Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Neden kâfir olana kâfir demeyeceğiz?

Kafirlere kafir demek

Kura'nın Kafirun Suresinde "Ey Kafirler" denilmesine gelince: Elmalı Hamdi Yazır İlgili Ayetin Tefrisinde, bu hitab şeklinin, bütün kafirler için kullanılmadığını, Ayetin nazil gerekçesinde Kureyş kafirlerinden, Peygamberimizden ibadetlerde, bir sene kendi tanrılarına, bir senede Peygamberimizin Tanrısına (Allah'a) tapılmasını istemesi üzerine, Kureyşin ileri gelenlerine bir hitab şekli olduğunu, bundan dolayı bir kâfire "ey kâfir" yahut "ey kâfirler" demenin hakaret ve buğz anlamı taşıyacağından caiz olmadığına hükmeder.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet


Nüzul sebebi KAFİRUN:

Peygamber (s.a.v.)'e kâfirler: Bırak bu tuttuğun davayı biz sana istediğin kadar mal, servet verelim, kızlarımızdan dilediğinle evlendirelim ve seni üzerimize melik yapalım, eğer bunu yapmazsan gel bizim ilâhlarımıza tap, biz de senin ilâhına tapalım, müşterek olalım, hayır hangisinde ise ona hepimiz de ulaşmış oluruz" demişlerdi. Bir de onun en çok buğzedeni Kureyş'ten olduğu ve bir sene kendilerinin tanrılarına ibadet etmesini ve kendilerinin de bir sene onun tanrısına ibadet edeceklerini söylemiş olduklarından dolayı onlardan uzaklaşmak ve o teklifin asla olacak şey olmadığını haber vermek için Allah Teâlâ bu sûreyi indirdi.

Devamla Burada ise muhataplarına "ey kâfirler" diye en ağır vasfile nida edeceği, çünkü beyan ve tebliğ olunacak hak hükmü hakiki sebebi onların değişmeyecek olan kâfirlik sıfatları olduğundan dolayı burada bu sıfatın açıkça söylenmesi lazım geldiği için bu ağır hitap o yumuşak ve mülayim olma emirlerine nasıl layık olur? diye bir itiraza mahal bırakmamak ve hakkın beyanı için bunu açıklamak gerektiği başlangıçta anlatılmak üzere: "Bunu ben kendiliğimden söylemiyorum, emredilmiş olarak söylüyorum." demiş olmak için evvela "de" emri açıklanmıştır. Ve bunun Kevser Sûresi'nden sonraya konulmuş olmasıyla da hem bu emrin "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes." (Kevser, 108/2) gibi... ELMALI'LI M.HAMDİ YAZIR

"Kafirlere zerre taviz yok!"


Bu katıksız ebu cehilleri önplanda tutuyor.. yani islam dinin akaid ve inancına hedef alan hiç bir girişime asla taviz verilmemeli.

Fakat ben yıllardır düşünüyorum. Macaristana kadar bu toprakların hepsi bizimdi. bulgar, yunan, sırbıstan romanya bunlar her biri bir zamanları tamamen bizim kontrolümüzde idi..

Peki biz onların müslüman olmasına neden aracı olamadık?

Düşünsenize bugün yunanistan, bulgaristan, sırbistan hepsi birer islam devleti olsaydı nasıl olurdu.. işte bu bizi cok düşündürüyor. Biz kafire kafir demelimiyiz dememelimiyiz diye düşünmek yerine onların nasıl müslüman olmalarına vesile olabiliriz onu düşünmeliyiz. Biz ne kadar tartışsakta sırplar 15-20 sene önce bosnada kafirliklerini gösterdiler binlerce müslümanı şehit ettiler.. biz incilteceğiz diye korkarken onlar bütün dünyanın gözüne baka baka yüreğimizi söktüler..

Bize düşen, eğer anlayabilecekse sen körsün diye suratına vurmak yerine kör olduğuna inandırıp amaliyat olmaya ikna edebilmekdir :)

harikasin hocam tebrik ettim.... hemde bosna da olan o savasta bosnali muslumanlar tamemen hristiyanara diyolog ve super iliskiler icindeyken bu olay olmustur diye acikliyor ordan gelenler ....kiz almalar vermeler vs varmis okadar illeri gitmisler savastan once

Burada çok ince bir mesaj var. hristiyanlar yahudiler bal gibi kafirdir diyor. aynı zamanda da onların gözüne soka soka da KAFİR dememek gerektiğini vurguluyor.

Yine de unutmamak lazım. Körlük Allah'tan gelen birşey bir eksiklik fakat KAFİR'lik bir çok kere kişinin nasibsizliği ve kendi tercihidir. Kimse ben körlüğü isteyerek tercih ettim demez ama bir hristiyan bir yahudi isteyerek tercih etmekdir.

