Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Aziz Mahmut Hüdayi

İstanbul şehrinde bulunan 3 büyük veliden biridir. Osmanlı Devleti zamanında 1541-1628 yılları arasında yaşamıştır. Mezarı Üsküdar'daki kendi adıyla anılan caminin yanındadır.

Aziz Mahmud Hüdayi, tasavvuf ehli olup tasavvufun önde gelen isimlerinden Cüneyd-i Bağdadi'nin soyundan gelmektedir ve seyyiddir. Koçhisar'da doğmuş olup, çocukluk yıllarını Sivrihisar'da geçirmiştir.

Yaşadığı yıllar Osmanlı Devleti'nin siyasi kargaşalara sürüklenmekte olduğu yıllardı. İkinci Osman'ın katledildiği yıllarda yaşamıştır. Bu nedenle başı sıkışan pek çok devlat erkanı onun dergahına gidip ondan fikir almışlardır. Genç Osman'ın tahttan indirilmesine neden olan hacca gitme isteği konusunda kendisini uyarıp orduyu başsız bırakıp hacca gitmemesini tembihledi ise de Genç Osman gençliğine güvenerek kendisini dinlememiştir. Ve başına Osmanlı tarihinin en hazin olayları gelmiştir.

Aziz Mahmud Hüdayi, aynı zamanda şer'i ilimlere de hakimdi. Bu nedenle uzun süre kadılık yapmıştır. Son olarak Bursa'da bu görevi hocası Nasırzade ile birlikte yapmıştır. Tasavvufa girişi burada olmuştur.

Osman Nuri Topbaş tasavvufa girişini şu şekilde anlatır:

Zamanın Mürşid-i Kamil'i Üftade'yi atıyla ziyarete gitmiştir. Ancak atı dergaha yaklaşınca kayaya saplanarak daha ileri gidemedi. Bursa kadısı Mahmud atından inip şaşalı kaftanıyla birlikte Üftade'yi ziyaret eder. Üftade kendisini test etmek için talebeliğe kabul etmedi:

-Gidin Kadı Efendi! Sizin şöhrete boğulmuş, mal ve makâm debdebesi içinde şaşaalı bir hayâtınız var. Bu kapı ise, yokluk kapısıdır. Zaten atınız bile buraya gelmek istemediğinden kayalara saplanmadı mı?" dedi ve dergâhın kapısına doğru yürüdü.

Daha sonraki görüşmelerinde kendisini müridliğe kabul etmiştir. Sonra da Kadı Mahmûd'un kalbindeki kesâfetin temizlenmesi için, yâni kadılık makamının kendisine verdiği gurur, kibir ve ucûbu imhâ etmek için sırtındaki kaftanıyla Bursa sokaklarında ciğer satmasını emir buyurdu. Ayrıca dergâhın helâ temizleyiciliği vazîfesini yapmasını istedi.

Pir Üftâde'nin huzûruna tam bir teslîmiyyet ve hâlisiyyet içinde gelen Kadı Mahmûd Efendi, üstadının emirlerine can ü gönülden tâbî oldu. Nefsâniyetini besleyen bütün dünyevî alâkalardan el çekti. Kendisini samîmiyetle mürşidinin talimatlarına râm ederek kısa zamanda büyük mesâfeler aldı.

Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum ::) ::) ::)

hayatından en çok etkilendiğim evliyalardan biri...

güzel bir paylaşım saol yine ilk yorumu ben yazdım galiba ::) :)

onun hocası üftade hz.leri nin hayatı da çok etklleyicidir ....


Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum ::) ::) ::)

Yorum bekliyorum derken yazıyı siz mi yazdınız da yorum bekliyorsunuz? Anlayamadım.

Konu içeriğine gelince Aziz Mahmut Hüdayi hz. hakkında bilgi sahibi olmuş olduk.
Paylaşım için teşekkürler...

elinize sağlık RAHMAN Razı olsun mubareğin hayatı bambaşka geçmiş
RABBİM şefaatlerine nail eylesin RABBİM kabul buyursun her üsküdara indiğimizde ziyaret etmeğe gayret ederim ...

şark ta olmamıza rağmen istambul ziyaretlerimizde uğramadan geçemediğimiz,ziyaretlerden biridir.....buna yorum şöyle olur...mevlam şefaatını mahrum etmesin ...

yorum beklemek için illaki yazıyı kendimiz mi yazmamız lazım sadece paylaşım hakkında görüş almak istedim hepsi bu....

elinize saglık kardeşim.degerli bir paylaşım.

S.A.

Hüdai Hazretleri'nin şefaatine mazhar oluruz inşallah.


elinize saglık kardeşim.degerli bir paylaşım.

Ilk okuduğumda duygulanmıştım
bız nelerden vazgeçebiliyoruz ki...

Allah razı olsun...

Yorum bekliyorum derken yazıyı siz mi yazdınız da yorum bekliyorsunuz? Anlayamadım.


İlahi kardelen54 efendim vallahi güldürdünüz beni. nedeni ni bilmesemde bir garip geldi sözünüz. O kadar anlamlı ki benim gibi anlayanlar da gülerdi buna. paylaşımı yapan kardeşim teşekkürler


İz Bırakanlar (İslâm Büyükleri)

MollaCami.Com