Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ille dostun bir tek gülü yaralar beni.

Hikaye olunur ki: Pir Sultan Abdal, idam edileceği dar ağacına doğru yürümeye başlar. Hızır Paşa emir verir: "Herkes Pir Sultan'ı taşlasın, taş atmayanın boynu uçurulacak bilsin." diye. Uğruna mücadele ettiği halk, Pir Sultan'ı taşlamaya başlar. Taşlar Pir Sultan'a kadar gelmekte, ama ona değmeden yere düşmektedir. Pir'in musahibi (can yoldaşı) Ali Baba, taş atmasa da can korkusundan Pir'e bir gül atar. Gül Pir'e değer ve yaralar. Al kanlar akar Pir'in bedeninden. Can dostunun bu hareketinden incinen Pir'in dudaklarından şu nefes dökülür:

Şu kanlı zalımın ettiği işler,
Garip bülbül gibi zaralar beni.
Yağmur gibi yağar başıma taşlar,
İllede dostun bir fiskesi yaralar beni.

Dar günümde dost düşmanım belli oldu.
Bir derdim var idi, şimdi elli oldu.
Ecel fermanı boymuna takıldı.
Gerek asa, gerek vuralar beni.

Pir Sultan Abdal'ım can göğe ağmaz.
Haktan emr olmazsa rahmet yağmaz.
Şu ellerin taşı hiç bana değmez.
İLLE DOSTUN BİR TEK GÜLÜ YARALAR BENİ.

Alıntıdır.


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com