Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Meşru İmam'a Biat Etmeyenler Âsi ve Bâği Olacaktır

Başlangıçta din olarak İslam vardı. Bütün peygamberlerin (selam olsun onlara) dini usûlde, temelde, esasta İslam idi. Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhi ve sellem) peygamberlerin sonuncusudur ve Kıyamet'e dek başka nebi veya resul gelmeyecektir.

Hz. Âdem'den bu yana, ilahî din olan İslam'a ters düşen, aykırı olan hiçbir din, gerçek ve makbul din değildir.

Her peygamberin dininin İslam olması gibi, Hz. Musa'nın dini de İslam idi... Hz. İsa'nın dini de İslam idi.

Hak din olmakta İslam'ın hiçbir ortağı yoktur.

Zamanımızda İslamcılık cereyanları türemiştir. Bunların hiçbiri İslam'ın yerini tutamaz.

Ümmet yetmiş üç fırkaya ayrıldığına göre, Allah'ın rızasına uygun İslam hangisidir?

Kur'an, Sünnet ve icmâ İslamlığıdır.

Resulullaha (Salat ve selam olsun ona) kopuksuz silsilelerle bağlı olan icazetli ulema ve fukahanın anlattığı İslamdır.

Hiçbir din baronu, şeyh, Müslüman düşünür, cemaat başkanı, ziyalı veya ziyasız yazar; Kur'ana, Sünnete, icmâ-i ulema-i ümmete aykırı söz söyleyemez. Söylerse reddedililir.

İslamın, Kur'ana ve Sünnete uygun sahih itikadı İmamı Eş'arî ve İmamı Mâturidî hazretleri tarafından toplanmış ve sistemleştirilmiştir. Onlardan sonra, itikatta başka doğru yol yoktur.

İslam'ın fıkha ait hükümleri dört hak mezhep tarafından beyan edilmiştir.

İslamcılık cereyan ve mezhepleri Müslümanların dinde birliğini bozmuş, ortaya çok sayıda İslam Protestanlıkları çıkmasına yol açmıştır.

Müslümanlar tek bir Ümmet oluştursalar ve başlarında Resulullahın vekili durumunda âdil, ehliyetli, muktedir bir Halife bulunmuş olsaydı, İslamcılıklar ve İslam Protestanlıkları Şeyhülislamlık makamı tarafından kötülenir, Müslüman halk bunların tuzaklarına karşı uyarılırdı.

İslamcılıklar ve Protestan cemaatler Kur'ana, Sünnete uygun sahih (gerçek, doğru) tasavvufa cephe almışlardır. Bu ise İslam'ın bir boyutunun inkârıdır.

Ümmet-i Muhammed'in bilcümle İslamcılık bid'atlerinden ve Protestanlık fırkalarından uzak durması ve bunların tuzaklarına düşmemesi gerekir.

Müslümanların birleşmesi, kurtulması, güçlenmesi için yapılması gereken ilk iş ehliyetli bir İmam (Emîr, Halife) bulunması ve mü'minlerin ona biat ve itaat etmesidir.

Müslümanlar bunu yapamazlarsa, birleşip tek bir Ümmet olamazlar. Tek bir Ümmet olamazlarsa dış ve iç düşmanların şerlerinden kurtulamazlar.

Ümmet birliği ve teşkilatı olursa, onun Âlî Fetva Meclisi'nin yapacağı işlerden biri bid'at fırkalarını, çeşitli İslamcılıkları, Protestanlıkları, sapıklıkları reddetmek olacaktır.

Müslümanların başına geçecek İmam-ı Kebir'in, Halife-i Resûl'ün, Emîrü'l-mü'minînin cemaatler, Protestanlıklar üstü bir şahsiyet olması gerekir.

Böyle bir kişi seçilir veya zuhur/huruc ederse, Müslümanlar ona biat ve itaat eder, bazı cemaatler ve Protestan fırkaları ise karşı çıkarsa, bu karşı çıkanlar âsi ve bâğî olacaktır.


Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com