Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Aldananlar, Aldattıklarına İnananlar!

Aldananlar, Aldattıklarına İnananlar!
“Ben cinleri ve insanları,ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”
Yüce Rabbimiz insanların yaratılış gayesini bize ayetinde açıklamıştır.Bizlere düşen görev,bizden istenen kulluğu en güzel şekilde yerine getirmektir.Elimizdeki Furkan’ın her satırı bizlere öğüttür,rehberdir.
“o Kur’an, alemler için ancak bir öğüttür.”
Kalem Suresi-52
Bu din belli bir zümreye, belli bir sınıfa gelmemiştir.Herkese gelmiş ve Rabbimiz herkesten kulluk görevini istemektedir. Vahyın seslenişi her insana aynıdır. Kişilere, makama, kabilelere veya ülkelere göre değildir. O yüzden Kur’an insanlara aynı eşitliği verdiği gibi, aynı görevi sorumluluğuda yüklemektedir.
Allah’a kulluk yapmayı reddedenler kendileri için yeni ve yalancı ilâh bulurlar, sonra da onun önünde abd-kul olurlar. Bu durum insan için alçaltıcı bir konumdur, insanın şerefine yakışmayan bir durumdur.
Kur’anı kerim ayetlerinde aldananlardan, aldattıklarını sananlardan bahsetmektedir. Dikkat ettimde aldananlar ve , aldattıklarına inananlar bugünlerde etrafımızda daha fazla sahnedeler. Hemde takındıkları maskenin ne kadar sahte olduğunun farkında bile değiller.
Mübarek ramazan ayına girdik. İman edenler için bu ay müjdeli bir aydır. Ramazan ayında Kur’an indirilmiş ve yine bu ayın içinde kadir gecesi vardır. Müminler bu rahmet ayının gelişini gözler bu ayda ruhlarını bedenlerini imanlarını yeşertirler.
‘’Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi , size de farz kılındı.’’
(Bakara Suresi -183)
Allah’a karşı gelmekten sakınanlar O’nun emir ve yasaklarını bilir, vahyın her satırını hayatlarına almaya, anlamaya, anlatmaya çalışırlar. Ramazan ayının değerini bilirler.
İman edenler, iman ettikten sonra dost olarak Allah ve Resül’ünü alırlar. Namazlarını terk etmeden kılarlar. Allah’ın emirlerine boyun eğerler ve zekatlarını verirler.Allah’ın ayetleri anıldığında kalpleri ürperir, sadece Rablerine tevekkül ederler.Rablerinin yolunda harcarlar, cihad ederler. Güzel söz söylerler.
‘’…Güzel biz söz, kökü sağlam , dağları göğe yükselen bir ağaç gibidir.’’
(İbrahim suresi-24)
İman edenler için sayabileceğimiz daha pekçok nitelikler var.Önemli olan burda vurgulamak istediğim şey iman edenler bütün bu saydığımız özelliklerini iman ettikten sonra terk etmezler. Yılın bir ayına saklamazlar, sadece ramazan ayında sergilemezler ortaya koymazlar. Çünkü onlar İman etmiş teslim olmuşlardır Allah(c.c)’a kullukta yarışırlar.
Ya bu günlerde çevremizdeki insanlara baktığımızda neler görüyor, gözlemliyoruz? Yılın onbir ayında yaradana kulluk etmekten uzak yaşayanlar, alınları seccade görmeyen, uykuları Allah’a ibadet tefekkür için bölünmeyen,Furkan’ı dillerine almayan kalplerine sokmayan insanlara baktığımda mükemmel bir makyaj, inanılmaz bir maske ile iman edenler gibi bir görüntü sergiliyorlar. Biliyorlar sayılı günü ve ramazan ayının bitişi ile yine eski hayatlarına koşacaklar. Bu tür insanlar ancak kendilerini kandırırlar kendilerini aldatırlar. Onlarda biliyorlar ki, Rabbimiz bizden sadece yılın bir ayı kulluk, ibadet, teslimiyet istemiyor. İman ve kulluk bir ayın içine sıkıştırılacak bir kavram değil.
İnsan inandığı, taşıdığı kimliğe kendi inanıp saygı göstermeli ve o kimlikle her toplumda her ortamda dimdik durabilmelidir. İşte bu ramazan yine kendi kimliğine düşüncelerine , inancına saygı gösteremeyen kimlik bunalımında olan, safını belirleyemeyen insanların bilinçsiz ve teslimiyetsiz koşturmalarına şahit oluyoruz.
