nere geliyor nerde hani !!!
ben niye hiç görmüyorum ??

her yerde lafı var ama orda geliyor burda geliyor. ne zaman gelecek varmı bi vakti !

ÜLKÜCÜLÜK NEDİR, NE DEĞİLDİR ?

Ülkücülük, Türk milliyetçiliğinin özel adıdır. Türk milleti varoldukça ülkücülük de olacaktır. Herkesin ülkücü olması beklenemez. Ama Türk milletini milletler mücadelesinde birinci sıraya yükseltme hedefine ulaşmak isteyenler, kesinlikle Türk milliyetçisi olmak zorundadır. Türk milliyetçiliğinin siyasi, kültürel ve sosyolojik olarak kurumlaşmış haline ülkücülük adı verilir.

O halde, her ülkücü önce Türk milliyetçisidir. Türk milletininhizmetindedir. Türk milletinin milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak, budeğerleri layık oldukları en yüksek doruklara yükseltmek, her ülkücününbirinci öncelikli görevidir. Oğuz Han’dan günümüze kadar parlak yıldızlar misali Türk milletinin önünde ışık olan bütün liderler, Türk milletine hizmet etmişlerdir. Türk milletine hizmet edenler, aynı zamanda Türk
milliyetçiliğine ve Ülkücü Hareket’e de hizmet etmiş olmaktadırlar.
1789 Fransız ihtilalinden sonra dünya, milletleşme çağına girmiştir. Türk milleti o dönemde büyük bir imparatorluk olan Osmanlı ile Önasya, Afrika ve Avrupa ortalarının nizamını sağlamakla yükümlüydü. Osmanlı, kuruluş olarak Türk milletine dayanmakla birlikte yükselme döneminden itibaren yönetimde Türk olmayan unsurlar yer almıştır. Fransız ihtilali ve Avrupa devletlerinin Hıristiyanlığı öne çıkararak, Osmanlı tebası durumundaki Hıristiyan toplumları kışkırtmaları sonunda, Osmanlı Avrupa’daki topraklarının büyük bir kısmını kaybetmiştir.

Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı ve en son Kurtuluş Savaşı ile birlikte Osmanlı’nın kalıntıları üzerinden, Göktürkler’den sonra, tarihte ikinci kez, Türk adını taşıyan bir devlet doğmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki bu yeni devleti kuran iradenin temelinde de Türk milliyetçiliği ülküsü yatmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Türk milliyetçiliği ülküsünü savunan milliyetçiler, dönemin milli şefi tarafından Turancılık yaftasıyla suçlanmışlar, daha sonra bu ülkücü kadro Türk milliyetçiliği uğrunda
tabutluklarda işkence görmüştür. Alparslan Türkeş’in de aralarında yer aldığı, 1944 milliyetçilik olayı mağdurları daha sonra bu suçlamadan beraat ederek yüzlerinin akıyla görevlerine dönmüşlerdir.
Bugünkü Ülkücü Hareket’in siyasi şekillendirmesinin öncüsü, Başbuğ Alparslan Türkeş’tir. Başbuğ’un Türk milliyetçiliği ülküsünü siyasi yarışta MHP, kültür alanında ülkücü sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla temsil ettirdiğini belirtmeliyiz. Türkeş’in hazırladığı Dokuz Işık ilkelerinin ilk üç maddesi; Milliyetçilik, ülkücülük, ahlakçılık adını taşımaktadır. Buradan anlıyoruz ki, ülkücülüğün temeli, İslam inancı ile Türk milletinin sahip olduğu milli, manevi, kültürel ve tarihi değerler manzumesinden oluşmaktadır.

O halde, ülkücülük kuru bir ırkçılık davası değildir. Ülkücülük, milliyet olgusunu reddeden bir ümmetçilik de değildir. Ülkücülük, her milletin kendi özdeğerlerine sahip çıkmasını tabii gören, Türklüğün milli ve manevi değerlerinin kaynaşmasından meydana gelen Müslüman Türk milletinin milletler yarışında en öne geçmesini istemek, çalışmak ve bu ülküyü hayat tarzı haline getirmektir.
Ülkücülük, her insanı Yüce Allah’ın bir emaneti olarak görmeyi emreder. Ülkücüler, mensubu bulundukları Türk milletini layık olduğu maddi ve manevi zenginliklere kavuştururken, birlikte yaşadıkları her insanı kutsal bir emanet olarak korur, geliştirir ve mutluluğuna katkı sağlar. Ülkücülük, kesinlikle ayrıştırıcı değil, birleştiricidir. Ülkücülük sonu izm’le biten her türlü yabancı ideoloji ve sistemlere karşıdır. Türk milletine uygun olan en doğru yönetim sisteminin şahsiyetçiliği destekleyen demokrasi olduğunu kabul eder.
Ülkücü, Türk milliyetçiliğini kültür milliyetçiliği temelinde algılar.Kendini Türk hisseden ve Türk milletinin gelişmesine hizmet etmeyi şerefli bir görev sayan herkesi şefkatle kucaklar. Etnik ırkçılık ve ayrıştırıcı tuzaklara karşı, Türk milletinin milli ve manevi değerlerine sarılarak kenetlenebileceğine inanır.

