-Yaradanımız Allah(c.c)hazretleri bütün Müslümanlara,doğruluğu,hakkaniyeti,adaleti emreder,kendilerinin veya anne ve baba ve ekrabalarının aleyhine bile olsa!Resûlullah Efendimiz de(s.a.v)bir hadisi şerifinde;”Gerçek neredeyse sen de orada ol,onun peşi sıra git,haktan hiç ayrılma…”buyurmuştur.
-Demek ki,bütün mü’minler hakkı istemeli,gerçeği aramalı,onu sevmeli ve saymalı;her işlerinin doğru,her sözlerinin hak olmasına büyük dikkat ve itina gösterilmelidir.
-Ayet:Şüphe yok ki,Allah katında(hak)din islâm’dır.Ancak kitap verilen(Yahudi ve hırıstiyan)lar,kendilerine ilim geldikten sonra aralarında ki,Kim Allah’ın ayetlerine karşı küfre saparsa,bilsinler ki,Allah hesabı çok çabuk görendir.Âl-i İmran süre:19
-Allah katında İslâmdan başka kabule şayan din bulunmadığına göre dinin Allah’a en sevimli olanı da,semahat(kolaylık)dan ibaret bulunan Haniflik,yani Müslümanlık olduğu şüphesizdir.Yüce Allah,bütün kullarını Hanifler olarak yaratmıştır.
-Her doğan islâm fıtratı üzere doğmaktır.Muhammed Aleyhisselam da Haniflikle gönderilmiş,Yüce Allah O’nu,İbrahim Aleyhisselam’ın Hanif olan dinine iletip kendisine:”Ben(bu ümmete)Müslüman olanların ilkiyim”dedirtmiştir.
-Ayet:(Resûlüm!)Biz,seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı(bir peygamber)olarak gönderdik;fakat insanların çoğu(bunu)bilmezler. SEBE SÜRE:28
-Ayet:Resûlüm!)De ki:”Ey insanlar!Ben sizin için sadece apaçık bir uyarıcıyım.”HAC SÜRE:49

-Hz.Peygamber(s.a.v)”Ey insanoğlu ne vakit kalbinde bir darlık,bedeninde bir hastalık rızkında bir noksanlık görüyorsan bil ki boş söz konuşuyorsun.”buyurmaktadır.Dini doğru olmayanın lisanının da doğru olmadığı lisanı doğru olmayanın da kalbinin doğru olmadığı bir başka sözleridir.
-Ayet:(Ey Muhammed!)Doğrusu biz,seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak(Kur’an)ile gönderdik;cenennemliklerden sen sorumlu değilsin.BAKARA SÜRE:119
-Peygaberimiz(s.a.v)”Haberiniz olsun ki,bedenin içinde bir et parçası var!O iyi olunca,bütün beden iyi olur.Çünkü kalb insanın maddi ve manevi hayatını düzenleyen yegane uzuvdur.O bozuk olunca bütün beden de bozuk olur.İşte O et parçası kalbdir!buyurmuştur.
-Yine Peygamberimiz(s.a.v)mübarek hadis-i şeriflerinde öğreniyoruz ki,dört türlü kalb vardır;
1-Saf ve parlak olan kalb,mü’minlerin kalbidir.Bundan iman nuru güneş gibi parlar.
2-Kapalı ve örtülü olan kalb,kâfir ve münkirlerin kalbidir.
3-Tersine çevrilmiş olan kalb,münafıkların kalbidir ki,onlar gerçeği tanıdıktan sonra inkar yolunu tutarlar.
4-İki yüzlü kalb,içinde hem iman,hem nifak bulunan kalb olup kan ve irinle gelişen bir çıbana benzer ki,bunlardan hangisi diğerine galebe çalarsa,onu batırır ve geriletir.
-Hemen herkes her zaman kalblerin temizliğini ileri sürer ve gidişatına bakılmamasını ister.Halbuki kalb,insanı ancak gidişatına göre kirli veya temiz olur.Kalbi kirleten ve karartan işlenilen günahlar ve kötülüklerdir.
