Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Piri Reis'in Haritası..

PİRİ REİS'İN HARİTASI: Eski bir uygarlığın kanıtı mı?

1929 yılında bir grup tarihçi ceylan derisi üzerine çizilmiş olan hayret verici bir harita buldu. Araştırmalar bu haritanın ünlü Türk denizcisi Piri Reis tarafından 1513 yılında çizilmiş olduğunu gösterdi. Başarılı bir denizci olarak dünya tarihine geçen Piri Reis, haritacılığa tutkundu. Bu ünlü Türk amirali harita üzerindeki bir seri notta, bilgileri M.Ö 4.yy'a kadar dayanan birçok haritadan toparladığını söylüyordu.

Piri Reis'in haritası Afrika'nın batı sahillerini, Güney Amerika'nın doğu sahillerini ve Antartika'nın kuzey sahillerini gösteriyordu. Antartika'nın kuzey sahilleri son derece detaylı bir biçimde çizilmişti. En hayret verici olan ise Piri Reis'in bu kıta keşfedilmeden 300 sene önce nasıl bu kadar düzgün bir harita çizdiğiydi. Harita buna ek olarak buz altında kalan sahilleri de gösteriyordu. Jeolojik bilgiler Quenn Maud topraklarının buzla kaplanmadan önceki son halinin ancak M.Ö 4000 tarihinde görülebildiği yönünde.

Bu buzsuz zamanın ne zaman başladığı konusunda ise hala şüpheler var. Kimileri bundan 15000 ile 11000 sene önce bu dönemin başladığını iddia ediyor. Peki, Antartika'nın haritasını bundan 6000 sene önce ilk kim çizdi? Hangi bilinmeyen uygarlık bu teknolojiye sahipti ve böyle bir haritayı çizme ihtiyacını niye duydu?

Geleneksel tarihe göre ilk bilindik uygarlık Ortadoğu'da M.Ö 3000 civarlarında kuruldu. Bunu binyıl sonra Indus vadisi ve Çin'de kurulan uygarlıklar izledi. Bu bilgilere göre bu uygarlıklardan hiçbiri bu teknolojilere sahip değildi. Buraya kim M.Ö 4000 yılında gelip bugün ancak modern teknolijilerle gerçekleştirilebilen bu haritayı çizebildi?

Ortaçağ'da "portolani" adı verilen bilindik denizcilik rotaları elden ele dolaşmaktaydı. Bunlar genelgeçer denizcilik rotalarının haritalarıydı. Sahil kıyılarını, limanları, boğazları ve koyları gösteriyordu. Bu haritaların çoğu Akdeniz ve Ege denizleri üzerinde yoğunlaşmıştı. Ama bazı bilinmeyen topraklar üzerine haritalar olduğu da söyleniyordu ve bazı denizciler bu haritalar hakkındaki bilgilerini sır gibi saklıyorlardı. Colombus'nun da bu haritalardan birini bilen nadir denizcilerden biri olduğu sanılıyor.

Piri Reis, XV inci yüzyılın sonunda ünlü denizcilerinden Kemal Reis'in kardeşinin oğludur. Piri Reis'in en son resmî görevi, Kızıl Deniz ve Umman Denizi donanmalarının amiralliği olmuştur. Piri Reis, bu haritanın yanı sıra Akdenizle o zamanlar Akdeniz kıyılarında bulunan kent ve ülkeleri anlatan ve denizciliğe, gemiciliğe dair önemli bilgilere yer veren "Bahriye" bir kitaba imza atmıştır. Piri Reis, haritasını 1513 yılında Gelibolu'da tamamladığı; ve bu tarihten dört yıl sonra, yani 1517'de, Sultan I. Selim'e, Mısır'da bulunduğu sıralarda bizzat takdim ettiği söylenir.

Piri Reis, bugün kendi adıyla anılan haritayı çizmek için bir çok farklı kaynak kullandı. Bunları yolculukları sırasında toparlamıştı. Ayrıca haritanın üzerine çalışmalarını gösteren birçok not düşmüştü. Özgün ölçüleme ve kartografiden sorumlu olmadığını söylüyordu. Piri Reis, büyük bir denizci olarak birçok haritadaki nadide bilgiyi derlemeyi başarmıştı. Piri Reis kaynak olarak kullandığı bazı haritaların çağdaşı gemiciler tarafından çizildiğini söylerken bazılarının M.Ö 4.yy'a hatta daha eskilere dayandığını söylüyordu.

