Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Hadis-i şerifleri hafife almak
HADİS-İ ŞERİFLERİ HAFİFE ALMAK
Müslüman, Peygamberinin sözlerine hürmet ve itaat edendir.
İmam-ı Azam hazretleri âSünnet olmasaydı, hiç kimse Kuranâı anlayamazdı.â buyurmuşlardır.
Samimi Müslümanâa düşen vazife; herhangi bir hadis-i şerifin gerçekten Peygamber Efendimiz s.a.v.âe ait olduğunu öğrendikten sonra, içini bir şüphe kemiriyorsa onu inkar değil, o hadis-i şerifin ne manaya geldiğini ehline sorup öğrenmektir.
Bazı kimseler yeterli hadis ilmine sahip olmadıkları halde, Peygamber Efendimiz s.a.v.âin bir kısım hadislerini, akıllarına uymadığından veya akılları bunu kavrayamadığından kabul etmiyorlar. Bazıları daha da ileriye giderek âOlmaz öyle şeyâ diyebiliyorlar. Hadise karşı alaycı bir tavır takınan bile çıkıyor. Böyle bir tavırdan Allah bütün müminleri korusun.
Bir gün Ebu Hureyre Hazretleriânin bulunduğu mecliste kibir mevzuunda sohbet ediliyordu.
Ebu Hureyre r.a. Peygamber Efendimiz s.a.v.âin haber verdiği bir hadiseyi nakletti. Peygamber Efendimiz s.a.v. güzelce giyinen birinin böbürlenerek giderken, Allah-ü Tealaânın onu kibri yüzünden yere batırdığını, onun kıyamete kadar bağırıp çağırarak yerin dibine batmaya devam edeceğini söylemişti.
Ebu Hureyre r.a. sözünü bitirince güzel elbise giyinmiş bir genç ayağa kalktı ve alay ederek âEy Ebu Hureyre! O genç şöyle mi yürüyordu?â diyerek onu taklide yeltenince fena bir şekilde tökezledi. O zaman Ebu Hureyre r.a. âBurnu ve ağzı üzerine yere çarpılsınâ dedi ve âAlay edenlere karşı biz sana yeteriz.â (Hicr, 95) ayet-i kerimesini okudu.
BELKİ GENCİN NİYETİ KÖTÜ DEĞİLDİ, SADECE KOMİKLİK OLSUN DİYE ÖYLE DAVRANDI AMA BAZI KONULAR VARDIR Kİ İYİ NİYETLİ ŞAKALARI DAHİ KALDIRMAZ.
ALLAH RAZI OLMAZ, RASULULLAH RAZI OLMAZ, EVLİYAULLAH RAZI OLMAZ.
MEVZU DİN İSE, AĞZIMIZDAN ÇIKAN VE AKLIMIZDAN GEÇEN ŞEYLERE ÇOK ÇOK DİKKAT ETMEMİZ GEREKİYOR.
â¦
Hadis-i şerifleri hafife almak kalbi bir hastalıktır.
"â¦Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açık bir sapıklık etmiş olur." (Ahzab, 36 / Elmalılı)
"Nefsani arzuları, benim ortaya koyduğum şeylere boyun eğmeyen kimse mümin olamaz." Hadis-i şerif
Bir Müslüman Peygamberimizin verdiği bir hüküm karşısında içinde bir burukluk hissediyorsa, derhal kalbini "bakıma almalıdır".
Dini alakadar eden mevzuda ağzından çıkan sözün dine uygun olduğunu bilmeyen konuşmamalıdır.
Bilmeden konuşmanın Allahâı ve Rasulüllahâı s.a.v. gücendirebileceğini hesap etmelidir.
Hakiki mümin, hadis-i şerifleri baş tacı eder.
Onların, ilahi sırların hazinesi ve rabbani hikmetlerin kaynağı olduğuna inanır.
İnsan aklının kavrayamadığı birçok hakikatin Rasül-i Ekrem s.a.v.âe vahiy edildiğine şüphesiz bir şekilde iman eder.
Cümlemizden inşallah...