Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Bayrama Dair

Bayrama Dair…


Geçmiş yıllarda ders anlattığım sınıfların birinde söz bayramlardan açılmıştı. Bayramla ilgili gençlerle sohbet ederken, bu özel günlerin insanlar için ne ifade ettiğini sordum. Gençler; toplum, insan ve bayram üzerine toplumumuzdaki rengârenkliği ortaya koyan birbirinden güzel cümleler kurdular. Ancak bir tanesi diğerlerinden farklıydı. İsmini şuan hatırlayamadığım o delikanlı konuşmasına şöyle başladı.



—Hocam arabanız var mı?



—Evet var.



–Peki, arabanızı sadece bozulunca mı tamire götürürsünüz, yoksa arada bir genel bakımdan geçirimisiniz. Diğer arkadaşları meraklı gözlerle konuşana bakarken, konuşmanın nereye gideceği de belli olmaya başlamıştı. Genç arkadaşımın konuşmasını rahat sürdürebilmesi için, özellikle piyasaya yeni çıkan araçların garantilerinin devam etmesi için belli periyotlarla servise uğraması gerekir dedim. Oda bunu bekliyordu.



—İşte hocam dedi! İnsanlarında yıl içinde belli periyotlarla kendilerini bakımdan geçirmesi lazım, Aileler servis, bayramlar da servise uğrama zamanı dedi. Birkaç saniyelik sessizliği alkışlar bozdu. Bu yorum alkışı geçekten hak etmişti…



Bayrama sayılı günlerin kaldığı bu günlerde gazete sayfalarının yarısı otel ve tur şirketlerinin tatil değil, bayram tatili reklâmları ile dolu. Magazin programlarında ‘ünlülere’ yöneltilen popüler soru; bayram tatilini nerede geçireceksiniz? Sorusudur. Yazılı ve görsel basının büyük bir kısmı adeta bayram yapalım diye çalışma hayatına verilen bu arayı akrabayı taalükattan, eş-dosttan ve konu- komşudan uzakta, bayram havasında değil de kafamı dinleyeyim yav! Tarzında geçirmemiz için çaba sarf etmek de.



Çalışma hayatının getirdiği zorlukların başında eş, dost ve akrabaların birbirinden ayrı köy, kasaba ve şehirlerde, hatta ülkelerde bulunuyor olmasıdır. Bu durumun doğal sonucu olarak da günümüz gençliği amca, hala, teyze ve dayı çocuklarını sadece sosyal paylaşım sitelerinden tanıyor. Gerçek hayatta ise ancak bayramlarda, düğünlerde karşılaşıyorlar. Onların bu hakkını ellerinden almayalım.



Şu dönemde bayramlar; delikanlının da dediği gibi yıl içerisinde bozulan demeyelim de zayıflayan insani ilişkilerimizin bakımdan geçtiği günler olmalıdır.



Kan bağıyla bağlı gençliğin sanal âlemin dışında konuştuğu – kaynaştığı günler olmalıdır.



Çocukların ellerine torbalarını alıp komşuların kapısını çalıp, iyi bayramlar dediği günler olmalıdır.



Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günler olmalıdır.



Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günler olmalıdır.



Ramazan ayının gelip gelmediği pek belli değil, Bari bayramın geldiği belli olmalıdır.






Mehmet Dinç


Makale Köşemiz

MollaCami.Com