Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Bizim Dinimiz Sevgi Dinidir...



Bizim Dinimiz Sevgi Dinidir...

İnsanların birbirine duyduğu sevgi ve samimiyet bir taraftan onları
güzelleştirip olgunlaşırken,bir taraftan da toplumda nice güzel gelişmelerin
anahtarı olur..
İnsani bağlar pekişir,toplumun çesitli kesimlerin arasında diyalog kapıların
açılır…
Sevgi ve samimiyet öylesine güçlü bir barış ve huzur kaynağıdır ki;yaygın
olduğu toplumlarda çoğu sıkıntılar kendiliğinden yok olur…
Sevgiyi bu kadar sihirli yapan şey ,onun kalbe inşirah denilen ferahlık ve
iç huzurunu getirmesidir..
İnsanların birbirlerinden sevgisini ve saygısını esirgediği
toplumlarda,insani meziyetler aramak boşunadır..
Çünkü,kardeşlik,yardımlaşma,başkasını kendine tercih etme gibi erdemlerin
manevi mimarı ve anahtarı sevgidir…
O öyle bir anahtarıdır ki,nice iyilik ve güzelliklerin kapısını kolayca
açar…
Yunus’un “ Yaratılanı sevelim,Yaratandan ötürü “deyişini bilirsiniz…
Bu söz kalbimize ,gönlümüze nakşolması gereken bir mana taşır..
İnsanların ve hatta bütün yaratılmışların ,Yüce Yaratıcı’nın hatırına
sevmek,asla kaba ve yıkıcı olmamak,olgun mü’minler halidir…
Sevgi,mü’min için bir okyanus gibidir,oradan herkes nasibi kadarını alır…
Hüner,daha çok almaya,her an almaya,böylece sevgi hazinesini çoğaltmaya
gayret etmektir..
Elbette bunu yapabilmek irade ve azim işidir...
Çaba ister..
Çünkü,varlıklara sevginin temeli muhabbetullah,yani Allah’a olan sevgidir..
Şüphesiz ,mü’minler bilgileri ve nasipleri nisbetinde Allah’ı severler..
İnsanların her vesileyle sevgiden söz ettiği,ama hiçbir devirde görülmediği
kadar bundan mahrum kaldığı bu çağda,bizler sevgi tohumları saçmayı en
önemli vazifelerimizden biri olarak görmek zorundayız…
O tohumlar büyüyüp serpildikçe,bir nur halesi olarak hepimizi saracaktır..
Saadet Asrı’na ve o kutlu çağın sonraki devirlerdeki yansımalarına
baktığımızda,göreceğimiz şey işte o muhabbet halesidir..
Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve selem) ın ve O’nun varisi
evliyaullahın rehberliğinde yürüyen herkeş,insanlara şefkat ve muhabbette
yaklaşmayı alışkanlık haline getirmekle mükelleftir..
Önce bütün mü’minlere,sonra dünya görüşü ve toplumdaki yeri ne olursa
olsun,bütün insanlara kalbindeki engin şefkat ve merhametten bir pay
ulaştırmak zorundadır…
Biz dünyaya düşman kazanmak için değil,dost kazanmak ve kardeşliği
pekiştirmek için geldik…
Bu hakikat herkes tarafından açıkça bilinmeli ve gereği yapilmalıdır..

Sevgi ile kalın dostlar.



Önce bütün mü’minlere,sonra dünya görüşü ve toplumdaki yeri ne olursa
olsun,bütün insanlara kalbindeki engin şefkat ve merhametten bir pay
ulaştırmak zorundadır…
bütün insanlara derken inşaallah islam düşmanı ve müslüman düşmanlarını kast etmediniz.

Yazıyı kaleme alan ben değilim ki ihvan kardeşim...

