Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


acele zamanında sabır

Bugünün dünyasında sabrı öğrenmek de zor, anlatmak da. Hayatın ilâhi referanslarla irtibatının adamakıllı inceltildiği ve hatta kopartıldığı bir dünyada, ancak o irtibatla gerçekleşebilecek bir olguyu nasıl anlayabilecek, nasıl anlatabileceksiniz?

Artık sonuçlar önemli, sadece sonuçlar. Görülebilen, gösterilebilen sonuçlar. Doğasında zaten “acelecilik” bulunan insan, belki tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar aceleci. Acilen, gözünün görebildiği, elinin tutabildiği sonuçlar gerekiyor.

Yeryüzünü vahşi bir ekonomik yarış alanı gören kapitalizmin, buna dayalı tüketim kültürünün, kişisel gelişim ve modern rehberlik öğretilerinin zihnine kustuğu “başarı” anlayışı, sabır kavramının tam zıddı bir duruşu dayatıyor. Ve o duruş sadece “sahip olma” ile sınırlı kalmıyor, insanın maddi-manevi bütün faaliyetlerini kuşatıyor.

Evet; sabrı öğrenmek, sabrı anlatmak zor. Bir tek seçeneğimiz var: Kalplerimizi “es-Sabur” ism-i şerifinin sahibine bağlamak. O'nun nuruyla kalplerimizi, zihinlerimizi yıkayıp arındırmak. O'nunla olmanın, O'na kavuşmanın dünyadan ve içinde olan herşeyden üstün olduğunu görmek, yaşamak...

İşte o zaman “elhamdü lillâhi alâ külli hal, sive'l-küfri ve'd-dalâl” (her şey, her hal için şükür Allah'a; küfr ve sapkınlık hariç) diyebilme sırrına eren bahtiyarlardan olmamız mümkün olacak. Bu acelecilik, bu tezcanlılık, bu kalp çarpıntıları, bu hafakanlar işte o zaman bitecek. Kalbimize, hayatımıza huzur ve sükun işte o zaman gelecek.

Sabahattin AYDIN - Semerkand Dergisi

paylaşım için teşekkürler emeğinize sağlık


paylaşım için teşekkürler emeğinize sağlık


paylaşım için teşekkürler emeğinize sağlık

paylaşımınız için teşekkürler kelimat kardeşim. Allah razı olsun. :)


Makale Köşemiz

MollaCami.Com