Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İşte Ergenekon'un tarihçesi!

hhala bana kanıt göstermediniz hocamın imzaladığı o bekgeyi göstermediniz imzaladı diyorsunuz ya hadi sıkıysa gösterin kalvye mücahitliği yapmayın hala orta birşey yok bakalım ne zaman göstereceksni beklemekteyim ha gösretemzseniz anlarım tabi

Sayın Mücahide sizinle mantık çerçevesinde yazışamayacağımı bilerek iki kelam daha yazayım.
Cepni kardeşimizin dediği gibi; söylenecek çok şey olmasına rağmen konuşmaya gerek yok. Neden biliyor musunuz? Siz kabul etmeyeceksiniz :) Ama kabul etmeseniz de bunlar bir gerçek.

Sizin şu an ki konumunuz; deniz feneri dosyalarının gerçekliliğini+içeriğini kabul etmeyenler gibi! söylenenleri bir düşünmek yerine "yalandır" "asılsızdır" " siz zaten bişey bilmezsiniz" "biz zamanın mücahitleriyiz" "en iyisini biz biliriz" gibi cümlelerle karşımıza çıkacaksınız. Bu da ortak bir payda anlaşmak yerine yok yere tartışma ortamı oluşturur.

Her ne kadar şuan söyleyeceğimi kabul etmeseniz de! Bir gerçek var ki Sayın Necmettin Erbakan'ın en büyük hatası en canlısından Recep Tayyip Erdoğan'dır. Şu an ki başbakanı yetiştirmesidir...

Bir milli görüş savunucususunuz. Hatta anladığım kadarıyla sadece sanalda değil gerçek hayatta da aktifsiniz. Sizi saygı ile karşılıyorum. Artı diyorum ki;

Hadi itiraf edin; daha geçen seçimlerde, seçim gecesine kadar "oylar saadete" "saadeti destekliyoruz" "geleceğimiz saadet ile aydınlanacak" vs vs sologanları atarken; seçim gecesi ne olduysa bir telefon ile tüm milli görüşçülerin oyları bu günkü başbakana gitti. Yok ya adına başbakan yerine en büyük satıcı mı deseydim bilemiyorum. Bir çok isim bulunabilir gerçi ::)

Geçen sefer oy kullandınız mı bilmem. Bundan haberiniz var mı bilmem; muhtemelen yoktur, inkar edeceksiniz. Önemli değil. Sizin inkar etmeniz bu gerçeği değiştirmez...

Bunun üzerine bir delil gerekir mi? Daha fazlası sizi üzmek olur. Şunu biliyorum ki siz temiz bir niyetle o yoldasınız. Altını çizmek istediğim bir şey var ki; siyaset kirli bir mekandır. Nereye elinizi uzatsanız kirlenirsiniz. Bunun içindir ki çok fazla partizan olmaya gerek yok. Yani bence ;)

Siz çok hızlı partizansınız ::) :)

siyaset kötü bir yol değildir ancak kötüleşmeye doğru gitmektedir şu da bir gerçek ki eğer devletin idaersini müslümanlar ellerine almazlarsa bu gidiş hat da gidiş hat değildir.bakın peygamber efendimizde geçmişte hem din adamlığı hemde devlet başkanlığı yapmıştır yani siyaset bizim örenğimiz bu dur.

namaz kılarız.zikir meclisine katılırız ama dünyanın idaresi bizi ilgilendirmez derse ister alim olsun ALLAH katında yaptıklarının faydası olmaz

enbia165;'biz yeryüzünün idaresini salih kullara veririz.'

çünkü ALLAH ın emirlerini rahatça uygulayabilmek için.ALLAH ın salih kulları idarede olmazsa zülum olur.Namaz kılmak oruç tutmak müslümanlık için yeterli değildir. Peygamber Efendimiz böyle yapmamıştır.eğer öyle olsaydı ebu cehil yönetirdi.peki neden Peygamber Efendimiz böyle yaptı? çünkü ALLAH ın emri böyleydi.hakka hizmette bütün cemaatler birleşmelidir.Kur ana sımsıkı sarılın ayrılık yapmayın.içerlerde gruplara ayrılmayın.

inananların kalplerinin ALLAh ı hatırlamsıyla ve ondan inen hakikate içten saygı göstermesinin zamanı gelmedi mi? hadid 16

kardeşim evet hocamın bir hatsıdır ki oda bir kuldur ancak düşünün evlatlar yetiştiriyorsunuz ama 5 parmağın beşi de bir mi ALLAH aşkına?


