Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ayetel kursi

Küçük odasının içersinde bir o yana, bir bu yana gidip geliyor, arada bir camdan dışarı bakıyor ya da balkona çıkıyordu.
Gün boyu ağlamış, ağlamaktan yorgun düşmüş ama uyumak istememiş.
Kapısı çalındı birden:
-Kimsin?
-Benim kızım. İçeri girebilir miyim?
-Hayır anne. Sakın içeri girme!
-Aslı lütfen!
-Hayır dedim!
Çaresiz kalan anne geri gitti. Şimdi daha fazla ağlıyordu. Kendini yatağına attı. Gözleri yavaş yavaş kapandı ve bir süre sonra göz kapaklarının ağırlığına dayanayıp uyudu.

Sokaklar neden boş? İnsanlar nerde? Hiç bir şey anlamıyordu, nerde olduğunu bilmiyordu. Aman Ya RABB! Örtüsü örtüsü nerde? Şimdi delirecek. Aslı örtüsüz asla dışarı çıkmaz ki. Kimse onu böyle görmemeli. Nereye saklansa da; kimse görmese? Gerçi sokaklar bomboş. Ama ya aniden birileri sokağa girerse ne olucak? Başını açık görecekler; bir de erkek olursa, eyvah! Bir yerlere saklanmalı. Ama nereye? Bu sokağı tanımıyordu ki; ama örtüsüz sokakta da duramazdı. En iyisi bir kapıyı çalıp, örtü istemek başını örtmek için. Hayır hayır bu da olmaz. Çaldığı kapıyı ya bir erkek açarsa!
Eyvah! Ayak sesleri geliyor. Kafasını seslerin geldiği yöne çevirdi; kadın mı erkek mi tanımaya çalıştı. Gölgeler gözükmeye başladı. Erkekler! Koşmaya başladı.Koştı koştu koştı.........Hâli kalmadı artık. Yakalanma korkusu onu hiç olmadık yerlere getirmişti. Ama ayak sesleri hâlâ geliyordu ve zaman geçtikçe ayak sesleri de artıyordu. Artan ayak sesleri onu daha da panikleşmesine sebeb gösteriyordu. Takati kalmadı koşmaya... Bir kapının önünde durdu; başka çaresi kalmadı artık. Başını açık gören bir sürü kişi olacağına bir kişi olsun düşüncesiyle kapıyı çalmaya başladı. Kapıyı orta yaşlarda, güzel yüzlü bir kadın açtı.
- Buyur kızım.
- Ne olur teyze! Beni içeri al. Başım açık, başımı açık görecekler. Ne olursunuz beni içeri alın!
Kadın yüzüne gülümseyip, Aslı'yı içeri aldı. Aslı:
-Çok teşekkür ederim. ALLAH razı olsun.
-Cümlemizden inşALLAH. Aslı kızım, beni iyi dinle.
Aslı şaşkına döndü. Başını kaldırıp kadına baktı. Bu kadın adını nerden biliyordu ki:
-Siz beni tanıyor musunuz?
-Elbette tanıyorum.
-Ama nerden? Ben sizi ilk defa görüyorum hayatımda.
- Kızım ismin ne önemi var ki? Aslı, Ayşe, Fatma.......... ne fark eder? Sen söyleyeceklerimi iyi dinle.
- Olur. Ama siz bana ne söyleyebilirsiniz ki?
-Nasihatta bulunabilirim. Sorularına cevap verebilirim.
-Ama nasıl? Beni nerden tanıyorsunuz? Tanımadığınız birine nasıl nasihatlarda bulunacaksınız?
-Kızım başınıdaki örtünün nerede olduğunu merak etmiyor musun?
-Eeeevvvet! Hem de çok merak ediyorum.
-Örtün senin namusun kızım. Senin şerefin, kimliğin. Seni diğer kadınlardan ayıran entemel unsur. Unutma Aslı terkedersen örtünü, terkedeceğin sadece bir bez parçası olmayacak. O bez parçasıyla beraber kimliğini, kalkanını, şeref ve savaşını da kaybedeceksin.
Kızım örtünü annen, baban ya da okulun kısacası bu dünya farz kılmadı ki; bu dünya için örtünden taviz veresin, terk edesin.
Sen müslümansın unutma! "Müslümanın çoktur cefası, Ahiret'te çıkar zevk u sefası" unutma! Dünya bir sınav yeri, bir deneme tahtası unutma! Birgün kabre gireceksin ve kabirde yanında götüreceğin tek şey amellerin olack unutma! Sana örtünü çıkar diyenler senle beraber çekilmeyecekler hesaba, hesap gününde unutma! Boynuzsuz keçinin, boynuzlu keçiden hak isteyeceği o günde; örtün de senden hak isteyecek unutma! Ne bu dünyada ne de kainâtın başka bir yerinde bir yaratıcıdan, bir hâlıktan başkası yok. O da ALLAH(c.c.) unutma! Örtünden taviz vermen gerekseydi bu Kur'an-ı Kerim'de yazardı veya Peygamber (s.a.v.)'in hayatında görülürdü unutma! Tarihte kızlarımızın örtüsüne el uzatıldığı için kanlar döküldü, canlar kıyıldı unutma! İslam senin veya bir başkasının değil; ALLAH (c.c.)'ün dinidir unutma! İslam namaz, oruç, zekat değildir sadece; İslam senin hayatındaki andır unutma!
Kızım eğerki unutursan bil ki, hayatın boyu kaçacaksın böyle. Örtünü kaybedecek , örtün hayatında bir bez parçasından ibaret kalacak.
Kızım madem ki din-i İslama tabi oldun o hâlde zorluklara hazırlan. Dikenler içerisnde yaşamaya alış, ateşlerde yanmaya hazır ol. Unutma ki dikeni bol olan gül en güzel kokan gül ve olandır. En keskin ve sağlam kılınç ateşte en çok pişendir, ateşler içersinde dövülenlerdir.
Kızım örtün senin bu dünyada ki sınavındır unutma! Madem gözünü cennete; cennette de Firdevs-i Alâ'ya diktin , o hâlde bu sınavı geçmek zorundasın unutma! Son olarak:
" Yolda yanlızım sanma,
Yürüdüğün yolu sakın başa kakma,
Bil ki bu yolun yolcularının dostu
ALLAH'tır!...
BİSMİLLAH de,
HASBİYALLAH de,
Ve yürümene devam et...." diyor şair.
ALLAH yar ve yardımcın olsun. ALLAH (c.c.)'ne emanet ol. Selametle kal.

