Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Acele şeytandandır...

Hiçbir şeyde acele etme. “Acele şeytandır.” buyuruyor Kâinatın Efendisi.

Her işini zevkle, heyecanla, aşkla yap. Haz al işinden.

Keyifle yapılmayan işten hayır gelmez. Yaşamının her ânını, bir şiir haline getir. Yunus “Aşk gelicek cümle eksikler biter” diyor. Bir yerlere varma telaşı içinde olmak yerine, yaptığın işin, yaşadığın ânın tadını çıkara çıkara yaşa.

Elinin değdiği her nesneye, içindeki aşktan ver. Madem ki, her zerreden zikreden Allah’tır; elinin değdiği yerde gül bitsin. Çıktığın merdiveni bile ayak ucunla okşa, “Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden” de. Güzellik sadelikte, doğallıkta, içtenliktedir. Ver, hep ver. Sürekli ver.

Resulullah Efendimiz, “Veren el alan elden hayırlıdır” buyuruyor. Hep almayı düşünenler, ruhen tekâmül edememiş, basit, ilkel, geri insanlardır. İnsan, verdikçe güzelleşir, yücelir, büyür. En güzel yaşam, en sade, en basit, en kolay, çalımdan, gösterişten uzak, en doğal yaşamdır.

İnsanlar, doğallıktan, tevâzudan, incelikten, efendilikten uzaklaştıkları oranda çirkinleşirler, sevimsiz olurlar. Güzellik; sessizlik ve boşluk duygusundadır. Tıklım tıklım eşya dolu bir mekan insanı yorar. Ancak sessizlikte, edebin, inceliğin hâkim olduğu mekânlarda güzellikler algılanabilir, yaşanabilir.

Kartallar yalnız uçarlar, kargalar sürü halinde. Kalabalık ve gürültüde insan sürünün bir üniteridir. Düşünemez hissedemez.



Yaptığımız ne olursa olsun, onu kendimizi tanıma ve gerçekleştirme yolu olarak benimsemeliyiz. Her işte kendimizi bütünüyle ifade ederiz. İş vasıtadır. Egzersizdir. Önemli olan kendimizi ifade edebilmektir.

Her iş kutsaldır. Yapılan işten çok, onu nasıl yaptığımız bize ya çok şey kazandırır, yahut çok şey kaybettirir. Güzellik bir işin yapılış üslubundadır. Yaptığı işte yoğunlaşan, bütün benliğini veren, sonucu düşünmeyen insan, ruhen arınır, temizlenir, yücelir ve güzelleşir.

Anı yaşayanlar, farkında olanlar, her soluk alışta yüzleri tebessümle aydınlananlar ne güzel insanlardır. Onlar hiçbir şeye kafalarını takmazlar. Olan, olması gerekendi deyip, yeni bir hayata başlarlar. Onlar, her davranışlarında beden, zihin ve ruh bütünlüğü içinde oluyorlar, biliyorlar ki, yaşam o anda önümüze açılan yolu yürümektir.



Gerçek mucize su üzerinde yürümek değil, toprağa sağlam basmak, üzerinde adam gibi yaşamaktır. Çelişkilerden, bir güzellik damıtabilmektir yaşama sanatı. Aslında çelişkiler de yoktur hayatın özünde. Onlar birbirlerini tamamlayan, bütünleyen unsurlardır.

Pilin artı ve eksi uçları arasında bir çelişki var mıdır, yoksa onlar birbirlerini bütünlüyorlar mı? Neden aynı şeyi ruhla beden, madde ile mânâ, dünya ile ahiret için düşünmüyoruz? Onlar da, birbirleri ile çelişmiyor; birbirlerini tamamlıyor, bütünlüyorlar.


Sabri Tandoğan....


Makale Köşemiz

MollaCami.Com