Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Nereye doğru gidiyoruz ne dersiniz!!!

[color=blue][size=10pt]Yazımıza nasıl başlayalım diye tereddüt ettim ama en güzeli Silsile-i Sadat'tan Ebu’l Faruk Hazretlerinin yazısı ile başlamak istiyorum...
Bir memlekette, devlette ileri gelenler, büyükler, zenginler, din adamlarına müracaat etmezler ise, o memlekete hidayet girmez. Bir zaman Yemen’de ileri gelenler, büyük zatlardan birini ziyarete gitmişler. Velayet-i Ulya makamında olan bu zata selam verip huzuruna girince,
o da onlara, merhaba ey benim kölemin köleleri demiş ve buz gibi bir hava esmiş.
Büyükler ve Ulema bu söze kızmışlar. Yahu bizi kölesinin de kölesi yapıyor diyerek oradan ayrılmış, çarşı ve pazarda anlatmaya başlamışlar. O zatın dervişlerinden biri bunlara rast gelmiş
Şamatanız ne, sorun mu var. Ne oldu da konuşuyorsunuz deyince onlar, üstazın söylediği yukarda geçen sözü ona nakletmişler. Derviş de onlara
Demek ki üstazım size keramet göstermiş, çünkü nefis onun kölesidir. Siz de nefsin kölesi olduğunuza göre, onun kölesinin kölesi olmuyor sunuz demiş.
Bunu, bu yazımızı neden yazdık. Sizlercede malüm olduğu üzere Türkiye'mizde Dünyada bir çok olaylar olmakta. O olayları birde tv den bakalım istedim. Haber seyretmek için tv'nin karşısına geçtik. Haberler baştan sona menfi olan şeylerdi. O haberler içinde bir şey çok dikkatimi çekti. Diyordi ki
Beyaz kabus, bak bak ifadeye bak!! bu ifadeyi niye, neden, niçin kullandı dersiniz!
Haber de Allah'ımızın rahmeti olan yağmur ve kardan bahsediyor ve diyor ki
Beyaz kabuskapıya geldi çattı.
Ya söylermisiniz Allah aşkına, bundan fazla değil, üç, beş ay önce yazın barajlarımız da su bitti, göletler kurudu, denizlerde su azaldı diye bas bağıran bu haberciler değilmiydi? Allah'u Âlem o zaman da güneşe demişlerdir belki, sıcak kabusu diye. Belki de önümüzdeki günllerde denilecek.
Aslında, bu soruyu herkesin sorması gerekir. Hiç kimse ben neymişim ya deyip kasalmamalı ve havalarına girmemeli. Bilakis ne oldum dememeli, sürekli ne olacağım ne yapmamız lazım demeli. Neden, niçin böyle oluyor diye sebebini araştırmalıdır. Niye nasıl sorusunu sormalıdır. Çünkü, bugünlerin yarınları da vardır ve yarın, hiç kimsenin ne olacağı belli olmaz. Bugün vezir olanların yarın rezil olmayacaklarına dair hiçbir garantileri yoktur. O halde büyüklenmenin, böbürlenmenin ve kibirlenmenin hiç kimseye faydası olmadığını bilmeli ve alçakgönüllü olmaya gayret etmeliyiz. Zira, o gün geldiğinde, nasıl hesap veririz onu düşünmeliyiz.
Her zaman şunu sormalıyız kendimize. Rahmet (yağmur) neden yağmıyor, Veya yağdığında niçin felaket, afat olarak yağıyor veya bu sıcak neden bu kadar çok, sularımız neden eksiliyor diye sormalıyız. Sorduğumuzda aslına bakarsak cevabınıda kendimiz veririz ama gereğini icap ettiği şartları yerine getirmezsek neye yararki öle değilmi? tabiki takdir sizin...
Yunus Emre'nin hikâyesini bilirsiniz. Yunus Emre, Taptuk Emre'nin dergâhında bir mürittir. Bütün müritler gibi, o da dağa odun toplamaya gitmekte ama getirdiği her odunun düzgün olması dikkat çekmektedir. Bu durum gerek diğer müritlerin, gerekse Şeyh Taptuk Emre"nin dikkatini çeker.
Yine odunların getirildiği bir günde, Yunus'a sorarlar,
Ey Yunus niye hiç eğri odun getirmezsin de, hep düzgün odun getirirsin?
Yunus'un cevabı şu olur Cevap manidardır.
Bu kapıdan eğri kişi girmedi ki, eğri odun girsin?!
Şunu da söyleyelim Yunus Emre, doğruluğun, dürüstlüğün temizliğin, düzgünlüğün, efendiliğin sembolü olmuş, işte bu yüzden rahmetle anılmıştır!..
Yani hep sebep araştırmıştır. Sebeplere bağlamıştır.
Hani bazı evlerin duvarında levhada yazılıdır. Ben kimim, nereden geldim, vazifen ne, nereye gideceğim. Aslında bu yazı hayatın ta kendisi. Ah bunu bir yapabilsek, uygulayabilsek. Kendimize sormuyoruz, sormayıncada Allah'ımız çeşitli sıkıntılarla (kuraklıkla, yağmurla, sıcakla açlıkla vb) lerle imtihan ediyor.Kulum acaba uslanırmı, kendisine çeki düzen verirmi!
Acizane fikrim, bu kadar zulmet içinde, bataklıkta iken Allah'ımız taş yağdırmıyor. Ona dua edelim.
Sebebine baktığımızda da inancının gereğini, icap ettiği şartları yerine getirmeye çalışan insanlara binaen, onların yüzü hürmetine yağdırmadığınıda biliriz. O halde Allah'ımıza ne kadar hamdetsek, ne kadar şükretsek az.
Çünkü bu yazıyı okuduğumuzda Mollacami sitesi (üyesi) olarak bizleri sünnet-i seniyyeyı işlemeye gayret eden, hak olan bir yolda ilerlemeye gayret eden kullar arasında kılmıştır. Sonuç olarak eğer biz şimdi bu soruları sormaz ve durumumuzu buna göre yeniden gözden geçirmez, kendimize çeki düzen vermezsek, yeni bir şeyler yapmazsak, üretmezsek gelecekte, ilerde evlatlarımız, torunlarımız nasıl yapar bilmem. O takdiri size bırakıyorum...
( mollacami.net--ücharfbeşnokta )
[font=Verdana]

