Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Peygamberimiz(s.a.v)sünnetlerini yaşatalım
-İlmin,bizim nazarımızda dini bir kutsiyeti ve hayati bir önemi vardır.Biz ilimle laf olsun diye veya gösteriş için ya da bir özenti olarak ilgileniyoruz.Her şeyden önce ilimi çalışmalar ibadetten mâduttur;mesela,ilim meclisleri bir çeşit zikir meclisi sayılır.Rabbimiz bizi gerçeğin tarafını tutmaya,hakkı söylemeye,doğruluktan ayrılmamaya teşvik buyurmuştur.Kendimizin,ebeveynimizin ve akrabamızın aleyhine de olsa haktan,adaletten ayrılmayız;acı da olsa hakkı,gerçeği söyleriz;hak,hakikat neredeyse o tarafa yerimizi alırız.
-Bu prensipler ise ilmin gerçek ve sarsılmaz temellerini teşkil eder.Onun için İslâm,ilk doğuş zamanında itibaren ilimle,alimle iç içe,yan-yana,omuz-omuza olmuş,gelişmiş ve ilerlemiştir.İlimin bizim için dini ve uhrevi değeri de vardır.Tarihte,İslâm’ın müdafaası ve yayılması,Müslümanların ilerlemesi ve yükselmesi ilim sayesinde olmuştur.Bizim ve İslâm aleminin son birkaç asır ki,gerilemesi de yine,ilmi ve fenni(teknolojik)üstünlüğün hasımlarımızın eline geçmesi sebebiyledir.Bu nahoş ve tehlikeli halin artık sona ermesi;Müslümanların inanç ve ahlâkta olduğu kadar,ilim ve fende de önderliği tekrar ele alması gerekmektedir.Bu bir ölüm-kalım meselesi halini almıştır.Çünkü İslâm düşmanları dünyanın her yerinde,İslâm ülkelerine saldırmış,temiz imanımızı,masum kardeşliğimizi toptan imhaya yönelmiş görünüyor;meş’um heveslerini icra için kullandıkları vasıtaları ise korkunç ilmi ve fenni gelişmeler,elektronik cihazlar,füzeler,uzay uyduları,jetler,kimyasal silahlar,atom,hidrojen,nötren bombaları vesairedir.Açıkca görülmektedir ki milli bekamız ilerleme ve kalkınmamız,halkımıza yönelik hizmetlerimiz,hayat standardını yükseltme,gelir ve konfor sağlama çalışmalarımız da ilme bağlı demektir.
-“Ey Rabbimiz!Onlara içlerinden,senin âyetlerini okuyacak,onlara Kitab’ı ve hikmeti öğretecek ve onları(şirkten ve kötülükten)arındıracak bir peygamber gönder.Şüphesiz sen,aziz ve hakim(hüküm ve hikmet sahibi)sin.BAKARA SÜRE:2/129
-Nihayet,kendi şahsi emniyet ve rahatımız,çocuklarımızın huzur ve istikbali de bir bakıma ilme bağlı ve onunla kaim olacaktır.O halde takvalı ve şuurlu Müslüman olarak;
a)Mutlaka çalışkan olmalıyız.
b)Çok ve devamlı okumalı,mesleki literatürü,ilmi gelişmeleri yakından,ilmi mecmualar,yeni etüt ve makaleler sayesinde takip etmeliyiz.
c)Batı dillerinin en az birini ve kendi kültürümüzün temeli olan Arapça’yı,Farsça’yı ve Osmanlıca’yı iyi öğrenmeye girişmeliyiz.
-Ecdadımız kılıçları ve canlarıyla hizmet verdiler,şimdi sıra kalem ve kafa ile hizmettir.
-Allah-u Teâlâ Hazretleri buyuruyorlar ki;Peygamber Efendimiz(s.a.v)benim izzetime,celalime andolsun ki,kulumun üzerinde mutlaka iki korku,iki emniyet vermem,kulum dünyada iken tatlı bir yaşam sürerse onun ahretini acı geçirtiririm;eğer dünya da iken sıkıntı bela ve musibetler ile imtihan edilirse korkup ona göre Allah’ın emirlerine uyuyorsa o kişi huzura saadete ve cennete girmeyi kazanır.
-Peygamber Efendimiz(s.a.v)şöyle buyurmuştur;iki şeyden birini kaybederse O’da sabreder yani vucüdunun bir azası kaza sonucu zarar gördü ise;O’na Cenab-ı Hak tarafından büyük bir ecir ve sevap vardır.Cenab-ı Hak sabırlı,edepli,madden,manen de güçlü kuvveti ve kavi eylesin!amin
-Allah-u Teâlâ Hazretleri ve Teberake ve teâlâ yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor;her hangi bir kul Kur’an’ı Kerim’i okumaktan,dua etmeye vakti olmuyor.Eğer o kişi Kur’an-ı kerim’den amaç ne istiyorsa ben o kuluma daha fazlasını veririm!Bilseniz kur’an-ı kerim’i okumanın anlamanın yaşamanın sevabını insanı cehennemden kurtaracak o kişi devamlı kur’an-ı kerim’e göre amel etmeye bakardı.Peygamberimiz(s.a.v)şöyle buyurmaktadır:kim eğer bir iyiliği karşılıksız sadece Allah rızası için yaparsa Cenab-ı Hak onun sevabını bol,bol verecektir.Peygamber Efendimiz(s.a.v)her sözü ağır,uslubu,tarzı,vakarlı olarak söylerlerdi;sözü çok uzatmazlardı;mümkün olduğunca kısa ve öz konuşur;karşısındakinin anlayış ve idrakine göre konuşur;bazı önemli sözlerde ise o sözü üç defa tekrarlardı;uzun konuşmaktan şiddetle kaçardı;faydası olmayan lüzumsuz sözden daima uzak dururlardı.;ekseriye cuma günleri camii de insanlar vaaz dinlerken uyku bastırdığında kendinden geçtiğinde o durum ve halden hemen uyanmalı!uyanık olmaya bakmalıyız!
