Bildiklerimiz ve gördüklerimiz dahilinde...
Adi gecen kisi yillar önce Islam ile sereflenmis bir almandir.
Müslüman oldukdan sonra Islami meselelerde kendini kisa zamanda yetistirmis.
Kuvvetli ve etkileyici bir hatib. Ürkek ve korkak olmadigi ve sözünü esirgemedigi bilinir.
Sayisini bilmiyorum fakat kendisinin vesilesiyle yüzlerce ...belkide binlerce almanin müslüman oldugu bilinen bir gercekdir.
Özelliklede gencler ve akademisyenler ilgi gösteriyor.

Vahhabi oldugu iddia edildigi halde o bu iddialari kabul etmiyor.
Kendisinin vahhabi olduguna dair bir ifadesi yok.
Fakat referans aldigi kisiler ve konusmalarindan da anlasilabilecegi gibi en azindan vahhabi egilimli diyebiliriz.

Benim asil dikkatimi ceken su oldu.
Bu noktada aslinda bir özelestiri yapmaliyiz diye düsünüyorum.
Cünki böyle insanlarin basarili olmasinda istemedende olsa bizlerinde payi var.
Söyleki...,
Bizler bu memleketlere 40-45 yil kadar önce gelmisiz. Neticede buralarda 40-45 yillik bir islami hizmet mevcut. Bu süre icersinde özellikle Türk derneklerine bagli cemaatler Almanlara karsi teblig vazifesini eksik yerine getirdi. Onlara islami anlatmanin yollarini aramadik. Haliyle sayilari azda olsa islama ilgi duyan almanlara gerekli alakayi gösteremedik diye düsünüyorum. Müslüman olmus bir alman cuma namazina geldiginde kendini tamamen yabanci hissediyordu. Hoca efendi kürsüde cuma sohbetini türkce yapiyor, imam hutbeyi türkce okuyor du...namazdan sonra sohbet edecek almanca konusan az insan vardi, olanlarda gereken alakayi göstermeyebiliyorlardi. Böyle bir atmosferde kendini yabanci hisseden bir alman elbette kendisine uygun bir ortama yöneliyordu. Adi gecen sahislar zaten alman olduklari icin almanca konusuyor, ve o kültürden gekdikleri icin onlari daha rahat anliyor ve isteklerine cevap verebiliyorlar. Böylece müslüman olmus bir almanda kendisini bunlarin icersinde daha rahat hissediyor. Elbette ister istemez kendi fikirlerini bu insanlara empoze etme imkanlarida olusmus oluyor.
Halbuki , ehli sünnet vel cemaat mezheblerine bagli müslüman türk topluluklari, yasadigi ülkelerde, o ülkenin insanlarina dini teblig etmenin yollarini aramis olsalardi, bu tür fikri dejenerasyonlarda daha az olabilirdi.


Ama bu arada elbette dini hizmetler namina cok büyük islerde yapilmadi degil. Bugünün verimli atmosferinin temelleride o günlerde atildi. Neticede, son senelerde hutbelerde almanca okunur oldu...Camii imamlari ve görevlileri almancayi ana dili gibi konusan genclerden olusuyor. Alman ve türk olmayan yabancilarla irtibatlarda artis var.
Yani dini hizmetler, yalnizca ilmi olmakla kalmiyor insanlara islami tanitmakla, yani tebligle devam ediyor.

Bunun haricinde, adi gecen sahisi bu kadar biliyoruz..bunlarida zaten medyadan ve internetten biliyoruz.

ben internetten kendi sitelerindeki konuşmalarını izliyorum. tüm videoları izleyemedim henüz ama gördüğüm kadarı ile bende yukarıdaki düşünce hasıl oldu. İslami her açıdan bilen Alman Prof lar vs. de var. Yani almanya yetkili birimleri zaten islamdan uzak değil. Tam tersi bizi bizden daha iyi biliyorlar. Bir çok resmi toplantılar vs düzenli olarak yapılmakta zaten.

Pierre Vogel de bir çok konuda ya sonradan kendini yetiştirmiş ya da öncesinde hazırlanıp yetiştirilmiş bunu bilemeyiz. Zaman gösterecek. vakit oldukça internette açtıkları canlı TV leri ve sürekli kayıta aldıkları görüntülerini takip ederek bunu daha iyi anlarız inşaallah.