Neden niçin niye nasıl sorusunu sormalıdır...
Eğer biz şimdi bu soruları sormaz ve durumumuzu buna göre yeniden gözden geçirmez,Kendimize çeki düzen vermezsek,yeni bir şeyler yapmazsak,üretmezsek gelecekte,ilerde evlatlarımız torunlarımız nasıl yapar bilmem.O takdiri size bırakıyorum...


çok doğru kardeşim Allah cc razı olsun...

çok güzel bir yazı olmuş kardeşim emeginize saglık,neden niçin diye sormalı bunun yanı sırada acaba daha fazla birbirimizin kuyusunu kazıp birbirimizi yemekten başka ne yapabiliriz diye çok fazla düşünmek gerekiyor malesef.aklımızım düzgün ve gerekli şeylere çalıştırmalıyız aslında.mazallah bunun hesabını nasıl veririz.küfür kadınlı erkekli hızla ilerlemekte.biz müslümanlar olaqraktan da çok fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor.

Çok güzel bir yazı düşümülmesi gereken bir nokta
eline sağlık arkadaşım...

Allah celle celaluhu razı olsun kardeşim. Emeğinize, kaleminize sağlık.
Rabbim kendisine layıkıyle kulluk edenlerden eylesin ve gaflet çukurlarına düşmekten bizleri muhafaza buyursun inşallah.

Cümlemizden razı olsun.
Allah'ım düşünenlerden kılsın...


Allah celle celaluhu razı olsun kardeşim. Emeğinize, kaleminize sağlık.
Rabbim kendisine layıkıyle kulluk edenlerden eylesin ve gaflet çukurlarına düşmekten bizleri muhafaza buyursun inşallah.

Kardeşim çok güzeldi.
Düşünceleriniz de haklısınız, Rabbimiz bizleri bu şekilde düşündürüp gaflete düşürmesin.
Elinize,emeğinize sağlık.

emek veren elinize yüreğinize sağlık çok güzel paylaşım


Kardeşim çok güzeldi.
Düşünceleriniz de haklısınız, Rabbimiz bizleri bu şekilde düşündürüp gaflete düşürmesin.
Elinize,emeğinize sağlık.


Amin..
Allah c.c razı olsun kardeşim..

Allah razı olsun emeginize saglık

Cümlemizden arkadaşlar:Okuyan gözlere sağlık.
ibret almak dileğiyle...


Kardeşim çok güzeldi.
Düşünceleriniz de haklısınız, Rabbimiz bizleri bu şekilde düşündürüp gaflete düşürmesin.
Elinize,emeğinize sağlık.

Cümlemizden razı olsun.Okuyan gözlere sağlık...
Allah'ım düşünenlerden kılsın...

evet bir mucize var o da ne biliyormusunuz?
herşeye ragmen şu nankörlüğümüze, tembelligimize ragmen isteklerimize göre veren Rabbimiz VAR.
Ve verdiklerine hiç kızmayın isteyen de biziz ne garip.
Evet birde kurallar var tabiki....inanan inanmayan dahi araştırıp buldugu zaman bundan yararlanır.
Yahu müslüman birde hikmeti bilimle çözde hakikatın keyfini izle! ne muhteşemdir
Rabbin bir dinle.
Hani sevap sevap niye? diye birde incele!
Nasıl desem yazı benim gibi cahillerin anlıyacagı gibi hafif degil, yumuşak saran degil biraz sert.
yine de güzel.
Ellerinize ve yüreginize saglık

Müderris kardeşim tek kelime ile çok güzel emeğine sağlık
rabbim düşünen ve gaflete düşmeyen kullarından eylesin


Sizin Makaleleriniz

MollaCami.Com