-Müslüman kişi yemek yerken midenin 3/1 doldurmalı!geri kalanı boş kalmalı bunu bize İslâm dini öğretiyor.Bu yüzden O’nun güzel ahlakını edebini,yaşantısını iyi öğrenmeli ve uygulamalıyız.Peygamberimiz(s.a.v)az sözle çok şeyler anlatma istidadına ancak bana verilmiştir.Hasta olan kardeşinizi mutlaka ziyarete gidiniz;onların gönlünü alınız;onlardan hayır dualarını isteyiniz.Peygamberimiz(s.a.v)’e vahiy indiği o an hemen belli olurdu!bazen vücudunda bir terleme1bazen bir titreme meydana gelirdi!her sürenin yeni indiğinde sürenin başındaki besmeleden anlaşılırdı.O’nu bir diğer güzel örneği de,bayram namazına gitmeden önce yedi lokma veya yedi hurma yemeden namaza gitmezdi;yanında mutlaka aynası,sürmesi,tarak,misvak sakal tarağını almadan yola çıkmazlardı.Biz de bunların sıhhat malzemesi olduğunu anlıyoruz.
--Peygamber Efendimiz(s.a.v)ahiretin hesap günü geldiğinde günahı uhud dağı kadar bile olsa günahını affeder.İmanının sağlamlığından ve yaptığı iyiliklerden hayır ve hasenattan dolayı onu Cehenneme düşmekten kurtarır.Biliniz ki,Cennete son girecek olana o kadar nimetler verilecek ki,kul şaşıracak bana ikram edildi diye çok sevinecektir;yalnız Cennete ilk girecek olan Peygamber Efendimiz(s.a.v)dir.Sonra ilk Müslüman olanlar ile birlikte o güzel Cennetine koyacaktır.Üstünüze düşen görevi vazifeyi şuurunda olunuz;işinizi sağlam yapın;bunun için sakın rüşvet almayınız.Ganimet mallarını da,eşit olarak dağıtılmadan sizler kendinize pay çıkarıp fazla mala sahip çıkmayınız.Sultana hediye vermek haramdır.İnsanın içinde iman duygusu,tevekkülü,tefekkürü,iradesi sağlam,kavi olmalı ki,yoksa sonu harap olan bir yola girmiş olur.Allah(c.c)korkusunu kalbinize yerleştirin.Allah’ın emirlerine,yasaklarının dışına çıkmayınız.Nimetler,iyilikler,güzellikler çoğaldı ama insanların şükrünü,sabrını,zikrini,edebini gösteren kullar azaldı;yok oldu;ne kötü acı bir durum;sakın ola;imanınızı tehlikeye sokmayınız!
-O halde tüm insanlar,eğer gerçeği ve kurtuluşu istiyorlarsa,nefsin elinde oyuncak olmaktan kendilerini kurtarmalı nahvet ve kibirden geçmeli;eksik,uçarı ve kaypak akala takılıp kalmamalı,yüce yaratıcısını bulmalı,O’na teslim olmalı ve itaat etmelidir.
-Kim Resûlüllah(s.a.v)salat-u selam getirirse en az 10 en çok 700 misli sevap kazandırır;ve bir çok küçük günahlarınızı da siler;daha bildiğimiz,bilmediğimiz bir çok sevap ve ecire nail oluruz.Kim ki,Peygamber Efendimiz(s.a.v)günde 100 defa salat-u selam getireni Cenab-ı Hak Cehennem ateşinden kurtarır ve Cennetine sokar.Eğer namazlarınız da fatiha süresini okumazsanız o namaz eksik olur,düşük olur.Fatiha süresini okumak vaciptir.
-Peygamber Efendimiz(s.a.v)bizim gördüğümüz,görmediğimiz,insanların duyamadıklarını duyan insanların bilmediklerini bilen;her türlü iyilik ve güzellikler onda toplanmıştır.Onun ufku,ümidi cesareti sonsuz hayran kalınacak bir kişilik timsalidir.Cenab-ı Hakk’ın sözünü söylemekten çekinmeyin!korkmayınız!Bir kavim de cimrilikleri arttıkça merhametlikleri gider,gaddarlaşır ve Cenab-ı Hak onlara kıtlık gösterir.Eğer siz verirseniz sadakada bulunursanız.Cenab-ı Hak size onun on misli sevap ve ecir verir.Peygamber Efendimiz(s.a.v)elinde bulunan savaş sonrası ele geçen ganimeti akşam olmadan hemen dağıtırdı.Bu yüzden kıyamet şerliler üstüne kopacaktır.Ancak başındaki imamlar has halis adaletli oldukları sürece helak olmayacaktır.Müslüman kişi yanlış yolda ısrarla gitmemeli uyanık olmalı!İslâm dininin emri üzere olmalıdır.