Kısaca ülkücü, kendini Allah rızası için Türk milletine hizmete adayan adamdır.

öncelikle size bu yazdıklarınızdan hiç birini sormadım.
ama madem yazdınız bir kaç soru daha ekleyeyim hepsine birlikte cevap verirsiniz artık

ÜLKÜCÜ KİMDİR?

Günü birlik siyasi menfaatleri aşarak, asırlar sonrasını görebilen
ve asırlar sonrasi için hazırlık yapan insandir.

ÜLKÜCÜ KİMDİR?

Allah için seven, Allah için savaşan, Allah’ın rızasına koşan,
Allah nızamı için yanan, Allah için bugzeden kahramandır.

ÜLKÜCÜ KİMDİR?


Semalarda dalga dalga yayılan ezan susmasın diyerek toprağın kara bağrına
düşen candır.

Gözünüz görmüyorsa ben doktur değilim tedavi edem. Kulağınız duyamıyorsa pasını silerseniz mazlumların sesini duyarsınız. Zalimlerin zulmüne ak günler diyerek papazların ayağına kımızı halı seriyorsanız diyeceğim yoktur. Vatan, millet Sakarya ise gidin Filistin’e sorun Sakarya’da namus nerede. Birine on para etmezsiniz diyorsunuz kendiniz önce beş para olursunuz saygı, selam ve duam ile…

sen şuna cevap veremiyorum desene. tedavi et diyen yok. yapıyorum diyosun bende göster diyorum.
sizin orda doktorlar ne iş yapıyor ayıptır sorması...

Kulağınız duyamıyorsa pasını silerseniz mazlumların sesini duyarsınız. Zalimlerin zulmüne ak günler diyerek papazların ayağına kımızı halı seriyorsanız diyeceğim yoktur. Vatan, millet Sakarya ise gidin Filistin’e sorun Sakarya’da namus nerede.

Zalimin zulmü varsa mazlumunda Allah’ı vardır

Bu konu Hakkın da kapsamlı bir bakış açısı ile olayları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Önce bir fakir kimsesiz ve mazlum olan bir insanın başından geçen olayları dile getireceğim.
Elazığ'ın bir köyünde anlatacağım bu haksız ve yok yere yapılan zulüm meydana gelişi ile başlayacağım.
O köyde fakir ve hiç kimsesi olmayan, maddi varlığı ve gücü bulunmayan bir aile yaşardı.
O köyde zengin maddi olarak varlıklı ve güçlü altı kardeş den oluşan haksız bir aile vardı.
Zalim altı kardeş bu kimsesiz aileye yapmadıkları zulüm ve haksızlık kalmamıştır haddini aşmışlardır.
En son namusunda ayaklar altına alarak çiğnemişlerdir, zalimlik haddini aşmıştır o gün.
Bu haksızlık ve zulüm karşısında çaresiz kalan iman sahibi mazlum fakir yalnız size sığınırım Allah’a hım der.
Şöyle bir dua eder.Yüce Rabim varlığına ve bir olduğuna inancım tamdır.
Eğer var isen bu zulmün bitmesi lazım.
Bu zalimlik devam ediyorsa eğer bilki yoksun Allah’ım der.
(Bu sözleri yazarken bütün İslam aleminden ve Türk milletinden özür diliyorum.)
Mazlumun bu duası üzerine ibret alacağımız olaylar meydana gelir, herkes bu olayı ibretle anlatır.
Altı ay zarfında zalim altı kardeş ayrı, ayrı birer belayla Cehennemi boylarlar.
Hak ve adalet yerini bulur.