-Bu kötü durumdan çıkmak için derhal tövbe istiğfar edilmeli.Pişman nadim olunmalı,arkasından hemen bir iyilik yapılmalı.Nefsini temizleme yoluna girmelidir.İşti o zaman Yüce Rabbimiz!İyi güzel ve hayırlı yollarının kapısını bizlere açacaktır.
-Ayet:(Ey Resûlüm!)De ki:”Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki,Allah’da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.”ÂL-İ İMRAN SÜRE:31

-Namazlarınızı mutlaka vaktinde kılmaya çalışınız;kazaya bırakmadan tehir etmeden zahiren aşikare kılmak lazım ki,gören diğer insanlar bu ibadetin aşikare yapıldığından ibret alsınlar diye zahiren namazlarımızı kılmalıyız.Cenab-ı Hak’tan af,afiyet,sağlık,ilim,hidayet istemeliyiz ki ona göre doğru ilim ile ibadet ve amel etmeliyiz ki,O’nun rızasını hoşnutluğunu kazanabilelim!İlim de cennete girecek amel de cennete girecektir;fakat alim öğrettiği o ilimle amel etmezse cennete giremeyecektir.
-Size dünya fetholunacak istediğiniz yere oturma imkanınız olduğu zaman Şam gidip yerleşiniz!Peygamber Efendimiz(s.a.v)İslâm’ı yaymak için bir çok badireler,sıkıntılar,acılar geçirdi.Osmanlıda da islamı yaymak için maddi,manevi bir çok fedakarlıklarda bulundular.Kim ki savaşlarda karakollarda bile olsa bir gece nöbet tutsa günahlarndan tertemiz olarak kurtulur.Gözlerinizi haramdan ve yasak olan şeylerden sakınınız;mazluma fakire,mecnun ve gözleri görmeyen kişilere,yaşlılara yardımda bulununuz!Kötü hu ve davranıştan uzak durunuz!İslâm’ın uygun gördüğü şekilde davranınız!Cenab-ı Hakk’ın emrini her daim üstün tutunuz!Takva sahibi olmaya bakınız!Kıyamet yaklaştığında bir çok fitne fesad artacaktır ve bir çoğu da zuhur etmiştir.Cenab-ı Hak bizleri kötü huy ve davranıştan uzak eylesin!Nefsini terbiye eden kullarından eylesin!Ahlakımızı güzel ve hoş eylesin.Amin.

-Allah(c.c)bize basiret versin de,doğruyu eğriyi,hayrı,şerri ayırmada muvaffak olabilelim!Nefsimizin hevamızın peşinden gitmeyelim!Bir de insanoğlu namusuna,imanına,şerefine,nesline sahip çıkmalı!Bu değerleri sahip çıkmalı ve sağlam korumalıyız.Özelliklede evladımızı helal lokma ile beslemeye önem vermeliyiz ki,neslimiz temiz ve sağlam olsun da sonumuz ahirimiz hayır olsun da,o güzel cennetine girenlerden olalım!Bunun için de öncelikle kendi nefsimizi terbiye temekten geçiyor;bunun çaresine bakmalıyız!Bunun yollarını aramalıyız!Eğer mutlaka ahlakını güzelleştirmek istiyorsanız Allah dostları ile birlikte olunuz!Eğer öyle kişileri bulamazsanız!Onların güzel kitaplarını okuyunuz!Güzel huy ve alışkanlıkları böylece elde edebilirsiniz.Allah(c.c)bizlerin yar ve yardımcısı olsun.Amin.
