Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Antalya’daki Suriyeliler: Merhamet bekliyoruz

Antalya’da kenti terk etmeleri istenen Suriyeli sığınmacıların bir bölümü, toptancı sebze ve meyve halinde hamallık yaparken, bir bölümü de pamuk tarlalarında çalışıyor.

Turizm kenti Antalya’da 10 binin üstünde Suriyeli bulunduğu hesap edilirken, bunlardan ulaşılan 1500’üne, valilik kanalıyla ‘kenti terk edin’ tebligatı yapıldı. Antalya Valisi Muammer Türker’in Suriyeli mültecilerin kenti terk etmelerini istedikleri yönündeki açıklaması, ziraat ve yapım sektöründe tedirginliğe yol açtı.

HALDE HAMALLIK YAPIYORLAR

Antalya şehir merkezindeki Suriyeli sığınmacılar, genelde toptancı sebze ve meyve halinin çevresindeki gecekondularda yaşıyor. Aylık 200-300 lira kira karşılığı kaldıkları gecekondularda yaşayan Suriyelilerin bu alanı tercih etmesinin ana nedeni, haldeki iş imkanları. Suriyeliler hem vaziyette hamallık yapıyor, hem de bir vaziyete gelen üreticilerin seralarında çalışıyor ve maaş 900- 1000 lira kazanıyor. Bölgedeki evlerin de gecekondulardan oluşup kira bedellerinin düşük olması, Suriyelilerin bu bölgede yoğunlaşmasını daha da artırıyor.

HATAYLILAR İŞLERİNİ KAYBETTİ

Ancak Suriyelilerin gelmesiyle müşterek vaziyette eskisi bu şeklinde nakit kazanamayan Hataylı işçiler memleketlerine dönmeye başladı. Bunlardan birisi de Ertuğrul İşler. Valizini toplayıp memleketin şeklini tutan İşler, ‘Sadece Antalya’yı değil, ülkeyi terk etsinler. Suriyeliler yüzünden Hatay’da iş bulamayınca Antalya’ya geldim. Buraya da geldiler. Seralarda demircilik yapıyordum. Burada da fiyatları düşürdüler. Mecburen gene memlekete gidiyorum’ dedi.

SURİYE’YE DÖNMEYECEKLER

Hal çevresindeki gecekonduda yaşayan ve hamallık yaparak hayatını devam ettiren Suriyeli tarih öğretmeni Seyfettin Hüseyin, ‘Ülkemizdeki iç savaştan kaçtık. Kardeş kanı duruncaya kadar da dönmeyeceğiz. Bize Türkiye Cumhuriyeti kucak açtı. Ama Antalya’da bulunmamızdan huzursuz oluyorlar. Bizi potansiyel suçlu bu şeklinde görüyorlar. Bizim kime ne zararımız var? Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinden acıma bekliyoruz’ dedi.Suriyeli avukat Ahmet Türk, Arapça öğretmeni Zeyd Türk, üniversite öğrencisi akrabası Enes Türk, tarih öğretmeni Haşim İbrahim de Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatlerini anlamasını beklediklerini söyledi.

MANAVGAT’TA ÇADIR KAMP HIZLA BÜYÜDÜ

Antalya şehir merkezindeki durum çevresinin dışında, Suriyeli mültecilerin ağırlıkta bulunduğu bir diğer yer ise Serik ve Manavgat ilçeleri. Burada da seralarda, kesme çiçek sektöründe ve pamuk tarlalarında çalışan Suriyeliler, yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Manavgat İlçesi’ne bağlı Denizkent Mahallesi ise bölgedeki pamuk üretiminin merkezi. Antalya’ya 60 kilometre uzaklıktaki mahallenin girişte uçsuz bucaksız pamuk tarlaları uzanırken, Denizkent Suriyeli göçmenlerle Eylül ayında pamuk hasadının başlamasıyla müşterek tanıştı.Suriyeli göçmenler, mahalle sakinlerinin anlatımıyla öncelikle Denizkent’in çıkışında ormanlık bölgede 2- 3 çadırda yaşamaya başladı, sonrasında her geçen gün naylondan yapılan çadırlara bir yenisi eklendi.

ÇADIR KAMPIN AĞIR ŞARTLARI

Kurulan her çadır çocuklarıyla müşterek bir Suriyeli ailenin evi oldu. Orman arasında naylonlardan kurulan çadırkentte çoğunluğu çocuk 200’ün üstünde Suriyeli göçmen yaşıyor. Ancak ağır şartları bulunuyor. Ormanın arasında elektrik, su bulunmadığı bu şeklinde tuvalet, banyo bu şeklinde esas gereksinimlerin giderildiği bir yer de yok. Naylon kampta kadınlar üstünden dönen bir iş kısmı var. Kampın bütün işlerini kadınlar yapıyor. Yemek için kadınlar gün boyu sacda ekmek pişirirken, onlarca çocuk taze pişen ekmekten kendilerine azalan payı alabilmek için ateşin başında bekliyor. Açlık, yoksulluk ve hastalık onlarca Suriyeli göçmenin Antalya’da yaşadıkları yerde de peşini bırakmadı.

