Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İctihad Etmenin Önemi

İctihadın ıstılah (terim) anlamı, müctehid bir âlimin âyet ve hadislerden, manaları açıkça anlaşılmayanları, açıkça bildiren diğer hükümlere kıyas ederek, benzeterek, bunlardan yeni hükümler çıkarmaya uğraşması demektir. Mesela Kur'anı kerimde, (Ana babaya, öf demeyin) buyuruldu. Burada dövmeyin, sövmeyin denilmemiş, bunların en hafifi bildirilmiştir. Müctehidler, dövmenin, sövmenin ve hakaret etmenin de haram olacağını ictihad etmişlerdir.

Yine Kur'an-ı kerimde şarap içmek yasak edilmiş, başka içkiler bildirilmemiştir. Şarabın haram olmasının sebebi, sarhoş edip aklı giderdiği içindir. Bundan dolayı müctehidler, şarabın haram olmasındaki sebep, herhangi bir içkide bulunsa haramdır, diye ictihad etmişler. Sarhoş eden her şeyin haram olduğunu bildirmişlerdir.

Kur'an-ı kerimde, ictihad ediniz buyuruldu. Fatebiru âyet-i kerimesi, (Ey akıl sahipleri, akıl erdiremediğiniz meselelerde, onları bilen ve derinliklerine tam ermiş olanlara tâbi olunuz) demektir. O halde, ilimde ihtisası tam olan müctehidlerin, manaları açıkça anlaşılmayan âyet ve hadislerin içlerinde saklı bulunan ahkamı ve meseleleri, ictihad ederek açığa çıkarması farzdır. İctihad makamına layık olabilmek için, birçok şartlar vardır. Bu yüksek vasıfları taşıyan kimseler, ancak asr-ı saadette, Sahabe-i kiramın zamanında, Tabiin ve Tebei tabiin devrinde bulunabiliyor, sohbet bereketi ile yetişiyordu. Zaman ilerleyip, fikirler bozulduktan, bid'atler çoğaldıktan sonra, böyle kıymetli kimselerin azaldığı, hicri dördüncü asırdan sonra, bu sıfatlara malik bir âlimin ortada kalmadığı, Mizan-ül-kübra, Redd-ül-muhtar ve Hadika'da yazılıdır.

İctihad makamına varmış bulunan yüksek kimseler, kendi ictihadlarına göre hareket etmek mecburiyetindedir. Başka müctehidlerin ictihadlarına tabi olamazlar. Hatta Peygamberlerin zamanlarında da, sahabeden biri, kendi Peygamberinin ictihadına uymayan ictihadda bulunursa, kendi ictihadına göre hareket ederdi. Peygamberler de ictihad ederlerdi. Fakat ictihadlarında hata ederlerse, Allahü teâlâ, derhal Cebrail aleyhisselamı göndererek, hataları vahiy ile düzeltilirdi. Yani Peygamberlerin ictihadları hatalı kalmazdı. Mesela, Bedir gazasında alınan esirlere yapılacak şey için, Server-i alem bazı Sahabe-i kiram ile birlikte bir türlü, Hz. Ömer ise, başka türlü ictihad etmişlerdi. Sonra, âyet-i kerime gelerek, Allahü teâlâ, Hz. Ömer'in ictihadının doğru olduğunu bildirdi. Bunun gibi Abese suresi de, bir ictihad hatasını düzeltmek için nazil olmuştu. Peygamber efendimizin vefatları sırasında, hokka ve kalem hakkındaki emirlerinin anlaşılmasında Hz. Ömer'in ictihadı da, öyledir.

Eshab-ı kiramdan sonra meşhur dört imam ve bunların mezheplerine göre ictihad eden imam-ı Ebu Yusuf, imam-ı Nevevi, imam-ı Gazali gibi yüksek âlimler yetişti. Asr-ı saadet uzaklaştıkça, hadis-i şerifleri nakil ve rivâyet eden 12 silsilenin haber verme zincirinin halkaları arttı. Hadis-i şeriflerin hangi silsileden ve hangi kimselerden alınacağı, düşünülecek bir mesele oldu ve çok güç ve belki imkansız oldu. Bundan dolayı, dördüncü asırdan sonra, ictihad edebilecek bir âlim yetişemez oldu. Bütün Müslümanlar, bu dört imamdan birine tâbi olup, o imamın mezhebine uymaya mecbur oldu.

(Eshab-ı kiram kitabı)

Umut kardeşim;

Hatırlatmaktan neredeyse gına geldi bize... Ama görüyorum ki bazı kardeşlerimiz aynı hatayı tekrarlamaktan bir türlü vazgeçmediler.

