Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İngilizce'nin Püf Noktaları Ve Faydalı İpuçları

The Problem:
Bottom ve Summit'in karıştırılması..

The Tip:
Bottom => Anlamı: alt, aşağı
Summit => Anlamı : üst, yukarı

Bu iki kelime çokça karıştırılır. Çözümüm şu:
Summit "S" harfiyle başlar ve alfabede "B" harfinden daha üsttedir. Böylece Summit'in üst olduğunu anlarız.

The Problem:
Lend ve Borrow'un karıştırılması..

The Tip:

Bildiğiniz gibi bu iki fiil cümle içinde kullanıldığında, özellikle de konuşma esnasında karıştırılır.
Çözümüm şu:
**Lend (Okunuşu lEnd) :ödünç vErmEk (Türkçesinde E harfi var)
**Borrow (okunuşu bArrow) :ödünç AlmAk (Türkçesinde A harfi var)

The Problem:
Making sure you are using the right article.

The Tip:

put: "that" instead of "the" as in ; give me the book=give me that book
"any" instead of "a/an" as in; give me a book =give me any book
of course here "any" is used for its turkish equivalent "herhangi bir"

The Problem:
Much ve Many kelimeleri bazen karıştırılır. Hangisi Uncountable hangisi countable?

The Tip:

mUCh=> UC= UnCountable
MUCH kelimesinin içindeki UC, bize bunun uncountable olduğunu anlatır.

The Problem:
İngilizcede ayları sayarken genelde sonda kalan 4 ayın sıralaması karıştırılır.

The Tip:
Bu son 4 ayın Baş harfleri alındığında ortaya şöyle bir formül çıkar.. (S)eptember, (O)ctober,(N)ovember,(D)ecember sadece baş harfleri düşünürsek: SON-D olur.. Bu aylar sonda olduğu için SON-D formülüyle güzel bir çağrışım oluşturur...

The Problem:
Hangi isimlerin sonunda çoğul halde iken eklenen ((s) veya (es)) , (iz) olarak telaffuz edilir?
Örneğin: bells=(bel'z), oranges =(orinc'iz), books=(buks)

The Tip:
İsimler çoğul halde iken ve (k), (p), (t), (f ) harfleri ile biten bütün kelimeler (s) olarak telaffuz edilir.
Örneğin: lamps = (lamps),books=(buks)

Geri kalan isimler her zaman (z veya iz) olarak telaffuz edilir.
Örneğin: rooms=(ruum'z), dogs=(dogz)

The Problem:
Smell ve Taste fiilleri

The Tip:
Bilindiği gibi taste ve smell fiilleri bazı durumlarda state verb (yani -ing takısı almayan veya 'continuous tense' ler de kullanılamayan) fillerdir. Bunlar için kendi geliştirdiğimiz bir formül:

These flowers smell beautiful.
I am smelling fresh air.

Cümlelerini düşünelim; Yardımcı fiil ve Smell fiilini cümleden kaldırıp yerine " to be" fiilinin uygun halini yerleştirelim. sonuçta şunu elde ederiz;

These flowers are beautiful.
I am fresh air.

Görüldüğü gibi 2. cümle oldukça anlamsızdır. İşte "to be" fiili kullandığımız da eğer ortaya çıkan yeni cümle anlamlıysa; bu cümlede smell ve taste fiilleri "-ing" takısı alamaz yani continuous bir tense te kullanılamaz

The Problem:
İngilizcede cümle dizilişi nasıldır?

The Tip:
İngilizce cümle dizilişini SVOPT olarak formüle etmenin teknik olarak kolaylık sağlayacağını düşünüyorum. Siz ne dersiniz?...
SVOPT = SUBJECT(ÖZNE) + VERB(FİİL) + OBJECT(NESNE) + PLACE(YER) + TIME(ZAMAN).

The Problem:
Neden home kelimesinin başına the gelmez?
go home.
come home

The Tip:
Çünkü home = the house demek olduğu için.

The Problem:
Bildiğiniz gibi sıfatların bir sırası vardır ve bu sıra hep karıştırılır bunu yenebilmek için size öğrendiğim bir ipucunu yolluyorum.

The Tip:
Formül = OASCOM + Noun

Opinion (herkese göre değişen kavramlar "Beautiful" gibi) Size(boyut "big" gibi)
Age (Yaş "old, fifteen" gibi)
Shape (şekil "square")
Colour (renk)
Origin (nereden geldiği "Italian")
Material (neden yapıldığı "Wooden")

Buna göre sıralama örneği;
It's a "nice old square white Italian wooden" table

The Problem:
Neden hospital, school gibi kelimelerin başına bazen "the" geliyor,bazen gelmiyor?

The Tip:
Çünkü bu gibi kelimelerde the şu anlamda kullanılıyor:
"I am going to THE hospital" dediğimiz zaman hastaneye tedavi olmak için değil,asıl amacın dışında gidiyorum(örneğin bir hastayı ziyarete) anlamında kullanmış oluruz.Veya;
"I'm going to THE school" dediğimizde de okula asıl amaç dışında gittiğimiz (örneğin ders yapmak için değil,öğretmenle görüşmek için)anlaşılıyor. Bu yüzden bu kelimeleri kullanırken cümlemizin anlamına göre the'yı kullanmalı ya da kullanmamalıyız.

The Problem:
"niece" & "nephew " arasındaki fark.

The Tip:
İkisi de yeğen anlamına geliyor ama biri kızlar diğeri ise erkekler için kullanılıyor. Ve işte ipucu kız yeğenler daha sevimli olduklarından onlara "nice" sıfatını yakıştırabiliriz. yani:
kız yeğen: niece
erkek yeğen: nephew
bu arada "nice" sevimli anlamına geliyor....

The Problem:
cinayet,intihar,soykırım arasındaki benzerlik ve farkı bilen var mı?

The Tip:
cinayet: homiCIDE, intihar: suiCIDE, soykırım: genoCIDE. Hepsininde sonu CIDE yani "kill = öldürmek" fiili ile bitiyor.yani hepsinde ölüm anlamı var.intihar "S"ile başlıyor yani "S" ile kendini öldürürsün. genocide "G" ile başlıyor yani "G"enelde herkes topluca ölür.

The Problem:
simple present tense de doesn't ın --------s takısını alması tekil öznelerde

The Tip:
kişiler tek başına kaldıkları zaman tekil durumda başlarına herşey gelebilir .mesela KAPTIKAÇTI ...DOESN'T GELİR VE -S TAKISINI KAPAR GİDER BU DA OLUMSUZ BİR DURUMDUR

The Problem:
QUIET ve QUITE arasındaki benzerlik ve anlamını tahmin...?

The Tip:
qUIEt kelimesinde 3 sesli harf yanyana geliyor (U-I-E). Kolay hatırlamak için "yazılırken 3 sesli yanyana gelirse anlamı sessiz olur" diyerek hatırlayabiliriz... quite ise : tam, tamamen; bayağı, epey anlamındadır

The Problem:
'AT' kullanımı

The Tip:
İngilizler yemeklerde et (AT) kullanırlar... :))
I had some cheese AT breakfast.
Would you like to eat some chicken AT lunch.
I never have coke AT dinner.


İngilizce Kursu

MollaCami.Com