Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Kendisine acımayana, kimse acımaz

Kendisine acımayana, kimse acımaz

İnsanlara ve bütün canlılara karşı şefkatli, merhametli olabilmek için, insanın önce kendisine merhamet etmesi, acıması lazımdır. Bu ise, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öğrenmek, doğru bir imana sahip olmak ve öğrendikleri ile amel etmekle mümkün olur. İnsanın kendisine merhamet etmesi, acıması demek, kendini sonsuz olan Cehennem ateşinden koruması demektir. Kendisine merhamet etmeyen, acımayan yani Cehennem ateşinden koruyamayan bir kimse, başkalarına hiç acımaz ve onları koruyamaz. Zaten kalbinde imanı olmayanın, merhamet, acıma duygusu da olmaz. İmandan mahrum olan bir kimse, sadece nefsinin istekleri peşinde koşar. Nefsinin istekleri için her türlü kötülüğü, eline fırsat geçince rahatlıkla yapar. Bunun için, dinimizi doğru olarak öğrenmemiz, öğrendiklerimize uygun olarak yaşamamız, Resulullah efendimizin ve Onun yolunda olan âlim ve evliyanın ahlakı ile hallenmemiz, ahlaklanmamız lazımdır. Bunu yapmazsak, sonsuz felaketten kurtulmamız mümkün değildir. Kendisine acımayana, hiç kimse acımaz. Kendisine ve başkalarına merhamet edene, acıyana da, herkes merhametle muamele eder ve böylece o kimse Allahü teâlânın rahmetine, merhametine kavuşur.
Resulullah efendimiz merhametli olduğu gibi, Eshab-ı kiramın hepsi de, bütün mahlukata karşı merhametliydiler. Hatta gayrı müslimlere karşı bile çok merhametliydiler. Hazret-i Ömer halife iken, kapı kapı dolaşıp dilencilik yapan yaşlı bir hıristiyan kadınını görür. Niçin dilendiğini sorduğunda kadıncağız;
-Çalışacak durumda değilim. Bakacak kimsem de yoktur, cevabını verir. Bunun üzerine hazret-i Ömer;
-Biz senin gençliğinde, senden vergi aldık. Yaşlandığında da sana bakmak mecburiyetindeyiz. Senin bu haline göz yumamayız, der ve;
-Bu kadına geçimine yetecek kadar maaş bağlansın, emrini verir. Hadis-i şerifte de;
(Ümmetimin salihleri çok namaz kılmakla ve çok oruç tutmakla Cennete girmezler. Bilakis, kalblerinin temizliği, ruhlarının cömertliği ve bütün Müslümanlara olan merhametlerinden dolayı, Allahü teâlânın merhametine mazhar olurlar ve bu sebepten Cennete girerler) buyuruldu.
Eshab-ı kiramdan Ammar bin Yaser hazretleri;
"Kim ki, üç şeyi kendinde toplarsa kâmil imana sahip olmuş olur. Bunlar:
1-Darlık zamanında yedirip içirmek.
2-Kimseye zarar vermemek.
3-Herkese karşı insaflı, merhametli olmak" buyurdular.
Hasan bin Sehl hazretleri anlatır:
“Bir gün çocuklar, hazret-i Behlülü taşa tutmuşlardı. Atılan taşlardan birisi vücuduna isabet edip kanatınca;
-Ey çocuklar! Ben, Allahü teâlâya tevekkül ettim. O elbette bana kâfidir. O ne güzel vekildir. Ancak Allahü teâlâya yaklaşmak insana rahatlık verir. İnsanlara eza ve cefa yapanlar hiç merhametli olur mu? dedi. Ben dayanamadım;
-Ey Behlül, çocuklar sana taş attıkları halde, sen onlara merhamet ediyorsun. Bu nasıl iştir? dedim. O da;
-Sus!. Allahü teâlâ, benim üzüntü ve acımı, onların da sevincinin çokluğunu elbette biliyor. Bazımızı, bazımıza bağışlaması umulur buyurdu.”
Ebu Abdullah Seczi hazretleri;
"Evliyanın alameti üçtür: Birincisi, derecesi yükseldikçe, tevazusu, alçak gönüllülüğü artar. İkincisi, elinde imkan bulunduğu halde dünyaya değer vermez, düşkün olmaz. Üçüncüsü, intikam almaya gücü yettiği halde merhametli ve insaflı davranarak intikam almaz" buyurmuştur.
Yusuf bin Esbat hazretleri buyurdu ki:
“Güzel ahlakın alametleri; arkadaşının söylediğine itiraz etmeyip, kabul etmek. Kendine, herkese ve hatta her mahluka karşı merhametli ve insaflı olmak. Kimsenin ayıbını araştırmamak. Başkasında bir kusur görünce, dalgınlıkla olmuştur, istemeyerek yapmıştır diyerek iyiye yormak. Kendisinden özür dileyenlerin özürlerini kabul etmek. Başkalarından gelen sıkıntı ve eziyetlere sabır ve tahammül etmek. Başkalarının kusurlarını araştırmak yerine, kendi kusur ve kabahatlerini düşünüp araştırmak, düzeltmeye çalışmak. Büyük-küçük herkese karşı edepli, tatlı dilli, güler yüzlü olmaktır.”
Süfyan-ı Sevri hazretleri de buyuruyor ki:
“Büyük-küçük herkese merhametli ol. Akraban ile alakayı kesme. Sana gelmeyene, sen git. Akraban, seninle alakayı kesse de, sen kesme. Sana zulmedeni affet. Az konuş, kalbin yumuşak olur, katılaşmaz. Dünyaya hırslı olma, hasetçi olma, anlayışın süratli olur. Herkesi kötüleyici ve suçlayıcı olma, insanların dilinden kurtulursun. Şefkatli ve merhametli ol, herkes seni sever. Allahü teâlânın yaptığı taksime razı olup, rızkından memnun olursan, gönlü zenginlerden olursun. Allahü teâlâya tevekkül et, kuvvetli olursun. Alçak gönüllü ol, salih amelleri tamamlamış olursun. Acırsan, her şey sana acır.”


alinti

paylaşım için teşekkürler emeğine sağlık


paylaşım için teşekkürler emeğine sağlık

(Ümmetimin salihleri çok namaz kılmakla ve çok oruç tutmakla Cennete girmezler. Bilakis, kalblerinin temizliği, ruhlarının cömertliği ve bütün Müslümanlara olan merhametlerinden dolayı, Allahü teâlânın merhametine mazhar olurlar ve bu sebepten Cennete girerler)

RABBİM güzel ahlak ile ahlaklanmayı nasibi müyesser eylesin..


Hadis ve Sünnet

MollaCami.Com