Zalimlerin zulmü varsa mazlum milletlerin Allah’ı vardır

Değerli dava arkadaşlarım, sayın ülküdaşlarım olayı bu seferde tarihsel açıdan ele alalım
Cenabı Allah Adem (AS) yeryüzüne indirirken Cenabı Allah'a ibadet etsin ve Allah'ın adaletini sağlasın.
Adem (AS) zamanında ilk haksızlığı Adem (AS) büyük oğlu küçük oğlunu öldürür.
Daha sonra Davut (AS) çuçokları küçük kardeşleri olan Yusuf (AS) haksızlık yaparlar.
Bu haksızlıklar İbrahim (AS) döneminde şöyle gelişir.
Nemrut’un falcıları bir gün Nemrut'a bir insan dünyaya gelecek ve saltanatına son verecek.
Nemrut buna deliliniz nedir der, falcılar gökyüzün de yeni bir yıldız görüldü bunun işareti budur derler.
Değerli ülküdaşlar zalim Nemrut'un hikayesini hepiniz biliyorsunuz anlatmama gerek yoktur.
Tahri boyunca bu böyle olmuş ve bugüne gelinmiştir.
Bugün yeniden zulüm had safhaya ulaşmıştır.
Sayın ülküdaşlar ABD'nin radyo ve televizyonlarında bir haber yayınlandı üç dört yıl önce.
Gökyüzünde yeni yıldızılar keşfedil di ve ışığın dünyaya yeni gelmekte olduğunu bütün dünyaya ilan ettiler.
ABD'nin dünyada zulmü doruk noktasına ulaşmıştır.
Nemrut'un hikayesi yeniden tekrarlanıyor.
Değerli ülküdaşlar hayal görüyorsun Muzaffer diyebilirsiniz olabilir.
Ben bunu normal karşılarım ve şunu hatırlatayım sizlere.
Sayın rahmetli Bubuğ'umuz Alpaslan Türkeş dünyadaki üç yüz milli yun Türk milletin bağımsızlığını isterim derdi 1970 yılarında.
O gün yaşayan aciz insanlar bu bir hayaldir dediler.
Daha sonra Tür ki cumhuriyetleri bir kurşun sıkılmadan bağımsızlığına kavuştular.
Sayın ülküdaşlar ben hadimi bilirim, Başbuğ’umuzun ayağının altındaki toz bile olamam.
Olaylara birde şöyle bakalım zalimlik bugün dünyada haddini aşmıştır gökubbeye dayanmıştır.
Yüce Türk milletine karşı gizli bir savaş yürütülüyor.
Kuduz olmuş köpeklerle bizlere kurşun sıkılıyor.
Ben Muzaffer sözümde idalıyım.
Bu değerli insan adam gibi adam yüce Türk milletine Cenabı Allah'ın izni ile nasip olacaktır.
Bunun bütün işaretleri meydana gelmiştir.
Kalp gözü açık olan bütün müminler bunu açık gözle görmekteler.
Yeni bir asrın başındayız Cenabı Allah hiç bir zaman yüce Türk milletini yalnız bırakmamıştır.
Sayın değerli ülkücüler buna hazırlık yapmalıyız kendimize çeki düzen vermeliyiz.
Çocuklarımıza İslamiyet’i iyi öğretmeliyiz, onun (Bozkurt’larnı) hazır hale getirmeliyiz.
Üçüncü Başbuğ dünyaya geliş emrini ya alıyor veya yoldadır yada aramızdadır.


Yüce Türk milletim

Değerli ülküdaşlar yeni bir yıldız doğuyor Hakkı ve adaleti müjdeliyor.
Hilal o yıldızı yurdumun üstünde kucaklayacak.
Şehitlerimizin kanının rengini ay yıldızlı bayrağımız alacak sonsuza kadar.
Sayın ülküdaşlar gelecek olan yıldız şahsiyetli bir adamı müjdeliyor.
Değerli ülküdaşlar hilal yüce Türk milletinin dualarını ve Rabbine açılan elleri temsil ediyor.
Sayın ülküdaşlar şehitlerimizin kanı vatanımızı temsil ediyor.
Değerli ülküdaşlar üstümüzdeki karanlık bulutlar bir gün dağılacak.
Kuduz köpeklerin haddini yüce Türk milleti olarak kendilerine bir ders olarak vereceğiz.
Yüce Türk milletimize müjdelenen günlerin ışığı ufuk da parlıyor.
Değerli ülküdaşlar gelecek günler yüce Türk milletimizindir.
Gelecek bizimdir bizim olacak Cenabı Allah bizimle beraberdir.
Aramıza gelecek olan üçüncü Başbuğ'un zamanını ancak Cenabı Allah bilir ülküdaşlarım...

(Elazığ.16.02.2009)

Muzaffer Önler

cevabını burada bulursun İnşallah bu yazı bana ayıt saygı, selam ve dua ile..

