Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


kaza namazı

selamün aleyküm arkadaşlar. ben namaz yeni başladım sayılır. yaklaşık 1 aydır.ama vakitlerimin hepsi uymadığı için 3-4 vakit kılabiliyordum sadece.benim sorum şu idi, kıldığım 3-4 vakit namazlar içinde bazen özel durumlar ve iş yoğunuluğ yüzünden kılamadım.şu an da mübarek üç aylar'a girerken böyle borçlu olarak girdiğim hep aklımın bir ucuna geliyor ve kendimi çok boçlu hissediyorum.ama ne kadar kaza namazım var bilmiyorum.namazada yeni başladım,iki sorum olacak, özel durumlar vesilesiyle kılmadığım namazlar günah olmuşmudur, yoksa onların kazasınımı yapmam lazım ? şimdiden herkese çok teşekkür ederim.

(eğer kaza yapıcak olur isem kaç kaza yapacağımı bilmiyorum, bir günlük 5 vakit namaz kılsam yerine geçermi acaba?)


Erkek ve kadın her akıllı müslüman bâliğ olduktan sonra, diğer dinî vazifelerle beraber beş vakit namazı hiç geçirmeden edâ etmek mecburiyetindedir. Kat'iyyen geçirmemeye gayret etmelidir.
Kur'ân-ı Kerîm'de Cenâb-ı Hakk ellibeş yerde her müslümana namazla emretmektedir. Ayrıca otuzüç yerde namaz zekâtla beraber emrolunmaktadır.


Hülâsa, Kur'ân-ı Kerîm'de, namaz emri yüzden fazla âyetle sâbittir. Namaz hakkında emrin bu kadar çok tekrar edilmesi, namazın fazilet ve sevabının büyüklüğüne işârettir. Terk edenler için de, cezasının çok ağır olacağına delâlet eder.

Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde "Kıyâmet gününde kulun en evvel sorguya çekileceği şey, namazdır" buyurmuşlardır. Bu hadisi şerifte, Namaz hesabını tam verenlerin diğerlerinde kolaylık göreceğine, veremeyenlerin, zorda kalacağına işâret vardır.

Bir insan, bir vakit namazın yerine milyonlarca lira sadaka verse veya birinin iki rek'at namazı yerine bir başkası yüz rek'at namaz kılsa, namaz borçlusu şahıs bunlarla mes'ûliyetinden hiç bir sûrette kurtulamaz.

Namaz kime farz olmuşsa ancak onun tarafından kılınmak sûretiyle edâ edilir. Binâenaleyh bir kimsenin gaflet veya tembellik yüzünden vaktinde kılamadığı namazı varsa hiç zaman geçirmeden kazâ etmeli, bu namazı kazâya bıraktığı için de ayrıca tevbe ve istiğfar etmelidir.

Namaz borcu olan kimse borçlarını hesaplar. En sonundan başlayarak kazâ edip bitirir. En evvelinden başlamak câiz ise de, en kâmil yaşta kazâya kalanların cezasının daha ağır olacağından önce onları affettirmek düşüncesiyle sonundan başlayarak, kazâ etmek evlâdır. Kazâ ederken yalnız farzlar ve vitir kılınır. Sünnetler kazâ edilmez.

Kazâ namazı, kerâhet vakitleri hâricinde, her zaman kılınabilir.
Şimdide akla gelebilecek soru ve cevaplara bakalım.

Kaza namazı bulunan kimse nafile namaz kılabilir mi? Bu hususta Hanefî mezhebi ile diğer mezhepler arasında görüş farkı var mıdır?
Cevap: Şafii mezhebine göre, kazası olan kimsenin nafile namaz kılması haram olarak kabul edilmektedir. Hanefi mezhebine göre durum farklı bulunmaktadır. Şöyle ki: Kazası olan kimsenin, geçmiş namazlarını kaza etmesi, nafile kılmakla meşgul olmasından evla ve efdal bulunmaktadır. Bu hükmün istisnaları vardır. Beş vakit namazın evvelindeki veya sonundaki namazlar ile duha, tesbih, tehiyyetü'l-mescid ve evvabin namazları gibi hakkında teşvik edici hadis-i şerifler bulunan nafileler müstesna tutulmuştur.

Kazaya kalmış namazlar için neden ezan ve ikaamet okunmaktadır?
Cevap: Ezan ve ikaamet, vaktin sünnetini değil, namazın sünnetidir. Bu itibarla, vaktin çıkması ile terk edilemez

Bir kimsenin üzerinde, teşrik tekbiri getirilecek namazlardan biri kazaya kalmış olsa, bu namazı, kaza ederken teşrik tekbirini getirecek mi?
Cevap: Şayet kazaya kalmış bu namazı, teşrik tekbirlerinin getirildiği günler çıkmazdan önce kaza ederse tekbiri okuması gerekir. Bu günlerin çıkmasından sonra kaza etmesi halinde tekbirleri okumaz.

Bir kimse namazı kılıp kılmadığında şek etse ne yapması gerekir?
Cevap: Şayet vakit çıkmamış ise iade eder. Çünkü vakit çıkmış ve eda ettiğinde de şek vaki olmuştur. Eğer vakit çıktıktan sonra şekederse bir şey lazım gelmez. Zira vücubun sebebi olan vakit çıkmış, eda etmediği de tereddütlü olmaktadır. Müslümanın hali, namazı vaktinde kılmış olacağı istikametinde ağırlık kazanmaktadır

Kaza namazları için, vakit namazlarında olduğu gibi, belirli vakitler var mıdır? Diğer bir ifade ile, her kaza namazını kendi vakitleri içinde mi kaza etmek gerekir?
Cevap: Kaza namazının vakti kaza edildiği vakittir. Yani bu namazlar için belirli bir zaman yoktur. Öğlenin kazasını, öğle vakti içinde; ikindinin kazasını, ikindi vaktinde kılmak gibi bir mecburiyet yoktur. Kerahet vakitlerinin dışında ne zaman istenirse kılınabilir.

Birkaç şahsın aynı namazları, (mesela yatsı) kazaya kalsa cemaatle kılabilirler mi?
Cevap: Evet, kılabilir ve imam olan kimse kıraeti açıktan ifa eder.
// Çağımız ve Günümüz Meselelerine Fetvalar // Müderris //


anlaşılmıştır inşaallah


Genel Soru ve Cevaplar

MollaCami.Com