Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Kalp Nasıl Arınır?

Tasavvuf yolunun büyükleri, kalbin arındırılıp saf hale getirilmesine büyük önem verirler. Çünkü kalp bunca zaman nefse tâbi olmakla gaflet karanlığına gömülmüş ve basiret gözünü kaybetmiştir. Eğer tedavi edilirse ilâhi nur ve feyzleri müşahade şerefine erecektir.

Maneviyat büyüklerinin bu tedavi için önerdikleri en önemli üç işlem şöyledir: Mâsivâyı kalpten gidermek, zikre sarılmak ve rabıta. Bu üç işlemde asıl olan mâsivâyı gidermektir. Diğerleri mâsivâdan rahatça kurtulmaya vesiledir.

Mâsivâyı kalpten gidermek:

Kalbi asıl sahibinin yani Cenab-ı Hakk’ın feyz ve nurlarına açabilmek için, O’nun yüce varlığının dışındaki şeyleri yani mâsivâyı gönülden çıkarmak gerekir.

İmam Rabbanî k.s. Hazretleri’nin de buyurduğu gibi, dünya ve ahiret iki kuma gibidir, biri memnun edilirse diğeri darılıp gider. Mâsivâyla dolu kalp ilâhi sevginin yerleşmesine engeldir. Sevgi kalbe yerleşmeyince de itaat zayıf olur. 19. yüzyıl şairlerimizden Şem’î şöyle söylüyor:

“Sür çıkar gayrı gönülden tâ tecelli kıla Hak Padişah konmaz saraya hâne mâmur olmadan.”

Zikrullaha sarılmak:

Zikir, kalpten mâsivâyı gidererek gaflet uykusundan uyanmanın vazgeçilmez yoludur. Büyükler, kulu Yüce Allah’a bağlayan en kısa ve en kolay yolun zikirden geçtiğini söylemişlerdir.

“Bilesiniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” (Ra’d, 28) ayet-i kerimesi bu gerçeğe işarettir.
Yalnız, zikrin tesirinin çabuk ve kuvvetli olması için büyüklerin tarif ettiği usule uyulmalıdır. Yani kâmil bir mürşidin rehberliğine başvurulmalıdır.

Rabıtaya devam etmek:

Rabıta, tasavvuf yoluna ait bir tür terbiye metodudur. Mâsivâ ile dolu kalbi, kâmil mürşide Cenab-ı Hak tarafından bahşedilmiş manevi feyzle yıkamaktır. Daha genel anlamıyla, bir Allah dostunu model olarak seçip, onun izlerinden yürümektir.

Kâmil mürşidin kalbi Cenab-ı Hakk’ın tecelli mekânıdır. Rabıta ile Hakk’ın nazar ettiği yere bakmak, orayla irtibat kurmak, güneşin aksettiği aynaya bakmak gibidir. Faydası büyüktür.



Kürşat Salih YAMAN, Semerkand Dergisi, Mart 2008

“Sür çıkar gayrı gönülden tâ tecelli kıla Hak Padişah konmaz saraya hâne mâmur olmadan.”

NE KADAR GÜZEL VE ANLAMLI ÇOK TEŞEKKÜRLER EMEĞİNİZE SAĞLIK...

Kalbi asıl sahibinin yani Cenab-ı Hakk’ın feyz ve nurlarına açabilmek için, O’nun yüce varlığının dışındaki şeyleri yani mâsivâyı gönülden çıkarmak gerekir

Allah razı olsun çok güzel...

Allah razı olsun...

Rab'bim cümlemizden razı olsun, sizler de sağolun.





Rab'bim sizlerden de razı olsun, sizler de sağolun.

Kâmil mürşidin kalbi Cenab-ı Hakk’ın tecelli mekânıdır. Rabıta ile Hakk’ın nazar ettiği yere bakmak, orayla irtibat kurmak, güneşin aksettiği aynaya bakmak gibidir. Faydası büyüktür.

RABBİM faydalananlardan eylesin..
elinize sağlık umut kardeşim..


Kâmil mürşidin kalbi Cenab-ı Hakk’ın tecelli mekânıdır. Rabıta ile Hakk’ın nazar ettiği yere bakmak, orayla irtibat kurmak, güneşin aksettiği aynaya bakmak gibidir. Faydası büyüktür.

RABBİM faydalananlardan eylesin..
elinize sağlık umut kardeşim..


amin hak yolcusu kardeşim, siz de sağolun.
bizleri dualarınızda unutmayın inş.


Allah razı olsun...


Allah razı olsun...


“Bilesiniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” (Ra’d, 28)


Ne zaman sıkılsam bu Ayet-i Kerime aklıma gelir ve O'nu c.c düşünürüm,düşündükçe içimi inanılmaz bir huzur kaplar..Ya hiç de zor değil,dil Allah c.c desin,O'nu c.c ansın,kalp de ''Allah,Allah'' diye atmaya başlar..Rabbim ne büyük bir şeref Seni anmak..Sen bu şereften bizleri hiçbirzaman ayırma..Amin..
Paylaşım için Allah c.c ebeden razı olsun kardeşim..

Aydan geceyi, güneşten gündüzü var eden, inciyi midyenin midesinde, balı arının peteğinde var eden, yağmurdan baharı, topraktan çiçeği var eden, kalbimizi yoktan var eden Rabbimiz’e hamd olsun..

Allah’ım! Kalbimize nakşettiklerin için sana şükrediyoruz.
Acıların karşılığında cenneti sunduğun, günahlarımızı rahmetinle affettiğin, sevgiyi bize verdiğin için, sana şükürler olsun.

Rabbim c.c. râzı olsun!
Sağlık yüreğine olsun sevgili umut, ;)


Tasavvûf

MollaCami.Com