Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


“…Din olarak sizden ancak İslam dininden razı oldum."

“…Din olarak sizden ancak İslam dininden razı oldum."

İSLAM;
Değil yeryüzünde, yedi kat semavatta,
yerlerden ve göklerden daha geniş olan Allah'ın Kürsisinde,
hepsinden daha geniş olan arşta, Levh-u kalemde,
hülasa daire-i imkan dediğimiz kainatta, İslam’dan daha kıymetli, daha mukaddes bir müessese yoktur.

Sevgili Peygamberimiz s.a.v. peygamberliğinin 23'ncü senesine doğru 100 bin’in üstünde ashabıyla Kabe-i Muazzama’yı tavaf ediyorlardı. Kendileri deve üzerinde idi. Bir ara devenin yere yattığı ve sayha ederek kalktığı görüldü. Bu görülmemiş bir şeydi. Görenler hayrete düşmüştü. Deve ikinci defa aynı şekilde yere yığılmıştı, Rasulullah üzerinde idi, tekrar kalktı.

Hayretle bakan ashabına Allah Rasulü:
"Şu anda Cibril-ü Emin geldi. Allah'ın kitabından ayetler getirdi. Getirilen ayetin azametine, manevi ağırlığına deve dayanamadığı için yere yığıldı." buyurdular. Ve ayeti okudular,

"Elyevme ekmeltü leküm dineküm ve etmemtü aleyküm nimetî ve razîtü lekümül-islâme dinen"

Mealen: "Şu günde sizin dininizi ikmal ettim, nimetimi (din nimetini) sizin üzerinize tamamladım; din olarak da sizden ancak İslam dininden razı oldum." Maide 3


_Bu ayette işaret edilen 3 nokta var_
1. Dinin ikmal edilmiş olması. Dinde eksik taraf kalmamış, bizzat Allah tarafından tamamlanmıştır, bu da Allah tarafından bildiriliyor ve tasdik ediliyor.

2. Dinin en büyük nimet olması, bu nimetin de yine Allah tarafından tamamlanmış olması idi.

3. Allah ne Yahudilikten ne Hristiyanlıktan, ne de insanların uydurduğu semavi olmayan dinlerin hiç birinden razı ve memnun değildir.
Allah'ın razı olduğu din sadece İslam'dır.
İşte Ashab-i kiram bu müjdeyi alınca birbirini kucaklıyor, sevinç gözyaşı döküyorlar, -çok şükür dinimiz tamamlandı- diye bayram ediyorlardı. İçlerinden sadece Ebu Bekr'inis-Sıddîk r.a. ağlıyordu. Allah'ın Rasulü ona işaret buyurmuşlardı, sırrı ifşa etmemesini söylemişlerdi.
Çünkü Hz. Ebu Bekir bu ayetten başka bir mana anlamıştı. İlerleyen günlerde zaten sır zahir olmuştu. Dinin ikmal edildiğinin haber verilmesinin bir manası da şu idi:
"Rasülüm, sen İslam dinini tebliğ etmen için dünyaya gönderildin. Din tamamlandığına göre senin bana yolcu olma zamanın geldi."

İşte bu sırrı Hz. Ebu Bekir anlamıştı ve Allah Rasulü olmadan hayatın ne kıymeti var diye gözyaşı döküyordu.


Bu ayetten anlıyoruz ki, İslam dini nimetlerin en büyüğü, en kıymetlisi ve müesseselerin en mukaddesidir. Binaen aleyh, din ile alakalı olan bütün mevzular kıymetli ve mühimdir.


Kur'ân-ı Kerîm ve Tefsir

MollaCami.Com