Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Chat’ırdayan Yuvalarımız!

CHAT’IRDAYAN YUVALAR

İnternetin Getirdikleri ve Götürdükleri;

Son yıllarda, artık iyiden iyiye yaygınlaşıp evlerimizin vazgeçilmezlerinden olan internetin nimetleri saymakla bitmezken, oluşturduğu tehlikelerin de farkında olmamız gerekiyor.

Her faydalı şeyde olduğu gibi kötüye kullanılma ihtimali, belki en yüksek aletlerin başında internet geliyor. İnternet sayesinde, dev kütüphaneler, yazılı basın, görüntülü sohbetler, faydalı filimler gözümüzün önüne gelirken; en kötü ve iğrenç sahneler, insan fıtratına ve inancımıza zarar veren her türlü fikir ve bilgi de karşımıza çıkmaktadır.

İnternetin ayrı bir nimeti de ‘sanal sohbet’tir (chat). Bu sayede, dünyanın öbür tarafındaki bir kişiyle tanışılabilmekte, dosya transferleri yapılabilmekte ve (isteğe bağlı olarak görüntülü) sohbet edilebilmektedir. Üstelik hiçbir ücret ödemeden. Farklı insanlarla tanışmak, onlarla fikir ve bilgi alışverişinde bulunmak, çok yönlü faydalar taşımaktadır. Ancak, uygunsuz kişilerle girişilen ‘farklı muhabbet’ler, insana hiç ummadığı kapılar açabilmekte, tehlikeli maceralara sürükleyebilmektedir.

Bu yaşanmış hikaye, göz yaşları içerisinde yazılıp Arapça bir siteye gönderilmiş. Dindar bir müslüman kadının başından geçenleri okuduğunuzda, internet denen nesnenin hiç de göründüğü kadar masum bir alet olmadığını düşünmeye başlayacaksınız.

Evet, interneti kimlerin, hangi şartlarda ve nasıl kullanmaları gerektiğini sizlerin takdirine bırakarak, ibret dolu hikayemize geçelim.



İçler Acısı Bir Mektup

“Kardeşlerim, Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuh.
İşte sizlere gerçek, acı veren, üzücü, hayatımı yok eden, geleceğimi parçalayan, aile hayatımı öldüren, eşimle yollarımızı ayıran hikaye…

Ben, muhafazakar ve saygın bir ailenin, ahlak ve İslam terbiyesi üzerine yetiştirilmiş kızıyım. Hiçbir zaman düşüncesiz yada eğlence arayan bir kız olmadım. Allah’ı kızdıracak bir iş yaptığımı hiç bilmem. Beni seven, benim de onu sevdiğim, bana fazlasıyla güvenen iyi bir insanla evlendim. Onun şımarık eşiydim. Hatta ailem ve akrabalarımdan bir çoğu bana, eşimin beni daha önce hiçbir kızın görmediği kadar şımarttığını söylüyorlardı.

Benim eşimden bir şey isteyipte onun reddedip ”hayır” dediğini hatırlamam. Ondan ne istesem getirirdi. Bir gün ona internet kullanmak istediğimi söyledim. İlk önce bunun iyi olmadığını, benim için uygun olmadığını söyledi. Kurnazlıklarla ona interneti aldırdım ve kötü yönde kullanmayacağıma dair söz verdim. O da kabul etti. (Keşke kabul etmeseydi.)

Beni internette eğlendiren ne varsa, mutluluk ve sevinçle oraya girer oldum. Durum öyle hale geldi ki eşim her gün işe gidiyor, ben de internete giriyordum. Hatta onun olduğu vakitlerde… ama bana ne yaptığımı sormuyordu, çünkü bana güveniyordu.

Günler geçti, internet kullanan bir arkadaşım, bana chat’ten bahsetti: “Chat çok eğlenceli, insanlar bu programda birbirleriyle konuşuyor, saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsun.” dedi.

Chat’e girdim (keşke girmeseydim.) Başlangıçta sadece geçici konuşmalar olarak düşünüyordum. Sonra bir kişi ile tanıştım her gün onunla görüşüyor ve konuşuyorduk. Yüksek ahlakıyla diğerlerinden ayırt edilen bir kişiydi. Daha önce konuştuğum kimselerden onun gibi olanını görmemiştim.

Eşimi, daha önce hiç kimseyi sevmediğim bir sevgiyle sevmeme rağmen, saatlerce chat önünde oturuyor ve onunla konuşuyordum. Eşim geliyor, beni izliyor ve bilgisayarın önünde geçirdiğim saatlere kızıyordu. Bir kişiyi beğenmiştim ve onunla sadece ‘beğeni’ olarak konuşuyordum.

Günlerin geçmesiyle, durum tersine döndü ve beğeni sevgiye dönüştü. Ona eşimden daha çok bağlandım. Eşimin sinirinden kaçıp internette onunla konuşmaya başladım. Bir keresinde kendimi kaybettim ve eşimle kavga ettim. Eşim internet aboneliğini iptal etti ve bilgisayarı evden çıkardı.

