Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Müstesna Dizeler


Eğer İnsan görünüşüyle insan olsaydı.
Efendimizle Ebu Cehil arasında fark olmazdı.



Degilmi ki ba§ egile,
Degilmi ki gönül biline,
Ne söylesen kâr etmez, kendini bilmeyene....

Tesekkürler.

Kısmet ederse Mevla; el getirir, yel getirir, sel getirir

Kısmet etmezse Mevla; el götürür, yel götürür, sel götürür

"Gül gülse daim, ağlasa bülbül aceb değil,

Zira kimine ağla demişler, kimine gül."

Baki

Katılımda bulunan bütün kardeşlerimize can-ı gönülden teşekkürler... :)

Yüz dinle, bin düsün, bir tek söz söyle,
Sözünden bilinir irfân demisler.
(Mir'âti)

"Bir şu'lesi var ki şem-i cânın
Fânusuna sığmaz âsumanın"

Şeyh Galip

Vâdî-i vahdet hakîkatde makam-ı ışkdur
Kim müşahhas olmaz ol vâdîde sultândan gedâ

Fuzulî



Aşkın amacı vahdete, yani "varlık birliği"ne ulaşmaktır. Aşk makamına ulaşınca insan kâinatta ayrı ayrı var olduğu sanılan eşyanın aslında tek bir varlık olduğunu görür. Bu makama ulaşınca "sultan" ile "dilenci" birbirinden ayırt edilmez.

bende hepimizin bildiği yalnız burada hatırına gelmeyen bir beyti yazmak istiyorum.

açılır nahtımız bir gün hemen battıkça batmaz ya
sebepler halk eder halık kerem babın kapatmaz ya
benim hakka münacatım değildir rızık için haşa
hüda rezzak-ı alem'dir rızıksız kul yaratmaz ya

erzurumlu ibrahim hakkı

Katılımda bulunan kardeşlerimize can-ı gönülden teşekkürler... :)

"Işksızlara virme öğüt öğüdünden alur değül
Işksız Adem hayvan olur hayvan öğüt bilür değül"

Yunus EMRE

Aşksızlara öğüt verme,onlar öğütten alacak (çapta)değildirler.
Aşksız insan hayvana benzer,hayvan da zaten öğütten anlamaz...

Aşk aslında kader ve kısmet işidir. Kişinin elinde olan bir durum değildir. Bu "elest meclisi"nde, yani ruhlar aleminde gerçekleşmiştir. Ruhlar meclisinde İlahi hitaba mazhar olan insanoğlu bu hitab ile öyle bir sarhoş olmuştur ki, bu dünyaya düştüğünde bile hala ayılmamıştır.

Fermân-ı aşka cân ile var inkıyâdumuz
Hükm-i kazâya zerre kadar yok inâdumuz

Bâki

(Böylesine güzel bir başlık için biz teşekkür ederiz, katılımda bulunmak için geç kalmışız :-[)



(Böylesine güzel bir başlık için biz teşekkür ederiz, katılımda bulunmak için geç kalmışız :-[)


Estağfirullah kardeşim, bundan sonra değerli katkılarınızla telafi ederiz artık... ;)

Ayrıca konuya olan ilginiz ve katılımınız ve ayrıca beyitlerin anlamlarını da bizlerle paylaştığınız için ben teşekkür ederim kardeşim... :)

(Aslında günde bir tane ekleyebiliyoruz sanırım ama izninizle biraz daha devam etmek istiyorum)

Aşığın durumu sürekli göz yaşı dökme, ağlama ve feryad etmedir. "Sabır veya sefer" başka çaresi yoktur. Fakat yine de aşk derdinin bitmesini arzulamaz; sevgilisinin bütün eziyetlerini çoğu zaman memnuniyetle kabul eder. Zira sevgiliden gelen eziyetleri, cefayı bile bir ilgi olarak kabul eder. Aşık için en büyük felaket ise sevgilisinin kendisini bütünüyle terk etmesidir.

Yâ Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni
Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni

Fuzulî

Tabii ki devam edebilirsiniz kardeşim, zaten günde bir tane eklemek gibi bir kuralımız da yok. Bizler de bu sayede biraz daha istifade etmiş oluruz... :)

(İznimizi de aldığımıza göre biraz daha yazalım o halde :) )

Aradıkça dil-i pür-cûşda ma'nâ bulunur
Ka'r-ı deryâda nice gevher-i yektâ bulunur

Sünbülzâde Vehbî

Denizin derinliklerinde eşsiz güzellikte birçok inci bulunduğu gibi, coştukça coşan gönülde de aradıkça nice anlamlar bulunur.

Bu şehr-i Sitanbûl ki bî-misl ü bahâdur
Bir sengine yek-pâre Acem mülki fedâdur

Nedîm

Bu benzersiz paha biçilmez İstanbul şehrinin bir taşına bütün İran ülkesi fedadır :)

Aşağıdaki 4 beyit şair Nabî' nin oğluna öğüt için yazdığı bir "nasîhat-nâme" olan Hayriyye adlı mesnevînin "Matlab-ı Dâniş-i Envâ'-ı Ulûm (İlimleri Öğrenme İsteği) başlıklı 43 beyitlik bölümünden seçmelerdir:

İlme sa'y eylememekden hazer it
İlm ü sa'y ikisi birdür nazar it

Bulamaz ilm bilâ-sa'y vücûd
Biri gitse biri olur nâbûd

Dahi emr eyledi ol sâhib-i ilm
Mehdden lahde dek ol tâlib-i ilm

İlm bir lücce-i bî-sâhildir
Anda âlim geçinen câhildir


İlim elde etmeye çalışmamaktan sakın; ilim ve çalışmak, dikkat et, bunların ikisi birdir.

Çalışma yoksa, ilim de ortaya çıkmaz; biri olmazsa diğeri de olmaz.

İlim sahibi O (s.a.v.) zat emretti: "Beşikten mezara kadar ilim iste, bunun için çalış

İlim, kıyısı olmayan bir büyük denizdir; onda âlim geçinen, ben bilirim diyen cahildir.


Güzel Sözler

MollaCami.Com