Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Mekkeli Kadınların Rasulullaha (sav) Biatları

Mekkeli Kadınların Rasulullaha (sav) Biatları


İmamı Rabbani hazretlerinden;

Allah teala şöyle buyurdu; "Ey Nebi! İman eden kadınlar; Allaha hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, herhangibir iyilik işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat ettikleri zamman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şübhesiz Allah cc. çok bağışlayan ve çok merhamet edendir." (s. mümtehine ,12)


Mekke'nin fethi günü Rasulullah efendimiz erkeklerle olan biatını tamamladıktan sonra, kadınlarla biat etmeye başladı. Kadınlarla olan biat, yanlızca sözle idi. Rasulullah s.a.v. 'ın eli biat eden kadınlardan hiçbirinin eline değmedi.

Bazı kötü huylar kadınlarda mevcut olduğundan Kadınların biatına erkeklerin biatından daha fazla şartlar koydu. Allah Tealanın emrine uymak için , o vakit, kadınları o kötü huylardan nehyetti.


Mekkeli Kadınların Rasulullaha biatındaki Birinci Şart;


Birinci Şart: Allah Tealaya ne vacibü'l-vücudunda (yani varlığının mutlak gerekli olması , var olmayışının mümkün bulunmaması hususunda) ne de ibadet edilmeye layık ve müstehak oluşunda hiçbirşeyi ortak koşmamaktır.

Bir kimsenin ameli riyadan, süm'a dan (görsünler duysunlar düşüncesinden) ve allah 'tan başka başkalarındasn sözle ve övmekle de olsa bir karşılık beklemekten uzak ve temiz olmazsa , o amel, şirk dairesinin dışında değildir. O ameli yapan da Halis bir muvahhid, (tevhid ehli) olamaz. Rasulullah Efendimiz bu manada şöyle buyurdu; " Ümmetimde şirk, karanlık gecede, kara taşın üzerrinde yürüyen, kara karıncanın ayak izinden daha gizlidir."

Rasulullah Efendimiz bir başka hadisinde de şöyle buyurmuştur; " Şirki asgardan (küçücük şirkten) dahi sakınınızz. Sordular; "Küçücük şirk nedir Ya Rasulallah?" Buyurdu ki; " riyadır"

Şirk merasimlerine küfür merasimlerinetazim etmek, (yani müşrik ve gayrı müslimlerin kutladığı, bayram--seyran,ve sair hususi günlerinde onların yaptıklarını yapmak, tebrikleşmek, adetlerine uymak, gösterilerini gönülden tasvip edip seyretmek) de şirk te sağlam bir basamaktır. Zira iki ayrı dini tasdik eden Şirk ehlinden sayılır. İslam ahkamını küfürle bir araya getirmeye teşebbüs etmemelidir. Küfürden yüz çevirmek ise islamın şartıdır. Şirk şaibeleri( leke ve izleri)nden kaçınmak da tevhiddir. ( yani Allah'ın birliğine inanmaktır.
Cahil Müslümanlar arasında yaygın olduğu gibi, hastalıklardan , dertlerden, kurtulmak için , putlardan ve kahin medyum kimselerden yardım istemek sapıklıktır. Niteekim Allah Teala bazı delalet ehlinin hallerinden beyan sadedinde şöyle buyurdu;
"Rasulum! Sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri sürenleri (dıştan müslüman görünüp hakikatte imansız olanlaı) görmedin mi? Tağuta ( münafıklara kahinlere şeytana) inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde ( Rasulullahın huzurunda değilde) tağutun( münafıkların reisi Ka'b bin Eşrefin) önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor." (s.nisa, 60)

Kadınların çoğu bu hususa dikkat etmediklerinden dolayı Peygamberimize bu konuda biat edip, takrarlamayacaklarına söz vermiştir.

Yine meşayihin kabirlerinde Meşayihe adanan kurbanların kesilmesini de alimler şirke dahil edip bu meselenin üstünde hususiyetle durdular.Kendisinde şirk şaibesi olduğundan bundan da kaçınmak gerekir. Kurban ancak allaha adanmalı ve o'nun rızası için, O'nu memnun etmek için kesilir.

Yine tutulan oruç kimsenin niyetine değil, yanlız Allah için tutulur.Allah teala bir hadisi kudsi de "Oruç benim içindir; onun mükafatını ancak ben veririm" buyuruyor. Allah cc. ibadetleri sadece O'nun için yapıp , Ameline riya karıştırmayan kullarından eylesin...


mollacami.net//laleee

Emeğine sağlık kardeşim. Allah razı olsun.

cümlemizden razı olsun inşallah...

Kadınların Rasulullaha biatındaki İkinci Şart

Kadınların Biatında ki ikinci şart hırsızlık yapmamaktır.
Hırsızlık da büyük günahlardandır. Bunun içiin Rasülümüz biatta hırsızlık yapmamaya dair söz istemiştir.
Hırsızlık başkalarının mülkünü izinsiz kullanmak demektir. Fakat yakınlarının mülkünü de izinsiz kullanmamak gerekir. Şöyle ki; Kadınlar eğer kocalarının şahsi mülkünü izin almadan kullanırlarsa bu hırsızlık sayılır. Zira islamda ortak mülk anlayışı değil, fertlerin mülkü anlayışı vardır. Bunun gibi eğer evin beyi hanımına vermiş olduğu mehri, ondan izin almadan kullanırsa bu da hırsızlıktır.

Yine hırsızlığın başka türleri de vardır;
Peygamber efendimiz sav bir gün ashabına sordu;
"Hırsızlığın en kötüsü nedir bilir misiniz?"
"Allah ve Rasülü daha iyi bilir " dediler.
Bunun üzerine rasulullah sav şöyle buyurdu;,
"En kötü hırsızlık ,namazından çalanın hırsızlığıdır. Yani o kimse ki namazın erkenını tam yapmaz, onu kemal üzere eda etmez."

En kötü hırsızlardan olmamak için ilk anlatılan hırsızlık gibi, bu hırsızlıktan da kaçınmak zaruridir.

Namaza niyetZira niyet hasıl olmadan amel sahih olmaz. Yine namazda okunan kuran sıhhatli (tecvid ilmine riayet edilerek) olmalıdır.

Ruku, sücud, kavme, celse nin edasıda itmi'nan ile olmalıdır. Yani rukudan kalkarken, tam doğrulmalı, bir tesbih okuyacak "sübhanallah" diyecek kadar olmalıdır. İki secde arasında da yine bir tesbih okuyacak kadar oturmalıdır ki, böylece kavme ve celsede itmi'na tahakkuk etmiş olsun.
Kim bu şekilde yapamaz, (yani namazını anlatıldığı gibi kılmazsa ) şübhesiz kendisini hırsızlar zümresine dahil etmiş ve tehdid altına girmiş bulunur. Allah muhafaza...


Emeğine sağlık kardeşim. Allah razı olsun.


Hadis ve Sünnet

MollaCami.Com