Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Insanlarla Tartismak Istemiyorum!!!

Düşünürüm bazen insanlar neden sürekli tartışırlar! Ama düşünürken önce kendimden başlamayım tabi ki, çünkü bende o sürekli tartışan insanlardanım galiba. Soruyorum kendime bazen `Neden` diye. Ama tık yok. Büyüklerin bir sözü vardır sukût ikrardandır diye. Benim yüreğimin susuşu da iste ondan herhalde. Bir türlü anlayamıyorum neden tartıştığımı. Bazen sevdiğim icin diyorum ama, sevmediğim insanlarla da tartıştıgımı hatırlatıyor hemen yüreğim. Onları da üzüyorum ve yine farkettim ki ben onlardan daha çok üzülüyorum. Bu celişki üzerine bir gün karar verdim: sevmediğim insanlarla tartışmayacağım ve onları takmayacağım, en azından o zaman sevdiklerimin kıymetini daha iyi anlarım belki. Sevdiklerimle gene tartışacağım. Takmadıklarım da beni takmazlar zaten. Ama iş bununla bitmiyor tabi ki. Ben ne kadar birşeyler düşünüp yapmaya calışsamda takmamam gerektiğini unutuyorum ve o benimle tartışmaktan zevk alan insanları tartışarak mutlu ediyorum.
Ben tartışmak istemiyorum ki insanlarla. Hepsiyle anlaşmak birşeyler paylaşabilmek istiyorum. Onlari üzmek, kırmak, incitmek istemiyorum. Onlarında beni kırıp üzmelerini istemiyorum. Bazen empati kuruyorum da, onların yerinde olsam eminim yaptıklarıma üzülürdüm. O zaman birazcık vicdan azabı sarıyor yüreğimi ve kendimi değiştirmeye calışıyorum. Fakat çevremdekiler izin vermiyorlar maalesef böyle bir yönlenmeye ve illa tartışmaya girmemi sağlıyorlar. İrademi saf dışı bırakıyorlar. Belki de onlar bunu şeytanın yüzünden yapıyorlar. Veya da benim eski halime alıştıkları için benden o davranışları istiyorlar belki de...
Ben anladım ki bir insanın değişmesi için en kolay çözüm bulunduğu yeri terketmesidir. Böylece yeni çevrene yeni halini kabullendirirsin ve sorunlar çözümlenir. Ama böyle bir kaçiş hem kendine saygısızlık olur, hem de yüreğine acı düşürür insanın. Zor olan da zaten bulunduğun yerde kendini kafana uygun vicdanını rahatlatacak şekilde değiştirebilmektir. O zaman sen etrafındakileri seviyorsun demektir bu ve bence o sevgi gerçek sevgidir hayatta. Ve tükenmeyen bir sevgi olmalidir bu senin için. Ve sen onların yanındayken değişebiliyorsan onlar senin için özel ve gerçek arkadaşlardır. En önemlisi gercek çevredir onlar bence...

bazen kaçınılmaz tartışmalar olur...susmak güzelde...

Tartışmanın sonu kavgayla sonuçlanır. Siz münazara yapın, bu siz ve karşınızdakile için daha faydalıdır. ;)

Evet susmak guzel ama sabır da onemli. Benim tartısmadan kastım aslında laf kavgaları.Saygılar....


Tartışmanın sonu kavgayla sonuçlanır. Siz münazara yapın, bu siz ve karşınızdakile için daha faydalıdır. ;)

ah ahh benim tek suçum susmamak biliyorum hatta her tartışmanın sonunda neden dedim niye kırdım diye oturup bir güzel ağlıyorum allahım sen bu halimi üzerimden al diye sürekli yalvarıyorum en kötü hatta tek kötü huyumda bu insanları dilimle mahvediyorum şu kopası dilim etrafımdaki insanlar bile bu huyumun dışında çok iyi bir dost iyi bir insan olduğumu söylüyolar ama bence....daha önceleri içine kapanık hep susan kimseye cevap veremeyen bir kişiydim hayatta öyle şeyler yaşadım öyle zorluklar gördümki ailemi korumak ve savunmak için zorla üzerime geldiler haklıyken hep haksız durumuna düşüyodum sonrada bir açıldım bir daha susumayı beceremedim dua etmekten başka birşey yapamıyorum.eğer bana yardımcı olacak arkadaşlar olursada nasihatlerine herzaman acıgım böyle bir konuya değindiğin için çok teşekkür ederim arkadaşım anlatsam kendimi bu kadar ifade edemezdim.


ah ahh benim tek suçum susmamak biliyorum hatta her tartışmanın sonunda neden dedim niye kırdım diye oturup bir güzel ağlıyorum allahım sen bu halimi üzerimden al diye sürekli yalvarıyorum en kötü hatta tek kötü huyumda bu insanları dilimle mahvediyorum şu kopası dilim etrafımdaki insanlar bile bu huyumun dışında çok iyi bir dost iyi bir insan olduğumu söylüyolar ama bence....daha önceleri içine kapanık hep susan kimseye cevap veremeyen bir kişiydim hayatta öyle şeyler yaşadım öyle zorluklar gördümki ailemi korumak ve savunmak için zorla üzerime geldiler haklıyken hep haksız durumuna düşüyodum sonrada bir açıldım bir daha susumayı beceremedim dua etmekten başka birşey yapamıyorum.eğer bana yardımcı olacak arkadaşlar olursada nasihatlerine herzaman acıgım böyle bir konuya değindiğin için çok teşekkür ederim arkadaşım anlatsam kendimi bu kadar ifade edemezdim.


Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz… Öylesine yaralanmışızdır ki yaralamak isteriz, yüreğini acıtmak ve kanatmak…Ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar…Ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen…

Hassas ve kırılgan bir tepkidir…Küçücük bir hatırlatmadır belki…Fark edilmesi ve onarılması incelik ister…Ya yeniden bir kazanıştır yada aleyhte bir delil olarak kalır karşımızdaki için…

***
"İki şey ruhumuzu karartır" der Sadi;

"Biri konuşacakken susmak, diğeri susacakken konuşmak".

İkinciler sebil etrafta...

Görmüyor musunuz, günler boyu din­mek bilmez bir laf çağlayanı, taşıyor dudak­lardan, sokaklardan, ekranlardan, sayfalar­dan...

Geveze süvarilerden gürültülü bir ordu, aczini dilinin altına saklayarak yalın kılıç üstü­müze yürüyor her gün...

Mızrak oluyor, iğne oluyor, yılan oluyor, saldırıyor, batırıyor, sokuyor da bir türlü sus­muyor dili...

Asıl düşmanı sessizlikmiş gibi... konuş­masa yenilecekmiş gibi...

* * *
Ya konuşacakken susanlar...?

O geveze ordunun palavradan tozunda boğulanlar...?

Onlar, ki konuşma özürlüdürler, tükürük­ler saçarak ve kimi zaman hakarete bulaşa­rak cümle cümle üstlerine yağan bu dilbazlığa sükutun kalkanıyla direnirler.

Biri diliyle kırbaçladıkça lafazanlık atını, diğeri gemler dilinin halatını...

Pervasızdır sözcükler; ve suskunlar, lafın zulmünü işittikçe hepten sesten kesilirler.

İnatçı bir çocuk gibi, kimi zaman başını öne eğerek, kimi zaman karşısındakinin gö­zünde anlayış bekleyerek, ama her daim sözcükleri boğazında düğümleyerek bakar ve susarlar.

Şişer dilleri ağızlarında; dudakları ısırıl­maktan yara olur; yine de çözülmez çenelerindeki mühür...

Çünkü bilirler ki, gürültü ormanında laf­lar kifayetsizdir ve hiçbir söz, o an sükut ka­dar manalı değildir.

Bakışlarının yeterince bağırdığını varsa­yarak ve bunun işitilmemesinden her defa­sında daha da ağır yaralanarak, anlaşılmayı beklerler tevekkülle...

Küfrederler ketumluklarıyla, yalvarır, haykırır, zulmederler.

Sanırlar ki suskunluklarındaki soyluluk örter, diyememe naçarlığını; konuşma aczi, konuşma azmini bastırır.

Lakin her daim ikrardan sayılır sükut...

Diyebilen, diyemeyenin sessizliğinde, ye­ni tüyler eker, tüyü bitmiş diline...

Diyemeyen, ağzında düğümlenmiş isyan halatlarıyla sessizliğe gömülür.

Susar, asıl düşmanı sesmiş gibi, dese ölecekmiş gibi...

* * *

Ah ses, baltasıdır acizin; onu allayıp pullayıp kah adam kandırmaya, kah fikir buda­maya gider.

Kulağından çok çalışır ağzı; duyduğun­dan çok söyler.

Dinlemez karşısındakini, dırdırıyla ezer.

Ve suskunun bir türlü dil vermez ağzı; yuttuğu laflar ağırlaşır boğa­zında zamanla, isyanını ruhunun uçsuz bucaksız dehlizlerine gömer, içine attıkça içi şişer.

İşte o zaman kapanır içine... Yıllar yılı çıt çıkarmadan, gık demeden, suspus olup yuttuğu sözcüklerle he­saplaşır içinde, kimseye diyemedikle­rini der kendine, dinler kendini; ken­dinin tek sırdaşı, dert ortağı olur.

çok teşekkür ederim asude kardeşim çok manidar bi yazı allahım bana o idrakı nasip etsin yerinde susup yerinde konuşmayı aslında okuyunca anladım gerçektende canımı yakanların canını yakmak için konuşup çırpınıyorum ama ne yazıkki beceremiyorum her defasında büyüyo farklı yerlere gidiyo ne zamanki sussam karşımdaki üzgün ve ezik olarak özür diliyo ama her zamanda bu idraka sahip olamıyorumm


çok teşekkür ederim asude kardeşim çok manidar bi yazı allahım bana o idrakı nasip etsin yerinde susup yerinde konuşmayı aslında okuyunca anladım gerçektende canımı yakanların canını yakmak için konuşup çırpınıyorum ama ne yazıkki beceremiyorum her defasında büyüyo farklı yerlere gidiyo ne zamanki sussam karşımdaki üzgün ve ezik olarak özür diliyo ama her zamanda bu idraka sahip olamıyorumm


Rica edrim kardeşim... ;)

Bende tesekkur ederim asude karesim benm yzimdan daha guzel ve anlatici olmus. Tabii ben biraz acamiyim ;)

Kusura bkmayin arkadaslar klavyem biraz bozuk :(


Makale Köşemiz

MollaCami.Com