Eşime kızdım, çünkü ilk defa bana bu şekilde kızdı, onu cezalandırmak için chat’te sohbet ettiğim kişiyle konuşmaya karar verdim. (Önceleri) Bana onunla konuşmam için yalvarmasına rağmen reddediyordum. Bir gece onu aradım ve telefonda onunla konuştum, o andan itibaren eşime olan ihanetim başladı.

Eşim her evden çıktığında onu arayıp konuşuyordum. Eğer eşimden boşanırsam, benimle evleneceğini vaat ediyordu ve sürekli onunla buluşmam için yalvarıyordu. Onun isteklerinin arkasından sürüklendim ve onunla buluştum.

Buluşmalarımız, bir kadının eşine ihanet ettiğinde yapabileceği en büyük günaha düşene kadar devam etti. Aramızda ilişki oldu. Chat’te tanıştığım adamı sevdim ve eşimin beni boşamasına karar verdim.

Eşimden beni boşamasını istedim. “Neden?” diye sordu. Aramızda sorunlar çoğalmıştı ve dayanamıyordum. Eşimden hoşlanmamaya başlamıştım. Eşim durumdan şüphelendi ve olayın iç yüzünü araştırdı. Bir keresinde telefonda bir adamla konuştuğumu fark etti. Ona gerçeği söyledim.

Bütün olanların üzerine, eşimin bana karşı iyi olmasına karşın onu istemediğimi, artık onunla yaşamaktan hoşlanmadığımı söyledim. Eşim durumu açığa çıkarıp aileme bildirmedi. Ben seni seviyorum ama seninle devam edemem, Allah senin ve bizim günahlarımızı örtsün. “Ailene, benimle yaşamak istemediğini, birbirimize uygun olmadığımızı fark ettiğini söylersin” dedi.

Bununla beraber, eşimin hoşlanmadığı tek şey, internetten kaynaklanan basit problemlerdi. Bana kötü muamelede bulunmadı, hiçbir kusuru yoktu. Sadece “İnterneti evde istemiyorum” dedi.

Kördüm, bütün bunları ancak iş işten geçtikten sonra görebildim. İnternet’te tanıştığım gencin sözleri, eşimle ayrılığıma sebep olmuştu.

(Tanıştığım yabancı) Bana: ”Senden başkasından hoşlanmadım. Hayatımda senden daha tatlı biriyle karşılaşmadım. Sen hayatımda gördüğüm en iyi insansın.” diyordu ama işin sonunda, bu hainin gerçek sözleri, beni bir yıldırım gibi çarptı.

Dedi ki: “Eğer evlenirsem, tanımadığım yada chat gibi yanlış olan bir yolla tanıştığım biriyle evlenmem. Özellikle de senin gibi yaşı büyük ve akıllıysa… Eğer ben birini istersem, chat’te tanıştığım ve evlenmeyi düşündüğüm biri olsa bile, küçük bir kızla tanışırım onu istediğim gibi yönlendiririm, senin gibi evli ve kocasına ihanet etmiş biriyle değil!!!…”

Size yemin ederim ki bu söylediğim kelimeler tamamen onun söylediği gibi, yalan söylemiyorum. Ne bir kelime arttırdım, ne de bir kelime eksilttim. Şimdi şaşkınım!...

İntihar etme düşüncesindeyim, bu yazı sizlere ulaştığında, intihar etmiş yada Allah beni hidayete erdirip karanlığın yolundan uzaklaştırmış olacak. Bana zulmeden ve bu olayla hayatımı sarsan kişi ve onun gibilere diyorum ki: “Bir gün gelecek siz de kendi nefislerinizde, kışkırtıcı şeylerin insanı nasıl aldattığını göreceksiniz. Bütün duam, Allah’ın bana zulmeden kişinin aynı durumdan (kendisi veya ailesinde) şikayet ettiğini göstermesidir. Allah’a emanet olun.” ( tercüme; Seda Ş.)


Chat’ırdayan Yuvalarımız!

Evet, mektup burada bitti. Fakat, bu yazının yayınlandığı Türkçe sitede ise bize daha yakın bir olay yer almaktaydı. Bu mektuba yorum yazan bir (Türk-müslüman) bayan okur şöyle diyordu: “… Şu an yazdıklarınızı ağlıyarak okudum. Bu bendim sanki. İnanın durumumun o bayandan tek farkı, eşimle boşanma reddesine gelmemem ama bu yazı tamamen benim hikayem gibi. Rabbim sizden razı olsun, benim uyanışıma, gerçekten sebep oldunuz…”




Küçük bir araştırmayla, bu tür olayların hiç de azımsanmayacak rakamlara ulaştığını, binlerce boşanma davasının bu ve benzer sebeplerle açıldığını görüyoruz.

