Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Sünneti müekkede sünneti gayri müekkede

Sünneti Müeekde ve sünneti gayri müekkede nedir.
Hangisi terkedilmez.
Öğle namazı ilk sünneti müekkedemi, gayri müekkedemidir.

SÜNNET-İ MÜEKKEDE

Hz. Peygamber (s.a.s)'in devamlı olarak işleyip nadiren terkettiği; farz ve vacib olmayan amelleri. Buna Sünnet-i hüdâ adı da verilir (Seyyid Şerif el-Cürcânî, et-Ta'rifât, Beyrut 1403/1983, s. 122; Damad, Mecme'ul-enhur, İstanbul 1328, I, 12; İbn Abidin, Reddü'l Muhtar Kahire 1272-1324, I, 70). Fukahâ'dan bazıları ise sünnet-i müekkede'yi Hz. Peygamber (s.a.s)'in terketmeksizin yaptığı ameller olarak anlamışlardır (İbn Nüceym, el-Bahru'r-Raik, Kahire 1311, I, 17-18). Sünnet-i müekkedeleri yerine getirme dini hayatı kemale erdirmeyi ifade eder (Seyyid Şerif el-Cürcânî, a.g.e., s. 122). Zira bu tür sünnetler farz ibadetlerde yapılması ihtimal dahilinde olan kusurları telâfi için meşru kılınmışlardır (İbn Âbidîn, a.g.e., I,191). Bu sebeple sünneti müekkedeleri terketmek dinle alay kabul edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) "sünnetimi terkeden şefaatime nail olamaz" buyurmuştur. Buna göre sünnet-i müekkedeleri terketmek harama yakındır ve Hz. Peygamberin şefaatinden mahrum kalma neticesini doğurur. Ancak buradaki terkten maksat özürsüz olarak sünnet olan fiili işlememekte ısrar etmektir. Mesela bir kimsenin abdest azalarını bir defa yıkamakla yetinip bunu âdet haline getirmesi böyledir ve bunu yapan günahkar olur (İbn Abidin, a.g.e., I, 70-71). Sünnet-i müekkedeleri yerine getiren kişi ise sevap kazanır (Cürcânî, a.ge., s. 122). Meselâ sabah namazının farzından önce iki rekat, öğle namazının farzından önce dört rekat, sonra iki rekat, akşam namazının farzından sonraki iki rekat ile yatsı namazının farzından sonra kılınan iki rekatlık namazlar sünnet-i müekkede'ye örnektir (el-Mevsılî, el-İhtiyâr, İstanbul 1987, 465; Alaüddin el-Haskefî, ed-Dürrül-Müntekâ (Mecma'ul-enhur kenarında) I,130). Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s) günde belirtilen bu on iki rekat sünneti kılmaya devam eden kişiye Allah Teala'nın cennette bir köşk bina edeceğini haber vermektedir (Tirmizî, Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-leyl, 66; İbn Mâce, İkâmet, 100). Ayrıca cemaatle namaz kılmakta sünnet-i müekkededir. Özürsüz olarak cemaati terketmeyi Hz. Peygamber'in hoş karşılamadığı nakledilmiştir (el-Mevsılî, a.g.e., I, 57; Damad a.g.e., I,107). Bunlardan başka Necaset olduğu zannedilen ellerin yıkanması (İbn Abidin, a.g.e., I, 75). Abdest alırken misvak kullanmak (a.g.e., I, 77); yine abdest alırken ağız ve burnu iyice yıkamak (a.g.e., I, 79); Parmakları hilallemek (a.g.e., I, 80); Abdest alırken, abdest azalarını üç defa yıkamak (a.g.e., I, 80); Ezanı yüksekçe bir yerde okumak (a.g.e., I, 257) sünnet-i müekkede'nin örneklerindendir.

Saffet KÖSE



Gayrı müekked sünnet

Hz. Peygamber (s.a.s)'in bazen yapıp bazen de terkettiği ameller. Bu gruba giren sünnetleri yerine getirmek sevap kazandırır. Terkeden ise ceza, kınama ve azarlamaya müstahak olmaz (Seyyid Şerif el-Cürcânî, et-Ta'rifât, Beyrut 1403/1983, s. 122; İbn Nüceym, el-Bahru'r-Râik, Kahire 1311, I, 17-18). Yatsı namazı ve ikindi namazlarının ilk sünnetleri sünnet-i gayr-ı müekkede dir. Hz. Peygamber (s.a.s)'in giyinişi, oturup kalkması, taranması ve ayakkabı giymesi vb. hareket ve tavırlarını ifade eden sünnet-i zevaidlerde bu gruba girer (İbn Âbidin, Reddül-Muhtâr, Kahire 1272-1324, I, 321).