Kuranı kerim yeri geldiğinde kafirler için "ELLERİ KURUSUN" diyerek bizzat ismen bile beddua etmektedir. Bu püf noktayı unutmamak lazım.

Bu konu biraz diyalogun dışında. Diyalogcular kafir demeyelim demiyor ki onlar tam tersi cennete sokma derdinde


Bizler bu konularda akıl yürütebiliyoruz. Çok şükür Allah nasip etmiş neyin ne olduğunu az çok öğrenmişiz.
Ama cahil kitleleri bu yuvarlak laflarla diyaloğa alıştırıyorlar. Direk diyalogla ilgisi olmasa bile dolaylı olarak var.
Cahil biri bunu duyduğu zaman kendi noksan aklıyla diyecek ki, "Aaa onlar da inanıyorsa ve kafir diyemiyorsak diyalog yapmalıyız demek ki."
Cahiller bu ve buna benzer bilgiden uzak akıl yürütmelerle farkına varmadan dinden bile çıkarlar.
Bu söylemlerin yaygınlaştırılmasının asıl amacı bu zaten.
Siyonistler ne kadar uyanıksa, ben de o kadar uyanık olmak zorundayım.
Ve bu saçmalıkların önüne gücümün yettiğince set olmazsam ahirette mesul olurum.

bir de şu var

bizim kafir demekten korktuklarımız bizi ne diyorlar?

İnanın bunu çok kere yaşadım. ve gördüklerinde o kadar büyük bir mutlulukla kucaklıyorlar ki KARDEŞ diye.. :)

hatta kapıyı açıyorsun hepimiz cennete gidecez diye müjdeliyorlar. gel biraz bizi dinle diyorlar sonra dinlemeye başlıyoruz.. ve yavaş yavaş zehir akıtmaya başlıyorlar.. ve en sonunda onların dinlerinin de bize katıksız kafir olduğumuzu söylüyor. Yani onlara göre de biz kafiriz hatta daha da katısı şeytanın kullarıyız vs. vs. Keşke bizleri seçilmiş kullar olarak görüyor olsalar da biz incitmemeye çalışsak.. ama öyle değil

bunlara da unutmamamız lazım :)

eğer anlayabilecekse sen körsün diye suratına vurmak yerine kör olduğuna inandırıp amaliyat olmaya ikna edebilmekdir :)


Reçete işte bu yav :o

Camiye ziyarete gelen bir papaza " sen kafirsin " diyerek muhatab almasak olurmu?
Yada ona kafirsin diye ikramda bulunmamak ne derece uygun olur?

Halbuki böyle bir insana,
kafirsin demekten ziyade bunu telaffuz etmemek bize ne kaybettirir?

Ben turistik bir beldede yaşıyorum. Her gün bir sürü kafirle karşılaşıyorum. Hiç kimseye daha yüzüne karşı "kafir!" diye hakaret etmedim. Kimse de etmez zaten.
Mesele bu değil ki. Mesele bir itikat bozma meselesi. Senin benim bozulmaz da, bunu duyup da itikadı bozulacak nice kitleler var. Böyle söylemlerin alt metni diyaloğun meşrulaştırılmasından başka bir şey değil.

Elbette komşuna "selam kafir" demeyeceksin. "Guten morgen Herr Hans" vesaire diye hitap edersin her zamanki gibi. Mesele çok başka.



Elbette komşuna "selam kafir" demeyeceksin. "Guten morgen Herr Hans" vesaire diye hitap edersin her zamanki gibi. Mesele çok başka.


Tamam iste hocam. Bütün mesele zaten budur. Kasif hocamda bunu demek istiyor benim algilayabildigim kadariyla.

Yoksa kimse kafire kafir DEGILDIR demiyor.
Yani,
her dogruyu her yerde söylemezsin olur biter.

Kafir: Dinsiz, imanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan demek.

Onlar da ehli kitaplar inanıyorlar, fakat inançları daha farklı şekilde ve çeşitte olduğu içindir; bu sebeble kafir yani inançsız diyemeyiz kitapçı kardeşim selametle..


Burada denilene dikkat. Tamamen diyalogcu söylemi.
Ehli kitap da inanıyorlar, ama bizden farklı. O yüzden kafir diyemeyiz? Kafir diyemeyişimiz bağlandığı şart çok önemli. Nezaketen denmez demiyor. "İnançlılar" o yüzden kafir değiller manası çıkıyor. Bu diyalogçuların en bariz söylemlerinden birisidir.