İman etmeyip , Allah’ın ayetlerinden uzak yaşayanlar yılın bir ayına ibadet, zikir namaz oruç koyarak ramazandan sonra eski hayatlarına dönmeyle muttakilerden müminlerden olamaz.
‘’İnsanlardan , inanmadıkları halde , ‘’Allah’a ve ahiret gününe inandık’’ diyenlerde vardır.
Bunlar Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar oysa sadece kendilerini aldatırlarda farkında değillerdir.’’
(Bakara suresi 8-9)
Etrafınıza bir bakın belki de en yakınlarımızda bu hal vardır. Tesettürden, namazdan, Kur’an dan uzak olanlar bu rahmet ayına girildiğinde örtünür seccadelere koşarlar. Teravih namazlarında saf alırlar. Dualar, tesbihler… Onların o adımları bizleri umutlandırır sevindirir fakat ramazanın bitişi ile yine eski hayatlarına dönerler!!
Ramazanın sona ermesi ile seccadeler dolaplara kaldırılır, başörtüleri sandıklara koyulur, vitrinleri süsleyen Kur’an’lar yerine konur taki bir daha ki ramazana kadar .. Yılın bir ayında Allah’a yakın olmuş, ibadetlerini yapmışlar, oruç görevlerini yerine getirmişlerdir. Kendilerini kandırdıklarının farkındadırlar bunu dile getirmeye korkarlar.
“Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapan kimselerin cezası dünyada zelil olmak, ahirette ise şiddetli bir azaba uğramaktır.”
(Bakara: 85)
‘’Münafıklar Allah’ı aldatmaya çalışırlar.Allah’da onların bu çabalarını başlarına geçirir.Onlar , namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar , insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.
Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar ne müminlere ne de kafirlere bağlanırlar…’’
(Nisa 142-143)
Furkan’daki namaz, ibadet, tefekkür, sabır, infak, cihad,kulluk gibi ayetlere baktığımızda sadece ramazan ayına hapsedilmemiş, sığdırılmamış.Kendini kandıranlar, aldananlar bu şekilde inanır, yaşar ve kulluğunu bu ayda ortaya koyar.
Aldananlara baktığımızda kısaca şunlar ortaya çıkıyor:
*Onlar rububiyet tevhidine inanıp, uluhiyet tevhidini rafa kaldıranlardandır.
“Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir? diye sorarsan, şüphesiz Allah’tır derler.” (29/Ankebût, 61)
“De ki: ‘Size gökten ve yerden rızık veren kimdir? O kulaklara ve gözlere mâlik bulunan kimdir? Ölüden diriyi, diriden de ölüyü kim çıkarıyor? Bütün işleri kim idare ediyor? Hemen: ‘Allah’ derler.” (10/Yûnus, 31).
*Onlar yılın sadece bir ayında imanın tadını almak için çırpınırlar. Yaptıkları ibadetler, eylemler bazen onlara çok ağır gelir. Kulluğu bir ayda yaparlar.
*Onlar dil ile inandık deyip Allah’ın ayetlerinden bahsederken , kalp, eylem ve yaşamlarıyla farklı bir hayatın, inancın içindeler.
*Dünyaya kendilerini kaptırmış, ahireti hatırlamazlar.
‘’Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince , işte gerçek hayat o dur.Keşke bilselerdi!’’
(Ankebut suresi -64)
*Kur’anda vurgulanan kıyamet gününü unuturlar, hatırlamak istemezler.
‘’Öyle bir günden sakının ki o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez.Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olmaz , fidye alınmaz onlara yardımda edilmez.’’
(Bakara -48)
*Onlar imanı, ibadeti, tevhidi, infağın tadını sadece yılın bir ayına sığdırırlar.
*Yaratılış gayesini, kulluğu bilemezler.
*Ramazanın bitişi ile dünya güzelliklerine dalarlar. Kılık kıyafet, yaşam modeli islami herşey rafa kaldırılır bir dahaki ramazana kadar.
Aldananlar,kandırdıklarını sananlar acaba kimi kandırıyorsunuz?
Burada tek aldanan var o da bütün bu düşüncede olanlar ve yaşayanlardır..
Allah(c.c) hiç kimse kandıramaz, aldatamaz. Kişi ne yaparsa kendine yapar.

