yorum yokmu öyküme :(

beria soruyordun ya
yazdım kısa bir tane bak bakalım beğenecekmisin

aramızda ki bu yazar adayı kardeşimize hoşgeldin diyorum...ellerine sağlık.devamını bekliyoruz inşallah...mollada işler yoğundur biraz ;)

fuedesra yorumun için teşekkür ederim ,
beğendiğine sevindim :)

sabah uyandığımda ben yatağımdayım ,annem sağolsun beni yatağıma taşımış ruhum bile duymamış,
ben gerine gerine uyandım ,mutfaktan mis gibi patates kızartması kokusu geliyor ben hemen yataktan fırladım elimi yüzüm yıkadım,
hemen mutfaktaki masaya oturdum sandelyeme annem sütümü getirdi ,
ben çay istiyorum dedim ,
annem sen küçüksün sütünü iç daha büyüyeceksin ,hem çay zararlı dedi
bende zaralı ise siz neden çay içiyorsunuz o azaman dedim
annem çok kızmıştı bana cevap vereyim derken çandanlık değrildi
annem kenara çekilmeseydi yanacaktı
neyse ama çayda kalmadı ortalıkda seçme şansımda yok oldu süte talim tabiki
ben paşa paşa sütümü eçtim kahvaltımı yaptım
anneme ellerine sağlık dedim
annemde süt içmek zorunda kalmıştı,benim yüzümden,
ama neyse sayemde zaralı olan çayı içmekten kurtulmuşlardı ben gene çok mutlu
az önce çayın dökülmesine neden olan ben değilim sanki annem bir kızdı
git kardeşin ağlıyor onunla ilgilende bir kahvaltı yapayım dedi
ben tabi süt dökmüş kedi gibi suçumu anladım
mutfaktan vın kardeşimin odasına
uyanmış yatağından çokmak istiyor
ben dururmuyum hemen bir çaba bir gayret aldım kucağıma
yere kardeşimin bebeği düşmüş üzerine basmamla biz yerde
kardeşim avazı çıktığı kadar bağırıyor
banada kaçmaktanbaşka bir secenek yok ben vın sokağa
eve gidebilene aşk olsun.
saatlerde geçmiyor vaybe
uf çok susadım
açıktımda
annem eve gel yemek yiyeceğiz dedi
ben durumuyum hemen eve annem birşey sormadı bende söylemedim
yemeğimi güzel güzel yedikten sonra
odama gittim
biraz oyuncaklarımla oynadım
akşam olmak üzereydi babamın gelme saait yaklaşıyordu
ben pencereden bababın gelmesini bekliyordum
babamı çok özledim koskoca bir gün geçti yahu nasıl özlemem
zıııırrrrrrrr kapının zili çaldı annem kapıyı açtı gelen babamdı
oley babam gelmiş hemen boynuna atladım
içimdende annem inşallah sabahki olayı babama anlatmaz diyordum ki annem anlatmaya başladı
ben suçlu suçlu başımı önüme eğmiştim ki babam olur böyle şeyler dedi
içim rahatlamıştı ki dedem bize geldi .
babamla konuşacakları özel şeyler varmış
ben odama gönderildim
annem dedeme Türk kahvesi pişirdi dedem kahvesini yudumlarken
ben odama doğru yol almaya başlamıştım bile
uykum da geldi ama uyumaya pek niyetim de yoktu
biraz uyumamak için direndimse de gözlerim kapanıyordu
yatağıma uzandım çabucak uyumuşum ,

işte bir çocuğun öyküsü son...!

üç bacaklı çocuk
bir çocuk varmış ,üç tane bacağı varmış
çocuk bacaklarına bakınca korkmuş ağlamaya başlamış
bir tanesi tüylü öcü gibi gelmiş ona daha önce hiç farkına varmadığı bu bacağı nerden çıkmış,bizimki basmış çığlığı
annesi gelmiş kucağına almış bizim küçüğü
üçüncü bacak yok olmuş
yerde bir kedi
meğer gördüğü bacak kedinin bacağıymış :)

Hayaller ülkesindeki hayalet ,
Herkesin çok korktuğu ,ürpertici hayaletin kim olduğunu bilen yoktu,bildikleri tek şey onu görenlerin söylediklerinden ibaretti,
Gecenin karanlığında ortalığa çıkıyor insanları korkutuyordu,
İnsanlar köşe bucak onunla karşılaşmamak için çaba sarf ediyorlardı..
_peki kimdi bu hayalet,
İnsanlardan ne istiyordu,
Sadece korkutmak içinmi oradaydı,
kimsenin hiçbir fikri yoktu,

hayaletle konuşmaya karar verildi,
_Semt sakinleri silahlanarak,meydanda toplandı,
Hayaletin gelmesi bekleniyordu.
Herkes sesizliğe bürünmüş ürperti ve korku içinde,
Beklemeye devam ettiler,
Saat gecenin yarısı olmuştu ki ,
bir gürültüyle birlikte ,meraklar da artmıştı,
o gece sabaha kadar beklemelerine rağmen,
hayalet ortalıkta yoktu..
Herkes şaşkınlıkla ,hayaletin gerçek olmadığını görmüşlerdi,
Sadece onların hayal ürünüydü,
Korkularını besledikleri için oda büyümüş kocaman bir canavara dönüşmüştü,
korkularıyla yüzleştiklerinde ,gerçek olmadığını anlamışlar rahat bir nefes almışlar...