Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İbadetler Konusunda Nefse Hitap

İBADETLER KONUSUNDA NEFSE HİTAP.......

NAMAZ

Allah-u Zülcelal'e karşı yapılan ibadetlerin en faziletlisi namaz'dır.

Ezan okunduktan sonra kıldığı namazdan aldığı sevap kadar hiçbir ibadette mükafat verilmemiştir.

İnsanın Allah-u Zülcelal'e yönelişindeki samimiyeti ve aldığı mükafatı kıldığı namaza göredir.

Namaz; insanı her türlü kötülüklerden ve fuhşiyattan muhafaza eder. Nitekim Allah-u Zülcelal ayet-i ke-rimede şöyle buyurmuştur;

"Namaz kıl! Zira namaz insanı kötü işten ve uygunsuzluktan alıkoyar. Allah'ı zikretmek (namaz kılmak) taatin en büyüğü ve en faziletlisidir. Allah her ne yaparsanız bilir." (Ankebut; 45)

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem): hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur;

"Namaz, dinin direğidir. Kim namaz kılarsa, dininin direğini dikmiş olur. Kim de namazı terk ederse dininin direğini yıkmış olur.” (Taberani)

Namaz; sultanın düzenlediği şölen yemeğine benzer. Bu yemekten doya doya yemek lazımdır. Yoksa sofra ortada dururken aç olarak beklemek, ondan yememek büyük bir ahmaklıktır.

Namaz, cennetin anahtarıdır. Sahibini doğruca Allah-u Zülcelal'in rızasına götürür.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) buyurmuştur ki:

"Bir kimse namaz kılmaya devam ederse, bu namaz kıyamet gününde onun için nurdur, bürhandır, (delildir) kurtuluştur." (Ahmed b. Hanbel, İbn-i Hıbban)


Ey Nefsim!

Allah-u Zülcelal kullarına o kadar merhamet ve rahmet sahibi ki, kullarının kendisine yönelmesini, feyzinden ve mağfiretinden istifade etmelerini istediği için namazı emretmiştir.


Sen ise, namazı bir yük gibi görüp namazdan kaçıyorsun. Bilmiyor musun ki namaz mü’mine verilen en güzel ikramdır ve Allah-u Zülcelal’in ihsanıdır.

Bu dünyada sıcak ve yumuşak halıların üzerinde kılmadığın namazlarını Allah-u Zülcelal kıyamet günü kızgın saçların üzerinde kıl diye emredecek. O zaman sen ne yapacak ve nasıl bir hale düşeceksin.

Ey Nefsim! Tevbe et ve Allah’a dön.

NAMAZ KILMANIN FAYDALARI

Anlatıldığına göre, beş vakit namazını devamlı olarak cemaatle kılan kimseye, Allah-u Zülcelal şu beş imtiyazı bağışlar;

1-Dünyadaki maişetinin darlığı onun üzerinden kaldırılır,

2-Kabir azabına uğramaz.

3-Kitabı sağ tarafından verilir.

4-Sırat köprüsünden şimşek gibi geçer.

5-Hesapsız olarak cennete girer.

Rivayet edildiğine göre:

“Allah-u Tealâ yedi kat gökleri yarattığı zaman onları meleklerle doldurdu. Onlar bir an dahi geri kalmamak üzere devamlı ibadet ederler. Allah-u Teâla her semâ ehli için bir türlü ibadet belirledi.

Bir kısmı sur üfürülünceye kadar kıyamda dururlar. Bir kısmı rükû, bir kısmı secde, bir kısmı Allah'ın heybet ve azameti karşısında çırpınmakta, büyük melekler ve arş ehli, arşın etrafını tavaf edip Allah'ı tesbih etmekte ve dünya ehli için istiğfar etmektedirler.

İşte Allah'ın bir lütfu olarak, meleklerin hepsinin yapmış olduğu bu ibadetler namazda biraraya toplanmıştır. Ayrıca Allah Kur’ân’ı bize vermiştir. Onu namaz kılarken okuruz.

Allah kullarından nimetlerine karşı şükür ister. Kulların şükrünün en güzeli; şartları ve rükunlarına uygun olarak namaz kılmaktır.

NAMAZI VAKTİNDE KILMAK

Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur;

"Hiç şüphesiz namaz müminler üzerine vakitleri belirli bir farzdır." (Nisa; 103)

Abdullah b. Mes’ud (Radıyallahu Anh) buyuruyor ki;

"Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'e;

-Allah-u Zülcelal'in yanında hangi amel daha sevimlidir, diye sordum. Buyurdu ki;

-Vaktinde kılınan namazdır. Namaz şeytanın yüzünü karartır. (Buhari, Ebu Davud, Tirmizi)

Hz. Osman (Radıyallahu Anh) şöyle buyurmuştur:

"Her kim namazını tam vaktinde eda ederse, Allah-u Zülcelal ona şu dokuz şey ile ikramda bulunur;

1-Allah-u Zülcelal o kimseye dost olur.