Lütfen, yazının en azından yazarını, yayınlandığı yeri belirtir misiniz? Yazı zaten bu haliyle bile ilmi bir meseleyi, "ilmi yazım" usûliyle anlatmaktan uzak. Kendi içindeki verilen kaynakların sayfa, cilt ve saireleri belirtilmemiş... Ben bu üslubu bildiğim için kaynağını tahmin edebiliyorum. Ama herkesten aynı şeyi bekleyemeyiz.

O bakımdan rica ediyorum; bari siz nereden "alıntı"ladığınızı yazın da, olumsuzluklar Mollacami'ye hamlolunmasın.

Selamlar...

Halis Ece kardeşim,

Bir yazıyı başka yerlerden derleyip birleştirmek demek bir makale oluşturmak demek değildir. Okuduğumuz konuları kendi yorumlarımız ve ifadelerimizle bir kompozisyon haline getirdiğimizde bir makale oluşturmuş oluruz. Yani kesip biçip birleştirdiğimizde ise alıntı yapmış oluruz. Bu yazıda bir alıntıdır.

Uyarınız için teşekkür ederim, hayırlı akşamlar.

Değerli kardeşim umut;

İçtihat, müçtehit, kıyas vs. mevzular usûl-i fıkhı alakadar eden meselelerdir. Böylesine önemli, ağır ve de günümüzde konuşulması bile netameli bir mevzuu kaleme alabilecek kapasiteniz varsa dile getirirsiniz. Yoksa mevzuu basite irca etmekle iş yapmış olmayız.

Vaktini, bana indî "makale" ve "alıntı" tarifleri yapmaya harcayacağına, dediklerime kulak verip gereğini yapmaya çaba gösterirsen daha iyi olur.

Vesselam...

kıymetli kardeşim, böylesine önemli mevzuularda yazmaya teşebbüs niyetinde olduğumu anlatmamıştım cevabımda. neyi yazıp neyi yazamayacağımın da bilincindeyim şükür. yazıyı aldığım kaynağı uyarınızla birlikte belirttim, daha fazla ne yapmamı bekliyordunuz anlayamadım doğrusu?!

ayrıca vaktimi sizin gibi değerli bir üyemize cevap yazmakla harcadığım için de pişman değilim.

MÜÇTEHİT:Dinin yenileyici demektir.

Halifelerden başkası bunu yapamaz.Yetkisi yoktur.Bunlar da seçilmiş olan kişilerdir.
NOT: Burda dikkat edilmesi gereken yani bilinmesi gereken konu, unutulmuş olan din bilgileri gün ışıgına çıkarırlar, tatbik ettiriler,yaşatırlar.Kendilerinden bir şey dine ekleme veya çıkarma yapmazlar,koymazlar.

İÇTİHAT:Dinin herhangi bir konusu üzerinde kendini geilştirmiş iktisas yapmış ve fetva(açıklama) verebilecek seviyeye gelmiş kişilerdir.Bunlarda icazetmane(diploma) aldıktan sonra o konularda herkesi aydılatırlar.
MİSAL: 4 MEZHEP İMAMI fıkıh konusunda yetkilidirler, FIKIH ile söyledikler her söz doğrudur...
Sade fıkıh degil diger konular da imamlar(içtihat) sahibi kişiler vardır...
LÜTFEN Böyle kişilerin kitapları okuyalım, birbirimize tavsiye edelim...
KELAM TEFSİR HADİS İMAMLARIN(İÇTİHAT) kitaplarını okuyun...
----LÜTFEN----

ÖRNEK:Bildiğim kadarıyla YAŞAR NURİ ÖZTÜRK kelam alanında diploma almıştır...
Onun TÜRKÇE ÇEVİRİ(MEAL-İ ŞERİF) kitabını okuyun..

:o


İÇTİHAT:Dinin herhangi bir konusu üzerinde kendini geilştirmiş iktisas yapmış ve fetva(açıklama) verebilecek seviyeye gelmiş kişilerdir.Bunlarda icazetmane(diploma) aldıktan sonra o konularda herkesi aydılatırlar.
MİSAL: 4 MEZHEP İMAMI fıkıh konusunda yetkilidirler, FIKIH ile söyledikler her söz doğrudur...
Sade fıkıh degil diger konular da imamlar(içtihat) sahibi kişiler vardır...
LÜTFEN Böyle kişilerin kitapları okuyalım, birbirimize tavsiye edelim...
KELAM TEFSİR HADİS İMAMLARIN(İÇTİHAT) kitaplarını okuyun...
----LÜTFEN----

ÖRNEK:Bildiğim kadarıyla YAŞAR NURİ ÖZTÜRK kelam alanında diploma almıştır...
Onun TÜRKÇE ÇEVİRİ(MEAL-İ ŞERİF) kitabını okuyun..