İslami cemaatlere gelince: Zaten ilk dönem orada yaşayan türk halkına dini hizmetleri ulaştırabilmek gayesi ile camilerimiz kuruldu. Hocalarımızda hali ile türkiyeden gitti. bu da Almanca yetersizliğini doğurdu. Ama şimdi oranın okullarında okumuş hatta almanca ve türkce dışında dillerde bilen yeni bir nesil var.

görelim mevlam neyler..

Pierre Vogel de bir çok konuda ya sonradan kendini yetiştirmiş ya da öncesinde hazırlanıp yetiştirilmiş bunu bilemeyiz.

Youtube'den bir kac videosunu izledim. Sacma sozleride var.
Mesela Hz. Allah kible tarafindadir diyerek Hz.Allah icin mekan isbat ediyor.
Ben musluman oldum ama hiristiyanligini birakmadim diyor.Bir dine gecmek, digerini biraktirmayi gerektirmezmis.

Selamınaleykum.
Arkadaşlar üstte yazdıklarınızı okudum ve şaşırdım.

-Pierre Vogel (Ebu Hamzanın) onlarca videosunu izledim. Bu adam bir müslüman, hemde şuan akidesi de ehli sünnet. Sizin ve bizim yapamadığımızı başarmış bir insan. İslamı kaynaklarından ayet ve hadislerden hıfs etmiş ve ilmi eğitimine devam eden birisi. Arapça ingilizce ve de kendi dili olan almancada insanlara islamı anlatan son yaklaşık 5 yıllık zamanda 36 binden fazla almanın hidayetine ve islamla şereflenmelerinde vesile olmuş bir Müslüman.

Anlattıkları Ayet ve hadis menşeyli. İslamın Genel yapısına, Rasulun sunnetine aykırı birşey yok. - Ben en yakın arkadaşlarıyla tanışma fırsatı buldum. hatta 2010 Temmuzunda da Bursaya geldi orada seminerine kade katıldım pierre vogelin. Böyle Zannınız gibi birilerinin eğittiği biri değil vahhabi hiç değil. Heee, Bir müslümana Resulun ve sahabenin hayatını örnek aldığı veya anlayışınıza uymadığı için vahhabi yada başka bir yakıştırma yaparsanız. buna bişey diyemem.

-"Resulullah buyurdu ki: “Ey iman edenler! Zandan çok sakının; çünkü zanların bir kısmı günahtır."

-Diğer Bir hadiste ise:Resulullah buyurdu ki: "Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmassınız, iman etmedikçede cennete giremezsiniz."

-Pierre Vogel (Ebu Hamzayı) Allah için seviyor ve Allah tan başarılarının devamını diliyorum,

-eğer bu müslüman hakkında bildikleriniz varsa zan olarak değil de, Delille ısbat ederseniz sevinirim.
----------------
---Yusuf Furkan, Kardeşim Allah subhanehu ve Teala, "Kıble tarafındadır" sözü pierre vogele değil bizzat Allah tealaya aittir. Resulun hadislerindede geçer.
"Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü işte oradadır. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir." (Bakara, 2/115)
Bu zaten bir ayettir.
-Kıble mescidi aksadan mescidi harama değiştirildiğinde indirilen bir ayeti kerimedir. (Buhari'de olayla ilgili hadislerde konu detaylı anlatılmaktadır)

---Toptan Allah'ın ipine sarılın, ayrılmayın. Allah'ın size olan nimetini anın: Düşmandınız, kalblerinizin arasını uzlaştırdı da onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar. Âl-i İmrân / 103

BU ALTTA VERDİĞİM LİNKTEDE PİERRE VOGEL İN BURSADAKİ SEMİNERİNDE YAPTIĞI KONUŞMA VAR. İZLEYEBİLİRSİNİZ.

yaratilisgayesi.com/video.html?task=videodirectlink&id=187



yaratilisgayesi.com

Güzel kardeşim ayet hadisler süsleyerek bir kişinin savunması yapılmaz. Varsa hakkında iddialar onlara cevap verilir.