Türk milleti, Kardelen Çiçeği ve Buzkurt’un hikayesi

Değerli ülküdaşlarım bizler Türk milleti olarak dünya var olduğu günden beri tarihin her döneminde adımızı altın harflerle tarihe yazmış bir milletiz.
Türk milletinin soyu peygamberler ocağıdır, padişahlar ve başbuğlar ocağıdır.
Türk milleti ALLAH Resulü tarafından övgüye mashar olan necip bir ırktır.
Türk milleti tarihi buyunca bu güne kadar şanlı bir tarih yazmıştır.
Türk milletini Ergrnekonda 70 defe yok etmeye çalışacak düşmanlarımız.
Allah’ın izniyle o dar boğazı bir bozkurtun yardımıyla çıkacağız.
Size bir ergenekon söyleyeyim o dar boğaz dan nasıl çıktığımızı hepiniz biliyorsunuz sadece manevi olarak ismini bilmiyorsunuz, maddi olarak biliyorsunuz.

*** BİR ERGENEKON KALESİ, BİR BOZKURT VE BİR DAR GEÇİT NERESİDİR…

Bir Ergrnekonun kalesi bütün vatan satıdır (((T.C.D)) …
Bir Bozkurt Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk dür…
Bir dar geçit Çanakkale savaşıdır…

70 körüğün ve ateşin anlamı bir insanın ömrü içerinin de sönmeyen iman güçüdür bu sadece bir manasıdır…
Türk milleti tarihi buyunca o Ergrnekonun kalesini 70 defa vatan yapacaktır.
Türk milletine Allah 70 defa bir bozkurt gönderecektir kıyamet kopana kadar.
Türk milleti Allah’ın izniyle 70 defa o dar boğazları aşacaktır.

*** KARDELEN ÇİEDİĞİ…

Kardelen Çiçeği, çok seversiniz hem de candan onu.
Mazisi tertemizdir gibidir.
Kardelen Çiçeğinin kucağında üşüyemezsiniz.
Her bahar yeniden açar, rüzgarlar gelir, şimşekler çakar ve yağmurlar yağar.
Bu sular Sel olur bütün dünyadaki pislikleri denizin dibine gömer.
Yeniden güneş doğar ve batar, şafak yeniden atar bir yıl tamam olur ve bir asır tamamlanır...
Kardelen Çiçeği TÜRKÜN ANNESİDİR.
Beyaz karlar TÜRKÜN ANNESİNİN GEÇMİŞİDİR.
Kardelen Çiçeğinin kucağında üşüyemezsiniz SİZE VERDİĞİ TERBİYEYİ KİSE BUZAMAZ.
Her bahar yeniden Kardelen Çiçeği açar TÜRK MİLLTİ NİN DAR GÜNÜNDE TÜRKÜN ANNESİ BİR FATİH DOĞURUR TÜRK MİLLETİ İÇİN.
Rüzgarlar gelir, şimşekler çakar ve yağmurlar yağar. BU DA BU GÜN TÜRK MİLLETİNE YAPILAN ZÜLÜM DÜR GÖRMİYORSUNUZ.
Bu sular Sel olur bütün pislikler denizin dibine gömülür.
Burada bizim yaptığımız yavaşlar dile getiriliyor ve bu gün bize karışı yapılan gizli savaşın sonunda düşmanımızı Çanakkale’de uluduğu gibi bu sefer ırak çölüne gömeceğimizi müjdeliyor.
Yeniden güneş doğar ve batar, şafak yeniden atar bir yıl tamam olur ve bir asır tamamlanır:
Buda her güneşin doğuşu TÜRK milletinin uyanışıdır. Güneşin batışı gece olması üstümüze gelen bu zulümdür. Şafağın yeniden atması ve güneşin doğması savaş mücadelemiz sonun da zaferin Türk milletinin kazanmasıdır…
Bir asır tamamlanması dünyanın ömrünün dolması ve yen bir dünyanın var olduğunun kanıtıdır.

*** BOZKURT nedir:

Buzkurt Allah’ın bizler sığmadığımız ergenekonlar da çıkış yolunu gösteren BAŞBUĞ’lardır…
Buzkurt sürüsünün kar üzerinde yürürken iz bırakmaması sır saklaması anlamına gelir.
Buzkurtun evcileştirilmemesi TÜRK MİLLTİNİN hiçbir zaman esareti kabul etmeyeceğinin bir kanıtıdır..
yüksek dağların tepesine çıkıp uluması BAŞBUĞ’ların büyük zaferler kazanmasıdır.
İtlerin bu sesi duyunca koruğunun üstüne oturması Çanakkale’de olduğu gibi savaşı kaybettiğini kabul etmesidir.
Değerli gönüldaşlarım benim dünyam ayrıdır kimseler bilemez ve yalnız olmayı severim…


saygı, selam ve dua ile Gönüldaşım…

(Türkiye.10.10.2009)

Muzaffer Önler

Bozkurt’un anlamı

Cenabı Allah bütün varlıkları yaratırken farklı özeliklerle yaratmıştır.
Ruslar ayıyı, İngilizler aslanı, Amerikalılar kartalı, İspanyollar boğayı milli değer saymışlar.
Biz? Neden başka bir hayvan değil de Gök yeleli bozkurtu sembol edindik?