2-O kimsenin vücudu sıhhatli olur.

3-Melekler onu muhafaza eder.

4-Onun evine bereket yağar.

5-O kimsenin siması salih kimselerin simasına benzer.

6-Allah-u Zülcelal onun kalbini bütün mahlukatlara karşı yumuşak, şefkatli ve merhametli yapar.

7-O kimse sırat köprüsünden şimşek gibi geçer.

8-Allah-u Zülcelal onu cehennem ateşinden muhafaza eder.

9-Allah-u Zülcelal kıyamet gününde onu, salih kullarına komşu yapar.


Ey Nefsim!

Bütün bu ikram ve izzet az bir şey midir? Kendini düşünüyorsan ve ebedi hayatında kurtuluşa ermek istiyorsan bu anlatılanlara kulak vermen lazım gelmez mi?

Çeşit çeşit bahaneler ile üzerine farz olan namazı vaktinde kılmazken ve geciktirirken hatta terkederken bütün bu nimetlerden mahrum olacağını düşünmüyor musun? Kurtuluşun ve huzurun Allah-u Zülcelal'in yolunda olduğunu bilmiyor musun?
Eğer kurtuluşu ve huzuru istiyorsan tevbe et ve Allah'ın senin üzerine farz kıldığı namazı vaktinde kıl.

NAMAZI HUŞU İLE KILMAK

Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyuru-yor;

"Namazı huşu ile kılan insanlar kurtuluşa ermiştir." (Mü'minun; 1-2)

Huşu; Allah-u Zülcelal'den korkmak çekinmek gibi kalbin faaliyetlerinden olmakla beraber, namazda sağa sola bakmamak, oynamamak gibi davranışlardır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) namazda huşu içinde olmamızı ve gözlerimizi secde yerinden ayırmamamızı emretti.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Selllem) hadis-i şerifinde şöyle buyurdu:

Mutarrif, babasından şöyle nakletmiştir:

“Resulullah (a.s.v)’ı namaz kılarken gördüm.Göğsünde ağlamaktan meydana gelen, kaynayan tencerenin sesi gibi ses duyuluyordu.” (Nesai, İbn-i Hıbban)


Başka bir hadis-i şerifte ise şöyle buyrulmuştur:

"Beş vakit namaz, evinizin önünde akan nehir gibidir. O kişi ırmakta günde beş defa yıkanırsa onda hiç kir kalır mı?" (Müslim)

Bu şu demektir; kişi, beş vakit namazı huşu ile kıldığı zaman, büyük günahlar hariç, bütün günahlardan temizlenir. Şayet huşu ile namazı kılmazsa, namaz kendine iade edilir.

İbn-i Abbas (Radıyallahu Anh) şöyle buyuruyor:

"Normal iki rekatı huşu ve tefekkür ile kılınan namaz, bir gece huşusuz ve tefekkürsüz kılınan namazdan daha hayırlıdır."

Ey Nefsim!

Allah-u Zülcelal'in huzuruna izinsiz girip kendisiyle aracısız konuşmak istersen bunu yapabilirsin. Abdestin şartlarına riayet ederek abdest al, namaz kılacağın yere git, işte o zaman Rabbinle aracısız buluşmuş ve konuşmuş olursun.

Hz. Ali (Radıyallahu Anh) namaz vakti girdiği zaman titremeye başlar ve rengi solardı.

Ey Nefsim! O Hz. Ali gibi bir sahabe ve halife namaza duracağı için ve Allah'ın huzuruna varacağı için titrerken, sen sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi huzursuz ve samimiyetsiz namaz kılıyorsun.

Eğer mağfiret ve mükafat istiyorsan iyi dinle, Harem el-Usame (Radıyallahu Anh) namazı huşu ile kılmayı şöyle anlatıyor:

Namaz vakti geldiği zaman, erkanına uygun abdest alırım, namaz kılacağım yere gider, vücudum dinlensin diye kısa bir süre otururum. Sonra namaza şöyle dururum.

Kaşlarımın arasında kâbe, ayaklarımın dibinde sırat köprüsü, sağımda cennet, solumda cehennem, arkamda Azraili düşünerek, korku ve ümit ile tekbir alarak namaza başlarım.

Fatiha ve zammı süreyi usulüne göre okur. Huşu ile rükuya tevazu ile secdeye giderim ve o şekilde namazı bitiririm.



Kaynak: Seyda Muhammed Konyevi (ks), Mü'minin Nefsine Nasihatı 'NEFSE HİTAP'; Reyhani Yayınları

ALLAH razı olsun emeğine sağlık

amin cümlemizden


Fıkıh - İlmihal

MollaCami.Com