Gözlerini açtı birden Aslı. Etrafına baktı, yatağındaydı. Aman YA RABB! O gördüklerinin hepsi rüya mıydı? Hayır olsun inşALLAH.
Ayağa kalktı. Banyoya gidip, abdest aldı. Bir ara aynaya baktı. Artık ağlamıyordu, gülümsüyordu

arkadaslar kusura bakmayin.. bu ayetel kursi ile alakali bir kissa degil yanlislik oldu galiba ozur diliyorum

(Kur'ân-ı Kerim'in Seyyidi ve en büyüğüdür.)

Tevhid ilmiyle alakalı en büyük Ayet-i Kerimedir.

Geceleyin inmiş olan bu Ayet-i Kerimeyi Efendimiz (SAV) Zeyd'i (RA) çağırarak yazdırmıştır.

Ayet-el Kûrsi indiğinde dünyadaki bütün putlar ve krallar yere düşmüş ve başlarındaki taçları yuvarlanmıştır.

Şeytanlar birbirleriyle çarpışarak kaçıp iblis'in yanına toplanmışlar ve ona bu karışıklığı haber vermişlerdir.

Peygamber Efendimiz'in(SAV) Ayet-el Kûrsi'de bulunan "Yâ Hayyu - Yâ Kayyumu" "Hayy ve Kayyum olan ALLAH'ım Senin Rahmetinle yardım istiyorum" buyurarak (üzüntü ve keder anında) ettiği duadır. İsm-i Azâm olduğu da rivayet edilmekle beraber Ariflerin Sultanı Beyazıd-ı Bistami (RA) "Bu ismin belli bir tarifi yoktur lâkin sen kalbini herşeyden boşaltıp onu ALLAH'ın C.C. Vahdaniyyetine teslim ederek istediğin İsimle zikret" buyurmaktadır.

Ayet-el Kûrsi'de bulunan Esma-i İlahiye hiçbir Ayet-i Kerimede yoktur. Çünkü bu Ayet-i Kerime'de bazısı açık bazısı gizli olmak üzere onyedi yerde ALLAH'u Teâlâ'nın İsmi geçmektedir.

Yatmadan okuyana ALLAH'u Teâlâ tarafından bir koruma verilir sabaha kadar hiçbir şeytan yaklaşamaz.

Yâ RasulULLAH (SAV) Kur'ân-ı Kerimin hangi Sûresi(derece bakımından) daha büyüktür? Diye soran Sahabe'ye(RA) "İhlâs Sûresi" buyurdu. O Sahabe(RA) "Kur'ân-ı Kerimde hangi Ayet(Fazilet bakımından) daha üstündür." diye sorunca Peygamber Efendimiz(SAV) "Ayet-el Kûrsi'dir" buyurdu. (Darimi)

Ayet-el Kûrsi'yi okuyan kimse yedi kalenin içine girmiş gibi muhafaza edilir. Ayet-el Kûrsi Kur'ân-ı Kerimin dörtte biridir.