Piri Reis büyük ihtimalle bir zamanlar İskenderiye Kütüphanesinde yer alan haritalardan birine rastgelmişti. İskenderiye Kütüphanesi antik çağların en bilindik kütüphanelerindendi. Kütüphane yakılıp yok edilince koleksiyonundaki kimi dökümanların kopyaları ve bazı özgün deniz haritaları aralarında İstanbul'un da olduğu başka öğrenim merkezlerine ulaşmıştı. 1204 yılında IV. Haçlı Seferi sırasında Venedikliler İstanbul'a girdikten sonra bu haritalar Avrupalı denizciler arasında dolaşmaya başladı.

Piri Reis haritası, 1929 yılında Topkapı Sarayı'nın kadîm eserler müzesi haline getirildiği sıralarda, Millî Müzeler Müdürü Halil Ethem Bey tarafından bulundu. Halil Ethem Bey bu haritayı, o zamanlar İstanbul'da misafir bulunan Alman müsteşriklerinden Prof. Kahle ile birlikte tetkik etti ve Prof. Kahle bu tetkiklerin neticesini 1931 senesi Eylülünde Layden'de in'ikat eden XVIII inci Müsteşrikler Kongresi'ne bildirdi.

1953 yılında bir Türk denizcisi, Piri Reis haritasını incelenmek üzere ABD'ye gönderdi. Haritayı değerlendirmek için kolları sıvayan baş mühendis M. I. Walters antik haritalar uzmanı Arlington H. Mallery'i yardıma çağırdı. Uzun bir araştırmadan sonra Mallery kullanılmış olan izdüşüm yöntemini keşfetti. Haritanın doğruluğunu görmek için Piri Reis'in haritasını bir kürenin üzerine nakletti. Harita tamamiyle doğruydu. Mallery böyle bir harita çizmenin tek yolunun havadan ölçüleme yapmak olduğu görüşüne vardı. Peki kim 6000 sene önce yerküreyi haritalamak için bir uçak kullanmış olabilir?

Diğer taraftan, koordinatların belirlenmesindeki kesinlik bu haritayı çizmek için küresel trigonometri kullanmak gerektiğini gösteriyor. Bu yöntemin 18. yy'ın ortalarına kadar bilinmediği varsayılıyor. Piri Reis'in haritası üzerinde çalışan uzmanlar çeşitli antik haritalar koleksiyonlarını Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden Richard Strachan'a gönderdiler. Uzmanlar bu haritaların çizilmesi için gerekli olan matematik seviyesini bilmek istiyordu. Strachan 1965 yılında onlara bu seviyenin çok yüksek olması gerektiği cevabını verdi. Aslında bu tür haritalar çizmek için haritacıların küresel geometri, dünyanın eğriliği, yansıtma metodları bilmeleri gerekiyor. Bu da çok üst düzeyde matematik bilgisine sahip olmak anlamına geliyor

Adı üzerinde Piri reis bir Pirdi,

çizdiği haritayı inceleyen NASA -ki bunlar amerikalılar oluyor-haritayı incelediklerinde şunu gördüler,

normalde dünyanın şeklini (yuvarlak) olarak biliriz,aslında yeryüzü bu şekilde değildir,denizlerle ve ırmaklarla ,göllerle kaplı yeryüzünün uzaydan bu coğrafi oluşumlar çıkarıldığındaki şekli 16 gen dediğimiz bir şekildir,

Piri Reis in haritası bu 16 gene uygun çizilmiştir!

çizdiği haritada sular olmadan yeryüzü nasılsa öyle resmedilmiştir,ayrıca haritanın bir parçası vardır elimizde,açılardan giderek tamamını hesap ettiğimizde haritanın 16 parça olduğu görülür,birletiğinde bir 16 gen oluşturur,

çok daha önemlisi şu

çizdiği haritada hayvan şekilleri vardır,bu hayvan şekilleri incelendiğinde günümüzde yaşayan hayvanlarla aynıları olduğu görülür,zamanki şartlarda bunun nasıl olduğu merak uyandırmıştır,

Piri Reis Kitabı Bahriyesinde şöyle der,

Tam metni yazamıcam, Ben hayvanların dostu Hz.Süleyman (a.s) ile görüştüm ve haritayı bana o çizdirdi! diyor ,

Bildiğiniz üzere Süleyman Efendimizin hayvanlarla konuşma hali vardı ve Pir onunla haritayı çizerken istişare halinde olduğunu kitabındaki beyitlerle anlatıyor,

