Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Yine'mi başını Secde'ye vurmadan yatacaksın
Yine'mi başını Secde'ye vurmadan yatacaksın
Yine'mi Melekleri ağlatıp, iblis'e kanacaksın
Söylesene!
Sen ne zaman nefsine ok atacaksın
Ne sabah kıldın!
Ne Öğle...
ne de ikindi!
Ne o...!
Yoksa Elin-Ayağın mı kilitlendi?
Akşamı da kılmadın! Hadi bari Yatsıyı kıl Sen de...
Secdelilerin arasına katıl
Hadi be...!Sıva kollarını, ve Abdest'ini al
Vur başını Secde'ye!
Cennet'in düşüne dal
Dün iblise eğilen boynun, Bügün ALLAH'a eğilsin
Sen ALLAH'ın kulusun,
iblisin kulu değilsin
Namaz, Mü-min'in Miracıdır,
ayırma başını Secde'den Bomba altında bile,
Secde'den ayrılmadı deden
Sen de
"Vur başını Secde 'ye "
...sevinsin Seccaden
Öyle vur ki, hiç bir şey koparamasın seni Secde'den
Vur başını derken...
Anlıyorsun değil mi?...
kendi başını...
Yoksa incitme, (sebepsiz) kafirin dahi, Gözünü-kaşını
Vur başını Secde'ye"...
yani, Namaz kıl demek
Yakşıyor mu Mümin'e, Secdesiz Gün geçirmek
Tiryakisi ol...
ALLAH"'u Ekber sözünün Senin de Nuru olsun Namaz gözünün,
Hadi durma!
Vur başını Secde'ye
Vur ki,
daha yakın ol
"EL ALİY'YE
Nefsin diyebilir ki,
"Bugün söz ver! Yarın kılarsın..."
Azrail (a.s.) ile karşılaşınca, bu sözleri daha iyi anlarsın.
teşekkürler çok güzeldi
aliemin kardeşim yine çok güzel bir paylaşıma imza atmışınız.
elinize saglık,Allah razı olsun.
allah razı olsun çok güzeldi :'(
aliemin kardeşim yine çok güzel bir paylaşıma imza atmışınız.
elinize saglık,Allah razı olsun.
aliemin kardeşim yine çok güzel bir paylaşıma imza atmışınız.
elinize saglık,Allah razı olsun.
aliemin kardeşim yine çok güzel bir paylaşıma imza atmışınız.
elinize saglık,Allah razı olsun.
Elinize, emeğinize sağlık kardeşim.
Rabbim son nefesimize kadar namazdan, imandan ayırmasın.
Rabbimizin Aliyy ismi geçiyor..manasını ben bilmiyordum...
Aliyy..çok yüce olan ..
Kendisiyle Allah'ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip Kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka. Gerçekten O, Yüce olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Şura Suresi, 51)
yazı çokk güzeldi teşekkürler...
okuyan gözlerinize sağlık kardeşlerim.bir nebze faydalı olabiliyorsak ne mutlu bize...Allahın selamı üzerinize olsun....
Allah'ım can bedenden çıkana dek bizlerin alınlarını secdeden mahrum bırakmasın. Mevlâ kılınan namazları da katında kabul olunan namazlar zümresine dâhil eylesin.
Teşekkürler...
Allah razı olsun.Paylaşım için teşekkürler,Kardeşim çok güzel bir konuyu paylaşmıssınız secdeler Rabbimizle en yakın olduğumuz anlarımızdır,değerini bilmeyi ve secdelerde tavuğun yem yediği gibi değilde uzun uzun kalmayı Rabbim nasip eylesin.Allah,a emanet olunuz selam ve dua ile.
Allah cümlenizden razı olsun.okuyan gözlerinize sağlık...
“Sabah namazının çok sevaplı bir ibadet olduğunu bildiğimiz için vaktinde kılmaya önem veriyoruz. Ancak bazen uykuya dalarak vaktinde kılamadığımız da oluyor. Güneşten sonraya kalan namazımızı nasıl kılacağız? Eda mı, kaza mı olacak? Sünnetiyle mi, sadece farzıyla mı kılacağız? Bu konuda bilgi ve ikaza ihtiyacımız var.”
Sabah namazı çok önemlidir. Efendimiz (S.A.V.) şafak vaktinde kılınan namaza şöyle dikkat çekmiştir:
- Fecir vaktinde kılınan iki rekat namaz, dünyadan da, dünyanın içindekinden de hayırlıdır!
- Neden böyledir? Çünkü dünya da, içindeki hayra harcanmayan mal da ebedi hayatta geçer akçe değildir. Ancak, kılınan iki rekat namaz, dünyanın vermediği faydayı verecek, sahibini cehennem azabından kurtarmakla kalmayacak, cennetin güzelliklerine de kavuşturacaktır. Öyle ise bu derecede kudsi olan sabah namazını vaktinde kılmak için akşam erken yatmalı, sabah da erken kalkmalı, güneş çıkmadan dünyadan da kıymetli olan sabah namazı vaktinde eda edilmelidir. Bununla beraber, bunca dikkate rağmen uyanamaz da, sabah namazı güneşten sonraya kalırsa ne olacak?
Bu takdirde artık her şey mahvoldu, bitti demek değildir elbette… Bu defa da yapılacak ilk iş, güneşin çıkışından kırk beş dakika sonra, yani kerahet vakti çıkınca sabah namazını sünnetiyle birlikte kaza etmektir. Böylece vaktinde kılma sevabı alınmasa da borçlu kalma günahından kurtulma söz konusu olur. Bu gibi arzu edilmeden düşülen hatalarda mühim olan bir konu da şudur: Hatayı yapan insan, bundan derin üzüntü duymalıdır. Vaktinde yapmadığı ibadetinden dolayı vicdan azabı çekmelidir ki, tekrar etme temayülü söz konusu olmasın…
Gerçek olan odur ki, insan günahından dolayı ne kadar üzüntü duyar, vicdan azabı çekerse o kadar iman kuvvetine sahip olduğu anlaşılır. Efendimiz bunu çarpıcı bir ifadeyle şöyle dikkatimize verir:
- Mümin, günahını üzerine yıkılacak dağ gibi büyük görür, üzüntü duyar; münafık ise burnu ucuna konmuş sinek gibi basite alır, kayıtsız kalır! Günahını büyük görme duygusu, tekrar etmeme tedbirine sevk eder, küçük görme duygusu da tekrar etme tembelliğine teşvik eder. Burada hatırlanması gereken bir nokta da şu olsa gerektir: Sabah namazı, güneşin doğuşundan sonraya kalınca, öğleden önce kılınacak olursa sünnetiyle birlikte kaza edilir. Öğleden sonraya kalırsa, sünnetiyle birlikte kaza etme fırsatı kaybolmuş olur, sadece farzını kaza etme imkanı kalmış olur. Bu yüzden sabah namazını vaktinde kılamayanlar hiç olmazsa kerahet vakti çıkınca hemen sünnetiyle birlikte kılmayı ihmal etmemeli, öğleden sonraya bırakıp da sünnet sevabından da mahrum kalmaya maruz kalmamalıdır.
sabah namazı sünnetiye beraber güneş dogdutan bir saat sonra kaza olarak kılınır en geç öglen ezanına 45 dakika kala ondan sonra kılınmaz ügle namazından sonra farzı kaza edilir allah namazlarımızı kabul etsin amin
böyle faydali bir paylasim icin tesekkürler