Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Erkeklerle denk olmak isteyenlere

Geçtiğimiz hafta katıldığım bir eğitim seminerinde, hanım kardeşlerimden biri elime bir kâğıt sıkıştırdı. Kâğıtta şunlar yazıyordu: "Fatma hanım, ben on yıllık evli ve iki çocuk annesi bir hanımım. İki seneden beri eşime bir şeyler oldu beni beğenmiyor. Çalışan kadınlara çok özeniyor. Onları daha bakımlı ve daha başarılı buluyor. Ben lise mezunuyum ama okulu bitirir bitirmez evlendiğim için üniversite sınavlarına giremedim. Bu konuda kendimi çok ezik hissediyorum. Eşimi kaybetmekten korkuyorum. Onu çok seviyorum, eğer beni bırakırsa dünya başıma yıkılır. Bu konuda ne yapabilirim?"

Hanım kardeşimizin ifadelerinde de olduğu gibi, son yıllarda hanımlar arasında bir rekabet ve değersizlik duygusu yaygınlaşmaya başladı. Bu durum elbette TeknoKent-Seküler yaşam biçiminin "Bizim Mahallede" de karşılık bulmasının sonucu ortaya çıkıyor. Kadına gittiği her toplumda, ne iş yaptığı, hangi okulu bitirdiği ve ya ne kadar para kazandığı etiketi soruluyor.

Elbette dinimizin, kadının çalışması konusunda bir yasaklama getirmediğini sözlerimize eklemek isteriz. Eğer ihtiyaç hâsıl olmuşsa ya da arzu ediyorsa hanımlar da çeşitli sahalarda katkı yapabilir, mesleklerini icra edebilirler. Ancak şunu vurgulamak isteriz ki, kadının ilk ve en önemli işi anneliktir, aile denen yuvayı korumak ve kollamaktır.. Annelik ise dünyanın en değerli, en saygın işidir. Çünkü annelik varlık sebebimizin ilk yatağıdır.

Ashabı-ı kiramdan Esma binti Yezid adında bir hanım vardı. Çok güzel konuşurdu. Bir gün hanım sahabiler Esma'yı aralarında temsilci seçerek Peygamber Efendimize gönderdiler. Esma Resul-i Ekrem'in huzuruna giderek şunları söyledi:

- Anam babam sana feda olsun, ey Allah'ın Resulü! Ben kadınlar tarafından gönderilen elçiyim. Allah seni bütün erkeklere ve kadınlara peygamber göndermiştir. Biz sana ve senin Rabbine iman ettik. Fakat biz kadınlar olarak, sizin evlerinizde kapanıp kalıyoruz. Siz erkekler ise Cuma namazı kılmak, camilere ve cemaatlere gitmek, hastalara gidip hatır sormak, cenazelerde bulunmak, defalarca hac edebilmek, bunlardan daha faziletli olarak da Allah yolunda savaşıp cihad etmek gibi üstünlüklerle bizi geçmiş durumdasınız. Şurası muhakkak ki erkek kısmı hac veya umre etmek, kâfirlerle savaşmak üzere evinden çıktığı zaman mallarınızı biz koruyor, iplik eğirip elbiselerinizi dokuyor ve çocuklarınızı besliyoruz. O halde biz kadınlar, o hayırlı işlerin ecir ve sevabında sizlere ortak olamaz mıyız?

Efendimiz onu sonuna kadar dinledikten sonra sahabelere dönerek ima ile:

- "Ey hanım! Şunu iyice anla ve seni gönderen hanımlara anlat ki, kadın kısmının kocasıyla iyi geçinip, onun hoşnutluğunu kazanması, saydığın o değerli ibadetlerin hepsine denk olur" buyurdu.

Zamanımızın sapkın düşünce ve hayat tarzına rağmen evini cennetine çevirerek mücadele eden hanımlarımıza saygı ve muhabbetle...

Fatma Tuncer
araştırmacı yazar

Mesele din, islam, sevap meselesi degil. Mesele bazı erkeklerin, eşini kendi malı gibi görüp, eve kapatıp, sonra kendisi dışarda gezinen açık bayanlarda gözünün kalması. Bunu en dindar erkekler bile yapabiliyor. Maalesef görüyoruz etrafımızda. Böylelerinin kafasını koparmak lazım!

Yukarıda ki yazıda bir erkekten bahsettiği için erkekleri anlattım. Ama aynısı gözü dışarıda olan bayanlar içinde geçerli...

Rabbim bizleri böyle afetlerden korusun, çok zor birsey aile içi anlasmazlik.

mesalla bi kadinin kole omasina karsiyim sahsen ben...tutup calisir bide evde cocuk bak,, yemek yap , temizlik yap... bakimli gorun... bu gunumuzun kadina yukledigi agir hukumler... inanin benim cevremde calismayan meslek sahibi olmayan kadini almiyolar bide bakimli olacak...erkeklerde bu durumda ustune olan vazifeyi unutmadi mi?