*** *** ***

Bozkurtun özelliklerini temel olarak şu şekilde sıralamak mümkündür.

1 = Bozkurtlar atasına bağlıdır.
Bozkurt sürüsünden ayrılan bir erkek bozkurt karşılaştığı bir kara kurt sürüsüne girer.
Girdiği sürünün liderliğini alır.
2 = Bozkurt özgürlüğüne düşkündür.
Dünyada evcilleştirilememiş tek hayvan olma unvanı Orta Asya bozkurtlarındadır.
Hayvan yakalandığında tüm hayvanların aksine gırtlak kısmında bulunan öd denen keseyi parçalar ve intihar eder.
Bozkurt esareti kabul etmeyen bir varlıktır.
Bozkurt’un boynuna tasma takıp bir kafese koyamazsınız.
Bozkurt ölümü kabul eder kendisini parçalar ve intihar eder.
3 = Bir bozkurt sadece yiyeceği kadarını avlar, ve Yavrusu olan bir hayvana saldırmazlar.
Bozkurt leş eti yemez.
Kendi avını kendisi avlar.
Başka havanların avladığı leşi yemez.
4 = Bozkurtlar eşlerini kıskanırlar.
Bozkurt dişisi asla bir kara kurtla çiftleşmez.
Bozkurt yaşamından tek eş seçer.
Eşi ölmeden başkası ile beraber olmaz.
5 = Bozkurt sürüsü sağdan ve soldan giden öncüler, akabinde de göbekten gelen ana kuvvetle saldırırlar düşmanına.
Bozkurt cesaretli ve ölümüne mücadele eden bir yapıya sahidir esareti kabul etmez.
6 = Bozkurtların bir lideri vardır ve sürü o liderin emrinden çıkmaz.
Bozkurt liderine bağlıdır,dinlenme anında da lideri etrafında koruma tedbirleri alır.
Bozkurtlar asildirler, yaşadıkları coğrafyada kara kurtlarla birlikte yaşarlar.
7 = Bozkurtlar teşkilat halinde bir yaşam sürerler.
Bozkurt ekip çalışması yapar ve Hürriyetine son derece düşkündür.
8 = Karda yürüyen 40 bireylik bir sürüyü takip eden biri sadece 5-6 ayak izi görebilir.
Çünkü sürü önde giden lider bozkurt'un ayak izlerine basarak ilerler.
Bozkurt organizesiz ve plansız iş yapmaz
9 = bozkurtlarda bir yavrunun annesi hem de babası ölse dahi yavru hayatta kalır.
bozkurtlarda sürü hiyerarşisi buna müsaade etmez.
Diğer sürü üyeleri yavruyu evlat edinir ve kendi yavruları gibi büyütürler.
10 = Bizim sembolümüz, Gök yeleli bozkurttur.
Bu kurt türü sadece Orta Asya dolaylarında yaşamaktadır.
Türk milleti Bozkurt’u bu taşıdığı özelliklerden dolayı kendine sembol edinmiştir.
11= Türk milleti asırlarca bozkurt’laşan şahsiyetler yetiştirmiştir.
Bozkurt bu nedenle tarihimiz içinde bayrak olarak da kollanılmıştır.

*** *** ***

Köpeğin genel yapısı.

1 = Köpeğin boynuna tasmada takarsınız istediğiniz yere de bağlarsınız.
köpek Köleliği kabul eder.
2 = köpek her pisliği yer.
3 = Köpek anası ile de beraber olabilir.
4 = Köpek zoru görünce kaçacak delik arar.
5 = Köpek bir parça ekmek için babasını bile öldürür.
6= Köpek bir parça ekmek için ömür buyu kölelik yapar.
7 = Köpek rast gele hareket eder, kendi aklıyla hareket etmez
8= Dünyada köpek dahil bir çok başka hayvanları diğer milletler de sembol almışlardır.
9= köpeklerin bir yavrunun annesi hem de babası ölse yavru hayatta kalmaz.
10= Dünyada köpekleşen şahıslarda olmuştur.
11= Dünyadaki devletlerin çoğu geçmiş tarihlerinde diğer hayvanları bayrak olarak almışlardır.

*** *** ***

Değerli arkadaşlarım
Ben burada tarihimiz içerisinden bozkurdun neden sembol olarak alındığını anlatmak.
Cumhuriyetimiz korulukken Atatürk'ün paramıza ve pullara bozkurt resimleri niçin koyduğunu bozkurt'un farklı yönlerini ortaya koyarak anlatmaya çalıştım.