Gayr-i müekked sünnetleri kılmak sünnettir ancak terki sünnet olamaz.

sorularlaislamiyet.com

Sünnet: Peygamberimizin sözü, isi ve baskasi yaptiginda hos gördügü seylerdir. Sünnet ikiye ayrilir:
a) Sünnet-i müekkede: Peygamberimizin devamli olarak yapip, pek az terk ettigi sünnetlerdir. Sabah ve ögle namazinin sünnetleri gibi. Terkedilmez denilebilir.
b) Sünnet-i gayri müekkede: Peygamberimizin arasira yaptigi sünnetlerdir. Ikindi ve yatsi namazinin ilk sünneti gibi Yani kılmakta sünnet terketmekte sünnet...


b) Sünnet-i gayri müekkede: Peygamberimizin arasira yaptigi sünnetlerdir. Ikindi ve yatsi namazinin ilk sünneti gibi Yani kılmakta sünnet terketmekte sünnet...



Gayr-i müekked sünnetleri kılmak sünnettir ancak terki sünnet olamaz. Peygamberimizin buradaki yapma ve terk etmedeki mantığı tamamen ruhsatla alakalıdır. Mazeret olduğu takdirde alışkanlık haline getirmeden terk edilmeye müsaade edilen bir fiil, asla sünnet olamaz. Yapması sünnet ama terk etmesi sünnet değildir, ibadet değildir.

Gayr-i Müekked Sünnet
Peygamber Efendimizin ibadet maksadı ile bazan yapmış oldukları şeylerdir: Yatsı ve İkindi namazlarının ilk sünnetleri gibi...
Peygamber Efendimizin yiyip içmeleri, giyinip kuşanmaları, oturup kalkmaları gibi, kendi öz hallerine ait işlere de, "Sünen-i Zevaid" adı verilmiştir. Bunlar da birer gayr-i müekked sünnet demektir.
Müekked sünnetlerle "Sünnet-i Hüda" adı verilen sünnetlerin yapılmaşında sevab vardır. Kasden terk edilmelerinde azab yoksa da, ayıplama vardır. Gayr-i müekked ile "Zevaid" sünnetlerin yapılması çok güzeldir. Sevgili peygamberimize uymanın bir nişanı olduğundan, bunları yapmak sevaba ve Peygamberimizin şefaatına kavuşmaya bir yoldur. Bunların yapılmaması azarlanmayı gerektirmez. İşte bunlar sünnetlerin hükümleridir.
Ashab-ı Kiram'ın hal ve tutumlarına, onların izledikleri zühd ve takva yollarına da, biz Hanefilerce sünnet denir. (Büyük İslam İlmihali)

Gayr-i müekked sünnetleri kılmak sünnettir ancak terki sünnet olamaz. Peygamberimizin buradaki yapma ve terk etmedeki mantığı tamamen ruhsatla alakalıdır. Mazeret olduğu takdirde alışkanlık haline getirmeden terk edilmeye müsaade edilen bir fiil, asla sünnet olamaz. Yapması sünnet ama terk etmesi sünnet değildir, ibadet değildir.


Neden asla sünnet olamasın ki?

SÜNNET nedir önce bunu iyi anlamak gerekiyor. Sünnet peygamber efendimizin islamiyeti yaşama biçimi değildir..

Yaptıkları ve yapmadıkları değil midir?

Zaten adı üstünde: Sünnet-i gayri müekkede

"asla sünnet olamaz" kanısına nasıl vardınız şaşırdım

Neden asla sünnet olamasın ki?

SÜNNET nedir önce bunu iyi anlamak gerekiyor. Sünnet peygamber efendimizin islamiyeti yaşama biçimi değildir..

Yaptıkları ve yapmadıkları değil midir?

Zaten adı üstünde: Sünnet-i gayri müekkede

"asla sünnet olamaz" kanısına nasıl vardınız şaşırdım


sünnettir denmez, ancak Nebi s.a.v bizim üzerimize zorluk olmaması için onları terk etmiştir ve bazen de kılmıştır... bizlerin açısından sünneti müstehabı edebi bilerek terk etmek çok büyük zarardır, zira bizler günaha batmış haldeyiz çok daha fazla amellere ihtiyacımız vardır.
ancak sıkışıklık anında veya namaz için hazırlanılırken iki rekat kılabilinirse iyi olur.. Gayri müekked sünnet

http://www.ihyaforum.com/hadis-ve-sunnet/37168-sunneti-gayri-muekkede-terk-edilmeli-mi.html bu linke bakarsanız cevabınızı alacaksınız inşaallah.

