Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
tassavufta rabita ve himmet dilemek sirkmidir?
kafam bu konuda oldukca karisti buna sidetle karsi olan kisiler var dolaysiyla kaynaklariyla aciklama bekliyorum
Eğer denilirse,rabıtaya sabit delil var mıdır? Biz de deriz ki evet vardır.Kitap, sünnet ve kıyas-ı fuhaka ile delil sabittir
Kitap ile sübutu Hak Tealanın: Vebtağuu ileyhil-vesiileti kavli şeifidir.
Manayı latifi:âAllahu Tealanın tarafına takarrub ve yaklaşma için vasıtayı arayınızâdemektir.
Eğer burada vesileden murad rabıta başka bir şey denilirse; biz derizki:mana da umumidir.Vesile aramakla emir sabit oldu ise ; rabıta vesilelerin en faziletlisidir.Çünkü vesile âPeygamberimizâ allalllahü teala aleyhi ve selemdir yahut vekilleridir.
Yine Hak Tealanın: Esteızü billeh
âKul in küntüm tuhibbüü-nellahe fettebiuu-nii yuhbib-kümullahü ve yağfirü leküm zünüü-beküm.vallahü ğafüü-rurrahiimâ
kavli şerifi de rabıtaya işarettir. Rasülüllah Efendimiz Yahudileri azapla korkuttuğunda, Yahudiler:âBiz Allah-ü Tealayı severiz.O Allah ise kendini seveni azab etmezâ deyince bu ayeti celile inzal(indirildi) buyuruldu. Manayı şerifi: âYa Muhammed!.. Yahudi ve Nasaraya şöyle söyle:Eğer siz Allahü Tealayı severseniz bana tabi olun ki Allahü Teala da sizi sever ve günahlarınızı mağfiret eder. Allahü Azimüşşan rahmet ve mağfiret edici demektirâ.â bu kavli şerif rabıtaya işarettir.â dedik. Çünkü tabilerin itba-ı metbuunun ruâyetini veyahut tayyülünü iktiza (gerektirir.) eder. Yani bir kimsenin bir kimseye tabi olması tabi olacağı kişiyi görmesi veya hayal etmesi ile olur. Eğer öyke olmazsa itba sayılmaz. Yani, bir kimseye tabi olabilmek için tabi olunan o kimse ya görülmeli ya da tayyül edimelidir ki, ancak o zaman tabi olmak sahih olur...peygamberimize tabi de öyledir. Cismani yüzü görülmüyorsa ruhani yüzü tahayyül edilmelidir ki tabi olunabilsin. Bu da rabıta demek olur.
SÜNNET İLE ISBATI
İmam-ı Buhari Hazretlerinin zikrettiği vecihle Ebu Bekirâs-Sıddik âR.aâ bir gün Hazreti Rasülü Ekrem âsallahü Aleyhi ve selleme âYa Rasüllullah!! Ruhaniyetiniz hasebiyle hayalimden hiçbir zaman ayrılmıyorsunuzâ buyurdu ki, ruhaniyet hasebiyle hayalde olmaktan murad anlattığımız rabıtadan ibarettir.
Malümdür ki sünnet, ya kavli nebidir ya fiili nebidir yahud takriri nebidir. Kavl-i Nebi Resulu Ekrem Efendimizden sadır olan sözlerdir. Fiili Nebi Rasülullah Efendimiden sadır olan iştir.Takriri Nebi bir kimseden sadır olan işi Rasülü Muhterem âs.a.vâ Efendimiz Hazretleri görüp o işi men etmemesidir.Bu makamda zahiri sünnetten murat takriri sünnet olmasıdır.Çünkü Rasülü Ekrem Efendimiz Hazreti Sıddıki bu tahayyülden men etmedi.
RABITANIN KIYASLA İSBATI
Maksud âbizzatâa, vesile ile ve maksuda muayyen olan şeyleri(vesile olduğu haysiyetle) tahayyül etmekte beis yoktur. Ancak yasak olan, vesileyi, maksut bizzat kılmaktır. Fakat bu makamda hal böyle değildir.Münkirlerin ise bu iki şey arasını ayırmaya akılları etmiyor.
Bazı tarikatlarda beyan olunduğu gibi rabıta temessül yolu ile de olur.Bir kimsenin bir kimsenin suretine girmesine temessül denir.Eğer mürit mürşidinin suretinde kendisini tahayyül ederse buna temessül yolu ile rabıta denir.Bu şekil yapılan yapılan rabıta bazılarının irat ettiği şüpheden uzaktır.
Rabıta galip ve kuvvetli olduğu zamanlarda Mürid her neye baksa şeyhini görür.Yani her şeye nazar etse o baktığı şey müride şeyhinin suretinde görünür.
Bu fakire şeyhim rabıtayı temessül ile Hazreti Sıddiki Ekber Efendimize rabıtaya emir verdiler.Sıddiki Ekber Hazretlerinin sima-i alilerini şöyle tarif ettiler:Mübarek sakalları ak,mübarek alnı mihrab bir miktar çukurca ve mübarek vech-i saadetleri nürani ve berrak idi. (Mekasidüttalibin)
Allah razi olsun himmet dilemek de aynimidir
bu cevabi tartislan sitede verebilirmiyim
Aslında bu ve buna benzer yazıların yeri net ortamı değildir istisna olarak yazmış olduk.
Zaten rabıta olunca himmette hizmette gayrette olur...