Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


...UFAKLIK...

UFAKLIK

Onbeş evin bulunduğu bir çıkmaz sokağın son eviydi. Diğer evler gibi sıradan bir ev değil, sokağın en güzel eviydi o.

Çok şatafatlıydı, dublexdi. Geniş odaları, kibar balkonları vardı. En güzel eşyalarla itinayla döşenmişti. Bahçesi rengarenk çiçeklerle bir renk cümbüşü oluşturuyordu. Fiskiyenin altında serinleyen kuşların cıvıltıları, manzarasına ayrı bir ahenk katardı.

Bu sokakta mutlu olması gereken birisi varsa o da kendisiydi. Ama bütün bunlara rağmen mutsuzdu o. Öteki evlerle arasındaki tek benzerlikte buydu zaten. Onlar gibi bahtıkara evlerden, harap evlerdendi. Çünkü şu ana kadar ne kendisinde ne de komşularında kuran okunmamıştı. Birçoklarının sahipleri besmeleyi bile bilmiyorlardı.

Allahın Rasülü, s.a.v. ‘evlerin en küçüğü içinde kuran dan hiçbir şey olmayan evdir.’ Buyurmuştu. Bu sözü de tuğlalar bir ustadan işitmişler, bina bitince kendisine aktarmışlardı. İşte bu yüzden hasret kalmıştı ‘dağları titreten kuran sesine’. O da cennet evi olmayı istiyor, iyi hallerine şahitlik yapacağı birilerini bekliyordu.

Senelerce bekledi, dua etti, sabretti. Sabrının mükafatını da nihayet gördü; evin küçük yaramazı büyümüş, anne ve babası, uzun tartışmalardan sonra ‘hiç olmazsa besmele öğrensin’ diye yaz tatilinde camiye göndermişlerdi.

İşte o gün evin sevincine diyecek yoktu. Ufaklık giderken sevinçle uğramış, dönüş saatini heyecanla beklemeye başlamıştı. Ufaklık gelince de besmeleyi ondan öğrenmişti.

Hergün hasretle yolunu gözlüyor, ondan bir şey öğrenebilmek için can atıyordu. İki hafta sonra evin içi Allah ismiyle yankılanıyor, kuran ayetleriyle çalkalanıyordu.

Artık sokağın en güzel eviydi. Diğer evler ona hayran hayran bakıyor, imreniyorlardı. Ama komşu evdeki ufaklıktan onlar da istifade ediyorlardı. Ne de olsa ufaklık elinde mushafıyla hergün önlerinden geçiyordu.

Sokaktaki evler yine de ufaklığın evi gibi şanslı değillerdi. Çünkü o evden bir şehit çıkmıştı. Ufaklık, her zamanki gibi camiye koşarken dikkatsiz bir sürücünün otomobilinin altında can vermişti…


m.tuna
mayıs 2000 ş.karaağaç


Hikaye & Kıssalar.

MollaCami.Com