Yazana sormak gerekir onu :)

Naçizane fikrim ise;

Cihad söz konusu ise israil ve yandaşlarına değil tabiki...(kadın ve çocuklara savaş dahilinde nasıl davranılması gerekir bu belli zaten)

İslamı tebliğ ederken tabiki sevgi dilini eksik etmemek gerekir.

güzeldi.....
her nekadar kimileri saygıyı...ve de sevgiyi haketmeselerde....

yazana soramam buradan yayınlayana bakarım. :) yazanı belirtirseniz ona göre bir yorumda ekleriz acizane :)


yazana soramam buradan yayınlayana bakarım. :) yazanı belirtirseniz ona göre bir yorumda ekleriz acizane :)


Yazarı yoktu malesef olsa başım gözüm üstüne...

mahsuru yoksa alıntı yapılan siteyi yada dergi gazete neyse artık.


güzeldi.....
her nekadar kimileri saygıyı...ve de sevgiyi haketmeselerde....



Bazıları haketmiyor evet çok haklısın ama etik anlayış sevmesekte saygı çerçevesinde diyalog kurma zorunluluğumuz oluyor.



...İnsani bağlar pekişir,toplumun çesitli kesimlerin arasında diyalog kapıların
açılır…


Önce bütün mü’minlere,sonra dünya görüşü ve toplumdaki yeri ne olursa
olsun
,bütün insanlara kalbindeki engin şefkat ve merhametten bir pay
ulaştırmak zorundadır…



Başımıza ne geldiyse bu diyalog masalları yüzünden geldi :-\

Rabbimiz bu­yuruyor ki:

«Ne Yahudiler, ne Hıristiyanlar —sen onların dinine uyuncaya kadar— asla senden hoşnud olmaz (lar)...»

Ayet-i ke­rimelerde şöyle buyrulmaktadır:

«Ey iman edenler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir hüccet vermek ister misiniz?»

Bir kimsenin babası veya kardeşi gayrimüslim olsa, Müslümanın ona karşı dostluk yolu kapalıdır, işte Kur'an-ı Kerim'in bu hu­susla ilgili emri:

«Ey iman edenler, babalarınızı, kardeşlerinizi —eğer küfrü sevip iman üzere tercih ediyorlarsa— velîler edinmeyin, içinizden kim on­ların velilikleri altına girerse onlar zâlimlerin ta kendileridir»

Hakikat yolunun yolcusu yolunu Kur'anı Kerime göre ta­yin eder ve gayrimüslimleri kendine dost bilmez.


Bazıları haketmiyor evet çok haklısın ama etik anlayış sevmesekte saygı çerçevesinde diyalog kurma zorunluluğumuz oluyor.


kesinlikle katılıyorum....güzel bi konu ...tekrar teşekkürler...


mahsuru yoksa alıntı yapılan siteyi yada dergi gazete neyse artık.


Mümkün olsaydı iletirdim ama kapamışım sayfayı üzgünüm.

Yazılanların her satırına katılmak zorunlluğu yok arkadaşlar.

Alabildiğimiz kısımlar katılmadığımız hususları belirtilip en taabii bir hak olarak yorumlar yapılır illaki.
Konuyu yollamam şu demek değildir ki; her satırına kadar katılıyorum.
Eleştiri ve yorumlara açık bir konu isteyen dilediği yorumu getirir... yazar ben olsam bana yöneltin derim ama bende değilim ve her satırında katılıyorum anlamı çıkmasın olurmu...yollanan konuya ilişkin yorumları da ilgiyle okurum.


Eleştiri ve yorumlara açık bir konu isteyen dilediği yorumu getirir... yazar ben olsam bana yöneltin derim ama bende değilim ve her satırında katılıyorum anlamı çıkmasın olurmu...yollanan konuya ilişkin yorumları da ilgiyle okurum.



Biz de konuya katkısı olması açısından bilinmesi gereken önemli detayları aktarmak istedik Asude kardeşim :)


Biz de konuya katkısı olması açısından bilinmesi gereken önemli detayları aktarmak istedik Asude kardeşim :)


Yorumlarınızla katkılarınızdan dolayı teşekkürler efenim. :)

bazı yazılarda tuzak mesajlar var o açıdan yazarını bilmek istedim.Müslüman demek KUZU demek değildir.yazarımız bunu biliyordur galiba.yeri gelince HZ HAMZA GİBİ olacak demeliydi.


Makale Köşemiz

MollaCami.Com