Hadi itiraf edin; daha geçen seçimlerde, seçim gecesine kadar "oylar saadete" "saadeti destekliyoruz" "geleceğimiz saadet ile aydınlanacak" vs vs sologanları atarken; seçim gecesi ne olduysa bir telefon ile tüm milli görüşçülerin oyları bu günkü başbakana gitti. Yok ya adına başbakan yerine en büyük satıcı mı deseydim bilemiyorum. Bir çok isim bulunabilir gerçi demişsiniz.

şu da bir gerçek akp tabanına kayanlar zaten ahde vefasızlık gösteripte gidenlerdir yani ALLAH şahittir ki ahde vefası olan lar asla böyle bir şey yapmazlar ha zaten yapanlar bellidir ama bunlarda içimizde değildirler .artık başbakan mı satıcımı onu bende bilemiyorum

evet bir çok şey sıralanmış burada ama siz islamın şuanda ortadan kaldırılması için ne gibi planlar dönüyor bunların farkındasınızdır eminim .bu söylenenlerde hepsi de oynananlar oyunların halka yansımış bir yüzüdür tabi buna inanmanızı beklemiyorum diyeceksiniz bu bizi etkilemek adına konuşuyor işte kendine çamur atmak istemiyor diyeceksiniz ama ALLAH yukarda şahit kardeşim bu dünyada kartel medya olduğu için arkamız kuvvetli değil ispat şansımız az ama O belegeyi size Yemin ediyyorumki hocam imzalamamıştır nerden biliyırum çünkü ben de dediğiniz gibi gerçekte görev yapıyorum ve eğitimlerimiz oluyor bunların asılları ellerimizde bulunmaktadır
imam hatipleri kuran biri ALLAH aşkına neden böyle bir şey yapsın inanıyormusunz

geçen kanal 7 de bir haber izliyorum eski askeriyeden bri çıkmış diyor biz bilerek 28 şubatı çıkardık çünkü baktık din hakim olmaya başlayacak biz erbakanı devirdik mesut yılmaza devleti altın tepsi içinde sunduk diyor haberde izledim kanal 7 bakın internet elinizde araştırn


sayın kardeşim senin gönderdiğin yazılara baktım hep siyasi içerikli ne hak yolundan bahsediyorsun sen..." hak yol Allah'ın yoludur "hani... yazılarında böyle birşey görmedim ben ..süzme siyaset kokuyor ,ilk önce mantıklı kişi eğer dinini seviyorsa dininin güzelliklerini sunar (Eğer amaç buysa )hepimiz eğer ehli müslümansak...neyse bence sen gönderdiğin mesaj'larını bir gözden geçir saldırıyı asıl senin yaptığını göreceksin..selametle kardeşim



Meymune kardeşim kesinlikle haklısın arkadaşımızın mesajlarına bi baktım hepsi siyasi, amaç propaganda...

Mmücahide kardeşim bak Türkiye tarihine müslümanlar en çok hangi iktidarlar zamanında zarar gördü?
bir düşün.
"Ben müslümanım İnançlıyım diyen" siyasi tabaka müslümanlara (Hakiki sadece dinini yaşamaya çalışan, şov peşinde olmayan ve siyaset dışı müslümanlara) en çok zararı vermiştir.


vesselam...

Bir kere insan DİN ile siyaseti ayırmalı. DİNin içerisinde siyaset vardır fakat, siyasetin içerisinde DİN olmaz, olamaz!
Ne kadar Ayet ve Hadis getirseniz de, bu siyasetin içerisine DİNi karıştırma iznini çıkarmaz.

enbia165;'biz yeryüzünün idaresini salih kullara veririz.'


Delil olarak gösterdiğiniz bu Ayet-i Kerime'nin işaret ettiği kişi Necmettin Erbakan mı diyorsunuz yani? Bunun hükmünü kim ve nereden çıkardı bilmiyorum. Doğruluk payı hakkında o kadar şartlandırmışsınız ki kendinizi; büyük bir hata yapmış olmayı gözünüz görmüyor.

Üstelik size onca kelam anlatıldı. Nasıl bir insansınız da o yenilmez, yutulmaz cümleleri es geçip halen daha Erbakan'ı aklamaya çalışıyorsunuz. Aklım almıyor.