Efendimiz(SAV) buyurdu ki; "İlim sana olsun ey Eba Münzir Canım Kabza-i Kudretinde olan ALLAH'a C.C. yemin ederim ki muhakkak Ayet-el Kûrsi'nin bir dili ve ikide dudağı vardır ki Arş'ın direğinin yanında Melik-i (Müteâl olan ALLAH'u Teâlâ Hazretlerini) takdis eder(O'na Tazimde bulunur.)" (Ebû Dâvud Ahmed İbni Hambel)

Efendimiz(SAV) buyurdu ki; "Her kim her farz namazın arkasından Ayet-el Kûrsi'yi okursa Cennete girmekten onu ancak ölüm men eder.Her kim onu yatacağı zaman okursa ALLAH'u Teâlâ ona kendi evi komşusunun evi ve etraftaki evler hakkında güvence verir." (Beyhâki)

Efendimiz(SAV) buyurdu ki; "Bakara Sûresinde bir Ayet vardır ki Kur'ân Ayetlerinin Efendisidir. Şeytan olan herhangi bir evde okunursa (şeytan) o evden çıkar. (O Ayet) Ayet-el Kûrsi'dir." (Beyhâki)

Efendimiz(SAV) buyurdu ki; "Her kim farz namazın arkasında Ayet-el Kûrsi'yi okursa diğer namaza kadar ALLAH'ın C.C. zimmetinde olur." (Heysemi)

Efendimiz(SAV) buyurdu ki; "Her kim Ayet-el Kûrsi'yi ve Bakara Sûresinin sonunu sıkıntılı(kederli) anında okursa ALLAH C.C. ona yardım eder" (Suyuti Dürrül Mensûr)

(şeytan cinler v.s. şerli yaratıkların şerrinden ve anne yada çocuğuna zarar vermelerinden yada öldürmelerinden korunmaları için) Doğum yapacak kadının Ayet-el Kûrsi A'raf 54. Ayeti sonuna kadar Felâk ve Nâs Sûrelerini okuyarak ALLAH'u Teâlâ'ya sığındırılması gerekir(Hadis-i Şerifle bildirilmiştir).

Efendimiz(SAV) buyurdu ki; "Sen Ayet-el Kûrsi'den neredesin? O herhangi bir yemek veya katık üzerine okunursa mutlaka ALLAH C.C. o yemek ve katığın bereketini çoğaltır." (Suyuti)

Efendimiz(SAV) Sûre-i Bakaranın sonunu(Amener Rasûlü) ve Ayet-el Kûrsi'yi okuduğu zaman gülerdi ve "Onlar Arş'ın altındaki Rahman'ın (Teâlâ) hazinesindendir." buyururdu. (Suyuti)

Seleme İbni Kays(RA) "ALLAH'u Teâlâ ne Tevratta ne İncil'de nede Zebur'da Ayet'el Kûrsi'den daha büyük bir Ayet indirmedi." (Suyuti)

Ayet-el Kûrsi cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duaların en büyüğüdür. Ayet-el Kûrsi'nin insandan şeytanları kovmakta çok tesirli olduğunu söylemişler ayrıca saralı kişiye şeytanın kendisine yardım ettiği sahir(büyücü) kâhin falcı nefis ve şehvet ehli zulüm ve gazab erbabı üzerine sadakatle okunulduğunda onların şeytanlarını etkisiz hale getirmekte de büyük gücü olduğunu denemişlerdir. Ancak sadakatle okunması şartı koşulmuştur.

Herhangi bir muradın hasıl olması için Ayet-el Kûrsi 313 kere okunduğunda dünya ve Ahiret hakkındaki o istek ALLAH'ın C.C. izniyle hasıl olur(ne bir eksik ve ne bir fazla okunmamalıdır bu sayıların adedi çok önemlidir).

Cin musallat olan çocuğa 18 kere Ayet-el Kûrsi okunursa BİİZNİLLAH şifa bulur.

Yemeğe okunursa yemek bereketlenir.

Devamlı okunursa unutkanlığı giderdiğini Hz Ali (K.V.) buyurmuştur.

Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri başarır. Evine gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir.

?Bir kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi'yi okursa Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler.

asil sizlerle paylasmak istedigim buydu.

mevlam hakki ile bildiklerimizle amil olmayi nasip etsin

Mevlam yar ve yardimcimiz olsun...

eline emeğine sağlık kardeşim..

amin...Allah razı olsun kardeşim...


eline emeğine sağlık kardeşim..


Kur'ân-ı Kerîm ve Tefsir

MollaCami.Com