Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Kurbanın sütü, eti ve postu ile alâkalı bazı meseleler

Kurbanın sütü, eti ve postu ile alâkalı bazı meseleler


√ Kurbanın sütünden istifade etmek, etini ve derisini satıp parasını almak veya demirbaş olmayacak bir şey ile değiştirmek mekruhtur. Şayet böyle bir şey yapılırsa, kıymetini yani kaç para ise o miktarı sadaka olarak vermek gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kurbanın derisini satan kimsenin kurbanı olmaz.” (1)

√ Kurbanın et ve derisinden kasap ücreti de verilmez. Yani kasaba, “gel benim hayvanımı kesiver; karşılığında bir miktar et vereyim yahut derisi senin olsun” denilemez. Peki, kasaba et veya deri vermek câiz olmaz mı? Tabii ki caiz olur; ancak, kasaplık ücretini de ayrıca vermek şartıyla... Nitekim Hz. Ali’den (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Rasûlüllah (s.a.v.), develer kurban kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti. Onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı. Kasap ücretini biz kendimiz veririz.”(2)

√ Kurbanın derisi sadaka olarak verilir veya ondan seccâde ve saire gibi evde kullanılacak bir şey yapılır. Hz. Âişe (r.anhâ) vâlidemizin ve diğer bazı sahâbîlerin kurban derilerinden su tulumu yaptıkları rivâyet edilmiştir.(3)

√ Kurbanın, kesilmezden evvel yünlerini kırkmak mekruhtur. Eğer kırkılacak olursa, bu yünler de sadaka olarak verilir. Fakat kesildikten sonra yünü yolunup veya kırkılıp kullanılabilir, bu câizdir.(4)
***

"KURBAN DERİLERİ" VE GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...


Beyânü'l-Hak mecmuasının 88'inci sayısında, “KURBAN DERİLERİ” başlıklı enteresan bir yazı gözümüze ilişti. Okuyucularımızın da dikkatini celbedeceği düşüncesiyle, biraz sadeleştirip aşağıda naklediyoruz:

“Evvelden beri ilim tâliplerine verilegelmekte olan kurban derilerinin, bir müddetten beri Hicaz Demiryolu'na tahsîs olunduğu... Ve bunun, küçük-büyük birçok kimselere otlak (geçim kaynağı) hâlini aldığı basîret sahiplerince mâlumdur...

“Zâten dinî bir sadaka olması hasebiyle kurban derilerinin verileceği yer, 'İyilik ve takvâda yardımlaşınız'(5) meâlindeki âyet-i kerimenin mûcibince, ilim tâlipleridir. Bu defa, geçmişte olduğu gibi, ilim tâliplerine verilmesini bildiren Şeyhulislâmlık makamının yazılı emrinin, bütün kadılara (hâkimlere) gönderilmiş olduğu, sevinçli haberini öğrenmiş olduk.”(6)
***

Evet, günümüzden tamı tamına doksan sekiz yıl önce kaleme alınan bu yazıda aynen böyle deniliyor.

Yine atalarımız, hepimizin bildiği üzere, "Târih tekerrürden ibarettir" demişlerdir. Biz de Cenâb-ı Hakk'tan; târihin müsbet gelişmelerini tekerrür ettirmesini niyâz ediyoruz. Âmîn...


DİPNOTLAR
(1) Zeylâî, Nasbu’r-Râye, 4, 218
(2) Müslim, Sahîh, Hacc, 348
(3) Müslim, a.g.e., Edâhî, 28
(4) Ö. Nasuhi Bilmen, B. İslâm İlm. İst. 1985, s. 413-414
(5) el-Mâide, 2
(6) Hicrî, 3 Zilhicce 1328 Pazartesi / Rumî, 22 Teşrîn-i sânî 1326 / Miladî, 5 Aralık 1910

Allâh razı olsun.
Selam ve sevgilerle...
:)

Teşekkürler sevgili Rasule Vuslat...
Allah senden razı olsun.
Mukabil selam ve sevgiler...

Allah (c.c.) razı olsun kardeşim. Faydalı oldu.

Şükranlar sevgili Gok_Sultan...
Allah sizden de razı olsun.
Selam ve dua ile...


Allâh razı olsun.
Selam ve sevgilerle...
:)


Fıkıh - İlmihal

MollaCami.Com