Biri bana çıkıpta bu cümleleri söyleyecekti, savunmaya geçmeden evvel açıklama için kitap yazardım heralde. Gerçi bu gerçeklerin açıklanacak yanı yokya o başka.

Rasülümüz ve onun güzel sahabesini lütfen, ama lütfen bu kirli emeller için kullanmayın. Bırakın onları, rahatsız etmeyin.
Ha ben (adına cihad dediğiniz o koşturmacaya) devam edecem diyorsanız edin AMA Rasülümüz ve sahabesini ağzınıza almayın, Ayet-i Kerimeleri kendinizce yorumlamayın olur mu? Demedi demeyin; büyük hata işlersiniz.

Rasülümüz bize nasıl yaşamamız hususunda önderlik etmiş; evet. Hangi kavme reislik yaptığını bana söyler misiniz? O (s.a.v.) İSLAM dininin rehberiydi, O(s.a.v.) Müslümanların lideriydi. Kimi zaman politik davrandı, kimi zaman siyasi hareket etti. AMA HİÇBİR ZAMAN BİL-FİİL SİYASET İÇERİSİNDE OLMADI.

Diyorsunuz ki; şu an islam için neler dönüyor biliyor musunuz? Biliyorum sayın mücahide, biliyorum. Siz ve sizin gibiler İslam'ı siyasete karıştırmasalar bu gün yok edilmeye çalışılan 'İslam' olmayacak belkide. İslam bu kadar dejenere olmayacaktı. Ama sizler hala çıkıp bunun propagandasını yapabiliyorsunuz. Asıl görmeyen kim acaba?

Ha birde söylemessem içimde kalacak ;D Medya için "Kartel Medya" tabirini kullanmışsınız. Kanal7 ve bilimum ılımlı kanallar çok iyiler sanki? Asıl uyuyan ya da uyutulan kim acaba Mücahide?

Son olarak sizin cihad dediğiniz şey bize sökmez sayın Mücahide. Onun için ne siz nefesinizi tüketin. Ne de bizim değerli vaktimizi almayın olur mu?

Eğer yazacaksanız da kalın yazmayın olur mu? Simsiyah yazdınız diye sözünüzü kabul görmez ;)

Saygı ile...

medineyi kim kurdu kim yönetti efendimiz ne işin çalıştı yazık size ALLAH hidayet versin selametle ayetlere daha ses çıkarıyorsun

bak kardeln 54 kardeşim ben o ayet erbakan hocama işaret ediyor mu dedim ya sen beni anlamıyorsun ki ben ne diyorum gene çarpıtıyorsun ben dinde siyasetin olduğunu göstermek için o ayeti yazdım anlayışına hayranım yaw

[b]konunun bu hale gelmesi esef.genelde bakılınca herkes benim gibi düşünsün hükmü çıkıyor ortaya.halbuki bırakın forumu evde eşimle aynı partiyi tutmuyoruz. sağ partilerden içine girmediğim kalmadı.asla hiç birini dinimle kıyaslamam mümkin değil.belki siyasi partiler kendilerine göre islama hizmet edebilirler,ama islam ın temsilcisi olması hiç bir partinin haddine değil. İSLAMA hizmet etmek kişilerede partilerede şeref verir.şerfli olan İSLAM dır partiler değil.adı ne olursa olsun. lütfen partiyi bir kenara koyalım,liderlerinide hizmet edenlerin hepsine saygı sevgimiz vardır,bırakın ecrini ve hakkını yaradan versin.bu toplım siyasetide siyasileride tanır,hizmette bir çoğunun emeği vardır,az veya çok.illada bir lider olacaksa onu siyasilerin dışında arayalım.bakın sevgimizin olması ayrı.ama liderdir demek ayrı bişey.LİDER her kesimi kucaklar,müslümanım diyen her kesimi.bunuda lütfen siyasilerde aramayalım.ADRES YANLIŞ [/b]

Cihad meydanları İslam'ın en zirvesini cihad oluşturur. Amellerin en büyüğü, mertebelerin en yükseği cihaddır. Cihadla elde edilenin başka bir amelle elde edilmesi zordur. Mü'min'in dünyası da ahireti de cihadla mamur olur.


Cihad, silahlı mücadeleden ibaret değildir.

