Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Dualarımız neden kabul olmuyor

Birgün ibrahim edhem basra sokaklarında dolaşırken karşısına çıkan insanlar"sen alimsin bilirsin,allah (c.c)ayeti kerimesinde"kullarım siz bana dua edin ben size icabet edeyim"buyuruyor.biz dua ediyoruz ama dualar kabul olmuyor"ibrahim edhem -sizin kalpleriniz on şey üzere örülmüştür 1-siz allahı biliyorum zannedersiniz,onun hakkını eda etmediniz2-siz kur-anı okursunuz,onunla amel etmezsiniz3-rasulullahı seviyorum dersiniz,sünnetlerini terkedersiniz4-siz şeytanı sevmediginizi iddea edersiniz,ona tabi olursunuz5-siz cenneti istiyorum dersiniz,onun için çalışmazsınız6-siz cehennemden korkuyorum dersiniz,ondan kaçmak için ugraşmazsınız7-ölüm haktır dersiniz,ona hazırlık yapmazsınız8-sizlar kardeşlerinizin ayıplarıyla meşgul olur,kendi ayıplarınızı görmezsiniz9-siz rabbinizin nimetlerini yer,ona şükretmezsiniz10-siz ölülerinizi defnettiniz,onlara hiç itibar etmediniz.buyurmuşlar

[left][/left]
[left][/left]

teşekkürLer..ßunLara nazaran kuL ta ki''ßenim duam kaßuL oLmuyor''diyene dek HAKK(c.c) yinede kaßuL ediyor..merhametin ne ßüyük ya Raß..

Allah razı olsun zeynepbanu ;)
paylaşımlarının devamını bekliyorum :D

teşekkürler kardeşim ...


teşekkürler kardeşim ...

Allah(c.c.) razı olsun

ALLAH celle celaluhu razı olsun

Bana duâ edin, size cevap vereyim. (Mü’min Sûresi: 60.)

Cevap vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Her duâ için cevap vermek var; fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlûbu(istenileni) vermek Cenâb-ı Hakkın hikmetine tâbidir.

Meselâ, hasta bir çocuk çağırır: "Yâ hekim, bana bak."
Hekim "Lebbeyk," der. "Ne istersin?" Cevap verir.
Çocuk "Şu ilâcı ver bana" der.
Hekim ise, ya aynen istediğini verir, yahut onun maslahatına binâen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez.

İşte, Cenâb-ı Hak Hakîm-i Mutlak, hâzır, nâzır olduğu için, abdin duâsına cevap verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzûruyla ve cevabıyla ünsiyete çevirir. Fakat, insanın hevâperestâne ve heveskârâne tahakkümüyle değil, belki hikmet-i Rabbâniyenin iktizâsıyla, ya matlûbunu veya daha evlâsını verir veya hiç vermez.

Hem, duâ bir ubûdiyettir; ubûdiyet ise, semerâtı(meyveleri) uhreviyedir. Dünyevî maksadlar ise, o nevi duâ ve ibâdetin vakitleridir; o maksadlar, gàyeleri değil. Meselâ, yağmur namazı ve duâsı bir ibâdettir. Yağmursuzluk, o ibâdetin vaktidir; yoksa, o ibâdet ve o duâ, yağmuru getirmek için değildir. Eğer sırf o niyet ile olsa, o duâ, o ibâdet hâlis olmadığından, kabule lâyık olmaz. (Alıntı)


Birgün ibrahim edhem basra sokaklarında dolaşırken karşısına çıkan insanlar"sen alimsin bilirsin,allah (c.c)ayeti kerimesinde"kullarım siz bana dua edin ben size icabet edeyim"buyuruyor.biz dua ediyoruz ama dualar kabul olmuyor"ibrahim edhem -sizin kalpleriniz on şey üzere örülmüştür 1-siz allahı biliyorum zannedersiniz,onun hakkını eda etmediniz2-siz kur-anı okursunuz,onunla amel etmezsiniz3-rasulullahı seviyorum dersiniz,sünnetlerini terkedersiniz4-siz şeytanı sevmediginizi iddea edersiniz,ona tabi olursunuz5-siz cenneti istiyorum dersiniz,onun için çalışmazsınız6-siz cehennemden korkuyorum dersiniz,ondan kaçmak için ugraşmazsınız7-ölüm haktır dersiniz,ona hazırlık yapmazsınız8-sizlar kardeşlerinizin ayıplarıyla meşgul olur,kendi ayıplarınızı görmezsiniz9-siz rabbinizin nimetlerini yer,ona şükretmezsiniz10-siz ölülerinizi defnettiniz,onlara hiç itibar etmediniz.buyurmuşlar
[left][/left]
[left][/left]

Allah(c.c.) razı olsun


İz Bırakanlar (İslâm Büyükleri)

MollaCami.Com