Peygamberler kendi dönemlerinde insanların anlayacağı dilden mu’cize göstermişlerdir. İnsanlarla sağlıklı iletişim kurmak için bu bir gerekliliktir. İnsanlara anlayacakları dilden hitap etmek Allah’ın hem peygamberlerine önerdiği, hem de bizzat Kendisinin kitaplarında ve emirlerinde uyguladığı bir niteliktir. Sağlıklı iletişimin bir gereği olarak, Hazret-i Sâlih Aleyhisselâm, kavminin isteği üzerine kayanın gövdesinden deve çıkarmış; Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm, sihrin revaçta olduğu Mısır’da sihir cinsinden mu’cizeler göstermiş; Hazret-i Îsâ Aleyhisselâm tıbbın revaçta olduğu kendi döneminde tıp cinsinden mu’cizeler göstermiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in nazil olduğu dönemde ise birer söz söyleme san'atı olarak belâgat, fesâhat ve i’câz revaçta idi. Peygamber Efendimiz’in (asm) mu'cizeleri de genellikle söz cinsinden geldi.2 Söz mu'cize olunca bozulma riski yok denecek derecede azalıyor.

Peygamberler genelde kendilerinden önceki peygamberin getirdiği kitabın ve dinin bozulan ve saptırılan kısımlarını ıslâh etmişler ve insanlara tebliğ etmişlerdir. Tevrat Hazret-i İsâ’ya (as) gelinceye kadar bir çok peygamberce okunmuş, vahye dayalı olarak tashih edilmiş ve tebliğ edilmiştir. İncil—Tevrat’la birlikte—Hazret-i Muhammed (asm) tarafından Kur’ân ile tasdik edilmiştir. Nitekim Tevrat’ın ve İncilin bozulmamış nüshalarına-–vahiydeki aslına—iman etmek biz Müslümanlar için bir îmân kuralıdır.

Kur’ân’a gelince; Kur’ân, Son Peygamberin (asm) kitabıdır. Bozulması durumunda Kur’ân’ı tashih ve ıslâh edecek yeni bir peygamber söz konusu değildir. Öyleyse Kur’ân’ı tehlikelerden koruyacak şekilde tedbir almak gerekiyordu. İşte bu İlâhî tedbirlerden birisi onun i’câzı ve belâgâtıdır. Kur’ân’ın i’câzı ve belâgâtı onun zırhı olmuştur. Bu zamanda Kur’ân’ın i’cazını beyan etmeye ise Risâle-i Nur vazifelidir.2

Nihâyet, Cenâb-ı Hak böyle tercih etmiştir. Bize bu İlâhî tercihe teslim olmak yakışır.

Dipnotlar:

1- Bedîüzzaman, Sözler, s. 332.

2- Barla Lâhikası, s. 11.

Güzel kardeşim yazdıklarında bilmediğim bişey yok. Ama sen sorumun cevabını bilmiyorsun herhalde lafı.. Ben sana peygamberler mucize gösterdi mi insanlara, yeni gelen peygamberle birlikte neler oluyordu bundan sonra kitabımız bozulacak mı bozulacaksa ne olacak gibi sorular sormadım!!! Risale-i Nur'ları 8 yaşımdan beri biliyorum, Cemaatini de yazılanları da Üstadımızın davasını da Risale-i Nur'ların hizmet ettiği noktayı da gayet iyi biliyorum. Sen cümlenin sonunu Risale-i Nur ları tavsiye edercesine getirmişsin. Yazdıkların güzel teşekkür ederim ama soruma bi cevap değil!!

Sorum kısaca şu ; Bak şimdi Kur'an kıyamete kadar, eski kitapların tahribe uğraması gibi bi tahribe uğramayacak. Bunun sözünü veren ve korunmasının elinde olduğunu söyleyen Yüce Rabbimiz'dir. Ben sana şunu soruyorum. Neden bundan önce gelen kitapların tahribe uğramasını Allah (c.c) engellememiştir? Pekala ilk gönderdiği kitabı, hatta Adem (as) ile gelen (ki hepsi aynıydı İslamdı yani) dini değiştirmelerine müsade etmezdi neden müsade etti. Ben bunu soruyorum ve yanlış anlaşılmasın muhalefet yada itiraz değil "Hikmetini öğrenmek" için soruyorum.

