Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


çocukların anne-baba üzerindeki hakları....

İslama göre çocukların anne ve babaları üzerinde bir takım hakları vardır.........


1.Evlilik Öncesi Haklar:

İslama göre çocukların anne ve babaları üzerindeki hakkı anne ve baba evlenmeden önce başlamaktadır. Yani kişi evleneceği ve neslini devam ettireceği eşini seçerken dikkatli davranması ve eşini itinayla seçmesi gerekir. Çünkü soyu ondan devam edecektir.

Anne çocuğuna hamile olduğu süre içerisinde, yediğine içtiğine ve bütün davranışlarına dikkat etmek zorundadır.

Ebul Vefa hz.lerinin oğlu bir sakinin su kaplarını çuvaldızla delermiş. Sebebini araştırmaya başlarlar hanımına derki ben elimden geldiğince eve haram lokma getirmedim düşünüyosumda sebebini bulamıyorum. Eşide düşünüp hamile olduğu bir dönem misafir olduğu bir evde utancından izin istemeden limona iğne batırıp bir yudum içmesini hatırlar hak helalliği alır ve çocuk düzelir

Yine imam Şafii ve imamı Azam hz.leri içinde babalarının haramın zerresinden sakındıklarını bildiren bilgiler mevcuttur.


2-Kulağa ezan okuma:

Bebeğin sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okunur

3.Güzel bir isim koymak:

Çocuk dünyaya geldikten sonra anne ve babanın çocuklarına karşı yapmaları gereken ilk vazifeleri; yavrularına uygun ve güzel bir isim koymalarıdır. Hz. Peygamber (s.a.V): “Çocuğun babası üzerindeki haklarından biri de ona güzel bir isim koyması ve terbiyesini güzel yapmasıdır.”, “Siz kıyamet günü kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız öyle ise çocuklarınıza güzel isimler koyunuz.” buyurmaktadır.

Bir sahabenin ismi “el-Âsî” idi. “isyan eden” anlamına gelen bu ismi peygamberimiz “itaat eden” anlamına gelen “Mûtî” ismiyle değiştirmiştir.

4-Akika kurbanı:

Bebeğin doğumunun yedinci günü veya daha sonraki günlerde erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir koyun olmak üzere kurban kesilir. Her ikisi için bir koyun kesilmesi de mümkündür

5-Sünnet:

Doğumunun ilk gününden bulüğ yaşına kadarki herhangi bir zamanda çocuk sünnet ettirilir. Sünnetle birlikte ziyafet ve eğlence merasimi yapılması Hz. Peygamber’den sonra adet halini almıştır .

6-Saçın tıraş edilmesi:

Doğumun yedinci günü çocuğun saçı tıraş edilir ve bunun ağırlığınca gümüş ya da altın değerinde bir şey fakirlere sadaka olarak verilir.

7. İyi bir eğitim ve terbiye vermek:

Anne babalar, çocuklarını sadece yedirmek, içirmek, giydirmekle görevli değildir. Ailenin çocukların eğitiminde büyük bir yeri ve önemi vardır. Zira aile, çocukların ilk eğitim yeridir.

İslama göre babalık sorumluluk demektir. Baba aile fertlerinin dünyevî ve uhrevî sorumluluğu sırtında olan kimsedir.

Çocuğa aile içi eğitim verirken anne baba başta olmak üzere büyükler, çocuklara güzel örnek olmalıdırlar.

Şunu çok iyi bilmeliyiz ki “hal dili, söz dilinden daima daha etkilidir.”

Sigara içen bir anne-babanın, çocuğuna “sigara içme” demesi ne derece etkili olur? Elbette ki etkili olamaz. O halde söz ve davranışlarımız birbirine uymalıdır. Davranışları sözlerine uymayan bir anne babanın çocuklarına verdiği eğitimde başarılı olması mümkün değildir.

Aile, kanatları altında çocuğun inanç esaslarını; İslamın prensiplerini, değerlerini ve öğretilerini öğrendiği ilkokuldur.

8.Çocuklara güzel davranmak:

Aile içinde anne-babaların çocuklara güzel davranmaları çocukların anne babaları üzerindeki haklarındandır. Çocuk, kötü bir davranışı ilk defa yapınca, onun kötü olduğu güzelce izah edilmelidir.. Her hatayı büyütmek, hemen müdahale etmek, ağır şekilde cezalandırmak, başkalarının yanında yapılan hatayı teşhir etmek uygun değildir.

9.Çocuklar arasında eşit ve adil davranmak:

Anne babalar, aile içerisinde bütün çocuklarına, kız erkek, büyük küçük farkı gözetmeksizin eşit davranmalıdır. Bu eşitlik, çocuklar için alınıp satılan maddî şeylerden tutun da bir öpücüğe varıncaya kadar her türlü ilgi ve ikramda da gözetilmesi gerekir.

10.Evlilik çağına geldiğinde evlendirmek:

Gerek Kur’an gerekse Hz. Peygamber (s.a.s), gençlerin ve yetimlerin buluğ çağına erince evlendirilmelerini emretmektedir.

Evlenen genç, artık müstakil, mükellef bir fert ve bir aile reisi olmuştur. Artık o, ailesinin ve cemiyetinin sırtında bir yük olmaktan çıkmış, sorumluluk sahibi bir fert haline gelmiştir.

Çocuğumuzun iyi bir meslek sahibi olması için her fedakârlığa katlanırız. "İki günlük dünya" sözü dilimizden düşmese bile, aman yavrum mutlu olsun diye her sıkıntıyı göze alırız.

Eğer hayat iki günlük dünyadan ibaret değilse, çocuğumuzun istikbâli de dünya ile sınırlı değildir. Daha doğrusu asıl istikbâl, o bitip tükenmeyecek sonsuz hayat olmalıdır

Âhiret denilen o diyarın sermâyesinin veya ateşinin buradan götürüleceğini biliyoruz; öyleyse gözümüzün nuru evlâdımızın o sonsuz hayatta iyi bir istikbâle sahip olması için gayret sarfediyor muyuz?

Allah razi olsun cepni kardes.


Aile ve Çocuk

MollaCami.Com