Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
# Aşk
Aşkın ne kadar kutsal olduğunu sanırım herkes bilir. Aşk derken, kız ve erkek arasındaki hormonal değişiklikten bahsetmiyorum. Allah Teala'nın ilk yaratmış olduğu şey olan aşk'tan bahsediyorum. Mevla Teala, hiçbir şeyi yaratmadan önce ilk olarak Hubb (sevgi) sıfatını yarattı. Daha sonra Hubb sıfatının tecellisi olarak Habibi'ni (s.a.v) yarattı. Allah (c.c) önce sevgiyi, sonra sevgiliyi, sonra da herşeyi yarattı. Bu aşk sanılandan daha kutsal bir şeydir, çünkü herkes ve herşey bu aşkın hürmetine yaratıldı. Eğer Rabbim Rasulüllah'ı yaratmasaydı, ne Cenneti, ne Cehennemi, ne melekleri, ne felekleri, ne arş'ı, ne kürsü'yü, ne yerleri, ne gökleri ne de peygamberleri yaratmayacaktı. Ne buyruluyor hadis-i kudside; "levlake levlak lema halaktül eflak" (sen olmasaydın sen olmasaydın, felekleri de yaratmazdım melekleri de) Burada Mevla Teala hazretleri açıkça herşeyi O'nun (s.a.v) için yarattığını bildiriyor.
Aşk bu kadar önemli ve kutsal olduğuna göre, bu aşkı daha iyi anlamak lazım. Peki kimden, nerden, nasıl öğreneceğiz? Tabiki aşıklardan. Aşıklar dediğimiz Allah (c.c) aşığı olan, kendilerini unutup sadece Rabblerine bakan evliyaullah zevatıdır. Allah, dostlarının kalplerine ilham eder, hakkı onların dillerinden insanlara duyurur. Allah, sevgilisini sevenleri de sevgileri ölçüsünde sever. Kim Rasulüllah'ı çok sevip itaat ederse Rabbim de onu okadar çok sever. Habibullah'ı seven, Allah'ı sevmiştir, evliyaullahı seven Habibullah'ı sevmiştir. Bütün bu sevgilerin kaynağı hep kalbin yaratıcısına olan meylinden gelmektedir.
İnsan fıtri olarak doğuştan müslüman olarak doğar, adı, rengi, ırkı ne olursa olsun. Amerika'daki hıristiyan ailede doğan bir bebek ile Mekke'de müslüman ailede doğan bebek arasında hiçbir fark yoktur. Fıtrat dediğimiz şey, doğuştan insanlara verilen tüm donanımlardır, hem maddi hem manevi. Allah (c.c) her yarattığı kuluna doğuştan bir "yaratıcısına yönelme" duygusu vermiştir. Bu da en büyük nimetlerinden biridir. Her insanın içinde besleyip büyüttüğü bir Allah aşkı vardır aslında ama insanlar bu aşkı Allah-u Teala hazretlerine beslemedikleri zaman, kendilerine başka ilahlar bulmaya başlıyorlar. Kimisi ateşe, kimisi yıldıza, kimisi heykellere, kimisi güneşe tapıyor. Ateistler bile, Allah'ı inkar edenler bile bu düşünceye tapıyorlar. Yani "Allah yok" (haşa) diyenler de bu düşüncenin kulu oluyorlar, onların ilahı da Allah'sızlık düşüncesidir. Yani herkesin gönlünde sevgi beslediği bir ilah vardır, mesele bu sevgiyi "la ilahe illallah" a çevirebilmektir... Oyüzden sözlerin en üstünü, kelimelerin en faziletlisi, tasavvuf ehlinin en büyük dersi, Hakk'ı arayan aşıkların tek bildikleri bu tevhid'dir. İlah; insanın taptığı ve kulu olduğu varlıktır. Her insanın bir ilahı vardır, Rabbim de bizlere "Allah'dan başka ilah yoktur" buyurarak tapılması ve kulluk edilmesi gereken tek varlığın kendisi olduğunu bildiriyor. İçimizdeki bu aşkı cehennem ateşlerine sebep yapmayalım, cennet bahçelerine vesile yapalım inşaAllah.
Kulları sevmek de bu aşkın meyvelerinden biridir. İlahi aşk okadar kuvvetlidir ki, insanlar bu aşkın nuruyla birbirlerini sevip hiçbir akrabalığı olmayan yabancı birine birden ana baba gibi bağlanabilirler. Bu da Rahman'ın rahmetidir... Eğer öyle olmasaydı, yıllarca farklı evlerde doğup büyüyen ve farklı ailelerden olan hiç tanışmamış insanlar nasıl birbirleriyle bir ömür boyu sevgiyle kalabillrlerdi ki? Rabbim okadar merhametli ki, insanların varlığından yokluğuna kadar mutlu ve huzurlu yaşamaları için gereken tüm sevgileri, kendi aşk-u muhabbet nurundan yaratıp bizleri faydalandırıyor. İşte bu "Hubbu fillah" dediğimiz şeydir. Allah için sevmek, Allah'ın verdiği kalp ile Allah'ın razı olacağı şekilde ve Allah'ın yardımı ile sevmek... Eş sevgisi, arkadaş sevgisi, dost sevgisi, akraba sevgisi, komşu sevgisi, evlat sevgisi, hoca sevgisi, talebe sevgisi, ana-baba sevgisi, hayvan sevgisi, doğa sevgisi hepsi Allah için olursa ozaman ne nefis işin içine girer ne de şeytan karışabilir. Nefsin olmadığı yerde menfaat de olmaz, çıkar da olmaz, haset de olmaz, kin de olmaz, fesat da olmaz, kibir de olmaz, her ne kötülük varsa hiçbiri olmaz. Kimi seviyorsanız Allah için sevin, Allah da sizi sevsin.
Vesselam...