Konuyu cevapladıktan sonra sorumun cevabını buldum.
Bkz. kısmında verdiğiniz linki cevap yazdıktan sonra görebildim ve okudum şu kısımda sanırım sorumun cevabı var.

"""2. Daha önceki peygamberler, belli kavimlere ve belli bir süre için gönderilmişlerdir. Onların kitapları da sadece o kavimler ve belli bir süre için geçerlidir. Onun için Allah onları koruma altına almamıştır. Çünkü o peygamberin gönderildiği süre dolunca veya kitabı tahrife maruz kalınca Allah peşinden başka bir peygamber ve başka bir kitap göndermiştir. Ama bizim Peygamberimiz (asm), bütün zamanlar ve mekanlar için gönderilmiş son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmeyeceğine göre, eğer Allah O’na (asm) verdiği Kur’an’ı korumasaydı, daha sonraki asırlarda gelen/gelecek insanların doğru yolu bulmaları mümkün olmazdı."""

Ben sorumun cevabını aldım. Anladığım kadarıyla, eğer öteki dinler ve kitaplar bozulmasaydı son peygamberimiz, kainatın onun hürmetine yaratıldığı, bizim de ümmeti olduğumuz (inş.) peygamberimizin gelmesine bi luzüm kalmayacaktı. Onun gelmesini Rabbimiz murad ettiği için ve O son peygamber olacak ondan sonra bir peygamber gelmeyecek diye söz verdiği ve yine murad ettiği için son peygamberinin kitabını ve dinini kendi himayesi altına almıştır. Eğer almasaydı Ondan, yani son peygamberimizden çok uzun yıllar sonra gelen insanlara doğru yolu, hakkıyla anlatan bi rehber olmayacaktı! Doğal olarak da insanlar ""bize DOĞRU bir tebliğ ulaşmadı ki"" diyecekler ve imtihan otomatik olarak ortadan kalkacaktı.

Kainatın efendisi son peygamber olarak gelecek, ondan sonra peygamber gelmeyecek ama ondan sonra gelen nesiller de rehbersiz bırakılmayacaktı. Rabbimizin ezeli ve ebedi ilmi bunu biliyor ve murad ediyordu. Bu yüzden son peygamberden önce gelen dinlerin ve kitaplarının bozulması ilahi bir kudret ile engellenmemişti. İnsanların imtihan için nasıl özgür iradeleri varsa, O dinler ve kitaplar da insanların özgür iradelerine bırakılmıştı. Hikmet arayışında geldiğim son nokta da bu konuda sorulacak sorum kalmadı. Yazdıklarınız soruma cevap olamadı ama sonunda verdiğiniz link için çok teşekkür ederim. Allah razı olsun..

Soruya soran arkadaşıma,

Aslında Allah biz insanlara gönderdiği din hiç değişmiyor. Değişmedi. Bugün bile bakın çevrenize ben müslümanım deyip islamiyeti kendi ideolojik anlayışına göre tahrif etmeye çalışanlar var. Lafız olarak yani harf ve kelimeleri değiştiremeseler bile mana olarak yeni yorumlar getirmeye kalkışan ve peygamberi inkar eden bir kitle var.. Bu yaşananlar 1400 yıl için meydana geliyor hatta son 40-50 yılda iiice azıtmış durumdalar.

Aynı şekilde peygamber efendimizden önce yüzyıllar içinde tahrif edip insanları farklı inançlara sokmaya çalışanlar oldu.

Değişen Allahın kitabı ya da peygamberi ile gönderdiği mesajı değil. Onlar unutuluyor. ya da iman etmeyenler tarafından alternatifler sunulmaya çalışıyor.

hala daha yeni yeni dinler türüyor ortaya çıkıyor. Neden? Çünkü şeytan diye bir gerçek var ve insanları yoldan çıkartmaya çalışıyor. Gerçeklerin unutulup yerlerine yenilerinin gelmesinin nedeni budur.

Bugün de peygamber efendimizden sonra her asırda her yüzyılda islamiyeti yenileyen bir büyük islam alimi gelmiş ve bu bozulmalara karşı toplumu yeniden gerçeğe yönlendirmiştir. İmam azamlar, imam gazaliler, imam rabbaniler bunun için vardır..

Neden kuran kıyamete kadar?


mesaj açık. çünkü sonun sonuna geldi. Kıyamet cok yakında eskisi gibi binlerce yıl yok.. durum bu