Kaldı ki yukarıda iddialar ortada. Çıkıpta zan etme zun etme hadis var hop dur denmez. Münafıklar hakkındada bir o kadar ayeti buraya koyarak açılan başlığı dağıtmaya gerek yok.

İddialar açık ve net. Varsa aksini gösteren belgeleriniz ortaya korsunuz. Adamı sevebilirsiniz. Cem yılmaz kadar olmasada başarılı stendapları da yok değil.


Pierre Vogel ulaşabiliyorsan bizzat selamımı ilet ve de ki;

- islam öğrenilmeden öğretilmez.
- islamı öğreniyorsan islami grupları eleştirip onları kötülemek yerine oturup BATI'nın islama olan düşmanlıklarını eleştirip savunma yapsın.

- Eğer gerçekten Allah'a ve Ahiret gününe iman etmiş ise Allah için kafirlerle mücadele etsin. Din kardeşleri ile ya da onların itikadları ile değil

- Madem ki islam ile şereflenmiş Almanyanın islamlaşması için canını ortaya koysun. Hrıstiyanlığın batıl bir din olduğunu söylesin. Onları islama davet etsin.

İslam dünyası cooook lawrance'ler gördü. Artık müslüman oldum deyip islam adına konuşmaya çalışan her batılı hiç bir müslümanın onlara körü körüne aaa müslüman olmuş diye balıklama atlayacağını sanmasın. Madem islam adına konuşacaksın önce rüştünü ispatlamalısın.

selam sevgi ve dua ile

Doğru söze ne denir?
Yüreğine sağlık ;) Ölçüyü bir türlü anlayamıyoruz , Hadi bakalım samimi müslüman !
Müslüman kardeşine düşman, görelim nasıl inanmayanla savaşman ;)

Selamınaleykum.
Arkadaşlar üstte yazdıklarınızı okudum ve şaşırdım.

-Pierre Vogel (Ebu Hamzanın) onlarca videosunu izledim. Bu adam bir müslüman, hemde şuan akidesi de ehli sünnet. Sizin ve bizim yapamadığımızı başarmış bir insan. İslamı kaynaklarından ayet ve hadislerden hıfs etmiş ve ilmi eğitimine devam eden birisi. Arapça ingilizce ve de kendi dili olan almancada insanlara islamı anlatan son yaklaşık 5 yıllık zamanda 36 binden fazla almanın hidayetine ve islamla şereflenmelerinde vesile olmuş bir Müslüman.

Anlattıkları Ayet ve hadis menşeyli. İslamın Genel yapısına, Rasulun sunnetine aykırı birşey yok. - Ben en yakın arkadaşlarıyla tanışma fırsatı buldum. hatta 2010 Temmuzunda da Bursaya geldi orada seminerine kade katıldım pierre vogelin. Böyle Zannınız gibi birilerinin eğittiği biri değil vahhabi hiç değil. Heee, Bir müslümana Resulun ve sahabenin hayatını örnek aldığı veya anlayışınıza uymadığı için vahhabi yada başka bir yakıştırma yaparsanız. buna bişey diyemem.

-"Resulullah buyurdu ki: “Ey iman edenler! Zandan çok sakının; çünkü zanların bir kısmı günahtır."

-Diğer Bir hadiste ise:Resulullah buyurdu ki: "Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmassınız, iman etmedikçede cennete giremezsiniz."

-Pierre Vogel (Ebu Hamzayı) Allah için seviyor ve Allah tan başarılarının devamını diliyorum,

-eğer bu müslüman hakkında bildikleriniz varsa zan olarak değil de, Delille ısbat ederseniz sevinirim.
----------------
---Yusuf Furkan, Kardeşim Allah subhanehu ve Teala, "Kıble tarafındadır" sözü pierre vogele değil bizzat Allah tealaya aittir. Resulun hadislerindede geçer.
"Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü işte oradadır. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir." (Bakara, 2/115)
Bu zaten bir ayettir.
-Kıble mescidi aksadan mescidi harama değiştirildiğinde indirilen bir ayeti kerimedir. (Buhari'de olayla ilgili hadislerde konu detaylı anlatılmaktadır)

---Toptan Allah'ın ipine sarılın, ayrılmayın. Allah'ın size olan nimetini anın: Düşmandınız, kalblerinizin arasını uzlaştırdı da onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar. Âl-i İmrân / 103