-Cenab-ı Hakk’ın sana verdiğini helal lokma ile geçinmeye bak.Her işinizin,aşınızın,meselenin özünü aslını iyice araştırınız!üreten kim,sahibi kim,bize düşen görev bunları iyi araştırıp doğru olanlarını seçmeliyiz.Bizlerin bilemediği,göremediğimiz cinler,şeytanlar ve onların yardımcısı olan askerleri cirit atıyor.Bu yüzden çok dikkat etmeli!Bir işe başlayacağımız zaman öncelikle besmele çekmeyi unutmamalıyız!özelliklede yemek yerken besmele çekmeyi alışkanlık haline getiriniz!yoksa yemeğinize şeytan ortakçı olur,yere düşen ekmek kırıntısına da yerden alınız!üzerini üfleyip besmele çekip yeyiniz!yoksa ona da,şeytan ortak olur.


-Rahim kıyamet gününde(arşı alaya semaya)yapışır.Akrabaya bir manada(rahim)ismi söylenir.Sıla-i rahim yapınız yani akrabalarınızı,dostlarınızı ziyaret ediniz.Onları seviniz,sayınız ve onlarla iyi ve güzel bir şekilde geçim sürdürünüz.Cenab-ı Hak sizlere bir çok sevap ve mükafat verecektir.Akrabaya,Anne ve Baba’ya karşı iyi muamele de bulunanlara hem dünya da,hem de ahrette bir çok ecir ve sevap vardır.Eğer bu ziyaretler de bulunmaz ise de,bir çok bela ve musibetlere düçar olur;farkına bile bulamaz;şaşırır,aptallaşır,sıkıntı ve ezalara düşer.Evladınıza da,sakın ola beddua da bulunmayınız.Komşunuzun da,hak ve hürriyetine,hukukunu da,riayet ediniz;onlara saygı gösteriniz ve onlarla iyi geçim söyleyiniz;aranız da iyi sevgi ve muhabbeti iyi tesis ediniz.
-Müslümanlar olarak çok büyük problemlerle karşı karşıya bulunuyor,ciddi günler yaşıyoruz.Dünyanın her yerinde Müslümanlar dertli esir,ezilmekte,çiğnenmekte…Buniçin böyle?İdealleri o denli yüksek,ideolojileri o kadar canlı sağlam ve dinamik olduğu halde…Dünyanın en güzel iklimlerinde,bakir zenginliklere sahip,jeopolitik kıymetli topraklarda yaşadıkları halde…Nasıl oluyor da Müslümanlar bu kadar mağdur,bu kadar perişan,bu kadar yoksul,bu kadar mahûr?Olur şey değil doğrusu!Bu duruma akıl erdirebilmek ne kadar güç ya Rabbi!Bütün bu dertlerin tek ve kesin çaresi vardır;ittifak ve sevgi…
-Aslında Müslümanlar her daim meselenin daima özüne dönmeye azami ölçüde özen göstermiş ve dikkat etmişlerdir.Ey Müslüman,dininin özüne dön,din kardeşinle barış,ihtilafı aradan kaldır,diğer kardeşlerinle birlik ve beraberliği sağla,sabır ve sebat et ki,nihai zafer senindir.

-Tevbenin aslı Allah’ın yasakladığı her türlü günahı terk etmek,Allah’ın kerih gördüğü,din ahlakına yakışmayan her türlü fiil ve itikattan uzaklaşmaktır.Allah Teala Nasuh tevbesini,doğru niyeti ve değişmeyen yakini gösterişten uzak ve halis kıldı.Bu konuda şeytanın bir nasibi ve nefislerin bir iddiası yoktur.Allah havfi tevbe ehline,recayı niyet ehline,marifeti bir isteği yoktur..Allah Teala kulunun tevbesini kabul ederse onun günahlarını affeder.Mahlukatın yerine getiremediği istek ve arzularını kendi üzerine alır.Temiz ve günahsız olarak sıratı geçinceye kadar onlara razı olacakları şeyi verir.Onun siması,velayet ehlinin siması,alameti de sevenlerin alameti olur.Onların meclislerini görür ve onların şefaatleri ile şefaat edilir.
