Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Din sahtekarları

DİN SAHTEKARLARI

Hepimiz samimi birer Müslüman olarak İslam dininin tek ve gerçek din olduğuna imân ettik.
İslam'ın üstünde din yoktur; Kuran-i Kerim'in indirilmesi ve son peygamberin gönderilmesiyle diğer dinlerin ve kitapların geçerliliği kalkmıştır.

Burada herkes hemfikir… Peki, gelelim akılları kurcalayan kısımlara.
Dinimizi aslına en uygun ve en doğru biçimde yaşayabilmek için ne yapmalıyız? İşte mihenk noktası budur:
Burada doğru bilgiye ve doğru aktarıma ihtiyaç vardır.

Mezhep konusu burada devreye giriyor, çünkü mezhepler bilgi açlığından doğmuş oluşumlardır.
Esasen gruplaşma cemaatleşme gibi amaçları asla yoktur. Sadece birer öğretidirler ve sahih olanlarına uymakta zerre sakınca yoktur.
İnsan bilmediğinin düşmanı olur hep; önce akıllar aydınlanmalıdır.

Dönüyorum doğru bilgi aktarımı konusuna.
İşte kafa karışıklıkları ve tehlike bu noktada başlıyor.
Çünkü din sahtekarları (TV'de her gün birkaçını görmek mümkün) bu noktada devreye giriyorlar.
Bilgiye aç insan kitlelerine maalesef zehirlerini akıtıyorlar.
Bu tipler, dünyada makam mevki mal şöhret vs. için dinlerini satmış zavallı insancıklardır.
Bunlar zalimlerden katillerden hırsız ve eşkiyalardan bile daha aşağılıkdırlar. Çünkü insanların inançları ve ahiretleri ile oynuyorlar.
Bunlar öyle oyunludurlar ki, toplumda tepki görmeyeceklerini bilseler peygamberliklerini ilan ederler.
Tabi böyle bir taşkınlığa cüret ettikleri takdirde dışlanacaklarını ve birkaç ahmak dışında kabul görmeyeceklerini bildikleri için hedeflerine dolaylı olarak ulaşmaya çalışıyorlar.

Bunların şöhretten ve İslam'a nifak sokmaktan başka amaçları yoktur.
Bir kısmı zaten belli odaklara hizmet ediyorlar. Buraya girmiyorum, bu mesele çok uzun çünkü.
Bunlar dokuz doğru söylerler, araya bir yalan katarlar; o yalan da muhatabın tüm inanç dünyasını karıştırmaya yeterlidir.
Tefsir ilminden haberdar olanlar bilirler, Kuran'da anlaşılması çok kolay olan birçok ayet olmakla beraber; anlaşılması güç olan müphem ayetler de vardır. Bu ayetlerin anlamı tefsir bilenler için açıktır ama sıradan müslümanlar bunların ne anlama geldiğini ilk bakışta anlayamazlar.
Anlayabilmek için bir bilenin açıklamasına ihtiyaç vardır.
İşte bu din sahtekarları bu noktadaki bilgisizliği istismar ederek, Kuran ayetlerine açıkca bildirildiği gibi değil de işlerine geldiği gibi mana veriyorlar.
Hatta noksan akıllarınca bir de "yorum"luyorlar.
Verdikleri bozuk mana hadislerden delillendirilerek ortaya çıkarılıp yüzlerine vurulunca da, "ben sünneti esas kabul etmem, ben sünnet falan tanımam" deme küstahlığında bulunuyorlar.
Bozuk iddialarına bir sap takmak için de "Kuran düşüncesi, Kuran felsefesi, Kuran'daki İslam" gibi fantastik terimler üretiyorlar.

Sünnet-i Rasulullah, Kuran'ın açılımıdır. Kuran ve Sünnet birbirini tamamlar, Sünnete başvurmadan Kuran'ın tam olarak anlaşılması mümkün değildir.

Bir Müslüman bizzat Allah tarafından konulmuş olan bir esası nasıl inkar edebilir?
On dört asırdır Sahabe-i Kiram, Evliya-ullah, ulema ve milyonlarca Müslüman hep yanlış yapıyordu da bir tek sen mi doğruyu buldun?
Kuran bizzat kendisine indirilmiş olan Şanlı Peygamber'den daha mı iyi bileceksin?
Madem sen Rasulullah s.a.v.'den daha iyi biliyordun da, o zaman Kuran neden sana indirilmedi?

Bu sözler Sünnet-i Rasülullah'ı esas kabul etmeyip inkar eden din sahtekarlarınadır.
Basında sürekli reform satan ve dini magazin malzemesi haline getirenlere bir tepki sadece.

Ellerinize yüreğinize sağlık,güzel bir konu ve yazı olmuş.