Ee çağdaşlık zokasını yutan insanoğlu şimdi modernleşme ve eşitlik uğruna dünyayı fesada vererek kendi yarattıkları FİTNEN bedelini ödeyecek..
kadın sokakta erkeklerin bulunduğu yerlere doluyorsa ayni mekanları paylaşıyorsa ve bilginin yoluda okuldan geçiyorsa buda rağbet görüyorsa çaresiz olacakları hep beraber görecek ve yaşıyacağız gibi.
Madem ki bu dünya İmtihan dünyasıysa ŞİKAYET neyin nesidir ? ? ?

bu konuda araştırmacı yazar erkeklere ;
kadınlar değerlidir.
en hayırlı işleri eşlerini memnun etmektir.sizde onları gözetin diye mesaj vermiştir.
.

bu konuda araştırmacı yazar erkeklere ;
kadınlar değerlidir.
en hayırlı işleri eşlerini memnun etmektir.sizde onları gözetin diye mesaj vermiştir.
.


Güzel mesaj vermisler. Ve burada olayin dini yönü anlatiliyor.

Ama olayin zahiri yönüde kaçinilmaz. Sadece dini tarafi kendisine yeten hanim çok az.

Bir önceki mesajimda da yazdigim gibi etrafimda gördügüm olaylar buna yönelik.

En basiti bir tanidigimiz Türkiye'den bi akrabasinin kizini ogluna nikahladi. Kiz Türkiye'de açik gezinen bir kiz. Sirf buradaki aile kapali diye kiz güzelce kapandi. Ama ne oldugunu sizde tahmin edersiniz. Kocasi artik kizi begenmez oldu. 'Yanimda yasli bir kadin gibi dolasma' demeye basladi.

Simdi aramizda mutlaka 'bu bir imtihan, dine aykiri olan islerde kadinin kocasini dinlemesi gerekmiyor' diyebilir. Bunu bende biliyorum. O kadinda biliyor. Ama kocasida elden gidiyor yani. Ne yapiyor o zaman bu bayan? Elbetteki tesettüründen fire veriyor. Yapmasa daha güzel olur, biliyoruz. Ama yapiyor yani.

Demek istedigim, erkekler kapali, pasif, bakimsiz bir kadin istemediginde, kadin kocasini seviyorsa, dini yönüne bakmaksizin kendisini degistirmeye çalisiyor...

bende kapandigimi gorenler kocakari gibi olmussun diyen oldu :) takmiyorum!!!! ama kocan derse cok aci olabilir

bende kapandigimi gorenler kocakari gibi olmussun diyen oldu :) takmiyorum!!!! ama kocan derse cok aci olabilir


Evet bende onu diyorum. Bir arkadasiniz yada tanidiginiz size laf attigi zaman mutlaka üzülürsünüz. Ama bu hiç bir zaman bu sözleri esinizden duydugunuz kadar rencide etmez diye düsünüyorum sahsen. Arkadasinizla bir daha görüsmezsiniz olur biter. Ama esinle bir anda herseyi bitiremezsin, birde çok seviyorsaniz kahrolursunuz ama nafile…

Bu arada, 'takmiyorum!!!!' demissiniz. Önce artik basörtüsü takmadiginizi söylemek istediginizi zannettim. Sonra insanlarin dediklerini 'takmadiginizi' algiladim. Dogruyum degilmi? Yoksa 2. düsündügüm mü yanlis :)

kardeşim güzel bi yazı olmuş.

vala bizim erkeklerle denk olma gibi bi derdimiz yok.adam olsun. evindeki hanımının değerini bilsin.özellikle hanımı yanında iken gözü sağda solda olmasın.

evimde işimide yaparım çocuğumada bakarım yeterki karşımdaki kalben, aklen bana sadık olsun.

bu bana yetr.ben o zaman eşitlik falan istemem.

Evet bende onu diyorum. Bir arkadasiniz yada tanidiginiz size laf attigi zaman mutlaka üzülürsünüz. Ama bu hiç bir zaman bu sözleri esinizden duydugunuz kadar rencide etmez diye düsünüyorum sahsen. Arkadasinizla bir daha görüsmezsiniz olur biter. Ama esinle bir anda herseyi bitiremezsin, birde çok seviyorsaniz kahrolursunuz ama nafile…

Bu arada, 'takmiyorum!!!!' demissiniz. Önce artik basörtüsü takmadiginizi söylemek istediginizi zannettim. Sonra insanlarin dediklerini 'takmadiginizi' algiladim. Dogruyum degilmi? Yoksa 2. düsündügüm mü yanlis :)


bana koca kari diyenleri takmiyorum .. kisaca

kardeşim güzel bi yazı olmuş.

vala bizim erkeklerle denk olma gibi bi derdimiz yok.adam olsun. evindeki hanımının değerini bilsin.özellikle hanımı yanında iken gözü sağda solda olmasın.

evimde işimide yaparım çocuğumada bakarım yeterki karşımdaki kalben, aklen bana sadık olsun.

bu bana yetr.ben o zaman eşitlik falan istemem.


Katiliyorum bu yazdiklariniza. Tek fark: 'özellikle hanımı yanında iken gözü sağda solda olmasın.' konusunda farkli düsünüyoruz. Hanimi yaninda olmadigi vakitte gözü sagda solda olmamali.

Ama en önemlisi bu dediginiz: 'kalben, aklen bana sadık olsun'


Yazarlardan

MollaCami.Com