-Allah Teala yeryüzü ehline Kitab’ı,Sünnet’i,veli kullarından geride kalanları ile ve kendilerine kurtuluş sebebi olarak verdiği tevbe ile rahmet etmiştir.Allah’ın Kitab’ı işaret ve delildir.Onun elçisi müjdeci ve uyarıcı,velileri rahmettir.Yol onundur.Tevbe sığınak ve kaledir.Kitab yüz çevirdi,Peygamber vefat etti,veliler gitti.Artık kıyameti bekliyoruz.Tevbenin senenin günleri sayısınca kapıları vardır.Her gün o kapılardan biri açılır ve bir melek şöyle seslenir:”Tevbe eden var mı?Tevbesi kabul edilsin.Pişmanlık duyan var mı?Affedilsin.”
-Ancak tevbe edenler,hallerini düzeltenler,Allah’a(dinine)sımsıkı sarılanlar ve dinlerinde Allah içinhalis(ve samimi)olanlar hariçtir.İşte bunlar mü’minler beraberdirler.Mü’minlere de Allah çok büyük mükafat verecektir. Nisa süre:4/146

-Allah’ın selamını her daim vererek çokca yayınız.Aslında İslam da selam vermek güzel bir harekettir.İnsanın birbirine olan bağlılığını,samimiyetini ve aranızda ki,sevgi ve muhabbeti arttırır.Bu yüzden aranızda selamı yayınız;işlerinizi Allah(c.c)havele ediniz ve O’na tam bir teslimiyet gösteriniz.Nefislerinizin hevanızın peşinden gitmeyiniz.Yatmadan önce mutlaka fatiha veya Ayete’l kürsi,kafirun sürelerini okuyunuz.Gecenini selameti ve hayrını,bereketini,fazlını,sevabını ummak için Allah(c.c)dua ve niyaz da bulununuz.Bilirmisiniz aslında güzel koku Cennetten gelmedir.Allah(c.c)öyle veli kulları vardır ki,insanın bulanımlı,sıkıntılı anlarında O kişiler imdadınıza yetişir.Duanın önemini,kıymetini,değerini iyi kavrayınız.Okunması gereken zamanlarda o duaları okuyup,ezberleyin.Dualarınız da,samimi,candan ,ısrarlı bir şekilde isteyiniz.Dünyalık mal mülk edineceğim diye ibadet ve amellerinizi eksik geri kalmadan ifa ediniz.Aldığınız hayvanlar için,sütü bol olsun diye Cenab-ı Hak’tan dua ve niyaz da bulununuz.Allah’ım bu hayvanın etinden sütünden,derisinden hayırlı tarafından beni faydalandır ve o hayvanın şerrinden de,yalnızca Cenab-ı Hakk’a sığınırım.Bu dünya geçiçi olduğunu bilip tam manasıyla islam’ı yaşayan kişiler için öbür tarafta geçtiklerinde onlar cennet ile müjdeleneceklerdir.Cehenneme gidenler ise Allah’a karşı şirk koşanlar ve O’nun emrini tutmayanlar da cehennem azabı ile cezalandırılacaklardır.

-Peygamberimiz(s.a.v)şemalini sakın ola tasavvur etmeyimiz.Onu bir şekle şemale benzeterek söylemeyiniz!Siz bir de sakın ola çoçuklarınıza karşı da iyi edepli hayalı yaklaşınız!Onlara sakın ola sövmeyiniz!Küfür etmeyiniz!Eğer var ise kötü huy ve alışkanlıklarınız onları derhal terk ediniz.Sağlığınız size bir emanettir.Onu çok iyi koruyunuz!
-Abdest alırken suyu fazla kullanarak israf etmeyiniz!Mümkün olduğunca gereği kadar suyu kullanınız!Özellikle de bayram günleri,arefe günleri,Cuma günleri boy abdesti almaya bakınız!Cuma günü özellikle bıyıklarınızı kesin,düzeltin,etek tıraşını olunuz;sakalınızı bırakınız diye tavsiye buyurmaktadır.Müslüman temiz olanı alır ve temiz olanı sever.Bu yüzden beden ve ruh temizliğine de çok özen gösteriniz.
