Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


soru

ehli sünnetten olmayan birinin veya ehli sünneti kabul etmeyen birinin veya ben sünnet cemaatiyim diyen birinin arkasında namaz kılınır mı ?

'Sünnet cemaati' nasıl oluyor?
Ehli sünnet zaten sünnet yolu üzere olandır.
İkisi de aynı mana değil mi?Öyle anladım :-[

yaani adam diyo ki ben hiç bi mezhebi kabul etmem sünnet ne derse onu yaparım o demek yani hiç bir mezhebe göre amel etmem demek istiyo hadis ne demişse ona göre amel ederim demek kardeşim

Dört mezhebin îtikâdları yâni îmânları birdir, ayrılıkları yoktur. Dördü de Ehl-i sünnet îtikâdında (inanışında)dır. Ehl-i sünnet îtikâdında olmayanlara bid'at ehli denir. (Şehristânî, Tahtâvî)
http://sozluk.ihya.org/dini-terimler/mezheb.html
Bid'at ile alâkalı:
http://www.mollacami.com/konu/sunnete-uymak-bid-atlerden-kacinmak-12109.html
Umarım yardımcı olmuşumdur kardeşim.Sorunuz ile alakalı birçok bilgi ve kaynak sitemizde mevcut :)

• Hutbe okunurken salât ü selâm getirmek, “âmîn” demek.




kardeşim bu hutbe esasın damı mesela hutbelerde selavat getiriliyo ve efendimizin adı geöiyo bunlardamı ve bir de burda hutbede dua ediliyo ona amin demek mi ? bidat ttir.kardeşim

Nitekim bugün, hacca giden Müslümanlara, gerek Mekke’de ve gerekse Medine’de Vehhâbi zihniyetinin uyguladığı muameleler hemen herkesin mâlumu... Peygamber Efendimizin mübarek kabr-i şerifi başında ziyaretçilerin, “Şefaat yâ Resûlellah!” yakarışlarına dahi “Şirk yâ haci!” diyerek mâni olmaktadırlar. Çünkü tevessül gibi şefâati de kabul etmiyorlar.




Muhterem kardeşim allah razı olsun bilginiz olsun için anlatıyorum yanlış anlamassınız zannındayım.

vahhaabiler şefaatı kabul etmiyolar bu yanlış onlar şefeati kabul ediyolar ama şunu kabul etmiyolar efendimizden şefeat istemeyi yani istenilmez diyolar :

biz de diyoz ki kardeşim sen aç olsan ekmek dağıtan birinden ekmek istermisin evet diyo eeeee biz de şefeata muhtacız şefeat istiyoruz bunda ne sakınca var diyoruz onlara. yani bunu bizzat kendilerine söylemek mümkün değil bur da ama bu bizim cevabımız.


onların şirk dediği ise bazıları abartacak dereceye gidiyolar onun için diyolar ama abartan imanen abartmıyo onu bilmiyolar ve yine yanlış yapıyolar tabiii ki

muhterem kardeşim paylaşımınız için allah razı olsun fakat soruma tam cevap alamadım


sorum ehli sünnetten olmayan birinin veya ehli sünneti kabul etmeyen birinin veya ben sünnet cemaatiyim diyen birinin arkasında namaz kılınır mı ?


bu idi. cevap verir misiniz .

ayrıca tekrar allah razı olsun bizleri bilgilendirdiğiniz için.

Hutbe esasını bilmiyorum forumla ilgilenen kardeşlerimizden yakında cevap gelir merak etmeyin ;)
Kardeşim ehli sünnet olan 4 hak mezheb dışındakilere bid'at denir.
Bizler de bid'atten kaçınmalıyız zira verdiğim linkte bid'at ile alakalı hadisler ve kaynaklar mevcuttur.O halde bitarikil kıyas ehli sünnet olmayan birinin arkasında namaz kılmak da doğru değildir ben bunu anlarım.

kardeşim yanlış anlamayınız siz onu anlıyosunuz ben de anlıyorum da hani bu görüşle ilgili bi kaynak var mı bir görüş. onu sordum. kusura bakmayınız allah razı olsun ilginiz den dolayı

Nasıl yani_?Sorunuzla alakalı ,sadece o konu üzerine yazılmış bir konu mu arıyorsunuz? ::) Kafam karıştı :-\
Benim size verdiğim linkteki kaynaklar:

DİPNOTLAR
(1) el-Mektûbât, li’l-İmâmi’r-Rabbâni, 1, 186.
(2) el-Mektûbât, li’l-İmâmi’r-Rabbâni, 1, 255; Kur’ân-ı Kerim, Cum‘â sûresi, 62/4.
(3) Tirmizî, Sünen, İlim, 4, 16.

evet yani tam olarak hükmünü arıyorum

İmametin başlıca şartları: İslâm, buluğ, akıl, erkek olmak, Kur'an okuyabilmek ve özürden beri olmaktır. Bu şartlara sahib olmayanlar imam olamazlar.

Fasıkın (aşikare haram işleyenin) ve bid'at sahibi olanın (din işlerine dinde olmayan şeyleri karıştıranın) imameti tahrimen mekruhtur. Çünkü fasık din işlerinde saygılı bulunmaz, İmam Muhammed ile İmam Malike göre, bunlara uymak esasen caiz değildir.
Bid'at sahibine "Mübtedi" denir ki, inancı sünnet ve cemaat ehlinin inancına aykırı olan kimse demektir. Bid'at sahibine uymanın kerahetle caiz olması, inancı küfre varmadığı takdirdedir. Eğer inancı küfrü gerektiriyorsa ona uymak bütün Hanefilerce de caiz olmaz. Şefaati, kabir azabını ve hafaza meleklerini inkar etmek gibi...

Mezheb değişikliği iktidaya (uymaya) engel değildir. Yeter ki imam olan zat, namazın şartlarına ve rükünlerine riayet etsin. Şöyle ki: Müslümanların fıkıh bakımından mezhebleri değişik olsa da, esasta bir olduklarından birbirlerine uyabilirler. Bu hususta en faziletli olan, her müslümanın kendi mezhebinde bulunan bir imama uymasıdır. Bu olmayınca, diğer bir mezhebde bulunup da namazın farzlanna riayet eden herhangi bir imama uyulması, yalnız başına namaz kılmaktan daha faziletlidir. Şu kadar var ki, bir müslim kendi mezhebine göre namazı bozacak bir şeyin böyle bir imamda bulunduğunu görüp bilirse, ona uyması sahih olmaz; bir Hanefinin, burnundan kan aktığı halde abdestini yenilemeden imamlığa geçen bir Şafiîye uyması gibi...
(Malikî ve Hanbelî olanlara göre, namazın sıhhati için şart olan şeylerde yalnız imamın mezhebine itibar olunur, uyanın (muktedinin) mezhebine bakılmaz. Onun için, bir Malikî veya bir Hanbelî, başının tamamını meshetmemiş olan Şafiî veya Hanefî bir imama uysa namazı sahih ulur. Çünkü böyle bir mesih, her ne kadar Malikî ve Hanbelî mezheblerinde sahih değilse de, Hanefî ve Şafiî mezheblerinde sahihtir.) (/buyuk-islam-ilmihali/namaz/)

Allah razı olsun üçharfbeşnokta kardeşim :)

sağolun efendim şimdi tam oldu

Cümlemizden razı olsun...


Fıkıh - İlmihal

MollaCami.Com