Cihadın ifade ettiği mananın sadece silahı yansıtması bizim anlayış hatamızdan kaynaklanmaktadır. Yoksa cihad, silahlı mücadelenin adı değildir. Silahlı mücadele cihadın bir türüdür. Şehidlik gibi kavramların cihadla beraber anılması, cihadı da bizim anlayışımızda, ucunda ölüm ve kayıpların bulunduğu, genellikle askeri operasyonlarla gerçekleşen bir eylem türü olarak ortaya koymuştur. Kesinlikle cihad, sadece silahlı mücadelenin adı değildir. Cihadın silahlı mücadele olarak anlaşılması durumunda cihad çok daralmış, küçük bir yere sıkışmış hale gelir. Hâlbuki mü'min, bütün hayatını cihadla doldurması gerekecek kadar yoğun bir cihad programına tabidir. Cihad yükümlülüğümüz, gece ve gündüzümüzü, ev ve işimizi, tatilimizi, bütün organlarımızı kuşatacak kadar yoğundur. Cihad meydanlarımız oldukça fazladır.


Cihadın dar manada anlaşılmasının iki sakıncası vardır:



Birincisi, sadece silahla yapılabilen bir eylem olan cihad anlayışı bizim için sevap kaybıdır. Cihad düzeyinde kazanacağımız pek çok sevabı elimizle itmiş oluruz.



İkincisi, cihad yükümlülüğünü eli silahlı bir kardeş grubuna havale ettiğimizden, dinimiz adına yapılacak pek çok işin ihmaline neden olmuş oluruz. Bu durumda da ne silahlı cihadda muvaffak olabiliriz ne de diğer İslamî görevlerde. Dengesiz ve plansız bir çalışma da dinimize hizmete dönüşmez.


Bu şuna benzemektedir: İnsanların sağlığını korumak adına sadece tıbba yatırım yapılmış olması, sağlık adına doğru bir yatırım olmaz. İnsanların gıdasından giyimine, eğitimine, ev ve iş ortamlarına yapılacak yatırımların yanında tıp alanında da yatırım yapılırsa 'sağlık' denebilecek bir yatırım yapılmış olur. Cihadın da sadece silahlı mücadele olarak anlaşılması durumunda böyle bir sonuç çıkmaktadır.
Nefsin, şeytanın ihmal edildiği, ilmin önemsenmediği, helal-haram anlayışının zedelendiği bir ortamda yapılan silahlı cihad, mütekâmil bir çalışmanın ürünü olmadığı için o çalışmanın bile dine sorun getirmesi mümkündür.


Cihadın doğru tarifi ve tatbiki ise Allah'ın dinini yüceltmek için yapılması gereken ne varsa onu yapmak olarak anlaşılmalıdır.
Bu durumda da silahlı mücadeleden Kur'an eğitimine, fakirlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına, abdestin öğretilmesine, meralarda hayvanlara otlak yer sağlanmasına kadar pek çok alan cihad alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.


Cihad alanları

İbni Kayyım'ın meşhur eseri Zadülmead'da yaptığı cihad tasnifi oldukça ilmi ve kapsamlı bir tasniftir. Oradan hareketle mü'min için cihad olabilecek çalışma alanlarını belirleyen bir cihad çalışması planı yapabiliriz.
Cihad; nefis, şeytan, kâfirler ve münafıklarla yapılan cihad olarak dört sınıfta ele alınmalıdır. Böyle bir tasnif hayatı kuşatan ve bir tarafı ağır bastırmayan tasniftir.


Nefisle cihad şudur:

Mü'min yaratılış gayesini öğrenmeli, öğrendiği ile amel etmeye çalışmalı, iman ettiği ve amel ettiği davasının başkalarına da ulaştırılmasına çalışmalıdır. Bir de Allah'a kul olmanın meşakkatlere katlanmayı gerektirdiğini, dünyanın süslerine takılıp kalmanın yanlış olduğunu idrak etmelidir.
Şeytanla cihad ise onun verdiği vesveselere ve şehvetlerle kurduğu tuzaklara takılmamak için sabırlı olmak, ilim ve cemaat yolundan ayrılmamak şeklinde olur.
Kâfirler, münafıklar ve zalimlerle yapılan cihad ise, elle yapılması gereken yerlerde elle, malla yapılacak yerde malla, dille yapılacak yerde dille, kalple yapılacak yerde de kalple yapılan cihaddır.
Cihadı bu tasnifi ile anladığımız zaman, en iyi mü'minin cihadın bütün kademelerinde en iyi durumda olanın olduğu anlaşılır. Herkes cihaddaki konumuna göre bir seviyede kalmaktadır. Cihadın her türünü en güzel şekilde yapan başta Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem olmak üzere peygamberler en iyi kul olmuşlardır.