-Allah(c.c)bizden ne kadar ibadet ve taat istemişse bunu vucüdumuzun takatı ölçüsü nisbetinde ibadetlerini yerinde ve zamanında yapmalıdır.Hayırlı ve güzel işlerden de geri kalmamalıdır.Eğer kötü bir huy ve alışkanlığı var ise hemen terk etmelidir.(Mesela sigara içmek gibi)İbadete de aşırı düşkün olup da sağlığınızı tehlikeye sokmayınız!
-Peygamber Efendimiz(s.a.v)kaç asır önce denizlerde de bu İslâm dini hakim olacaktır.Yani İslâm yayılacaktır.İnsanlar üzerine bir zaman gelecek insanlar Kur’an-ı Kerim’i öğrenecekler,öğretecekler sonra da diyecekler ki;var mı bizden daha iyisi diyecekler.Peygamberimiz(s.a.v)bunlardan var mı,hayır diye söyleyecek Ya Resûlüllah kim bunlar diye seslenecekler.O sizin içinizden birileridir.Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız.İnsanoğlu yanlış ve hatanın peşinden gitmemeli!Allah(c.c)sığınalım!doğruluktan,haktan,helalden,hakikatten ayrılmayalım!
-Havf lugat olarak korkmak anlamına gelir.Bunun esas anlamı geleceğinden akıbetinden sonunu bilemeyeceğinden duyduğu korku için söylenir.Reca anlamı ise genişlik rahatlık anlamına geliyor.Kendisinden çok emin olarak rahat hareket etmek anlamına gelir.Kur’an-ı Kerim’in Keyf süresinde diyor ki,”Amelleri bakımından çok endişe,pişmanlık duyacak kimlerdir;dünyada iken yaptığı yanlış istikamette israr etmesi ve bu yolda devam etmesidir.Bunların hali ne kötüdür.”Bu yüzden insanoğlunda hem havf,hem de reca huyu özelliği tam olmalıdır.Cenab-ı Hakk’ın rızasını kazanmak için elimizde gelen gayret ve çabayı göstereceğiz;hem kendimizi,hem ailemizi,hem toplumumuz sahip çıkıp onları koruyup kollamalıyız!İyi ve güzel huy ve alışkanlıkları öğretmeliyiz.Cenab-ıHak yar ve yardımcımız olsun!amin

Allah razı olsun.
Kısa gibi görünsede konu uzun açık bir anlatım değil. Kusura bakılmasın sadece karışık bilgi, yaşayandan aktarım gibi değil.
Günümüzün sorunu bilgi çok uygulama yok!
Uygulanmayan inancın anlamı yok!
Peygamber Ahlakı en üstün olanıdır, tamamen ona uymadıktan sonra iman ettim demeninde hiç bir anlamı yok!
Kalbim temiz, ee neyle yıkadın? Peygamber ahlakı ile yıkanmayan kalp temiz olmaz.
İnanç , imandan gelir. İnanan inandıgını yerine getirir ve onun karşılıgını da inandıgı ahirette bulur.
Ne garip , inanıyorum deyip ,inancını yaşamıyanlar ahirette ne bulacaklar?
Bir soru sorulmuştu?? ''' Peygamberimizi görmüyoruz ki nasıl sevelim??''' gençler diyor haklı nasıl anlatırsınız görmedikleri bir insanı nasıl sevebilirler??
Her insanın sevdigi güzel bir huy vardır, deger verdigi güzel bir huy vardır , işte O::
Bildigin gördügün insanlardan daha ahlaklı, adaletli, şevkatli, merhametli,.....yani insanların en hayırlısı bugün bile.. neden?
Çünkü : Rabbül alemin onu en güzel , en iyi şekilde Yarattıgından emin ve mennun, begenmeyen keşke onun azı kadar olabilse.