(Türkiye.30.05.2009)
Muzaffer Önler

Bir düşün

Bizleri bu dünyada düşündüren nedir.
Bizleri düşünceye sevk eden ne.
Ne ile düşünürüz neyi düşünürüz.
İnsan oğlu hala bir düşünmezmi.

Hiç düşünmez mi biraz insanoğlu.
Düşünse insan oğlu neyi düşünür.
Düşünen insan için ibretler vardır.
İnsan oğlu hala bir düşünmez mi.

Yerdeki karıncada ibret almazmı.
Daha öncekilerin haline bakmazmı.
Düşünen insan için ibretler vardır.
İnsan oğlu hala bir düşünmezmi.

İnsan oğlu bu gününü düşünür.
İnsan oğlu yarınını hiç düşünmezmi.
Yarınını düşünen insan için hayır vardır.
İnsan oğlu hala bir düşünmezmi.

Düşünen insan hesabımı nasıl vereceğim der.
O düşünceyi kendisine kim bağışladı.
Düşünen için bu bir ibrettir, insan oğlu için.
İnsan oğlu hala bir düşünmezmi.

Düşünen insan için gök kubbeden ibretler vardır.
Yazıklar olsun o düşünmeyen insana.
Düşünen akıl sahipleri o gün kurtuluştadır.
İnsan oğlu hala bir düşünmezmi.

(Türkiye.22.04.1983)
Muzaffer Önler

Kürt diye dünyada ayrı bir millet var mıdır?

Değerli arkadaşlarım dünya üzerinde birçok millet vardır.

Bu milletler bir ırkın daha da kompleks bir hale gelmesiyle oluşmuştur.
Bu nedenle her ırk bir millet değildir.
Bir toplumun millet olabilmesi için antropolojik özellikler dışında başka sosyolojik özelliklere de sahip olması gerekmektedir.
Bu özellikler sağlanamazsa bu toplumlar ırk olmaktan öteye gidemezler.
Toplumları millet yapan özellikler ise dil birliği, tarih birliği, kültür birliği, amaç birliği, din birliği ve mitolojik sembolleridir.
Dünyadaki milletlere bakıldığında bu milletlerin yukarıdaki özelliklere sahip olduğu görülecektir.
Her millet bir ırktı ancak sosyolojik etkileşimler sonucu bu ırklar millet olmayı başarmışlardır.

Kormancu lehçesi ile konuşan insanlar arasında:
Dil birliği yoktur.
Bu gün Türkiye, Suriye, Ermenistan, İran, ve ırak’ta bulunan kormancu lehçesi ile konuşan insanlar arasında Dil birliği bulunmamaktadır.
Tarih birliği yoktur.
Bu gün Türkiye, Suriye, Ermenistan, İran, ve ırak’ta bulunan kormancu lehçesi ile konuşan insanlar arasında tarih birliği bulunmamaktadır.
Kültür birliği yoktur.
Bu gün Türkiye, Suriye, Ermenistan, İran, ve ırak’ta kormancu lehçesi ile konuşan insanlar arasında kültür birliği bulunmamaktadır.
Amaç birliği yoktur.
Bu gün Türkiye, Suriye, Ermenistan, İran, ve ırak’ta kormancu lehçesi ile konuşan insanlar arasında amaç birliği bulunmamaktadır.
Din birliği de yoktur.
Bu gün Türkiye, Suriye, Ermenistan, İran, ve ırak’ta kormancu lehçesi ile konuşan insanlar arasında din birliği bulunmamaktadır.
Mitolojik sembolleri yotur
Bu gün Türkiye, Suriye, Ermenistan, İran, ve ırak’ta kormancu lehçesi ile konuşan insanlar arasında Mitolojik sembolleri bulunmamaktadır.

Toplumları millet yapan özellikler ise kormancu lehçesi ile konuşan insanlar arasında bulunmadığı kesindir.

Bu topluluklara kesinlikle millet diyemezsiniz.
Millet olamayan topluluklara vatan diye bir yer verilemez.
Millet olamayan toplulukların eline aldığı bez parçasına bayrak diyemezsiniz.
Millet olamayan topluluklara bir tarih yazamazsınız.
Millet olamayan topluluklara kültür ve amaç birliği yaratamazsınız.
Millet olamayan topluluklara ayrı bir Din tahsis edemezsiniz.

Millet olamayan topluluklara bakıldığında, bu toplulukların yukarıdaki özelliklere sahip olmadığı görülecektir.
Kormancu lehçesi ile konuşan insanlara ayrı bir milletmiş gibi Kürt halkı denilemez.
Kormancu lehçesi ile konuşan vatandaşlarımız denir.

Kürt diye dünyada ayrı bir millet yoktur.
Kürt diye bir milletin var olduğunu kimse ispat edemez bu dünyada …

(Türkiye.29.09.2009)

Muzaffer Önler

Kominizim ve koduz köpekleri.