Cihad, Allah'ın rızasını elde etmektir.Kâfirlerle yapılan cihad da Allah'ın rızasını elde etmek için, O'na kulluk etmeyenlerle yapılan cihaddır. Bunun için nefisle yapılan cihad, kâfirlerle yapılan cihaddan daha üstün tutulmuştur. Zira emirlere itaat edip, yasaklardan kaçınma konusunda nefsini dizginleyemeyenin kâfirlerle cihadda muvaffak olması da beklenemez. Biri iç diğeri de dış düşman olmak üzere iki cepheden aynı anda saldırı gören Müslüman'ın bir de kendi içinde nefis olarak bilinen bir düşmanı vardır. İki düşmandan birini ihmal etmek cihad dengesi açısından sakıncalı olduğu gibi, her iki cepheye karşı iman gücünün hazır olmasını temin eden nefis cihadı da aslında bir tür enerji kaynağımızdır.


Mal meydanı

En büyük ve en müessir cihad çeşitlerinden biri malla yapılan cihaddır. Zaman olur malla yapılan cihad, bedenle yapılandan bile öne geçer. Ebu Bekir radıyallahu anhın malıyla kurtarıp azat ettiği Bilal'in adı, yüzlerce milyar ezan oldu, İslam'a simge haline geldi. O okunan ezanlar, Bilal kadar Ebu Bekir için de yazıldı. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ebu Bekir'in üstünlüğünden söz ederken: 'Ebu Bekir'in malı kadar hiçbir malın bana faydası olmadı.' buyurmuştu. Ebu Bekir radıyallahu anh da ağlayarak: 'Ya Resulullah! Ben de malım da seninim.' diye cevap vermişti.

[İbni Mace, Mukaddime,11]

Burada Ebu Bekir kadar onun malının da davanın seyrini etkileyen değerler arasında yer aldığı anlaşılmaktadır.
Kur'an'ımız, müminleri iyi bir ticarete davet ederken, eğer işin aslını anlamak istiyorlarsa imanın hakkını vermeye, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeye davet etmektedir. Özellikle Saff suresinin bu ayetindeki iman, malla cihad ve canla cihad şeklindeki sıralamaya dikkat etmemizde yarar vardır. Mal, hayatın kıvamı olduğu sürece feda edilebilecek en zor değerler arasında bulunmaktadır. Cihadda zorluklara göğüs germektir. Mal zor bir değerse kazandırdığı da büyüktür. 'Ey iman edenler, sizi acı bir azaptan kurtaracak bir ticareti göstereyim mi size? Allah'a ve Resulüne iman edip mallarınız ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz; eğer bilirseniz bu sizin için çok hayırlıdır.' [Saff suresi, 10-11]


Allah yolunda öne çıkarılacaklar arasında malın yerinin kritik olması tabiidir. Hayat, mal etrafında dönmektedir. İmtihanımız da malla yoğunlaşmıştır. Mal sadece cihad kaynağı da değildir. İbadetten, yemeğe, meskene kadar insan ve mü'min kimliğimizle ayakta kalabilmek için ne gerekiyorsa onda malın önemi vardır. Cihad İslam'ın zirvesi, mal da o zirvenin taşı, toprağı gibidir.


Can meydanı

İnsanın en değerli varlığı canı ise, en büyük emel olan Allah'ın rızası ve cennet için o can verilebilir demektir. Ancak can vermek, ölüm peşinde koşmak değildir. Vermeye hazır olmak, gerekeni yapmaktır. Gerekeni yapmak ise, candan önce diğer organların, feda edilmeye hazır bir canın elemanları olduğunu ispat etmeleridir. Ayaklar Allah yolunda yürürse, eller Allah için tutarsa, çeneler Allah için açılır kapanırsa bu bir cihad çalışması olur, cihad meydanında kullanılan organların bedeni de mücahid bedeni olur.




Şeytan meydanı

En büyük cihad meydanlarından biridir şeytan meydanı. O meydanda cengâverliğini ispat edemeyenlerin malla, bedenle cihad etmesi zordur. Onlar bedenleriyle cihad etmeye kalksalar da onu yüzlerine gözlerine bulaştırırlar. Allah Teâlâ Kur'an'da bizi en büyük düşman olan şeytanla cihada davet etmiş, onunla ilgili hatalara karşı uyarmıştır. 'Haberiniz olsun ki, şeytan size düşmandır, siz de onu düşman tutun; çünkü o, etrafına toplanan yandaşlarını ancak alevli cehennemlik dostlarından olsunlar diye davet eder.'

