Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Arapça Atatürkçülük

12 Eylül Atatürkçülüğünün hâlâ devam eden ve CHP’li Nur Serter gibi isimlerce dahi eleştirilen marifetlerinden biri, okullarda okutulan her derse M. Kemal'in sokuşturulması. Din Kültürü kitapları dahil...


Bu dayatmanın 28 Şubat’ta da devam ettiğinin ilginç bir örneği, Diyanet İşleri eski Başkanı ve eski Bakan Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu’dan, imam hatipler için yazdığı Kelâm kitabının “münasip bir yeri”ne Atatürk’ün konuyla ilgili açıklamalarını da koymasının istenmesi.

(Bir Talim Terbiye heyetinin getirdiği ve Yazıcıoğlu’nun red cevabı verdiği teklifle ilgili olarak 28.4.12 günü çıkan yazımıza bakabilirsiniz.)

Peki, bu garabet bugün ne durumda?

Cevap, yeni konulan Arapça dersinde.

Basında ilk kez Yeni Asya’nın 5.10.11’de “Arapça dersinde de Atatürk” manşetiyle dikkat çektiği bu konu, dersin müfredatıyla ilgili detayların belli olmasıyla yeniden gündeme geldi.

Söz konusu detaylara göre:

Kimi çevrelerin yönelttiği eleştirilerin aksine Arapça dersinde Atatürk’le ilgili “çok özel” bölümlerin yer aldığını anlatan yetkililer “Atatürkçülük ile ilgili konuların sınıfta uygulanabilmesi ve bu konulara işlevsellik kazandırılması amacıyla; dil yapılarının düzeyi ile dil becerilerine ilişkin kazanımlara uygunluğu da göz önünde bulundurulmuştur.

Atatürk’ün siyasî ve askerî hayatına ait bilgilere ise Ortaöğretim Arapça Dersi Programında yer verilecek” demişler.

Ve ilâveten şu bilgileri vermişler:

4. SINIF: Öğrenciyle basit cümleler ve görsellerle Atatürk’ün annesi, babası, kız kardeşi hakkında konuşulacak. ‘Ben Atatürk, babam Ali Rıza, annem Zübeyde’ gibi cümleler kurulacak.

5. SINIF: Atatürk’ün doğum yerinden hayatına yön veren olaylara kadar tüm detaylarıyla kim olduğu konuşulup anlatılacak, öğretilecek.

6. SINIF: Atatürk’ün eğitim hayatı anlatılacak. Ayrıca ‘Egemenlik milletindir. Cumhuriyet fazilettir. Türk dili güzeldir’ gibi bazı sözlerinin Arapça olarak okunup yazılması öğretilecek.

7. SINIF: Atatürk’ün bilgisi, kültürü ve kitap okumak, güreş ve doğa sevgisi gibi ilgi alanlarıyla ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözü işlenecek.

8. SINIF: ‘Okuyan ve yazan Atatürk’ teması ile Atatürk’ün okumaktan hoşlandığı kitaplar, dinlemekten zevk aldığı müzikler, şarkılar işlenecek. Atatürk’ün annesine yazdığı bir mektup da basitleştirilerek ele alınacak. Nutuk, geometri, Gençliğe hitabe ve Balıkesir hutbesi’ gibi “eser”lerine yer verilecek. (Habertürk, 21.4.12)

Zorunlu eğitimin 8 yıl olduğu sisteme göre hazırlanan bu müfredatın, üçüncü 4 yıllık kademeye göre de güncellenmesi gerekiyor elbette!

Ve eminiz, Talim Terbiye Kurulunun Atatürkçü kadroları, 9, 10, 11 ve 12. sınıflarda okutulacak Arapça dersleri için de gayet özgün Atatürkçü temalar bulmakta gecikmeyeceklerdir!

Bakalım, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinden sonra Arapçayı da Atatürkçülük propagandası için kullanan anlayış, 4+4+4 kanununa Meclis Genel Kurulunda ilâve edilen Kur’ân ve Türkçe Meali ile Siyer derslerinde ne yapacak?

Meselâ Kur’ân ve meali derslerinde, M. Kemal’in Karabekir’e söylediği “Araboğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur’ân’ı Türkçeye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım. Tâ ki, budalalık edip aldanmakta devam etmesinler...” sözü de aktarılacak mı?

Aynı şekilde 1920’ler Türkiye’sini anlatan Turkey To-Day (1928) kitabının yazarı Grace Ellison’a konuşan maarif müfettişinin “Bizim peygamberimiz Gazimizdir. Biz o Arabistanlı şahıs ile ilişkimizi sona erdirdik. Muhammed’in dini Arabistan’a uygundu; ama bize yaramaz” sözleri de anlatılacak mı? (Bu tür beyanlar için Said Nursî ve M. Kemal kitabımıza bakılabilir.)

Peki, 12 Eylülcüler yargılanırken, 12 Eylül’ün eğitimdeki katı Atatürkçü çizgisini daha da katmerli hale getiren uygulamalarla yola devam etmenin makul ve mantıklı bir açıklaması var mı?

Kazım GÜLEÇYÜZ


Yazarlardan

MollaCami.Com