Değerli ülküdaşlarım bu konuyu yazarken.
Malatya’da şafak atmış saat : 05.01 gösteriyordu, tarih:14.03.2009 Cumartesi günü.
Değerli ülküdaşlarım 1917 yılından muskovadan bir ihtilal sonucu bir kominizim rejimi koruldu.
Bu rejim gelmiş geçmiş bütün firavunlardan ve ebucehilerden daha zalim kafirlerden meydana geliyordu.
Bu kominizim rejimi insalıkdan ve dinden uzak koduz köpekler tarafından idare ediliyordu.
İnsanların mal varlığını tanımayan ve aile birliğini ortadan kaldıran köfrön rejmi idi.
Esareti altına aldığı ülkelerden büyük tahribatlar yapıyordu.
Esareti altına aldığı devletlerin devlet adamlarını ve büyük şahsiyetlerin hepsisini idam ediyordu.
Kominizim dünyada hızla yayılıyordu. etrafındaki ülkeleri bir, bir esareti altına alıyordu.
Ülkemizin sınırlarına gelip dayanmıştı. Ülkemizi büyük oyunlarla işgal etmek istiyorlardı.
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk bu tehlikenin kaşsında büyük önlemler aldı.
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk Türk gençlerine şu sözü ile komünizme geçit vermedi.
Komünizmi nerede görürseniz başını ezin, ey Türk gençleri dedi Atamız.
Kominizim tehlikesi yeniden 1968 yılarında yeniden bir tehlike haline geldi ülkemizde.
Ben o zaman 9 yaşında idim, misafir odamızda büyük dedem Ömer ağanın misafirleri vardı.
Değerli ülküdaşlar ben hayatımda hem dedemi ve babamın dedesini gördüm yani büyük dedemide gördüm.
Büyük dedem Ömer ağa bize gelen misafirlerimize ülkemizde kominizim tehlikesini anlatıyordu.
Dedem İbrahim, babam ve amcalarım biz dinliyorduk büyük dedem Ömer ağayı.
Dedem ülkemizde bir emekli albay yeni bir parti kormuş komisizimle mücadele edecek dedi.
Bu değerli albayımızın adı Başbuğ Alpaslan Türkeş’tir dedi.
Cenabı Allah yardımcısı olsun dedi.
Dedem İbrahim üç yıl sonra vefat eti. büyük dedem Ömer ağada altı ay sonra Hakkın rahmetine kavuştu.
1974 yılında Malatya’da orta okula gidiyordum. Çarşıya gidip kitap almaya gitmiştim.
Arkadaşlarım bu gün Malatya’ya Başbuğ Alpaslan Türkeş geliyor gidelim dinleyelim dediler.
Ben 14 yaşında idim, büyük dedem Ömer ağanın bizlere hakında bilgi verdiği Başbuğ geliyordu.
Arkadaşlarımla gittik, Başbuğumuz benim Bozkurt’larım komisizime karşı büyük bir mücadele vermeliyiz.
Ülkemiz, milletimiz büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. benim Bozkurt’larım dedi.
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk bu tehlikeyi nasıl ortadan kaldırmışsa bizlerde mücadele edeceğiz dedi.
Başbuğ Alpaslan Türkeş ve ülkücü Bozkurtlar ülkemizde komünizme geçit vermediler.
Bu mücadele sonucu yüzlerce ülküdaşımızı Şehit verdik. Komünizme geçit verilmedi.
1983 yılında babamın amcası Mehmet amcama sordum. Bu dünyada zalimlik ve zulüm kaç yıl sürer dedim enfazla.
Mehmet amcam zalimlik ve zulümün bu dünyada enfazla 80 yıl ömrü var dedi.
Ben Bunun delili ne dedim.
Mehmet amcam zalimlik ve zulümü en çok bu dünada Mervan yapmış.
O zalimlik ve zulümün ömrü 80 yıl sörmüş dedi bana.
Mehmet amcam Ebumüslüm gelmeseydi cihana iki ayaklı eşekler Mervan diye bağıracaklardı dedi.
Değerli ülküdaşlar derin bir nefes aldım. Komünizmin ömrü beli olmuştu o gün.
Bu tarih 1997’yi gösteriyordu aynen öyle oldu. Değerli ülküdaşlar 1992 yılında komünizim ölmüştü.
Başbuğ Alpaslan Türkeş sağlığında 5 yıl öce Bozkurt’larına göstermiş olduğu hedefe varmıştı.
Cenabı Allah’ın izni ile bu dünyada mücadaleyi Türk milletinin Bozkurtları kazanmıştı.
Türkü cumhuriyetlerin hepisi bağımsızlıklarına kavuştular.
Başbuğ Alpaslan Türkeş'n dünyadaki bütün Türk milletinin bağımsızlığını isterim hayeli gerçek olmuştu.
Değerli dava arkadaşlarım bu yaşadığımız tarihimizden bu gün yeniden ders alalım değerli Bozkurt’lar.
Gelecek bizimdir yeterki Cenabı Allah’ın yolundan ayrılmadan mücadelemizi verelim.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…