Bilgilerim bundan ibaret,

kitab yeri değil ama bilgiler Metin Soylu-Piri Resisin Haritasının Şifresi nde yer alan bilgiler,merak eden olur diye yazdım,muhakkak okuyun,

teşekkürler kardeşim ilgin ve alakan için

"Piri reis'in haritası"meşhur olmuş harita,aslında bütün dünyayı gösteren çok sayıda haritanın kolleksiyonu halindedir...atlas gibi...Fakat bunların içinde en önemlisi,Amerika kıt'asının bütün doğu kıyılarını bugünkü"uydu"fotoğraflarına eş bir hassasiyette gösteren enfes haritadır.
Bu haritanın çizildiği tarih,Kristof Kolomb'un malum keşfinden yıllarca öncesine uzandığı için,batılı âlimler(!)pek zor durumlara düşmemişlerdir...
Haritanın Piri Reis tarafından çizildiğini kabule yanaşmıyorlar.Kabul etseler,kolomb daha doğmadan,Türk kaptanlarının Amerika kıyılarında"mavi turlar"yaptığını;kutuptan kutuba fırıl fırıl bütün okyonusları arşınladıklarını itiraf etmiş olacaklar ve böylece,batının pek gururlandığı"çoğrafi keşifler"'in tamamı elden gidecektir.
Ne yapsınlar?..Tek çareleri bilim kurgu filmlerinin burgusu ile beyinleri delik deşik etmek ve bir"ufo"masalı tezgâhlamaktır.Sözde göklerden gelen UFO'lar dünyaya inince,uzaydan gördükleri şekliyle bu haritaları taşların üzerine çizmişler.Piri Reis bunları nerden bulduysa bulmuş,görür görmez.İşte Amerika demiş ve hemen kopya ederek üzerine Türkçe yer isimleride yakıştırarak"gittim,gördüm;ölçtüm,çizdim!"demiş v.s...
Hem bu yalana destek,hem de "tanrıların arabaları" namındaki inkar kitabı delil olmak üzere bazı çizikli taşlarda müzelerde teşhir ediliyordu.Bunların bir taş ustasına ısmarlama yapıldığı BBC televizyonunca ispat edildi ve çöplüğe fırlatıldı.
Darwin'in sahte delillerinin yanına...
Bunların "ilim haysiyeti"diye bir endişeleri yoktur.
Ceylan derisi üzerine dokuz renkli çizilmiş bu şahane haritalar,önemli bazı tarihi notları da iktiva etmektedir.Bu kenar yazılarından öğrenildiğine göre,1465 yılında,yani kolomb'dan 27 yıl önce,amerika'nın doğu kıyıları"Antilya" adıyla Osmanlı mülküne resmen kaydedilmiştir!
Antilya'nın şimdiki antil adalarının ismine benzemesi,orada ki yerlilerin dilinden aynen alındığını gösteriri.Esasen Osmanlılar fethettikleri diyarların isimlerini değiştirmemişlerdir.Batılı sömürgeciler gibi kolombia,victoria,filipin v.s şeklinde şahıs isimlerine itibar etmemişlerdir.
Haritalardaki notlarda görülen ve 1928 yılında batılı bir kaynak ile de teyid edilen diğer önemli bir gerçekte şudur.
Kristof kolomb,Amerika'ya bir Türk kaptan'ın kılavuzluğu ile gidebilmiştir.Amerika hattı uzmanı bu Osmanlı deniz subayının takma adı Rodrigo'dur.O yıllar Endülüs katliamı'nın en kanlı devresidir ve avrupada Müslüman olduğu anlaşılan herkes hemen hemen öldürülmektedir.Bu yüzden Piri Reis de kolomb gibi,subayımızın ismini ifşa etmemiştir...Tabi bu notların Piri Reis tarafından 1492'den hemen sonra haritaya ilave edildiği anlaşılıyor.Ayrıca Rodrigo'nun,Kolomb'un her üç seferi hakkında tuttuğu notlar,resmi bir rapor halinde arşivlerimizdedir.

Gerçek gün gibi ortada iken ne batılılar hakikate saygı gösteriyor,ne de biz kendi öz değerlerimize sahip çıkabiliyoruz.Kültür bakanlığımızın bazı eski eserlerin peşine düşmesini takdirle karşılıyoruz.Ancak,batıya kaçırılan sadece arkeolojik eserlerimiz değildir!
Bel ki bir gün güçlü olur da hepsini geri alabiliriz.

İbrahim Erdinç Şumnu

Guzel bir yazi bende su yaziyi ekleyeyim:

Piri reisin kitabinda yazan bir siir:

Lodos üstünde bulundu o diyâr
Septe*den dört bin mil uzar
Hangi tarihte bulundu işbu yer
Anlatayım, tarihçiler bak ne der:
Târih-i hicret bu idi o zaman
Tâ SEKİZ YÜZ YETMİŞ idi tam o an
İşbu tarihte bulundu o zemin
İsmine ANTİLYE dediler hemin

“Kitâb-ı Bahriye”

yaa kafam karıştı yine :oozama teknoloji böyle değildi azaydan resim de çekilmiyodu
nasıl bir çizim bu ??? bu kadar doğru
pir olmaktan olsa gerek


Osmanlı Tarihi

MollaCami.Com