‘’…Şüphesiz Allah en gizli şeyi bilendir , hakkıyla haberdardır.’’
(Ahzab-34)
‘’Rabbimiz! Şüphesiz sen , gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin.Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.’’
(İbrahim-38)
Gelin bu rahmet ayında sahabe tövbesi ile Rabbimize dönelim. Bu ramazan dönüşü olmayan bir yola girelim,islam yolunda kalplerimizi nurlandıralım, gönüllerimize iman tohumları ekelim,yeşertelim.Bu güne kadar dalmış olduğumuz dünya hayatını elimizle kalbinmizle dilimizle hayatımızdan atalım Rabbimize yönelelim.
‘’…Şüphesiz o tövbeleri çok kabul edendir çok bağışlayandır.’’
(Bakara-37)
Muhakkak ki ben, tövbe eden (hakikatine yakışmayan davranışlarını fark edip pişmanlıkla dönen), iman eden ve imanın gereklerini uygulayan, sonra da doğru yolu bulan kimseye elbette Ğaffar'ım.
Ruhlar aleminde verdiğimiz söze sarılalım, imanlarımızı tazeleyelim, Mümin kimliğimize sarılalım,
Yılın bir ayı değil , oniki ayı Rabbimize kullukta yarışalım..

“Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkâr erkeklerle itaatkâr kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.”
(Ahzab 35)

Yasemin ATAMAN

Aldananlar, Aldattıklarına İnananlar!

Bu din belli bir zümreye, belli bir sınıfa gelmemiştir.Herkese gelmiş ve Rabbimiz herkesten kulluk görevini istemektedir. Vahyın seslenişi her insana aynıdır. Kişilere, makama, kabilelere veya ülkelere göre değildir. O yüzden Kur’an insanlara aynı eşitliği verdiği gibi, aynı görevi sorumluluğuda yüklemektedir.
Allah’a kulluk yapmayı reddedenler kendileri için yeni ve yalancı ilâh bulurlar, sonra da onun önünde abd-kul olurlar. Bu durum insan için alçaltıcı bir konumdur, insanın şerefine yakışmayan bir durumdur.

Yasemin ATAMAN


Yasemin ATAMAN'dan yine güzel bir yazı olmuş.

gerçi bu forumda ısrarla "Kuran'ı biz anlamazuk" diyenler hoşlanmamışlardır ama...

Yasemin ATAMAN'dan yine güzel bir yazı olmuş.

gerçi bu forumda ısrarla "Kuran'ı biz anlamazuk" diyenler hoşlanmamışlardır ama...


Anlamak istemeyen anlamaz bahaneler uydurur. Benim Rabbim anlaşılması güç bir vahy yollamamıştır. 7 yaşındaki çocuk okuyup düşünüyor hayatına geçiriyorsa herkes bunu yapabilir. Fakat, anlayıp anlamamak isteyenler, belamlar, tağutun ve düzenin adamları anlaşılmaz deyıp kafa karıştıracak buda onlara yakışır inkarcıların sözleri oyunlarıdır.


