Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Cezir'in Med Solukları

Cezir'in Med Solukları
med cezir…



Mavi okyanusun tam ortasında yalnız başına bir adacık yaşarmış. Ada sessiz ve mahzun bakarmış ufuklara.

Topraklarını canlandırıp güzelliğini paylaşacak kendisine yarenlik yapacak birilerini beklermiş. Geceleri ise, Ay dolunaya tutulduğunda sessizce ağlarmış, uzun uzun. Mavi derin okyanus ise öylece izlermiş adayı uzaktan. Yaklaşıp konuşmak ister ama ada o kadar ürkek duruyordur ki yanına yaklaştığında onu ürkütmekten incitmekten çekinir. Bunun için hiç konuşmadan uzaktan seyr-ü alem eder.

Bir gün, büyük gemi yanaşır adanın sahillerine. Ada o kadar sevinir ki, artık yalnızlığını paylaşacağı birilerinin geldiğini düşünür.

Gemi kıyıya yanaşır ve yolcular inmeye başlar. O kadar beğenilir ki ada biran önce ülkelerine gidip bu güzelliği anlatmak ve sevdikleriyle buraya gelmek ister yolcular. Biraz durduktan sonra adadan uzaklaşırlar. Ada bu gidişe anlam veremeyip üzülür, yine yalnız kaldığını düşünür. Ve bir gün bir değil birçok gemi ile birlikte yolcular gelmeye başlar. Yolcuların ellerinde garip aletler, makineler. Ada bu gördüklerine anlam veremese de herhalde iyi şeyler oluyor, bundan sonra daha mutlu olacağım diye düşünür. Ve onları sevinçle, merakla izlemeye başlar. Aradan günler geçer. Mavi okyanus uzaktan adayı izler. İnsanları tanıdığından dolayı olacakları bilir ve adanın zarar göreceğini de. Ama susar ve yalnızca izler. İçin için üzülür, dalgalarını sertleştirip adanın sahillerine doğru yönelir.

Ada ise:

- “İnsanları rahatsız ediyorsun daha sakin olur musun?” diye ikaz eder okyanusu.

Bu aralarındaki ilk konuşmadır. Okyanus bu sertliğinin nedenini anlatır. Ona zarar geleceğini güzelliğini kaybedeceğini zamanla yok olacağını söyler. Ama ada bunlara inanmaz ve şöyle der:

- “Sen benim mutlu olmamı istemiyorsun. Yıllardır burada yalnız başıma çok sıkıldım. Hiç dostum olmadı bu benim için bir fırsat. Şimdi beklediklerim geldi, sen ise buna tahammül edemiyorsun, bencilsin” der.

Okyanus ise daha fazla bir şey söylemeden çekilir usulca...

Aradan yıllar geçer. Zamanla ada kötüleşir, ağaçları yok olur, verimli toprağı kuraklaşır eski canlılığını yitirir. Gün geçtikçe üzerinde ki insan sayısı artar. Eskisi gibi ona değer ve önem verilmez. Sevgisiz kaldığını hisseden ada artık gerçekleri anlamanın verdiği acı içinde eriyip gidiyordur. Yorgun bir ses tonuyla okyanusa seslenir:

• “Sen haklıydın…”

Okyanus irkilir adanın sesiyle. Beklediği bir sesleniş gelmiştir artık heyecanlıdır. Merhamet ve sevgi dolu ses tonuyla kendi lisanınca

-“Buyur …” der

Ada:

-“Söylediklerini dinlemeliydim…. Ama başka çarem yoktu. Yalnızdım… üzgündüm.,,, Sen de hiç konuşmadın benimle hep uzaktan baktın. Belki iyi arkadaş olabilirdik seninle. Ama istemedin hiçbir zaman değil mi ? Bu yüzden ben de konuşmadım seninle. Şimdi ise yok olmak üzeriyim. Bir selam rahmet ve sevgi dolu beklediğim, olmadı esirgedin dostluğunu benden. Belki bir gün diye hep bekledim oysa!...

Okyanus, anlatır tüm düşündüklerini. Onu ne kadar çok sevdiğini, onu incitmek istemediğini, bu yüzden yaklaşamadığını, onun ise başka düşünce ve hayallerin peşinde olduğunu düşünüp, kendisinin varlığını bile önemsemediğini anlatır. Oysa şimdi pişmanlığı yaşamaktadır Okyanus. Daha cesaretli olabilirdim, “o kovsa da beni, vazgeçmemeliydim” diye düşünür.

Okyanus:

- “Ama görüyorum ki seni benden daha fazla incittiler. Şimdi sularımda kaybolmak üzeresin. Ben bu yükü kaldıramam. sana bakarak yok olmana katlanamam” der….

Ada hüzünle:

-“Okyanus halimize bak ben neler düşünürken senin çektiğin hüznü görememişim. birbirimiz adına çok şey düşünmüşüz ne yazık…. Konuşmayı hiç denemedik bunun sebebi belki de gururumuzdu. Şimdi bunları konuşmak devamı gelmeyecek bir senfoninin başlangıcıydı, ama sen den bunları duymak yok olsam da huzurumun nişanı oldu her şey için sağol. Biliyorum şuan söyleyeceklerim çok geç söylenmiş sözcükler. Belki senin için bir anlamı da olmayacak.

Üzgünüm okyanus, çok üzgünüm….”



O gün den bu yana okyanusun gittikçe derinliği artar. Ada'nın yok olması, hırçınlığını ve ürkütücülüğünü artırır zamanla.

Deniz kenarında seyre daldığımızda kıyıya, taşlara sert sular vurulur. Bazen med cezir hali olur denizde. Bilir misiniz hikayesini? İşte size med cezir'in nedeni. Okyanus hala ağlar kaybettiği ada için. Biran önce dünyanın sonunu bekleyerek zikreder her zerresiyle. Her dalgada Allah der sessizce. Med cezir ağıttır; kaybedilenlere….

….

Eğer ölmediyseniz hala bir umut var demektir kaybettiklerinizi geri kazanmaya ...)

Ne de olsa hayat bir mücadele!!!….




Zeliha KAYA

paylaşım için teşekkürler ALLAH razı olsun..

Eğer ölmediyseniz hala bir umut var demektir kaybettiklerinizi geri kazanmaya ...)

Ne de olsa hayat bir mücadele!!!….


süpper bi paylaşım tebrikler kardeşim firdevs

TEŞEKKÜRLER...
ALLAH RAZI OLSUN...

Eğer ölmediyseniz hala bir umut var demektir kaybettiklerinizi geri kazanmaya...


öyle değil mi zaten :)
halen daha nefes alabiliyorsak, halen daha gözkapaklarımızı açabiliyorsak, halen daha yaşayabiliyorsak mutluluk ve hüznü, özlem duyuyorsak bazı şeylere, eksiklik hissediyorsak hayatımızın dahilinde olmayanlar...
o halde ne duruyoruz :D

diyorum ama kolay olmuyor ki biliyorum :-\
ah okyanus seni anlayabiliyorum :-\
ah ada seni hissedebiliyorum :-\

geç kalmadan tüm güzel (hayırlı) isteklerimize ulaşmamız ümidiyle ;)

Allah razı olsun firdevs kardeşim...


TEŞEKKÜRLER...
ALLAH RAZI OLSUN...

rica ederim ilginize ben teşekkür ederim


Makale Köşemiz

MollaCami.Com