Ailem Dergisinin köşe yazarlarından, rahmetli Dr. Can (Dr. Mehmet Ayvacı) şöyle yazmış bir keresinde:[size=12pt] “… ilişkiler konusunda “chat”ırdayan yuvalar için gelen 100 mail’in 99’u chatla ilgili. Herkes kendinin ilk olduğunu ve kendi konuştuğu “herif”in farklı ve özel olduğunu sanıyor ve iddia ediyor. Aslında bu sadece şeytanın ve nefsinin fikri. Sonuç ise hep aynı. Yani=HÜSRAN…”


[i]SÜLEYMAN KARAKAŞ

GÜNAHLARDAN
VE GÖZ ZİNASINDAN KORUNMAK İÇİN


1- AZ YEME ve ORUÇ: Allah Teala bir kudsi hadiste, nefsin ancak açlık ile terbiye edilebileceğini, Efendimiz de (sav) orucun kişiyi zinadan ve gözü kötülüklerden koruyan çok önemli bir kalkan olduğunu beyan etmiş. Büyüklerden biri de: “Midesine rüku eden, şehvete secde eder” demiştir. Evet, az yeme, yemekten doymadan kalkma ve oruç, nefsi kontrol etme adına en önemli etkenlerdir. Zira kişi, midesine taviz verdiği müddetçe, eline de, diline de, gözüne de sahip olamaz.

2- ÖLÜMÜ HATIRLAMA: Ölüm düşüncesi, insanın manevi damarlarında meydana gelebilecek ülfet ve vesvese ile birlikte, şeytanın süslü gösterdiği günah virüsünün ve benzeri mikropların, en azından tesirlerini ve zararlarını giderecek bir antikor gibidir. “Madem öleceğim ve öldükten sonra da hesaba çekileceğim; öyleyse, şu fani dünyanın elemli lezzetlerine kapılıp, günah işlemenin ne manası var!” düşüncesi içinde ölüm, bir yönüyle güçlü bir vazgeçirici, bir yönüyle de coşturucu bir tesire sahiptir.

3- NAMAZI DOSDOĞRU KILMA: Yüce Rabbimiz: “... şüphesiz ki namaz, fuhşiyattan ve kötülükten alıkoyar...” buyuruyor. Fakat, namazın insanı kötülüklerden alıkoyabilmesi için kişinin ALLAH Teala ile muhatap olduğunun farkında olup okuduğu ayetlerin ve duaların anlamlarını bilmesi çok önemlidir.

4- ALLAH TEALA’NIN BİZİ HER AN GÖRDÜĞÜNÜ ve HESAP GÜNÜNÜ HATIRLAMA: Gözü haramdan sakınma, kişinin ALLAH Teala’nın kendisini gördüğüne ve öldükten sonra hesaba çekileceğine olan imanının bir ispat ve emaresidir. ALLAH Teala’nın kendisini gördüğüne gerçek manada iman etmiş bir insanın, harama bakması/nazar etmesi ve hatta hayalini bile kurması imkansızdır.

“Dilediğinizi yapın, doğrusu o, yaptıklarınızı görendir.” (Fussilet, 40)
“Senin Rabbin, kendisinde eğlencelere ve fani zevklere karşı meyil bulunmayan bir genci pek beğenmekte ve ondan çok hoşnut olmaktadır.” (hadis-i kudsi)
“En hayırlı genç odur ki; ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahiretine çalışarak, gençlik heveslerine esir olmayıp gaflette boğulmayandır.” (hadis-i şerif)


SÜLEYMAN KARAKAŞ

Çok kötü ya :( Rabbim düşmanımızın başına vermesin İNŞALLAH ALLAH MUHAFAZA :(

Amin...


Çok kötü ya :( Rabbim düşmanımızın başına vermesin İNŞALLAH ALLAH MUHAFAZA :(


:( amin...

paylaşım için teşekkürler....


Çok kötü ya :( Rabbim düşmanımızın başına vermesin İNŞALLAH ALLAH MUHAFAZA :(


aminn..


Çok kötü ya :( Rabbim düşmanımızın başına vermesin İNŞALLAH ALLAH MUHAFAZA :(

amin
paylaşım için teşekkürler

Amin...

Rica ederim...İlginize ben teşekkür ederim...

Sağolasın firdevs kardeşim ne diyelim Allah kimseyi nefsinin eline düşürmesin (Amin)

Amin...

Rica ederim talebecikk...

Emeğinize sağlık kardeşim. Rabbim gaflete düşmekten muhafaza buyursun biz aciz kullarını.

Amin...İnşallah...

Gözlerine sağlık gözyaşı...

Allah razi olsun,Allah korusun

rabbim göz açıp kapayıncaya kadar dahi olsa nefsimizin eline bırakma..AMİİNN :'( :'(

Amin...Amin...Amin...

Cümlemizden İnşallah...

Aman kardeşim ne kadar içler acısı bir durum. Nefis boş durmuyor. Hepimiz insanız.Rabbimiz bizleri nefsani temayülerden korusun inşaallah.Ne kadar bilinçli olursak olalım içimizde ki haya, namus, iffet gibi olgularımızı, bizi biz yapan vasıflarımızı dinamik tutabikmek adına ara ara göz atmak gerek bu paylaşımlara. :'( :'( :'(


Aile ve Çocuk

MollaCami.Com