Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


icralık eşyalar

selamun aleykum kardeşlerim

bir kişinin borcunu ödemeden dolayı eşyalarına icra geliyor.
bu eşyalar düşük fiyata satılıyor bizim bu eşyaları satın almamızda
dinen bir sakıncası var mı..?

ağlayanın malı gülene faydası olmaz derler
bir açıklama yaparsanız memnun olurum

selam ve dua ile

İmâm-ı Âzam Ebû Hanife Hazretleri’ne (r.h.) göre, borç sebebiyle iflas etmiş kimse üzerine hacr konulmaz. Çünkü hacr onun, hem hürriyetini hem insanlığını hem de ehliyetini heder etmektir. Kendisi istemediği takdirde zorlanarak malı satılamaz. Borcunu ödemesi ona emredilir. Kabul ederse bir müdahalede bulunulmaz, etmezse borçlarını ödeyinceye kadar yahut bizzat kendi malını satıncaya kadar hapsedilir. (1)

Borç sebebiyle hacr, bir kimsenin borcunun malın tamamından fazla olması veya malı ile borcu eşit olması durumunda olur. (2)

İmâm-ı Azâm’a (r.a.) göre, borçlunun arazisi, akarı ve başka malı satılamaz. Faket ebedî hapsedilir. (3)

İmâmeyn’in görüşü ise farklıdır. İmâm Ebu Yusuf ve Muhammed’e (r.anhüm) göre, borçlu müflis, mâli tasarruflarında hacr altına alınır. (4) Bundan maksat ise alacakların alacaklıların hakkının korunup, zâyi olmaktan kurtarılmasıdır.

Hemen belirtelim ki, İmameyn yani İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed (rahımehümallah), malumunuz müçtehid-i mutlak değil mukayyettirler. Yani müstakil birer mezhep sahibi olmayıp, Hanefi mezhebi içerisinde birer müçtehittirler. Genelde İmam-ı A'zam'ın (rahımehümüllah) usûlü çerçevesinde hareket ederler. Bununla birlikte, zaman zaman ondan farklı içtihatlarda bulundular. Bu gibi hallerde yani üç müçtehidin hepsinin içtihatlarının farklılığı durumunda mezhep görüşünü İmam-ı Azam'ın (rh.) içtihadı belirler, onun içtihadı esas alınır.

Ancak bu usûl kaza yani yargı ile alakalı hususlarda değişir. Kaza ile ilgili meselelerde tecrübeli olduğu için, bu alanda mezhep görüşü İmam Ebû Yusuf'un (r.h.) içtihadı yönünde tesbit edilir, onun içtihatlarına itibar edilir.

İmam-ı Azam'ın (r.a.) içtihadı karşısında İmameyn'in (r.anhüm) içtihatlarının birleşmesi durumunda ise, mezhep görüşünü İmameyn'in içtihatları temsil eder.

Meseleye tekrar dönecek olurak, iki imâma göre, iflas eden kişi, malını borçları için satmak istemezse, hâkim malını satarak hisselerine göre alacaklılara taksim eder. (5) Çünkü borcunun ödenmesi için malının satılması, alacaklıların hakkıdır. Nitekim bu maksatla hapis de edilmektedir.

Şayet borcu para olup, kendisinin de parası varsa, hâkim onun rızası olmadan karar verir. (6) Bu icmâ’ ile böyledir. Çünkü alacaklı alacaklı, borçlunun rızası olmadan hakkını alabildiğinden, hakim bu konuda kendisine yardımcı olabilir.

Hacr edilen mal mümkün mertebe en yüksek fiyata satılmalıdır.

DİPNOTLAR
(1) İslam Fıkıh Ansiklopedisi, cilt 6, s.542
(2) Fetevâyı Hindiyye, c 10, s.347, Akçağ Yayınları
(3) A.g.e. c 10, s.347
(4) İslam Fıkıh Ansiklopedisi, cilt 6, s.542
(5) el-Hidâye tercemesi, c 3, s.450, Kahraman Yayınları
(6) A.g.e. c 3, s.450

bilgi için teşekkürler..

icraya düşen mallar sabit fiyata alınıp açık artırmayla satılıyor
benim sorum bu sabit parayı biz verip alabilirmiyiz diye bunun bi sakıncası var mı onu öğrenmek istemiştim

valla bizde çok rabet ediyoruz haciz mallarına hem yeni hem ucuz oluyorlar.ama haram degil yanılmıyorsam çünkü borcunun yerine alınınyor alan kişi yani devlet kendi adına satıyor ben bunda kötü bişey göremiyorum eger varsa kısa ve net bir şekilde açık açık yazarmısınız.ayetlari oldugu gibi yazıyorsunuz sonuna gelinceye kadar başını unutuyorum:)


Dini Sorular ve Cevaplar

MollaCami.Com