Her şeyden önce burada bizler sünnetin tarifini, tanımını iyi bilmemiz lazım. Ve sonrasında o tarife göre yaptığımız fiiller, işler sünnetmi değilmi ona bakmak lazım diye düşünüyorum. O halde sünnetin kitaplarımızda geçen tarifine bir bakalım.

Sünnet; Efendimiz aleyhissalatü vesselamın söylediği mübarek sözler, işlediği fiiller, başkası yapıp da ses çıkarmadığı şeyler(e-i) takrir buyurup, hoş gördüğü şeyler, yaptıkları ve yapmaktan çekindikleri, bir nevi mübarek ömrü boyunca hayat yaşantısı hayat tarzıdır denilebilir.

Gayr-i müekked sünnetleri kılmak sünnettir ancak terki sünnet olamaz. Peygamberimizin buradaki yapma ve terk etmedeki mantığı tamamen ruhsatla alakalıdır. Mazeret olduğu takdirde alışkanlık haline getirmeden terk edilmeye müsaade edilen bir fiil, asla sünnet olamaz. Yapması sünnet ama terk etmesi sünnet değildir, ibadet değildir.


Terk edilmesi sünnet olmaz ise sünnetin tarifindeki efendimizin işlediği fiiller ibaresine zıt değilmidir acaba. Veya efendimizin hayat yaşantısının hayat tarzının dışındamı bir amelmi işliyoruzda sünnet olmasın, yani bizler efendimiz aleyhissalatü vesselam bu şekilde yapmış bu şekilde işlemiş onun için terkediyoruz. Bu şekilde olursa altını çizerek söylüyarum Sünnettir Birde şu açıdan bakalım keyfi olarak keyfekeder, vakit dar yav, bugünde kılmayalım, ne olur sanki işte o zaman yine başka bir tartışma söz konusu. Haa şu olabilir kıldığımız zaman fazla sevap alırız almayız o ayrı bir mevzu.

Gayr-i müekkedin tarifi ne idi sizin yazınızda bakalım.

SÜNNET-İ MÜEKKEDE
Gayrı müekked sünnet
Hz. Peygamber (s.a.s)'in bazen yapıp bazen de terkettiği ameller. Bu gruba giren sünnetleri yerine getirmek sevap kazandırır. Terkeden ise ceza, kınama ve azarlamaya müstahak olmaz (Seyyid Şerif el-Cürcânî, et-Ta'rifât, Beyrut 1403/1983, s. 122; İbn Nüceym, el-Bahru'r-Râik, Kahire 1311, I, 17-18). Yatsı namazı ve ikindi namazlarının ilk sünnetleri sünnet-i gayr-ı müekkede dir. Hz. Peygamber (s.a.s)'in giyinişi, oturup kalkması, taranması ve ayakkabı giymesi vb. hareket ve tavırlarını ifade eden sünnet-i zevaidlerde bu gruba girer (İbn Âbidin, Reddül-Muhtâr, Kahire 1272-1324, I, 321).Gayr-i müekked sünnetleri kılmak sünnettir ancak terki sünnet olamaz.


sünnettir denmez, ancak Nebi s.a.v bizim üzerimize zorluk olmaması için onları terk etmiştir ve bazen de kılmıştır...


Evet terk ettiği ameller, o zaman terk etmek ameli olduğu için sünnet olmuyormu veya kılmak ise faziletli bir sünnettir denilirmi denilir.Sünettir

Demek ki Sünnete ittibaın manası ise Efendimiz aleyhissalatü vesselamın yaptıklarına aynen uymak olduğuna göre, seyrek de olsa o sünnetleri terk etmek de bir sünnettir, sünnete uymadır. Öncelikle
bunu böyle kabul etmemiz, değerlendirmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Demek ki Sünnete ittibaın manası ise Efendimiz aleyhissalatü vesselamın yaptıklarına aynen uymak olduğuna göre, seyrek de olsa o sünnetleri terk etmek de bir sünnettir, sünnete uymadır


Değerli kardeşim, birincisi Efendimiz (SAV) gayri müekked dediğimiz sünnetleri keyfi olarak hiç bir zaman terketmemiştir. Sizde bilirsiniz ki savaş esanasında zoraki bir şekilde, elinde olmayan sebeplerden dolayı terkettiği olmuştu.

Bundan ötürü gayri müekked sünnetleri terketmek asla ibadet olamaz, en fazla mübahtır, sünneti terkten dolayı mekruh işlememiş, azar işitmez denilebilr.


Misafir Soruları

MollaCami.Com