Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Vahiy kavramları üzerine
Yüksel Bey: âKutsi hadis ne demektir? Allahâın sözü mü, Resulullahâın sözü mü? Âyete ve hadise göre farkı nedir?â
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın (asm) pâk gönlüne nazil olan vahiy, iki türlü gelmiştir:
1- Vahyi metlüvv: Okunan, tilâvet olunan, namazda kıraat olunan, sözüyle, üslûbuyla, ifade şekliyle, kelâmıyla, manasıyla Allahâa ait olan vahiydir. Üslûbu, lâfzı, telâffuz biçimi, söyleyiş tarzı, harf, kelime ve cümle kurgusu muâcize olan Kurâânâın her bir âyeti bu sınıftandır. Namazda okunurlar. Kıraati ve tilâveti ibâdettir. Başka bir ifadeyle, Allahü Zülcelâlâin, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâma sözüyle, kelâmıyla, lâfzıyla, özüyle, manasıyla her biçimi Kendi Zâtı Ulûhiyetine mahsus olmak üzere nazil buyurduğu vahye âKurâânâ diyoruz.
2- Vahyi gayri metlüvv: Okunuşuyla, tilâvetiyle, lâfzıyla, cümle yapısıyla, söyleniş biçimiyle değil; mânâsıyla, özüyle, içiyle, sâfîyetiyle, pâklığı ile Allahâa ait olan vahiydir. Bu tür vahiylerin cümle kalıbına dökülmesi, telâffuz edilmesi, lâfzı, ifâde biçimi, söyleyiş tarzı Resûli Ekrem Efendimizâe (asm) aittir. Namazda okunmazlar.
Bunlar da iki kısımdır:
1- Kudsî Hadîs: Cenâbı Hakkâın, Kurâânâdan başka, Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâma nâzil buyurduğu, Kendi Zâtı Ulûhiyetine mahsus, heybetli, kudsî, rubûbiyetinin azametini, tasarruflarının ihâtasını, Kendi Zâtının ve sıfatlarının büyüklüğünü, rahmetinin eşsizliğini, ihsân ve ikrâmının bolluğunu ifâde eden mânâlardır. Peygamber Efendimiz (asm) bu mânâları nübüvvet ehliyetiyle kendi cümle kalıplarına dökmüş ve bizlere nakletmiştir.
Hadis literatüründe bu tür hadislere âkudsî hadis, rabbânî hadis veya ilâhî hadisâ denir.
2- Nebevî Hadîs: Cenâb-ı Hakkâın, Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâma nazil buyurduğu sâir mânâlara ve vahiylere ise, âki bunları da Peygamber Efendimiz (asm) kendi ifade kalıplarına dökmüştür ânebevî hadisâ, yani Hazreti Peygamberin (asm) sözü denmektedir. Nebevi hadisler vahyi zımnidirler. Yani sözü ve beyan tarzı Peygamber Efendimize (asm) ait olmak üzere, mana Allahâa aittir.
Bediüzzaman Hazretleri diyor ki: âVahiyden gelen mücmel hadiseyi tafsil ve tasvirde, zâtı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm, bazen yine ilhama, ya vahye istinad edip beyan eder, veyahut kendi ferasetiyle beyan eder.â1
Kudsî hadislerin başlangıç kısımlarında, âAllah dedi ki...â, âAziz ve Celil olan Allah şöyle buyurdu...â, âAllah diyor ki:...â, âRabbâiniz diyor ki:...â, âRabbâiniz ne diyor biliyor musunuz?â gibi hadisin, mânâ itibariyle Allahâın yüce tasarruflarını anlatan bir âAllah sözüâ olduğunu vurgulayan ifâdeler yer alır.
Bu tür hadisler Kurâânâda değil; hadis kitaplarında hadis usûlüne uygun rivayetlerle zikredilmişlerdir.
Kurâân ile kudsî hadisler vahyi sarihtirler. Yani açık vahiydirler. Bediüzzamanâın ifadesiyle, âResuli Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm onda sırf bir tercümandır, mübelliğdir, müdahalesi yoktur: Kurâân ve bazı ehâdisi kudsiye gibi.â 2
Kutsî hadise bir misal verelim:
*Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bir gün ashâbına (ra): âRabbiniz ne buyuruyor biliyor musunuz?â diye sordu.
Ashâbı Kiram (ra): âAllah ve Resûlü daha iyi bilirâ dediler.
Resuli Ekrem Efendimiz (asm): âRabbiniz buyuruyor ki: âKim ki bütün erkân ve şartlarına riayet ederek namazı vaktinde kılarsa, Benim onun için bir ahdim vardır: Onu Cennete koyarım. Kim de namazın erkân ve şartlarına riayet etmez ve namazı vaktinde kılmazsa Benim onun hakkında bir sözüm yoktur; dilersem cehenneme koyarım, dilersem cennete.â 3
DUÂ
Allahâım!
Bize hidâyet ver! Bize Sana giden yolu göster! Bize, Sana giden yolda sebat ve istikamet ver!
Senin yolunda ayağımızı kaydırma! Bizi kendine kul kabul et!
Bizi Habibi Edîbin Aleyhissalâtü Vesselâma ümmet eyle!
Râzı olacağın amellerde bize yardımcı ol! Bizi insanlardan ve cinlerden gelen her türlü dalâletten koru!
Hatâlarımızdan dolayı bize azap etme! Bizi bağışla!
Âmîn⦠Âmîn⦠Âmînâ¦
Dipnotlar:
1. Mektubat, s. 94.
2. Mektubat, s. 94.
3. Dârimî, Salât, 24.
Süleyman KÖSMENE