Zaten Şu Yaşar Nuri'yi gördüğüm zaman....neyse değmez bu gibi adamlara..

es selamu aleykum yuregınıze saglık.. bu konuya daha cok acıklık getırılmesı gerektıgını, ınsanların daha cok aydınlatıp bılınclendırılmesı gerektıgını dusunuyorum..Ehl-i sünnet itikatını yıkmaya calısan bazı sapık mezheplerin ( ki bunlar iran, sureye de daha yaygın olmakla beraber vehhabıler, şialar dır. caferıler uzerınde de fazla tereddut bulunmaktadır ) oyunlarına gelmeyelım ınsaallah.
televızyonlarda ne yazık kı ehl-i sünnet hocalar yok.. trajı yuksek olan ne kadar sapkın varsa onlar meydandalar. kendıne hoca dıyen yasar nurı Buharı hazretlerıne olmadık laflar etmekte, kadere ınanmasanızda olur demekte ( Haşa ) '' La ilahe ıllallah '' demenız kafidir '' La ılahe ıllallah Muhammeden Resullallah '' demeye gerek yoktur demekte ( Haşa ) boyle tezatlıklar cıkartıp ınsanları sapkın mezheplere yoneltmeye calısmaktalar. bır baska televızyon kanalının kadrolu hocaları ıse daha evvelınde pavyonda calısan ve 28 subat darbesınden sonra tesetture gıren bır bacının ılahı soylemesını ayakta alkıslıyor.. '' kadın sesı ( nağmelı oldugunda ) haramdır '' hadısını unutarak ılahı soyleyen kadını onaylıyor ve ustelık peygamberımızın '' ısmımı calgıyla anana lanet olsun '' hadısıne aldırıs etmeden bıd'at olan muzıklı ılahıyıde onaylamıs oluyorlar.. bır baska gun aynı kanalın hocası '' kredi çekip umreye gıdılebılecegını '' soyluyor.. peygamberımız veda hutbesınde dahı dıle getırmıs '' faızın en kucugunu bıle yasakladıgını '' belırtmıstır. haram para ıle hayır ıslendıgı hangı ıman ehli akla uyar kı..
ehl-i sünnet itikatını bozmak ısteyen sapkın sözde hocalara, dınler arası dıalog soylemlerıne kulak asmayalım.. bu konuda hem kendımızı hem de etrafımızdakı ınsanları bılınclendırelım ınsaallah..
tekrar tesekkur edıyorum bu guzel paylasımınızdan dolayı.. es selamu aleykum..

Ve aleyküm selam. Ben teşekkür ederim böyle bilinçli olduğunuz için. Allah razı olsun kardeşim.
O İran'dan esen mezhepsizlik rüzgarlarına ülkemizde o kadar çok kapılan var ki...
Bu bozuk fikirleri ortaya atanlar artık hiçbir şey yapmasalar bile, bizim içimizdeki takipçileri onların ektiği zehirli tohumları yaymak ve savunmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Yaygarayla, edepsizlikle, saldırganlıkla, çirkin ithamlarla Ehl-i Sünnet yolundakilere her türlü saldırıyorlar. İmam-ı Rabbani k.s. şu sözleri bunlara kafidir:

"…Demek ki aklı olan, her işini İslam’a uygun yapmak için çok çalışmalıdır. Âlimlerin, sâlihlerin kıymetlerini bilmeli, onlara saygı göstermelidir. İslam’ın yayılması için elinden geleni yapmalıdır.

Nefislerinin ardından koşanları, bidat sahiplerini (Ehl-i Sünnet düşmanlarını, mezhepsizleri) adam yerine koymamalı, onları aşağı tutmalıdır.

BİDAT SAHİBİNE KIYMET VEREN, İSLAM’I YIKMAYA YARDIM ETMİŞ OLUR." (Mektubat 165)

Kalem yoluyla nefsimiz için değil de Allah için bunlarla mücadele etmek lazım.
Kalpleri doğru yola dönmeye müsait olanlara yumuşaklık ve nasihatle, kasıtlı olarak bozuk fikirlerin savunuculuğunu üstlenmiş olanlarla da sertlikle mücadele edilmeli.
Bu, bizi doğru yola kavuşturan Rabbimize ve Din-i Mübin-i İslam'ın yeryüzünden silinmemesi için ömrünü harcamış olan Varis-i Rasüllere boynumuzun borcudur.

cok haklısınız.. ıse ılk once kendımızden daha sonra aılemızden ve yakın cevremızden baslayarak ulasabıldıgımız kadar ınsana ulasıp bu bılgılerı paylasmamız gerekıyor.. bılhassa ben bayan kardeşkerımden rıca edıyorum. bılınclenmelerı onlardan dogacak nesıller ıcın cok daha faydalı olacaktır. unutmamak gerekır kı gelecegın fertlerını yetıstırmek, topluma yon vermek bugunun annelerının elındedır.. es selamu aleykum..


Sizin Makaleleriniz

MollaCami.Com