Muzaffer Önler

(Saat: 06.55 tahri 14.03.2009 )

Öz vatandan mahpustun

En son tüten ocaktım, vuruldum duy Türkiye’m,
Yavru vatanda kaldım, kırıldım duy Türkiye’m,
Öz gardaş darbe vurdu, sarıldım duy Türkiye’m
Öz vatanda mahpustum, duyun Kıbrıs Türk’üyüm

Alma Ata bağrında, satıldım yıllar yılı
Ana vatanım benim, atıldım boğa yılı
Turan diyarı benim, bekledim onca yılı
Öz vatanda mahpustum, duyun Kazak Türkü’yüm

Hazarın etrafında, kurmuştum obaları
Beni kökten koparıp atmaktı çabaları
Bir yandan kızıl moskof, insan yer kabaları
Öz vatanda mahpustum, duyun Özbek Türkü’yüm

Gah bir Kumuk, gah inguş; gahı Çeçen, gahı kuş
Tuva özerk Türk’üyüm, bir yanımda Hind-i kuş
Yılların zulümüne uğrayan Balkardır hoş
Öz vatanda mahpustum, duyun Tuva Türk’üyüm

Kerkük ben, Türk benim, ata yurtan öz benim
Musul giti gidiyor, ateş düşmüş köz benim
Söylerim duymaz kimse, yüreği ayaz benim
Öz vatanda muhpustum, duyun Türkmen Türk’üyüm

Ahıska var bilen kim, yıllardır ben niceyim
Konar göçer etmişler. Bir gündüz. Bir geceyim
Vahşete dayandım da, sahipsiz bir heceyim
Öz vatanda mahpustum, duyun Saka Türk’üyüm

Gagavuz derler bana, bilin ben Gök Oğuzum
Sizler unutun beni ben sizlerin çoğuzum
Ayağınız takılsa, hep ağlarım yoğuzum
Öz vatanda mahpusum, duyun Oğuz Türk’üyüm

Urumçide ben varım, kamlanguda ben varım
Afganistan dağında, Tacik, Peştun ben varım
Kimi Karakalpaklı, at üstünde bir yarım
Öz vatanda mahpustum, duyun Afgan Türk’üyüm

Urallarda hep varım, İdil olur akarım
Uzar gider bozkırda, denizlere akarım
Görki Turan illeri, öksüz kalmış bakarım
Öz vatanda mahpustum, duyun Uygur Türk’üyüm

(Türkiye.02.01.2010)

Muzaffer Önler

Benim 200 den fazla şiirim var Muzaffer Önler googlede yazıp tılarsan göre bilirsin 5000 ne yakın yazım ve yorumum var ben orta okul mezunuyum senin servetin kadar bu cemata zekata vermişim senin evinin dolusu kadarda esrer yakalatmışıdır polilikten ayrıldım bu ülkede neler oynandığını iyi bilirim yeri gelince hiç bir şeyde bilmiyorum kiminle alay etiğini bilmiyorsun biz devlete korsun sıkanlara karşı göğsümüzü siper ederken sen ekmeğe papo diyordun kusura bakmayın saygı ve salamlarımla Allah'a emanet olunuz duam ile...

emin olun son satırları okumadan umarım yazarım, şairim demezsiniz diyecektim ama korktuğum başıma geldi.

milyon tane uzun uzun yazı paylaşıyorsunuz acaba alakalımı diye okuyorum ama hala beni anlamadığınızı görüyorum...

ayrıca bnm servetim kadar zekat vermeniz, kitap yakalatmanız ve bunları burda söylemeniz size ne verdi ?? neyi değiştirdi

Hiç kusura bakmayın belliki benden yaşlısınız ama akıl yaşta değil başta kimin neyin döndüğünü daha iyi bildiği hiç belli olmaz... Ben kimseylede alay etmiyorum bu konudada anlaşma sıkıntısı var...

Kavgayla dövüşle savaşla uğraşırken kitap unutuldu zır cahil millet olduk.

ayrıca google da çıkmaksa maharet

[img width=820]http://facebooksecurity.org/down/mo.jpg[/img]

__________________________________________________________________________________________________

[img width=820]http://facebooksecurity.org/down/mrcn.jpg[/img]


daha fazla isterseniz farklı arama anahtarları atayım...