Burada denilene dikkat. Tamamen diyalogcu söylemi.
Ehli kitap da inanıyorlar, ama bizden farklı. O yüzden kafir diyemeyiz? Kafir diyemeyişimiz bağlandığı şart çok önemli. Nezaketen denmez demiyor. "İnançlılar" o yüzden kafir değiller manası çıkıyor. Bu diyalogçuların en bariz söylemlerinden birisidir.



Burdaki kastettiğim inançlar elbette farklı, İslamdan iman eden insanlardan bahsetmediğim de aşikar, zaten konudada açıklanmış.

Zira bunu bir alim söylemiş değil, bakın kaynakta yazmıyor ben o anda bu şekilde yazdım sonuçta aciz bir kulum neticede alim değilim!
:;)):




Yumuşak sözlerle nasihat elbette gereklidir. Ama bu kafire kafir demeyi engellemez.

Bu yapılanın adı ne biliyor musunuz? Ayet ve hadisleri de alet ederek diyalog saçmalığını meşrulaştırma çalışmasıdır.

Ve buna ne kimse müsaade eder ne de göz yumar.



Taviz verin demiyor ki,:)

hoşlanmıcakları şeyi söylemen onları incitir, bizim onlardan farkımız olmalı değil mi?


Peki *bu hadisi *Şerifler *size ne ifade *ediyor?

"Güzel ahlâk, dinin yarısıdır.” (Câmiu's-sağîr)


“Sizin en hayırlınız, ahlâkça en güzel olanınızdır.” (Buhari)



Kim kötüyü sever, kötü davrananı sever dinimiz bize güzel ahlaklı olmayı boşuna mı emrediyor?


işte size bir örnek:


http://www.ihyaforum.com/kissadan-hisse/34914-imam-i-azamin-ikna-kabiliyeti.html

Zümrüdü Anka, Aciz, Müderris, kitapçi ve Seyyah99 kardeşlerim teşekkür ederim :)

selametle ...

Kaşif kardeşim, size yönelik benim bir tavrım olamaz. Hepimiz din kardeşiyiz. Sözüm hatalı çıkmış diyorsanız doğrudur. Elbette bir şey diyemem.
Sadece kafirlere davranış ve yaklaşım açısından benim sabit fikrim çok zor değişir, belki de hiç değişmez.

Güzel ahlak, yumuşak huyluluk vesaire hepsine katılıyorum. Bunlar gereklidir. Ama nabza göre şerbet vermeyi de bilmemiz gerekir. Zira müminin bir diğer vasfı da "uyanık" olmasıdır.
Kafir de neticede Allah'ın bir kulu. Kalbini kırdığımız zaman kul hakkı onun için de geçerlidir. Malını gasp edersek, yine o haklı ve alacaklı olur. Buralarda benim bir itirazım olamaz, mümkün değil. Ama kafirle asla dost olunmaz. Yani komşundur, hasbelkader çeşitli sebeplerle her gün karşılaşıyorsundur, her türlü hak hukuk geçerlidir.
Ama biz uyanık olmak zorundayız. Çünkü kafirler bizim gibi düşünmez. İslamı bozmak için gece gündüz çalışırlar. Yıllarca asırlarca çalışırlar. 100 yıl sonrasının bile planları hazırdır.
Eee biz seyirci mi kalacağız? Diyalog bu asırlık planlardan sadece bir tanesidir ve tıkır tıkır işlemeye devam ediyor, müminler hergün bu saçmalıklara maruz kalıyorlar. İlmi ve itikadı yetersiz olan niceleri bu küfür bataklığına saplanıp kalıyorlar. Ben bunları göre göre bile bile konuşmazsam, hakkı söylemezsem halim ahirette nice olur?

Onun için yumuşak davranışın gözetileceği yer var, asla yumuşak olunmaması şart olan konular var. Fetih suresinde Ashab-ı Kiram vasfedilirken Hazret-i Allah şöyle buyuruyor:
"Eşiddâ'ü ale'l-küffâri ruhamâ'ü beynehüm" Mealen, "Onlar kafirlere karşı çok şiddetli, kendi aralarında ziyadesiyle merhametlidirler."

Benim endişelerim çok büyük boyutta. Ve en ufak diyalog çağrışımı yapan şeylere asla tavizim yok. Elimde değil, kendimi öyle şartlandırmışım. Bazı konular yumuşaklık kaldırmaz.

Ama siz diyorsanız ki, ben alim değilim, yanlış anlam içeren bir cümle kurmuş olabilirim. O zaman mesele kalmadı.
Eğer kırıcı olduysam hakkınızı helal ediniz.


Fıkıh - İlmihal

MollaCami.Com