Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
İ n c i D a n e l e r i
Resul-i Ekrem salla'llahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;
" Ben güzel huyları tamamlamak için gönderildim. "
( Hazret-i Malik radiya'llahu anh'den,
Hadisi, Malik Muvatta ' da rivayet etmiştir. )
Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtu vesselâm), (bir gün) sordu:
"En hayırlı olan ve derecenizi en ziyade artıran, melîkinizin yanında en temiz, sizin için gümüş ve altın paralar bağışlamaktan daha sevaplı, düşmanla karşılaşıp boyunlarını vurmanız veya boyunlarınızı vurmalarından sizin için daha hayırlı olan amelinizin hangisi olduğunu haber vereyim mi ?"
"Evet! Ey Allah'ın Resûlü!" dediler.
"Allah'ın zikridir!" buyurdu.
Tirmizî, Daavat 6, (3374); Muvatta, Kur'ân 24.
Peygamber efendimiz Hazreti Muhammet Mustafa Sallallahu aleyhivessellem
buyurdular ki;
"Alimleri ziyaret eden beni ziyaret etmiş gibidir."
(Hadîs-i Şerîf Keşfü'l Hafâ)
Peygamberimiz;
Hazreti Muhammet Mustafa Sallallahu aleyhivessellem efendimiz
buyurdular ki;
"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetce asla sapıtmayacaksınız:
Allah'ın Kitab'ı ve Resûlünün sünneti".
Muvatta, Kader 3, (2, 899).
Cenab-i Hakk sünnet-i seniyye ile amel edip Peygamberimizin sefaatinden mahrum eylemesin..
Paylasim için saolun..
Resulullah (sallallahü aleyhi ve selem ) buyurdu ki ;
“Kişi sevdiği ile beraberdir.”
Resulullah (sallallahü aleyhi ve selem ) buyurdu ki ;
“Haya imandandır.”
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdularki ;
" Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. "
Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6
Cenab-i Hakk sünnet-i seniyye ile amel edip Peygamberimizin sefaatinden mahrum eylemesin..
Paylasim için saolun..
Resulullah (sallallahü aleyhi ve selem ) buyurdu ki ;
“Erteleyenler, helak oldu”
Resulullah (sallallahü aleyhi ve selem ) buyurdu ki ;
“ Tefekkür gibi ibadet yoktur.”
Resulullah (sallallahü aleyhi ve selem ) buyurdu ki ;
“Müminin kalbi, Rahman’ın Arşıdır.”
Rasulullah Efendimiz Hadis-İ Şeriflerinden birkaçında şöyle buyurmaktadır;
“Hiçbir ibâdetin kıymeti, Zilhicce ayının ilk on gününde yapılanın kıymeti gibi olamaz.”
“Zilhiccenin ilk on gecesinde yapılan amel için, 700 misli sevap verilir.”
“ “Bu on günün hayrından mahrum olan kimseye yazıklar olsun! Bilhassa dokuzuncu [Arefe] günü oruçla geçirmelidir. Onda o kadar çok hayır vardır ki, saymakla bitmez.”
“Zilhiccenin ilk on günü fazilette bin güne, Arefe günü ise, on bin güne eşittir.” Peygamber Efendimiz, Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerin, diğer aylarda yapılan amellerden daha kıymetli olduğunu bildirince, Eshab-ı Kiram; “Ya Resulallah, Allah yolundaki cihattan da mı daha kıymetlidir.” diye sual ettiler. Peygamber Efendimiz, cevabında, “Evet cihattan da kıymetlidir. Ancak canını, malını esirgemeden harbe gidip şehit olan kimsenin cihâdı daha kıymetlidir.” buyurdu.
Allah Teala kudsi bir hadiste şöyle buyurmuştur:
Kim benim hükmüme rıza göstermez, verdiğim musibete sabretmezse benden başka bir rab arasın”(2)
Beyhaki, Şuabul İman, nr.200; Taberani, el-Kebir, 22/321; Heysemi, Mecmaüz Zevaid, 7/207; Süyuti, es-Sagir, nr.6009, 6010,9027
Resûlullah (aleyissalâtu vesselâm) buyurdular ki ;
"Ameller niyetlere göredir."
Rıyazu's Salihin / 1 (Buhârî, Bedü’l Vahy 1; Müslim,İmârât 155)
Selam vermek neden bu kadar önemli
İbni Ömer’in Buhari’de yer alan rivayetine göre, bir adam Resulullah’a (sas) ‘İslam’da yapacağım en hayırlı şey nedir?’ diye sorar. Resulullah da ona, “Yemek yedirmen ve tanıdık-tanımadık herkese selam vermendir.” buyurur.
Müslim’de rivayet edilen başka bir hadiste de ‘selam vermek’ cennete girme sebeplerinden biri sayılmıştır.
Allah’ın bir ismi olan ve Kur’an’da 24 defa geçen Selam’ın önemini kısaca şöyle belirtebiliriz:
1. Bir İslam şiarıdır.
2. Muhabbet ve güvenin belirtisidir.
3. Bir duadır.
4. Sosyal dayanışma ve kaynaşmanın vesilesidir.
5. Selam vermek sünnettir, korku durumu varsa vaciptir. Selam almak, kişiye farz-ı ayn, topluluğa da farz-ı kifayedir. Mektup ve şahıslar yoluyla gönderilen selamlara cevap vermek vaciptir.
6. Günaydın, hayırlı sabahlar gibi ifadeler selamın verdiği sevabı vermez. İşaretlerle veya eğilerek verilen selam caiz görülmemiştir.
7. Sesli Kur’an okuyana, ilim ve zikir meclisinde olana, yeme-içme ile meşgul olana, sarhoş, deli, banyo ve tuvalette olan kimselere selam vermek ise mekruh sayılmaktadır.