:o



yasar nuri öztürk hic bir müctehidin eline su dökemez kendiside itikatsizin tekidir.hangi gayeye hizmet ettigi belli degildir hicbir kitabini tavsiye etmem

ilker028 kardesim,burasi ehlisünnet bir site ynö ün reklamini cok yanlis bir yerde yapmaktasiniz, size tavsiyem meszhepleri inkar edenler ile reformcularin sitelerinde yapsaniz takdirde topliya bilirsiniz, biliyorsunuz müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi oluyor, bosa caba...

mütehalilim kardeşim belki de sen haklısındır....
sonuta yaşar nuri öztürk okumuş biri....ilahiyat fakültesi bitirmiş...dini konular dada biraz olsa bilgili olsa gerek ne dersin......


sonuta yaşar nuri öztürk okumuş biri....ilahiyat fakültesi bitirmiş...dini konular dada biraz olsa bilgili olsa gerek ne dersin......


kardeşim bir kişinin dini bilgisinin olması demek o kişinin itikadının doğru olduğu anlamına gelmez.
her müslüman, ehl-i sünnet itikadını öğrenmeli, imanını buna göre düzeltmelidir.
ayrıca ehl-i sünnet alimlerinin bildirdiklerine uymayan bozuk itikadlardan da uzak durmalıdır.


kardeşim bir kişinin dini bilgisinin olması demek o kişinin itikadının doğru olduğu anlamına gelmez.
her müslüman, ehl-i sünnet itikadını öğrenmeli, imanını buna göre düzeltmelidir.
ayrıca ehl-i sünnet alimlerinin bildirdiklerine uymayan bozuk itikadlardan da uzak durmalıdır.




evet sana katılıyorum umut kardeşim bildikleri gırtlaktan kalbe geçmemişse kendine zehir olmuşsa bize ne faydası olabilirki..

hadis_i şerif: ilim çinde bile olsa alınız....
hz ALİ:bana bir kelime ögretenin 40 sene kölesi olurum...
büyük zatlar alimler geriye miras olark kitap bırakmışlardır..
ALLAH c c peygamberimize ilk seslenişi ....OKU.....
peygamberimizin en büyük mucizesi kitap(kuran ı kerim) o da
okuyun demiş okumayı teşvik etmiş...
.........LÜTFEN......

ilker028 kardesim, okuyun eger süzgecinize güveniyorsanizki okudugunuzun itikadinizi bozmiyacak kas yapayim derken göz cikarmiyacak okuyun... sizde biliyorsunuz ki oku emri faydali olacak seyler icindir ve bilhassa kurani kerim icindir... itikadi bozuk olan kisilerin kitaplarini okuma kardesim okuma, ama yinede kendin bilirsin...


kardeşim bir kişinin dini bilgisinin olması demek o kişinin itikadının doğru olduğu anlamına gelmez.
her müslüman, ehl-i sünnet itikadını öğrenmeli, imanını buna göre düzeltmelidir.
ayrıca ehl-i sünnet alimlerinin bildirdiklerine uymayan bozuk itikadlardan da uzak durmalıdır.

sana katılıyorum umut kardeş..


mütehalilim kardeşim belki de sen haklısındır....
sonuta yaşar nuri öztürk okumuş biri....ilahiyat fakültesi bitirmiş...dini konular dada biraz olsa bilgili olsa gerek ne dersin......

ilahiyat bitirmekle,diploma almakla olmuyo bu işler.insanlar gidip mısırdada elezher (zehir)ünv.okuyolar.ilimleri zehir ama.igtikad önmli.osmanlını son zamanına bakarsanız
'ah yemen'diye bir kitap var.orada adam geceleri mum ışgında yüzüne fosfor sürerek,o zaman halk bilmiyor tabi fosforu,gören çok keramet sahibi sanıyo,yüzü parlayınca,adama bakıyosun 4 4'lük namaz kılıyo,K.Kerim okuyo,4 4'lük sohbet anlatıyo...ama ne için fitne fesat için.aslında islamla hiç alakası yok.içten kafir bir kişi.niyeti başka yani...her elinde diploma olan hoca olsaydı..ohoooooo.bu gün her kitap yazanın kitabının ne kadar dogru oldugunu kim söyleyebilir.insanlara harıl harıl K.Kerim meali dagıtılıyo.bunun kime bi faydası var.hiç kimseye...başka niyetler var işin içinde...maksat sevap kazanmak degil...


Fıkıh - İlmihal

MollaCami.Com