PAMUK TARLASINA GİDİYORLAR

Denizkent’teki Suriyeli göçmenlerin neredeyse tamamı Şanlıurfa’dan geldi. Türkiye’nin pamuk üretiminin yüzde 40’ını karşılayan Şanlıurfa’dan gelen Suriyeliler bu sebeple pamuğa yabancı değil. Sabah saatlerinde çavuşlar traktörleriyle naylon kampa geliyor ve gereksinimi kadar işçiyi alarak bölgedeki pamuk tarlalarına götürüyor. Akşam saatlerinde menfaatlerini saha traktörün üzerine istiflenen pamuk çuvallarıyla müşterek kampa dönen Suriyeli ziraat işçileri, burada küçükler yönünden coşkuyla karşılanıyor.

TAŞAĞIL’DAN GELENLER

Denizkent’te yaşayan Suriyeli göçmenler Türkçe bilmiyor. Biraz Türkçe bildiğini söyleyen 19 yaşındaki Hüsam, bir yıl öncelikle Türkiye’ye geldiğini söyledi. Suriye’den kaçışta ilk durağının Şanlıurfa olduğunu söyleyen Hüsam, arka dönmeyi ise düşünmüyor. Hüsam, arka dönerse öleceğini boğazının kesileceği göstergesi yaparak anlatırken, naylon kampta hayatımızın daha ne kadar böyle süreceği konusu için ise en ufak bir tahmini yok.Kampın son konukları ise Manavgat’ın Taşağıl Mahallesi’nde evlerine saldırılan mülteciler oldu. Onlara şimdilik bir çadır kurulamadı. Eşyalarını kampın girişinde bir yere yığan Taşağıl’dan çıkartılan Suriyeli sığınmacılar, bu naylon kampa yerleşmeyi bekliyor.

MAHALLELİ MEMNUN DEĞİL

Mahalle sakinlerinden Mustafa Küçük, Taşağıl’dan gelen Suriyeliler’in bir kamyonun arasında jandarma nezaretinde getirildiğini söyledi. Küçük, Suriyeliler’in mahallelerinde olmalarından memnun olmadıklarını söylerken, gitmelerini istediklerini dile getirdi. Mahalleden Şükrü Bağcı ise pamuk işçisi şekilde gelen 2- 3 Suriyeli ailelerin sayısının bugün 30 – 40 çadıra ulaştığını söyledi. Suriyeliler gelene kadar kimsenin mahallede kapısını kilitlemediğini söyleyen Bağcı, ‘Suriyeliler geldi hırsızlık, kir çoğaldı’ dedi. Mahallenin huzurunun bozulduğunu söyleyen Bağcı, ‘Buraya gelen bir başkasına haber veriyor. ‘Daha iyi, geniş, serbest’ diye çağırıyor. Ayrıca ülke de getiriyor’ diye konuştu.

SOKAKTA İKİ FARKLI GÖRÜŞ

Kenti terk etmeleri istenen Suriyelilerle ilgili tartışma, sokağa da yansıdı. Antalya sokaklarında, ‘Suriyeliler kalsın mı, yok ise gitsin mi?’ tartışmaları başladı. Antalya’da yaşayan vatandaşlardan bir takım ‘Suriyeliler çabucak gitmeli’ derken, bir takım ise ‘Kalsınlar’ dedi.Ev kadını Fazilet Alacan, ‘Bu Suriyelilerin diğer devletlere kaçmak yerine vatanları için savaşması gerekirdi. Buraya gelenler bir an öncelikle memleketlerine gönderilmeli’ derken, pazarda sebze satan Cevat Yürekyakan, ‘Bu yurt bize zor yetiyor.
Bir de Suriyeliler çıktı başımıza’ diye konuştu.Halde hamallık oluşturan Fevzi Erdoğan, yevmiyelerin Suriyeliler’in gelmesiyle düştüğünü belirterek bir an öncelikle gönderilmelerini istedi. Abdülkadir Karay ise Antalya’nın bir turizm şehri olduğunu ve Suriyelilerin şehrin imajına ziyan verdiğini iddia edip valilikçe yapılan tebligatları desteklediğini söyledi. Ali Yeşiltaş ise Suriyeli mağdurlara katkı edilmesi gerektiğini söyledi.Demirgül Mahallesi’nde esnaf Aziz Durak da, ‘Suriyeliler kalmalı. Zor haldeki bireylere Türk milleti tarihten beri daima kucak açmıştır. Mazlumlara destek olunmalı. Antalya’dan da kovulmamalı’ diye konuştu.

Kaynak: Flas Haber


Güncel Haberler

MollaCami.Com