rahmetin kapsamındadır. Varlıklar da bu rahmet ve merhametin eseri olarak var olmuşlar ve varlıklarını da yine bu sayede sürdürmektedirler.

7 - “Rahîm” kelimesi de, “Rahmân” gibi Allah Teâlâ’nın sıfatlarından biridir. Aynı şekilde, “rahmeti çok”, “çok merhametli”, “sonsuz merhametli” anlamlarını taşır. Ancak “Rahmân”, Allah Teâlâya has bir sıfat-isim iken, “Rahîm” insanlar için de kullanılabilir. Nitekim Tevbe sûresi 128.âyette bu sıfat Hz.Peygamber için de kullanılmıştır.

“ O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir”

( Hud - 112)

(Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (esir alın). Savaş sona erince de artık ya karşılıksız veya fidye karşılığı salıverin. Durum şu ki, Allah dileseydi, onlardan intikam alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz.(Muhammed,4)

Hak Teâlâ Hazretleri buyuruyor:



"Ey Resûl-i Ekremim! Benim kullarım "Rabbi-miz uzakta mıdır, yakında mıdır?" diyerek sana beni sordukları zaman sen onlara cevap ver ki: Ben onlara pek yakınımdır. Bana duâ eden kulumun duasını kabul ederim. Duâ ettiğinde benden duâlarının kabulünü istesinler. Ve bana îman etsinler. Umulur ki onlar îmanları ve duâları sebebiyle doğru yola vâsıl olurlar ve irşâd olunurlar. "(Bakara Sûresi, 186

O Allah,müşrikler hoşlanmasalar da kendi dinini bütün dinlere üstün kılmak için,Rasulünü hidayet ve hak din ile gönderendir.(Tevbe,33)

''Dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eğer iman eder kötülükten sakınırsanız, Allah size mükâfatınızı verir. Ve sizden bütün mallarınızı harcamanızı da istemez'' (Muahammed/36)

''Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir''(Nisa/59)

Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşılık küfürden hoşlanıyorlarsa, onları dost edinmeyiniz. Sizden her kim onları dost edinirse işte onlar da zalimlerin ta kendileridir (tevbe/23)


Kur'ân-ı Kerîm ve Tefsir

MollaCami.Com