"...O, size kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma. "
(En'am Suresi, 114)
Çünkü o (Kur'an, Allah'tan sakınan) muttakiler için bir öğüttür.
(Hakka Suresi, 48)



Çünkü o (Kur'an, Allah'tan sakınan) muttakiler için bir öğüttür.
(Hakka Suresi, 48)

İşte Biz onu (Kur'an'ı) apaçık ayetler olarak indirdik; şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir.
(Hac Suresi, 16)

Anlamak istemeyen anlamaz bahaneler uydurur. Benim Rabbim anlaşılması güç bir vahy yollamamıştır. 7 yaşındaki çocuk okuyup düşünüyor hayatına geçiriyorsa herkes bunu yapabilir. Fakat, anlayıp anlamamak isteyenler, belamlar, tağutun ve düzenin adamları anlaşılmaz deyıp kafa karıştıracak buda onlara yakışır inkarcıların sözleri oyunlarıdır.


"...O, size kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma. "
(En'am Suresi, 114)
Çünkü o (Kur'an, Allah'tan sakınan) muttakiler için bir öğüttür.
(Hakka Suresi, 48)



Çünkü o (Kur'an, Allah'tan sakınan) muttakiler için bir öğüttür.
(Hakka Suresi, 48)

İşte Biz onu (Kur'an'ı) apaçık ayetler olarak indirdik; şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir.
(Hac Suresi, 16)



Allah razı olsun rümeysaa kardeş

Allah'ın "kolaylaştırdığım" ve "anlayasınız diye kendi dilinizde gönderdiğim Kitap" dediği halde birileri ısrarla anlamak için elinden geleni yapmaktadır. Yeryüzünün en cahil toplumlarını örnek bir toplum haline getirerek dönüştüren Kuran bugün kendini en çok okuyanları(!) dönüştüremiyor, pekala neden? Edille-i şeriyye'yi say desek Kuran'ı ilk başa koyarlar ama realite bu böyle midir? Bu kitabı lafta birinci gerçekte 4. sıraya atmak nedendir?

Allah'ın Resulu insanlara ne anlatıyordu. Toplumu neyle terbiye ediyordu.

Her zaman söylüyoruz; Herşey bu vahyin etrafında şekillenir ve anlam kazanır, O'ndan neşet eden tüm bilgiler bu anlamda bir değere sahiptir.



gerçi bu forumda ısrarla "Kuran'ı biz anlamazuk" diyenler hoşlanmamışlardır ama...


Allaha şükür rabbim verdiği akıl beyin ve zeka sayesinde senin göremediklerini de görüyoruz.. zaten sen de görebilsen nefsini tanrılaştırmazdın

Allaha şükür rabbim verdiği akıl beyin ve zeka sayesinde senin göremediklerini de görüyoruz.. zaten sen de görebilsen nefsini tanrılaştırmazdın



Aciz kardeşim Rabbim ilminizi artırsın, aldığınız ilimle amel etmeyi nasıp ettirsin. Gerginliğe sebep olduğum için üzüldüm. sizleri tanımıyorum görüşlerinizide fakat yazım üzerinden gerginlik beni üzdü.

Allah yardımcınız olsun. Davanız Hak olsun .

Aciz kardeşim Rabbim ilminizi artırsın, aldığınız ilimle amel etmeyi nasıp ettirsin. Gerginliğe sebep olduğum için üzüldüm. sizleri tanımıyorum görüşlerinizide fakat yazım üzerinden gerginlik beni üzdü.

Allah yardımcınız olsun. Davanız Hak olsun .


redvekabul kardeşimiz, imam azam imam gazali imam rabbani gibi islam alimlerini yok sayıyor. İmam azama uyanlar için ATALARIN DİNİNDESİNİZ buyuruyor. Atalarınızın dinini bırakın, atamadıklarınızın dinine gelin diyor. kendisini SELEFİCİLİK oyununda aktör olarak görüyor. vahhabiler, şiiler cümlesi hanefilerden daha sevimli geliyor :)

Sizin yazınızın altında böyle bir gerginliği istemezdim aslında ama arkadaş yazınca yazmak gerekti


Sizin Makaleleriniz

MollaCami.Com