[Fatır suresi, 6]
'Ey insanlar, bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal ve temiz olmak şartıyla yiyin; fakat şeytanın adımlarına uymayın! Çünkü o sizin açık bir düşmanınızdır.'

[Bakara, 168]


Nefis meydanı

Nefis cihadı, diğer cihad meydanlarının esası gibidir. Onu aşamamak diğerlerinde tıkanıp kalmaktır. Nefis meydanında muvaffak olan, cihadı özel menfaatleri için kullanma hatasına düşmez. Dünyanın esaret alanına girmediği için cihaddan geri kalma, tembelleşme süreci yaşamaz. Satın alınmaz bir irade sahibi olur. Çoluk çocuk fitnesine karşı daha güvende yaşar. Cihad ederken ibadet ihmal etme çelişkisine düşmez. Makam hırsıyla kavrulmaz. Samimi olur, ihlâslı olur. Basit hedeflere takılıp kalmaz. Günlük olayların etkisinde kalmaz. Allah'a itimadı daha güçlü olur. Nefis meydanı, diğer meydanlara da açılan bir meydandır. Orada kazanmak, diğerlerinde kolay kazanmaktır.



Münafıklar, zındıklar, zalimler meydanı

Allah Teâlâ'nın kullarına sorunsuz bir yol vaadi yoktur. İslam'ın en güçlü olacağı dönemler de sorunların eksik olmayacağı dönemlerdir. Hiçbir zaman ve hiçbir yer Medine ve asr-ı saadet olmayacaktır. Medine'nin hangi dış sıkıntılara rağmen hangi iç sıkıntılarla kavrulduğunu onu iyi biliyor olmamız lazımdır. İç sıkıntılara karşı teyakkuzda olmak, münafıkların ve zındıkların yıkıcı çalışmaları karşısında ön tedbirleri almak, fitnelere kapılmamak önemli bir cihaddır. Zalimlerin zulmü önünde çökmeyen, imanını eritmeyen Müslüman iyi bir mücahiddir. Cihadı, kâfirlerin toprağını işgal etmesinden ibaret bir saldırı olarak anlayıp, iç fitnelere hazır olmayan soğuğa karşı tedbir alıp, midesindeki ülsere aldırmayan biri gibidir; hastalığına kıvranıp feryat etmesi mukadderdir.
Dini içinden çökertmenin değişik amillerinden biri olan bidat ve hurafeler bile yeri geldiğinde cihad düzeyinde uğraşılması gereken sıkıntılar olarak önümüze çıkabilir. Sünnetin yaşatılması için verilecek mücadele de bir cihaddır.
Mü'minlerin huzurunu bozan cahili tutumlar, can ve mal zayiatına neden olan kargaşa, bir meydandır, yiğitlerini bekler.


Cihad meydanları İslam'ın en zirvesini cihad oluşturur. Amellerin en büyüğü, mertebelerin en yükseği cihaddır. Cihadla elde edilenin başka bir amelle elde edilmesi zordur. Mü'min'in dünyası da ahireti de cihadla mamur olur.


Ne kadar güzel söylemişsiniz veya bir yerlerden almışsınız. Ama o yazı sadece burda kalmamalı uygulamalı...
Lakin uygularken doğru, dürüst olmalı. Ona buna şeffef görüneyim diye yan çizerzen işte o olur...

Yani az cümle sapla samanı veya çöple çomağı karıştırmamak gerek, diğer bir ifadeyle kaş yaparken göz çıkarmamak gerek diye düşünüyorum...

mücahide bacım cihadı hiç mollada anlatma,anlatırsan.nerede olduğunu bilmediğini düşüneceğim.

Değerli kardaşlerim bizleri içeren yıkmak iteyen hiristiyan dönyasının alcak köllerinin bu yaptıklarını kominisler bile yapmaz.
Bunlar hayvanlardanda daha aşağıdırlar.
ülkemiz ve mlilletimiz üzerinden oynanan bu bir oynun bir tanesidir.
Buna benzer yüzlerce devletimiz özerinden oyunlar oynaniyor.
Değerli kardaşlerim bizler daha dikatlı olmalıyız...


ne canlar aldılar :'(


Siyasi Haberler

MollaCami.Com